Sanal Gerçeklik

01anavarza

Banlı Kullanıcı
Katılım
16 May 2013
Mesajlar
501
Tepkime puanı
6
Sanal gerçeklik son yıllarda gündemde çok tartışılsa da aslında kasklı ekranların ilk örneği 1968 yılında Ivan Sutherland tarafından üretilmişti.

Matrix üçlemesiyse; ana karakterin dünyanın aslında beyninde gerçekleşen bir simülasyon olduğu gerçeğini öğrenmesi ve içinde yaşadığı yapay dünyadan kurtuluşuyla başlar.

Günümüzde bu teknoloji artık bilim kurgudan ibaret değil, mikro-çiplerin, yüksek çözünürlüklü
ekranların ve hareket takip sensörlerinin geliştirilmesi sanal gerçeklik kasklarını farklı bir seviyeye taşıdı.

Morpheus Projesi ve “Oculus Rift” gibi birçok sanal gerçeklik cihazı geçmiştekilere kıyasla detaylı görüntü kalitesine, ultra hızlı kafa hareket takibine ve çok daha geniş bir görüş açısına sahip.

Kasklı ekranlar foto-gerçekçilik ve ileri film yapım teknikleriyle birleştiğinde eğlence endüstrisinde yeni bir çağ başladı.
Bu teknolojiye uyarlanan filmlerde ve bilgisayar oyunlarında gerçek dünya ile iletişimi tamamen kesilen kişi kendisini ana karakter ile öznelleştirmekte ve çekilen sahneleri veya kurgulanan oyunu hissetmekte ve 2. bir hayatı tecrübe etmektedir.

Ordular bu teknolojiyi askeri talimler ve tatbikatlar için kullanmakta ve birlikler savaşın zorlu şartlarına uyum sağlamak için sanal gerçeklik ortamında eğitim görmektedir.

Sağlık sektöründe de kullanılmaya başlanan bu teknoloji; ameliyat gibi hayati önem taşıyan durumlarda doktorları önceden hazırlar ve fobik rahatsızlıklara sahip hastaların korkularıyla sanal alemde yüzleşmelerini sağlar.

Gelecekte satın almayı düşündüğünüz bir evi fiziksel olarak gitmeden gezebilirsiniz.

Öğrenciler, tarih dersinde anlatılan mekanları veya savaşları sanal gerçeklik sayesinde deneyimleyebilir veya öğretmenler öğrencileriyle beraber dinozor iskeletlerine sahip müzelere veya sanat galerilerine sanal turlar düzenleyebilir ve derslerini bu ortamlarda anlatabilirler.

Bilim adamı Ray Kurzweil yakın gelecekte kan hücresi büyüklüğündeki nano teknolojik cihazların vücudumuzu sağlıklı tutması için yapay akyuvar ve alyuvar görevinde kullanılabileceğini ve bu robotik maddeciklerin nöronlarımızla doğrudan etkileşime geçebileceğini ön görmektedir.
Beynimizin internet ağıyla direk iletişim kurmasını sağlayabilir.

Bilgisayar çipleri geçmişte defalarca kez insan beynine yerleştirilmiş ve protez cihazlarının düşünce gücüyle hareket ettirilebilmesi kanıtlanmıştı.
Gelecekte insan beyninin ve bilgisayar teknolojisinin sınırları zorlanarak bir insanın sanal bir hayatla öznelleştirilebilmesi ve böylelikle sanal gerçekliğe aktarılan bilinçlerin dijital ortamlarda yaşatılabilmeleri sağlanılabilir.
Bunun yanında bazı uç tahminler insan hafızasının bir bilgisayar harddiskine yüklenebileceğini yönündedir.

Beynimizin sinir sistemi üzerinden bilgisayarlarla iletişim kurulabilmesi bize düşüncelerimizi hiç konuşma zahmetine girmeden istediğimiz kişilere aktarma fırsatı da sağlayabilir.
Böylece 5 duyunun yardımı olmaksızın kişiler arasında gerçekleştirilebilecek düşünce aktarımı, diğer bir değişle telepati mümkün olabilir.

Sanal gerçeklik sayesinde zaman yolculuğu yapabileceğiz ve geçmişi tahmin edilen tüm gerçekçiliğiyle deneyimleyebileceğiz.
Belki de bir gün dünyamızın detaylı sanal versiyonları üretilecek ve bu paralel dünyalar sayesinde gelecekte gerçekleşecek doğal felaketler önceden görülecek ve bunlara karşı önlemler alınarak insanlık korunacak.

Günümüzdeki süper bilgisayarlar bugün uzayın milyarlarca yıl önceki halini kısmen simüle edebiliyorsa gelecekte bir gün bilgilerimiz ve hayallerimiz doğrultusunda yapay evrenler simüle edebilir ve bu sanal evrenlerde yeni hayatlar oluşturarak yaşayabiliriz.

Felsefeciler binlerce yıldır içinde yaşadığımız dünyanın gerçek mi yoksa bir simülasyon mu olduğunu sorgulamakta.
Eğer insanlık dünyanın ve evrenin simülasyonunu oluşturabiliyorsa, bizim şu an içinde yaşadığımızı sandığımız dünyanın bve vücudumuzun aslında bir simülasyon olma ihtimali imkansız değildir.

Çünkü teknik açıdan bir insanın beyni vücudundan çıkarılarak bir bilgisayara bağlanılabilir ve elektrik sinyalleri gönderilerek bu kişiye yapay duygu hissiyatı sağlanılabilir ve önceden kurgulanmış sahte anılar yaşatılabilir.
Bu duygularla beslenilen beyin bir bilgisayar ortamında mı, yoksa gerçek dünyada mı olduğunu ayırt edemez.

-ALINTI-
 

kıvep

Banlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
1,516
Tepkime puanı
30
Bir gün kafamıza bir başlığı takıp, kendimizi sanal bir dünyada bulacağımız günde gelicek. Swort art online tarzı ; D
 

01anavarza

Banlı Kullanıcı
Katılım
16 May 2013
Mesajlar
501
Tepkime puanı
6
Bir gün kafamıza bir başlığı takıp, kendimizi sanal bir dünyada bulacağımız günde gelicek. Swort art online tarzı ; D

Bizi bir makineye bağlasalar atıyorum gerçekte 1 saat geçti ama biz orada yıllarca kalmış gibi hissetsek :D
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Bu bizi şuan nasıl sevgiden uzak tutuyorsa ileri gelen buluşlar daha da yalnızlaştıracak..Bizler belki kontrollü kullanıyoruz fakat yeni nesiller için üzülüyorum..

Hep aklıma takılır yıllarca arasıra.Yaşamımız adına sorularda kobay olmaktan korkarken bu şekilde ilerleyen bir teknolojinin bizzat deneyeni ve deneycileri olunucak gibi..Belki de bir kıyametten ve sonrasında tekrar sil baştan..Tıpkı biizim yüzyıllar evvelinde bulunan icatları hala bilimin çözemedikleri gibi kalacağız kimbilir.
İnsanlar bir üste ulaştıkça ruhaniyetinden ,maneviyatından kaybediyor gibi geliyor bana.Keşke bilim teknoloji kadar ruh ve varlığı gücü adına araştırmalar olsa ve daha fazlasını yaşasak..
 

kıvep

Banlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
1,516
Tepkime puanı
30
Bi bir makineye bağlasalar atıyorum gerçekte 1 saat geçti ama biz orada yıllarca kalmış gibi hissetsek :D
Makineyi teknosadan alıp kafana takıyosun, makineye bağlanmaya gerek yok. Zaman farkı zor olurdu, eş zamanlı gidilir bence.
Ah o kadar yasarmıyım ki :D
Filmini izleyenler anlıycaktır beni
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Yıldızlar arasını izleyin o halde :)
 

kıvep

Banlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
1,516
Tepkime puanı
30
Yıldızlar arasını izleyin o halde :)
Ben mi :)
Teknolojinin getirdiği felaket filmlerini sevmiyorum, benim favorim daha çok teknosadan alıp getirdiğim türden :D
o filmi hiç görmedim, lafı açılmışken denk geldi bakacağım :)
 

moriarty

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Nis 2014
Mesajlar
46
Tepkime puanı
0
Rüyada yaşanılan hislerin gerçek dünyadan daha kuvvetli olduğunu gördükçe ben de bi 'acaba mı?' diyorum şahsen. Bu matrix bizi mahfetti :willy_nilly:
 

01anavarza

Banlı Kullanıcı
Katılım
16 May 2013
Mesajlar
501
Tepkime puanı
6
Makineyi teknosadan alıp kafana takıyosun, makineye bağlanmaya gerek yok. Zaman farkı zor olurdu, eş zamanlı gidilir bence.
Ah o kadar yasarmıyım ki :D
Filmini izleyenler anlıycaktır beni

O dediğiniz gözlükleri biliyorum ama o ne işe yarıyor ki ?Birde bi cep telefonun gözlüğü olarak geçiyor o telefon la mı işe yarıyor ?
 

kıvep

Banlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
1,516
Tepkime puanı
30
O dediğiniz gözlükleri biliygörmeyimsağma o ne işe yarıyor ki ?Birde bi cep telefonun gözlüğü olarak geçiyor o telefon la mı işe yarıyor ?

Benim dediğim gözlükler daha çıkmadı, 200 yıl içinde çıkar ama, gözlüğü takınca beynin yapay bir uykuya giriyor ve var olmayan sanal bir dünyaya giriş yapıyorsun bu :)
Şu anda var olan 2 türk gözlük var. Biri 3d görüntüyü görmeyi sağlayan plastik ucuz gözlükler. 3d normal insan gözüyle görünmediğünden takıyoruz.
Diğeride 2d olan görüntüyü, 3d olarak görmeye yarayan biraz pahalı gözlükler. Onlar görüntüyü önce gözlüğe sonra göze yansıtır.
Henüz 3d yi sadece göze yansıtabilen aşamadayız, bunu 4 bir yana 6 duyuyla birden yansıtmak için daha çok var :)
 

[XTR] Similar Threads

Ü
Cevaplar
0
Görüntüleme
518
Üye silindi 76175
Ü
Cevaplar
4
Görüntüleme
506
Ü
Cevaplar
0
Görüntüleme
429
Üye silindi 76175
Ü
Üst