Ölüm-Ötesi Deneyimi

maiela

Banlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2012
Mesajlar
143
Tepkime puanı
9
Ben inancıma göre düşünüyorum, Müslümanım ve iyi insanlar az acı çekerek, kötü insanlar çok acı çekerek öldüğü düşüncesindeyim. Benim çok yakından tanıdığım iyi, kötü akrabalarım ölmüştü. İyi olan inlemeden ölmüştü ama kötü olan kan kusarak ölmüştü. Kötü olan o gün hiç kıpırdamadan, sadece gözleri kıpırdayarak yatıyormuş ve bizimkiler onu kıble tarafına çevirince, kendini diğer tarafa atıyormuş. Ölürken de her yer kan olmuş, kan kusmuş. Yani herkeste böyle hoş bir ruh, beden ayrılımının olduğuna inanmıyorum.
 

fthbl

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ocak 2012
Mesajlar
184
Tepkime puanı
11
Ölümde fiziksel acı yoktur,acı çekenlerin çektiği acının kaynağı psikolojiktir.
onun için ölen insanın psikolojisi ve inancı çok önemli.Tam imanlı bir insan hiç bir sıkıntı çekmez.
Ama inançsız insanın ölüm halindeki durumunu anlatan tek bir kelime vardır o da "yetimlik".
Müthiş bir yetimlik kimsesizlik duygusu sarar sarmalar inançsız insanı.
Şöyle düşünün bir insana annen öldü deseniz,1 saniye sonra baban öldü,ondan bir saniye sonra kardeşin öldü...böyle devam etse tüm akraba arkadaş dost tanıdıkları.O insan ne duruma gelir.Aynen böylede ölen inançsız bir insan tüm sevdiklerinin ölüm haberi aynı anda verilmiş gibi tam bir yetimlik içine girer.
İnançlı insan da ayrılık acısı yaşar ama inançsız insanınki gibi ağır olmaz.Çünkü o bilir ölümün sadece geçici bir ayrılık olduğunu.
 

Melih111

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Nis 2013
Mesajlar
22
Tepkime puanı
5
Burada bir çok ölüm ötesi deneyimden bahsediliyor,söyleniyor..Peki gerçekten bunların beynimizin oyununundan farklı bişey olduğunu gösterecek kanıtlar veya bu insanların yalan söyleyip söylemediğine dair yapılmış bilimsel araştırmalar var mı ? Ölüm ötesi deneyimlerde kişilerin bambaşka bir yerdeki olayları veya hastane odasındaki olayları bile görebildiklerini duymuştum..o esnada ne oluyosa tam olarak anlatıyorlardı..bunlar bilimsel mi.. yani gerçekten böyle bir şey var mı ?

buna benzer bi konu açılmazsa kusura bakmayın..iyi forumlar
 

BeLLa91

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Kas 2010
Mesajlar
890
Tepkime puanı
268
İş
Asistan, öğrenci
Bunların bilimsel olarak ispatlanması mümkün değil. Çünkü yaşanılanlar soyut ve kişisel. Ama bu konuda araştırma yapan ve bunun üzerine kitaplar yazmış bazı doktorlar var. Hastaların klinik ölüm sırasında yaşadıkları bazı deneyimleri anlatıyorlar. İşin ilginç tarafı anlatılanlar başkalarının yaşadıklarıyla benzerlik gösteriyor. Mesela ameliyat masasında doktorların yaptıklarını, yakın civarlarda duyup gördüklerini söyleyebiliyorlar, ya da bir süre sonra çekilme hissettiklerini ya da hepsinin son derece huzurlu olduğunu, değişik renk huzmeleri ve güzel sesler duyduklarını, istediği an istediği mekanda olabildiklerini belirtiyorlar. Bazıları çok sevdikleri ölmüş yakınlarını görüyor. Bunun gibi benzer bir sürü deneyim. Bazı doktorlar ölümden sonra kesinlikle bir yaşam olduğu konusunda eminler.
 

ptaah

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Kas 2010
Mesajlar
280
Tepkime puanı
20
Konum
Allah'ın anıldığı yerlerden
Ben olabilir diyorum.Kısaca bir çok bu tarz kitaplar- gerek islami ve diğer kültürlere ait- oku ve veri topla derim.Sonra kararını kendin ver.
Ruhsal varlıkların fiziksel aleme etki etmesi vardır.Evin içindeki eşyaları hareket ettirir vb. Madem bunlar oluyor insanın ölüme ötesine yakın deneyim yaşamasına neden şaşmalı.

İlginç bir parapsikolojik örnek alıntı yapmak isterim.
Hutbede Fatiha Sûresini yedi vecihle tefsir eden Somuncu Baba namaz çıkışında insanların yoğun iltifatına mazhar olmuş. Aynı anda camiin üç kapısından çıkan cemaatin hepsi bizler de elini öptük diyerek bu yüce velînin kerametini dile getirmişler.
 

Melih111

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Nis 2013
Mesajlar
22
Tepkime puanı
5
Bu deneyimler acaba beynin bize bir oyunu mu ? Bu görüntülerin beynin oyunu olmadığını kanıtlayacak bişeyler var mı elimizde ?
 

BeLLa91

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Kas 2010
Mesajlar
890
Tepkime puanı
268
İş
Asistan, öğrenci
Bu deneyimler acaba beynin bize bir oyunu mu ? Bu görüntülerin beynin oyunu olmadığını kanıtlayacak bişeyler var mı elimizde ?
Bu mantıkla yaklaşırsak beynimiz bize hep oyun oynuyor diyebiliriz. Bu hayatta da bazı deneyimler yaşıyoruz, ruhumuz bedenimizdeyken. O zamanda mı beyin oyun oynuyor dersiniz? Ben sağlıklı bir beynin gösterdiği hiçbir şeyin yanılsama olduğunu düşünmüyorum. Altını çizerek söylüyorum bakın ama ''sağlıklı beynin''. Klinik ölüm ile ilgili beynin oyunu olmadığını kanıtlayıcı şeyler var, araştırırsanız öğrenebilirsiniz. Örneğin morga kaldırılmış biri(klinik olarak ölmüş ve sonra dirilmiştir) morg görevlilerinin arkasından konuştuklarını duymuş(aşağılayıcı olarak) ve dirilince onlara hesap sormuştur. Bu gibi gerçek hikayeler çok.
 

MoNa

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Eyl 2013
Mesajlar
64
Tepkime puanı
8
(ÖLÜM ANINDA OLANLAR)

Bir insana ölüm meleği geldiğinde o insana sanki kloroform verilmiş gibi olur.
Henüz ölmemiştir.
Kulakların normalde işittiği tüm sesleri hâlâ işitebilir, hissetme ve uyanıklığa ait algılamalar hâlâ yerindedir, beyin hâlâ çalışmaktadır.
Bunların hepsi görevlerini yapmaktadır, beden etrafında olanların farkındadır, ama konuşamaz.
Bütün hayalleri o insanın etrafını sarmış, bağırıp çağırmaktadır.

Kendisinden önce ölen akrabaları :
“Gel, gel!” diyerek onu çağırırlar.
Annesi ve babası gelir.
Topraktan yaratılmış tüm bağları onun etrafındadır.
Bu dünyaya ait malı, mülkü gelir.
O insan bunların hepsinin farkındadır, ama ağzını açıp konuşamaz.
Kloroformun etkisinden dolayı gözlerini açıp göremez.
Beden henüz ölmemiştir yani.
Sadece anestezidedir.
Kabirdeki sorgulama bitinceye kadar canlı kalır.
Bu hâl anestezideki insanın hâline benzer.
Ölüm Meleği anestezi iğnesini yapmıştır.
Bu iğne vuruluncaya kadar insan :
“Eyvah, mallarım, Babam geliyor! Annem geliyor! Şu geliyor, bu geliyor!” diye bağırıyordu.
Ölüm Meleği beş duyudan gelen tüm bu dışarıdaki sesleri durdurur...
Kloroform verildiğinde tüm bu duyular gider, dışarı çıkar ve o insanın etrafında dansa başlarlar.
Beş unsur ve bunlara bağlı şeyler bedenin yanına dikilirler ve bağırırlar.
“Benim malım, akrabalarım!” diye bağıran şeyler durur, şimdi bedenin yanında dikilmiş ağlamakta ve bağırmaktadırlar.
İçerde sadece yedi irfan düzeyi kalır.
Bedenin yanında duran duyuları seyrederler ve etrafta olan her şeyi işitirler.
Ama o insan konuşamaz.
Konuşma kudreti kaybolmuştur.
Sadece irfanın nûru kalır.
Bunun gibi insan kabre konduğunda olan her şeyin farkındadır.
Toprağa konar konmaz Münker ve Nekir melekleri sorgulama için gelirler.
Kabirdeki insana “Uyan!” diye seslenirler.
Kloroformun etkisi buraya kadar sürer.
O zaman insan uyanır ve sorgulama başlar.
Bedendeki yirmi sekiz harf konuşur.
Her harfe : “Ne yaptın? Ne yaptın bakalım?” diye sorulur.
Ruh bu sorgulamaya kadar bedenle birliktedir.....

MUHAMMED RAHÎM BAWA MUHYİDDÎN (ks)
 

karatay

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ocak 2015
Mesajlar
128
Tepkime puanı
127
Öldukten sonra tekrar dirilmek mumkun degildir. Bir insan sadece bir kez olur ve ahiret icin diriltilir. Olum deneyimi yasayanlarin cok buyuk bir kismi aslinda olmemistir sadece nabizlari makine ile olculemeyecek kadar yavas atmaktadir. Teknoloji ilerledikce oldukten sonra dirikme olaylari buyuk bir ivmeyle azalmistir . Can bedenden bir kez cikar bu benim dinimde sabit bir bilgidir. Eger bu deneyimleri cok iyi gelismis tibbi imkanlarla inceleme firsatimiz olsaydi kalbin aslinda durmadigi gozlemlenebilirdi. Bir ameliyat masasinda bir hastanin nabzi 1 dakika atmaz ise tibben olu sayilir fakat nabzin 0 in altina dusmesi mumkundur kalp 1dakika veya biraz daha fazla atmadan da ex olmayabilir gunumuzde bu yeni farkedilmis ve bunun geregi olarak yeni bir teknik ile nabiz sifira indikten sonra bile elektrik sokuyla var ise kucuk duzeyde olan nabzi dahada hizlandirmak amaclanmistir.
 

Maytere

Banlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2013
Mesajlar
48
Tepkime puanı
2
Ölüm , tamamen ölünce gerçekleşiyor.

Kalbin anlık durması veya bilinç kaybını ölümle karıştırmamak lazım.

Yani öteki tarafı 1 tur gördüm geldim olayı saçma.
Gördüm geldim diyorsan hiç ölmemişsindir.
 
Üst