Astroloji Sözlüğü 2

MellSpell

Kayıtlı Üye
Katılım
28 Ocak 2010
Mesajlar
36
Tepkime puanı
6
Konum
Bursa
ASTROLOJİ SÖZLÜĞÜ

Açı: Açı kelimesi Latince “aspectus” kelimesinden gelir. Bu kelime “birine veya bir şeye bakmak” manasına gelir. Bu kelime ilk olarak Ortaçağ’da kullanılmaya başlandı. Ama daha önceleri aynı manaya gelen göz göze bakmak, görmek, bakış açısı, birbirini görmek, bizzat görmek ve tanık olmak manasında kelimeler kullanılıyordu. Açılar, planetlerin etkilerini anlamaya yönelik bilgi vericidirler; onların doğal özelliklerini ne şekilde çalıştıracaklarını ve nasıl etkiler doğuracaklarını gösterirler. Klasik dönemden itibaren Ptolemaic veya bildiğimiz ismiyle temel açılar kullanılmaktadır. Bunlar 60°, 90°, 120°, 180° olmak üzere dört adettir. İlaveten, bir açı olmamasına rağmen kavuşum da bunlara eklenebilir.



Ağırlama:
Ağırlama yani resepsiyon, bir planetin yönettiği evlere düşen diğer bir planeti misafir etmesi durumudur.



Akslar: Haritanın esas yapısal anahtarlarıdır, asıl temayı verirler. Diğer ev girişleri destekleyici faktörlerdir. Bu yüzden köşe evler çok önemlidir. Çok daha somut, gerçek, elle tutulabilir olanı gösterirler. Köşe evler içerisinde bulunan planetler daha güçlü ve görünür etkiler yaratırlar.



Alchabitius: (Ölümü MS. 967 Saragossa) Abû Al-Saqr Al-Qabîsî 'Abd Al-'Azîz İbn 'Uthmân. Batıda Alchabitius veya daha az Abdılaziz-Albategnius olarak tanınır. “Art of Judgements of The Stars” adlı kitabını Sultan Seyfi El-Dawlah’ a adamıştır. Bu eser batıda en popüler astroloji eserlerinden biri olarak kabul edilmiştir. Eser 12 yüzyılda John Sevile tarafından, Erhard Rathold tarafından 1503’te Latince’ye çevrilmiştir. Kullandığı ev sistemi zamana dayalı bir sistemdir. Bu ev sisteminde temel olarak, ekliptikten meridyene olan eğik yükselim kullanılır, bu yay üçe bölünür. Yani, ASC noktasının yükselip MC noktasına gelinceye kadar geçen zaman üç eşit süreye bölünür, bulunan değer, doğum anındaki yıldızsal zamana eklenerek gündüz yarımküresindeki aralıklar bulunur. Gece yarımküresindeki aralıkları bulmak için, hesaplamayı tersine yapmak gerekir. Bulunan değeri, doğum anındaki yıldızsal zamandan çıkartmak gerekir.



Alcocoden:
Acemce’den türemiştir. Yaşam uzunluğunu ölçen manasında kullanılır. Kelimenin aslı Kadkhudha’ dır. Bu kelime daha sonra yozlaşarak bildiğimiz haliyle kullanıla gelmiştir.



Almutem: Haritada temel ve tesadüfi asalet hesaplamasına göre en fazla güce sahip olan planet; haritanın sahibi.



Almuten: Harita içerisinde, herhangi bir Zodyak derecesinde, örneğin bir evin giriş derecesinde, asalet hesaplamaları sonucunda en fazla puan alan, yani en fazla asalete sahip planet.



Analoji: Planetlerin yerleşimde bulundukları evler veya burçlar ile doğalarının ne ölçüde benzerlik/paralellik göstermesi durumu.



Anaretic: Yunanca’dan türemiş bir kelimedir. Yıkıcı olanı, öldürücü ve ölümcül olanı anlatır.



Aphelion:
Bir planetin, kendi yörüngesinde, Güneş'e en uzak olduğu nokta.



Aphetic:
Yaşama ait olanı, yaşamsal olanı anlatır. Hyleg’ in Aphetic noktalardan birinde olması gerekir. Örneğin 1. ev Aphetic bir evdir.



Arap Noktaları: Lot olarak da bilinirler. Latince’de “Pars” kelimesi kaderden kişinin hissesine düşen pay, parça, nokta anlamına gelir. Arap noktaları, gerçek astronomik cisimler değildirler. Ekliptik üzerinde aritmetik olarak türetilmiş, iki veya daha fazla sayıda astrolojik öğenin sentezlenmesinden meydana gelirler. İki öğenin arasındaki boylam farkı hesaplanır ve aradaki fark haritadaki üçüncü önemli bir noktaya (büyük olasılıkla ASC) yansıtılır. Bulunan derece dakika ve saniye bir “nokta” olarak adlandırılır.



Asalet: Bir planetin gücü, avantajı, meziyetidir. Her planetin yarattığı etki onun kendine özgü doğası ile ölçülür.



ASC: Doğu ufkunun başlangıç noktasıdır ve 1. ev girişidir. Antik Astroloji döneminde “horoskop” olarak da anılırdı. Burada bulunan, yani 1. ev girişini kesen burç “yükselen burç” olarak tanımlanır.



Ay Düğümleri: Ay’ın ekliptik düzlemini kestiği noktalardır. İki Ay düğümü vardır: Kuzey Ay düğümü ve Güney Ay düğümü. Kuzey Ay düğümü ılık doğadadır, iyicil olarak kabul edilir ve birlikte olduğu her şeyin etkisini arttırıcı özellik taşır. Güney Ay düğümü ise soğuk doğadadır, kötücül olarak bilinir ve birlikte olduğu her şeyin etkisini azaltıcı özellik taşır.



Boşlukta Olma: Bir planetin, özellikle Ay’ın, içinde bulunduğu burçta önünde başka açısı kalmamışsa (bir sonraki burca geçene kadar) o planet boşlukta demektir.



Bölgesel Tespit:
Bir planetin yerleştiği, yönettiği ve bağlantılı olduğu evleri saptamak. Bu saptama bize, bahse konu planetin haritanın içerisinde hangi alanlarla ilişkili olduğunu anlama konusunda yardımcı olacaktır. Örneğin Venüs 11. evde yerleşmiş, 12. ve 7. evleri yönetiyorsa, bu evler arasında bağlantı sağlıyor demektir. Venüs’ün açı yaptığı planetlerin ev yerleşimleri ve yöneticilikleri de bu evlerle bağlantılı demektir. İlk kez Morinus tarafından kullanılan bir terimdir.



Burç Yöneticiliği:
Bir planet, doğal olarak benzerliği olan yada doğal olarak yöneticisi olduğu bir burçta yerleşimde ise, kendi evinde gibidir. Doğasının gereklerini rahatça sergiler ve taahhütlerini yerine getirir. Örneğin Ay Yengeç’te burç yöneticiliğine sahiptir.



Dekan:
Zodyak’taki burçların 10 ar derecelik dilimleridir. Her burç 30° uzunluğunda olduğu için ve her bir burçta 3 dekan bulunduğu için toplamda 36 dekan vardır. Örneğin İkizlerin 2. dekanının yöneticisi Mars, Terazi’nin 1. dekanının yöneticisi Ay’dır. Dekan, en az asalet değerine sahip olmasıyla birlikte yine de önemlidir.



Dispozitör: Bir planetin yerleşimde bulunduğu burcun yöneticisi. Örneğin Venüs Koç’ta yerleşmiş ise, Venüs’ün yöneticisi Mars’tır.



Dişil Planetler:
Ay, Venüs, Merkür (koşullara bağlı olarak)



Dost Planetler: Birbirleriyle aynı doğada ve uyumlu olabilen planetler.



Dörtlü Bölümleme (Quadruplicity):
Burçların niteliksel olarak dörtlü gruplara ayırımıdır. Üç grup oluşur: öncü, sabit ve değişken. Her bir grupta 4 burç vardır. Koç, Yengeç Terazi ve Oğlak öncü; Boğa, Aslan, Akrep ve Kova sabit; İkizler, Başak, Yay ve Balık ise değişken nitelik içerisinde yer alırlar.



DSC: Batı ufkunun başlangıç noktasıdır ve 7. ev girişidir. ASC’ in tam karşısında, yani ondan 180 derece uzaktadır.



Duedecimae:
Her burcun 2°30’ bölümlü 12 gruba bölünmesinden oluşan tablolardır.



Düşman Planetler: Birbirleriyle zıt doğada ve uyumsuz planetler.



Eril Planetler:
Güneş, Satürn, Jüpiter, Mars



Evler: Dünya üzerindeki uzayı 12 bölüme ayırmakla belirlenirler. Evlerin her biri hayatımızın bir veya birden fazla alanını anlatır. Evler saat yönünün tersine numaralanmıştır. Bu durum genel mantığın tersinedir. Saat dokuz konumuna tekabül eden noktadan başlayarak, saatin tersi yönde ilerleyerek birden on ikiye doğru numaralandırılırlar. Her şey saat yönünde ilerlerken harita ters yönde ilerlemektedir. Evler, göksel olayların, bu olayların yer aldığı alana göre belirli etkilere yol açışını belirlerler. Evlerin arka plandaki anlamları, takımyıldızsal ilişkilerin kadim yorumlarına ve gökyüzünün günlük dönüşünün sembolizmine dayanır. Ortaçağ astrolojisinde harita okumak evlerden başlar. En önemli olan planetlerin hangi evlerde yerleştiğidir. Bir gezegenin hangi evde olduğu, onun gücüne ait en önemli fikri vermektedir.



Gece Planetleri: Ay, Venüs, Mars



Geri Hareket:
Yer merkezli bakışla planetlerin hareketlerinin izlenmesi esnasında gözlemlenen edilen bir olgudur. Bizim yeryüzünden bakışımızla, Zodyak’ta hareket etmekte olan bir planet yavaşlar, durur ve Zodyak burçlarının tersi istikametinde hareket ediyor gibi gözükür. Planet, bu hareketiyle saat yönünde ilerlemeye başlar. Biz bu harekete “Geri hareket” deriz. Astrolojik olarak geri hareket önemli bir güçsüzlük durumudur. Bu durumdaki bir gösterge pasif ve alıcı durumdadır. Dediğini/vaadini yaptırmakta zorlanır.



Güçlü Planet: Bir planetin gücünden söz ederken, onun doğal veya tesadüfi olarak temsil ettiği şeyleri yapabilme, yerine getirebilme kapasitesini kast ediyoruz. Güçlü bir planet, daima sonuca götüren yada sonucu etkileyebilen meziyetlere sahip olarak kabul edilir. Bir planetin gücü, haritadaki durumuna göre, yani temel veya tesadüfi olarak yerleşimine ve diğer bazı faktörlere göre saptanır.



Güçsüzlük: İngilizce karşılığı “debility”dir. Bir planetin zararlı durumda olduğu veya düştüğü burçlardan birinde yerleşmiş bulunması. Bu durum bahsedilen planetin kendi yönettiği veya yüceldiği burcun tam karşısındaki burçta bulunması durumudur. Güçsüz durumda bulunan planetler taahhütlerini yerine getiremezler. Örneğin Merkür Yay’da, Ay Oğlak’ta, Venüs Başak’ta vs. Fakat, güçsüz durumda bulunan kötücül planetler başa dert açarlar, yapılanları yıkarlar. Bu durum onların kötücül etkilerini daha da arttırır. Örneğin Satürn Yengeçte, Mars Boğa’da vs. Güçsüzlük durumu tamamen nitelikseldir. Çünkü planetin Zodyak durumu ile alakalıdır.



Güçsüz Planet:
Bir planetin güçsüzlüğünden söz ederken, onun doğal veya tesadüfi olarak temsil ettiği şeyleri yapmakta zorlanma, yerine getirememe, yaptığını sonradan yozlaştırma, yanlış yollara sapma durumunu kast ediyoruz. Güçsüz bir planet, sonuca götüren götüremeyen yada sonucu etkileyebilen meziyetlere sahip olamayan bir planet olarak kabul edilir. Bir planetin güçsüzlüğü de, haritadaki durumuna göre, yani temel veya tesadüfi olarak yerleşimine ve diğer bazı faktörlere göre saptanır.



Gündüz Planetleri:
Güneş, Jüpiter, Satürn



Halb: Minör asaletlerden biridir ve planetin daha etkin ve aktif olacağını gösterir. Bir gündüz haritasında, gündüz planeti, ufkun üzerinde ise veya gece haritasında ufkun altında ise Halb durumdadır. Bir gece haritasında, gece planeti, ufkun üstünde ise veya gündüz haritasında ufkun altında ise Halb durumdadır.



Hayz: Arapça Hayyiz (yer/yön) kelimesinden gelmektedir. Halb’ e göre daha etkin ve güçlü bir minör asalettir. Bir gündüz haritasında, gündüz planeti, ufkun üzerinde ise veya gece haritasında ufkun altında ise ve eril burçlardan birinde ise Hayz durumdadır. Bir gece haritasında, gece planeti, ufkun üstünde ise veya gündüz haritasında ufkun altında ise ve dişil burçlardan birinde ise Hayz durumdadır.



Hyleg: Acemce’den türemiştir. Yaşam veren manasında kullanılır.



IC: Kuzey ufkunun başlangıç noktasıdır ve 4. ev girişidir. “Immum Coeli” olarak bilinir. MC’ in tam karşısında, yani ondan 180 derece uzaktadır.



İyicil Planetler: Kişinin bir şey üretebilmesini sağlamak için fazla efor sarf etmesine gerek kalmadan ona fayda getiren, ona yardımcı/vesile olan, verimli, ılımlı ve dengeleyen planet. Etkisi iyi yönde çalışan bu planetler: Jüpiter, Venüs, Güneş’tir. Merkür koşullara bağlı olarak ve Ay büyürken iyicil olarak kabul edilir.



Karşılıklı Etkileşim: Karşılıklı etkileşim (karşılıklı ağırlama) ise, her iki planetin de birbirlerinin yönettikleri burçlarda yerleşimde olmaları, dolayısı ile birbirlerini misafir etmeleridir. Bazı Ortaçağ Astrologları ve onların (özellikle Arap astrologların) verdikleri bilgileri derleyen Bonatus, iki planetin birbirlerini ağırlamaları için aralarında açı olması gerektiğini savunmaktadır. Buna karşın, özellikle Ebu Me’şar ve daha sonra İbni Ezra’dan başlayan, sonraki dönemde William Lilly’e kadar giden bir görüş göre her iki planetin birbirlerini yöneticilik, yücelme veya diğer alt yöneticilikler bazında ağırlaması durumunda, arada açı olmasa dahi karşılıklı etkileşim vardır. Buna cömertlik “Generosity” denmektedir.



Kötücül Planetler:
Kişinin bir şey üretebilmesi için büyük efor sarf etmesini gerektiren, ona zarar ve bela getiren, engelleyen planet. Aşırılıklara meyilli ve verimsiz planet. Etkisi kötü yönde çalışan planetler. Satürn, Mars’tır. Merkür koşullara bağlı olarak ve Ay küçülürken kötücül olarak kabul edilir.



Kuşatılmış Olma: İki planetin (genellikle kötücül planetler) arasında kalmış planet için kullanılır. Bu arada kalma durumu kavuşum veya açısal olarak olabilir.



MC: Güney ufkunun başlangıç noktasıdır ve 10. ev girişidir. “ Medium Coeli” olarak bilinir. Meridyenin en yüksek noktasıdır.



Moiety: Latince Medietas’ tan türemiş bir kelimedir. Orta veya ortalama manasına gelir.

Tolerans, planeti merkezde kabul ederek hesaplanır. Dolayısı ile etkisi kendi merkezinden her iki tarafına (planetin sağına ve soluna) genişler. İşte her iki taraf astrolojide Moiety (yarım etki alanı) olarak adlandırılır.



Morinus: (1583-1656) Jean Baptiste Morin-Morin De Villefrance. Matematik profesörüdür. 1630 yılından itibaren kendini astrolojiye adadı. Doğum haritası analizi için reformist kurallar getirdi ve bunları yayınladı. Bu kurallar daha evvelce Bonatti, Ebu Me’şar, Meşa’allah ve diğer Arap astrologlar tarafından açıkça belirtilmemiş unsurlara kesinlik getirmiş oldu. Bunların en önemlileri bir planetin Zodyak durumu, bölgesel tespiti, bir ev içerisinde yerleşmiş birkaç planetten en güçlüsünün tanımlanması, bir evin iyi veya kötü kullanımının o evin yöneticisinin durumundan kaynaklandığıdır. Bulduğu ev sisteminde gökyüzü ekvatoru ve doğu noktasına doğru ekliptiğin kutuplarından geçen, 30° bölümlü büyük daireler kullanmıştır. Bu büyük daireler, kutuplardan başlayarak meridyen ve ekvatoru kesen 12 eşit çizgi halinde tasarlanmıştır. Ev girişleri, bu büyük dairelerin ve Ekliptiğin kesişmelerinden oluşur. Evler eşit büyüklükte değildir. MC noktası 10. ev girişiyle aynı değildir. Aynı şekilde ASC de 1. ev girişiyle aynı değildir, gerçek doğu noktasıyla (true east) aynıdır.



Novenaria Signorum:
Her burcun 3°20’ bölümlü 9 gruba bölünmesinden oluşan tablolardır. Her üçlü element bu 9 ana bölümlemenin öncü burcunun yöneticisi ile başlar.



Oksidental:
Bir planetin Güneş’ten sonra batması durumu. Güneş’e göre Oksidental planetler ise, vaatlerini yerine getirmekte zorlanırlar, metotları genellikle anti-sosyal ve sorgulanır niteliktedir.



Oryantal: Bir planetin Güneş’ten önce doğması durumu. Güneş’e göre Oryantal olan planetler güçlü, vaat ettiklerini yerine getirmekte etkili, kullandıkları metotlar iyicil, sosyal, kabul edilir ve övgüye değerdirler.



Paran: Önemli bir takımyıldızın ya da gezegenin belirli açılarda olduğu anda, o açılara denk gelen yıldızlar ya da yıldız gruplarıdır. Eşlik edenler olarak görülürler. Kadim astrolojide bu terim, Zodyaksal dekanlarla birlikte yükselen takımyıldızlar için de kullanılmıştır.



Peregrin: Bir planetin yerleştiği burçta herhangi bir asalete veya zayıflığa sahip olmaması durumu. Böyle bir planet, yabancı bir ülkede seyahat etmekte olan bir yabancıya benzetilebilir. Burada herhangi bir hakka, işe sahip değildir. Buradaki durumu tamamen bu ülkenin yöneticisinin keyfiyetine kalmıştır. Bu durumdaki planet, içinde bulunduğu burcun yöneticisinin durumuna göre değerlendirilir.



Perihelion: Bir planetin, kendi yörüngesinde, Dünya’ya en yakın bulunduğu nokta.



Planetlerin Sevdikleri Evler:
Planetlerin kendi doğalarına en uygun buldukları, doğalarını en rahat sergiledikleri evleri sevdikleri, burada keyif aldıkları düşünülür. Örneğin Merkür 1. evi sever, Ay 3. evi sever, Venüs 5. evi sever vs. Bir planetin sevdiği evde yerleşimde olması, onu güçlendiren bir faktördür.



Primary Directions: Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönüş hareketine göre çalışan bir ilerletim yöntemidir. Hem Natal hem de Mundane astrolojide kullanılır. Oldukça karışık bir yöntemdir. İlerletimde kullanılan göstergeler ana olarak 7 tanedir. ASC, MC, Güneş, Ay, Şans Noktası, doğumdan önceki yeniay veya dolunay dereceleri.



Prorogator: Kişinin hayatının devamlılığını sağlayan ışıklar veya planet veya herhangi bir Zodyak derecesi. Genel olarak yaşamsallığı anlatır.



Sabit Yıldızlar: Sabit yıldızlara bu isim onları planetlerden veya Zodyak’ta hareket etmekte olan gökcisimlerinden ayırt etmek için verilmiştir. Sabit yıldızlar, Dünya’ya göre durağan gözükürler. Aslında ekinoksların kayması neticesinde her yıl 1 dakikadan biraz daha az bir sürelik ilerleme kaydederler. Sonuç olarak 72 yılda 1° kayma söz konusudur. Planetlerin yaptığı gibi ekliptiğin bir tarafından öbür tarafına hareket etmezler. Ekliptiğe yakın olanlar ve önemli parlaklık basamağında olanlar fark edilir etkiye sahiptirler. Sabit yıldızlar Zodyak'ın içinde değil, onun ötesinde, takımyıldızların içindedirler.



Sessiz Burçlar: Yengeç, Akrep ve Balık.



Solar Arc: Her planetin Güneş yayı kadar, yani Güneş’in ikincil Progress’te ilerletildiği kadar ilerletildiği bir tekniktir. Bütün harita kişinin yaşı kadar ilerletiliyor. 1 yıl = 1 derece. Bu teknikte hareketler hep ileri doğrudur, Progress’te olduğu gibi geri hareket söz konusu değildir. Daha ziyade kadersel olanı gösterir, Progress’te olduğu gibi kişinin psikolojik durumunu değil.



Temel Asalet: Bir planetin içinde yerleşimde bulunduğu burçta 5 temel asaletten en az birine sahip olması durumu. Bu 5 temel asalet: burç yöneticiliği, yücelme yöneticiliği, üçlü yöneticiliği, terim yöneticiliği ve dekan yöneticiliğidir. Bu asaletlerden herhangi birinde yerleşmiş bulunan bir planet kendi doğasının gereğini yerine getirebilecek güce sahiptir. Ama burada bir hiyerarşi söz konusudur. Planetler taahhütlerini en çok burç ve yücelme yöneticiliğine sahipseler; daha az seviyede üçlü ve terim yöneticiliğine sahipseler ve en az da dekan yöneticiliğine sahipseler yerine getirebilirler. Örneğin Venüs Balık’ta yücelme ve üçlü asalete sahiptir. Doğasının gereği olan sevgi, estetik, güzellik gibi kavramlar konusunda dediğini yaptırabilecek meziyete, güce ve avantaja sahiptir.



Terim Yöneticiliği: 30° uzunluğundaki Zodyak burçlarında 5 e bölümleme yapılarak, her bir döneme ait derecelere isabet eden bir yönetici planet saptanır. Örneğin Yengeç’in 7. derecesi ile 13. derecesi arasında Venüs terim yöneticisidir. Terim yöneticiliği Güneş ve Ay için uygulanmaz. Terimlerin çok eski metinlerde ve Ortaçağ metinlerinde 3 çeşidi vardır. Bunlar, Mısır, Kalde ve Ptolemy’ nin terim yöneticiliği tablolarıdır.



Tesadüfi Asalet:
Planetin harita içerisinde yerleşimde bulunduğu eve göre değerlendirilir. Birincil evlerde bulunan planetler taahhütlerini %100 performansla yerine getirirken, ikincil evlerde bulunan planetler %50, üçüncül evlerde bulunan planetler %25 performansla taahhütlerini yerine getirebilecek güce sahiptirler.



Tesadüfi İyicil:
Kötücül bir planetin, harita içerisinde iyicil evlerden birinde yerleşimde, asaletli, zarar görmemiş durumda olmasıyla, harita içerisinde, sınırlı fayda üretse de en azından zarar getirmemesi durumu.



Tesadüfi Kötücül: İyicil bir planetin, harita içerisinde kötücül evlerden birinde yerleşimde, zararlı veya düşük durumda ve zarar görmüş durumda olmasıyla, harita içerisinde, yarardan çok zarar üretmesi durumu.



Tolerans: Etki alanı sınırı demektir. Bir planetin kendisinden başka bir noktaya etki alanının nerede başlayıp nerede bittiğini anlamamıza yarar. Çünkü bir planetin etkisi onun açı toleransı dahilindedir.



Türetilmiş Evler: Evlerin temel anlamlarını, harita sahibi kişinin gözünden değerlendirirken, haritadaki diğer kişiler ve olaylar cephesinden alarak, haritayı daha geniş perspektiften görmek için kullanılır.



Üçlü Bölümleme (Triplicity): Burçların element olarak üçlü gruplara ayrımıdır. Dört grup oluşur: ateş, toprak, hava, su. Her bir grupta 3 burç vardır. Koç, Aslan ve Yay ateş elementinden olan burçlardır. Boğa, Başak ve Oğlak toprak elementindendir. İkizler, Terazi ve Kova hava elementindendir. Yengeç, Akrep ve Balık ise su elementindendir.



Üçlü Yöneticileri:
Herhangi bir elementin gece, gündüz ve paylaşımcı yöneticileri. Arap astrologlar haritayı nitelerken daima incelenen evlerin üçlü yöneticilerinden yola çıkmışlar. Bir evin üçlü yöneticileri, o evin konularıyla ilgili olan ihtiyaçların hayatın hangi alanında giderildiğini anlamamıza yardımcı olur.



Üçlü Yöneticiliği: Ateş, hava, toprak ve su elementlerinden oluşan toplam 12 adet Zodyak burcunun, aynı elemente sahip her 3 burcu aynı üçlüye aittir. Her planet belirli elementlerin üçlü gruplarında yer alır. Nasıl ki bir planet kendi yönettiği burç ile aynı element doğasına sahip ise, kendi üçlüsünde bulunduğu burçta da aynı element doğasında olduğu için asalete sahiptir. Örneğin Jüpiter ateş elementi burçlarının üçlü yöneticilerinden biridir.



Whole Sign:
Belki de bilinen en eski ev sistemidir. Helenistik dönemden gelmektedir. Arada kalan burç (intercept) yoktur. Ptolemy ve Yunan’lar bu sistemi kullandılar. Bonatti de bu ev sistemini kullanmıştır. Kadrant ev sistemlerinin henüz geliştirilmediği dönemlerde burçlar evler olarak anılıyordu. Bu yüzden Whole Sign ev sisteminde, her ev girişini bir burç kesmektedir. Bir burç = bir ev mantığı vardır.



Yanan Yol: 15° Terazi ile 15° Akrep arasındaki alanı tanımlamak için kullanılan terimdir. Özellikle Ay’a zarar veren zayıflatıcı bir alan olduğu düşünülür. Meşa’allah ve El-Biruni de dahil olmak üzere bazı astrologlara göre Yanan Yol Terazi’nin 19 derecesi ile Akrep’in 3 derecesi arasındadır. Çünkü bu iki burç (Terazi ve Akrep), Güneş ve Ay’la uyum içerisinde değildir; buna karşın bu iki burç, kötücül planetler olan Satürn ve Mars bu burçlarda önemli yöneticiliklere sahiptir ve Güneş 19° Terazi’de, Ay 3° Akrep’te düşer.



Yanık: Bir planetin önünde veya arkasında Güneş’e 8,5° yakınlıkta olması durumu. Planet bu durumda zarar görecektir. Güçsüzlük durumlarından biridir. Bazı eski astrologlar tarafından planetin en çok zarar gördüğü durum olarak kabul edilir.



Yücelme Yöneticiliği:
Yücelme durumundaki bir planet, kralın yanında yeri olan, saygı ve hizmet gören, onun tarafından her istediği yerine getirilerek ödüllendirilen bir kişi gibidir. Yücelme yöneticiliği, bir planetin doğasını sade bir şekilde ortaya çıkarmasına imkan verir. Örneğin Güneş Koç’ta yücelme yöneticiliğine sahiptir.



Yüksekte Olma: Bir planetin haritanın tepe noktasına yakın bölgede olması durumudur. İngilizce karşılığı “elevation”dur ve bir planetin harita içerisinde yüksekte, özellikle 10. ev girişine yakında olması durumu, ona minör asalet kazandırır. Bu anlamda 10. ev girişinden 5°’ den fazla mesafe uzakta ve 9. evde yerleşmiş olan bir planet, nicelik olarak zayıf durumda olmasına rağmen (üçüncül/düşük bir evde), yüksekte ve 10. ev girişine yakında olduğu için bir çeşit güç kazanmış olur. Bu konum, kişinin yüksek öncelik verdiği şeyleri temsil eder.



Zarar Görme: Bir zayıflık göstergesidir. İngilizce karşılığı “afflicted” veya “impeded” olarak verilir. Engellenmek, özürlü olmak, hastalıklı olmak anlamındadır. Zarar görmüş planetler taahhütlerini, yani doğalarının gereğini yerine getiremezler. Planetlerin zarar görmüş olduğu durumlar Bonatti’ nin 146 Considerations’unda detaylı olarak verilmiştir. Bunlardan en önemli olan 4 tanesi: düşük evlerde yerleşim, yanık olmak, geri harekette olmak ve arada resepsiyon olmaksızın kötücül bir planetle birleşme, kare veya karşıt açı yapmaktır.



Zodyak: Basit tarifi ile burçlar kuşağıdır. Zodyak bir zamanlama aygıtıdır ve burçların kategorilere ayrılması aracılığıyla, içlerinde bulunan herhangi bir gezegenin işleyişini etkileyebilen özellikler de bu burçlara atfedilmiştir.



Zodyak Durumu: Bir planetin gücü (asaleti) veya güçsüzlüğü, açıları ve kendi yöneticisi ile ilişkisi onun Zodyak durumunu gösterir.​
 
Üst