Sahratun nâr

karzem

Banlı Kullanıcı
Katılım
12 Ağu 2011
Mesajlar
49
Tepkime puanı
14
Hazreti Seyh Ali Seyrani brahim Mesnevi'den rivayet
eder. O'da Muhammed ibni Osman'dan, O'da Ali ibni
Ebubekr'den, O'da Yunus ibni Ali'den, O'da Nasir Tusi'den,
O'da Ca'feri Sadık'tan, Oda Ebu Ali Sina'dan, O'da Buzem
cumhur Hakim'den, O'da Yohannas Hakim'den, O'da
Hürmüz Hakim'den, O'da Belinyas Hakim'den, O'da
Tamtam Hindi'den ve O'da dris Aleyhisselam'dan rivayet
eder. Bu Hakimler da'vet, tılsımat ve bütün ilimlerin üstad
ları olup, Allah c.c. hepsinden razı olsun.

Demislerdirki; Hak Teala hazretleri bu alemi meydana
getirip, ervahı ve cinleri, atesi'de nur'dan halk edip, zefat (?)
atesten yarattı. Adem oglunuda gubar (Toz) dan yarattı.
Allah Teala hazretleri Kurani Kerimde Rahman suresinin
14. ve 15. Ayeti Kerimelerinde söyle buyurur:

Bismillâhirrahmânirrahîm. Halakal insâne min salsâlin
kel fehhâr. Ve halakal cânne min mâricin min nâr.
(Allah insanı ateste pismis gibi kupkuru bir çamurdan
yarattı. (Hayat eseri olmayan bir topraktan). Cinleride halis
atesten yarattı)
Salsal diye yumusak toza derler. Türkçe de Kasurga,
Farisi de ise Badibiçare derler. Maric diyede ates alevine
derler.
Örnegin: Bir ates yanarken alevi çesit çesit olur.
Bundan su anlasılır ki, bazı alevin bazı alev üzerine
üstünlügü vardır.

Hak Teala hazretleri Ervah'ıda degisik olarak
yaratmıstır. Bazı ervah müsliman, bazı ervah cehüd
(Yahudi), bazı ervah tersa (Hiristiyan), bazıları Nasrani
(Hiristiyanlıga baglı), bazıları günes perest, bazıları
putperest, bazıları atesperest ve bazılarıda Yezdan perest
(Zerdüst) tir.

Ervahın içinde melikler olup, o meliklerin vezirleri,
(Bakanları) kadıları (Yargıçları) müderrisleri (Ögretmenleri)
muhtesibleri (Asayis ve kamu görevlileri) hatipleri, casusları
ve tercümanları vardır. Bu ervahın makamlarıda degisik
olup, bazıları havada, yer altında, büyük daglarda, harap
olmus degirmenler içerisinde ve hamamlarda olurlar.
Bazıları denizlerde, bulutlarda, kabirlerde, su yüzünde,
ocaklarda, fırınlarda ve yanık yerlerde olurlar. Bazı ervah
ise müvekkeldir. Bazı ervah'ta vahsilerle, uçucularla,
aslanlarla, ejderhalarla, yırtıcı hayvanlarla ve deniz
hayvanları ile beraber olurlar. Bazı ervah kaf dagında,
acaib ve garaib yerlerde olurlar. Bazı ervah ise binalara ve
mescidi seriflere müvekkeldir. Kabe-i serif, Kudusi serif,
Medine-i münevvere ve mübarek mekanlar gibi diger
yerlerde ervah ile doludur.

Bir kimse bir mekanda hastalansa, o mekanın
müvekkellerini da'vet sahibi olan kimse o hastanın sifası
için da'vet edip, Ahdi Süleymani okuyarak kasem verse,
Allah Teala hazretlerinin izni ile hasta sifa bulur.
Örnegin: Da'vette ''Ya sahibet tennur vel hammam''
deyip kasem verse, tabaiyyet sahibi olan kisiyle
münasebette tekrar da'vet terkib edip kıraat etmelidir.
(Kasemler kitabın devamında zikir olunacaktır).

SAHRATUN NÂR HİKAYESİ

Meshur olan Sahratun Nâr hikayesi hakkında Ebu Ali
Sina derki: Adem Aleyhisselam peygamberin mushafında
görmüsler'ki, Hak Teala hazretleri Adem Safiyyullah
Aleyhisselamı yaratmadan önce bir sahıs yarattı ve ismine
Sahratun Nâr dedi. Onun sureti söyle idi. Bası insan bası
gibi, iki eli ve iki ayagı insan gibi olup, basından ayagına
kadar insan yüzü gibi elinde, ayagında, karnında ve
basında tastamam 4000 adet yüzü vardı. Her yüzünde de
insan gibi kası, burnu, agzı ve gözü vardı. Hak Teala onu
ates ile havadan yaratmıstı. Su ile toprak ona karısmamıstı.
Hak Teala ona 900.000 yıl ömür verdi. Bir Sahratun Nâr
Allah Teala hazretlerine münacat edip dediki; İlahi Mevlayı!
Bu kulunu yalnız yarattın, bana cana yakın bir yoldas
yokturki onunla arkadas olayım. Hak Teala duasını kabül
etti ve o münacati nefsinden bir nur zahir olup, bir disi
Sahratun Nâr yaratıldı. Bunlara Adem Aleyhisselam gibi
nefis verildi ve cima' ettiler. Disisi hamile kaldı ve uzun
zaman sonra 4000 tane oglan dogurdu. 900.000 yıl
içerisinde Sahra cima etti ve nesli çogaldı. Sahranın nesli
yeryüzünü doldurdu. Daha sonra Sahra Allah'ı unutup kötü
yola saptılar, toprak ve rüzgar oldular.
Çogalıp dünyayı doldurdular. Daha sonra fesada basladılar,
tesbih ve tehlili unuttular. Yedi yer inledi ve Allah c.c.
bunların üzerinden kaldırılmasını rica etti. Hak Teala
hazretleri yedinci kat semanın meleklerine emretti ki:

Sahra'nın kavmiyle cenk edip onları helak ediniz. Yedinci
semanın melekleri helak etmeden aciz oldular ve üzüldüler.
Hak Teala hamele-il arstan iki melek gönderdi. Birinin ismi
HAVL ve digerinin ismi KUVVEH idi. Gelip bu Cinleri helak
ettiler. Sahra nın kavminden iki kisi kaldı. Birisi erkek digeri
disi idi. Bu kalan Cinler onların neslinden olup, daha sonra
yine çogaldılar. Allah c.c. onların üzerlerine birer müvekkel
Melek koydu.İnsâallah yerinde her birini zikredecegiz.
O Sahratun Nâr'ın sureti bu tertip üzere idi:

havasdavetname203.jpg



İmam Ca'feri Sadık r.a. tan rivayettirki: Bu sureti
basında götüren kimse padisah ile beyler yanında muazzez
ve mükerrem olur. Sultan Mahmud Gaznevi bu sekli
basında tasırdı. Bütün cariye ve hizmetçiler ondan korkar,
emrine muti ve münkad olurlardı.

Kaynak :davetname-Firdevsi tavil
 

Cem

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Eki 2010
Mesajlar
257
Tepkime puanı
27
Kardeşim ( o mekanın müvekkellerini da'vet sahibi olan kimse o hastanın sifası için da'vet edip ) nasıl davet ediliyor onuda yazarmısın ne okumak gerekiyor
 

[XTR] Similar Threads

Üst