(ÖLÜM ANINDA OLANLAR)
Bir insana ölüm meleği geldiğinde o insana sanki kloroform verilmiş gibi olur.
Henüz ölmemiştir.
Kulakların normalde işittiği tüm sesleri hâlâ işitebilir, hissetme ve uyanıklığa ait algılamalar hâlâ yerindedir, beyin hâlâ çalışmaktadır.
Bunların hepsi görevlerini yapmaktadır, beden etrafında olanların farkındadır, ama konuşamaz.
Bütün hayalleri o insanın etrafını sarmış, bağırıp çağırmaktadır.
Kendisinden önce ölen akrabaları :
“Gel, gel!” diyerek onu çağırırlar.
Annesi ve babası gelir.
Topraktan yaratılmış tüm bağları onun etrafındadır.
Bu dünyaya ait malı, mülkü gelir.
O insan bunların hepsinin farkındadır, ama ağzını açıp konuşamaz.
Kloroformun etkisinden dolayı gözlerini açıp göremez.
Beden henüz ölmemiştir yani.
Sadece anestezidedir.
Kabirdeki sorgulama bitinceye kadar canlı kalır.
Bu hâl anestezideki insanın hâline benzer.
Ölüm Meleği anestezi iğnesini yapmıştır.
Bu iğne vuruluncaya kadar insan :
“Eyvah, mallarım, Babam geliyor! Annem geliyor! Şu geliyor, bu geliyor!” diye bağırıyordu.
Ölüm Meleği beş duyudan gelen tüm bu dışarıdaki sesleri durdurur...
Kloroform verildiğinde tüm bu duyular gider, dışarı çıkar ve o insanın etrafında dansa başlarlar.
Beş unsur ve bunlara bağlı şeyler bedenin yanına dikilirler ve bağırırlar.
“Benim malım, akrabalarım!” diye bağıran şeyler durur, şimdi bedenin yanında dikilmiş ağlamakta ve bağırmaktadırlar.
İçerde sadece yedi irfan düzeyi kalır.
Bedenin yanında duran duyuları seyrederler ve etrafta olan her şeyi işitirler.
Ama o insan konuşamaz.
Konuşma kudreti kaybolmuştur.
Sadece irfanın nûru kalır.
Bunun gibi insan kabre konduğunda olan her şeyin farkındadır.
Toprağa konar konmaz Münker ve Nekir melekleri sorgulama için gelirler.
Kabirdeki insana “Uyan!” diye seslenirler.
Kloroformun etkisi buraya kadar sürer.
O zaman insan uyanır ve sorgulama başlar.
Bedendeki yirmi sekiz harf konuşur.
Her harfe : “Ne yaptın? Ne yaptın bakalım?” diye sorulur.
Ruh bu sorgulamaya kadar bedenle birliktedir.....
MUHAMMED RAHÎM BAWA MUHYİDDÎN (ks)