dedikodu mu Asla !

nastinka

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Şub 2016
Mesajlar
95
Tepkime puanı
4
Konum
Gökkuşağının altında
Dedikodu****bir ya da birden çok kişinin bir araya gelerek, bir konu veya bir kişi ya da birden çok kişi hakkında çılgınlar gibi konuşması, hatta aynı olayları defalarca ve defalarca konuşmasıdır. Bunların kişilere yararları ve zararları olabilir. Bu etki kişilerin dedikodu yaptıkları partnerlerine göre değişim gösterir. Eğer karşınızdaki kişi veya kişiler olaylara çok fazla tepkili yaklaşan tipte insanlar ise, üzerinden aylar geçmiş olan bir konuyla ilgili o anda sinirlerinizin hoplaması hala mümkün. Fakat karşınızdaki kişi veya kişiler daha sakin karakteristik özelliklere sahip ve olaylara abartılı yaklaşmayan tipte iseler, dedikodunuz olaysız bir şekilde sonuçlanacak ve yaptığınız dedikodudan keyif almanız kaçınılmaz olacaktır.
Peki erkekler mi yoksa kadınlar mı daha fazla dedikodu yapar? Yılların tartışmalı olan bu sorusunun cevabı her zaman kadınlara yönelik. Kadınların daha çok dedikodu yaptığı ve hatta aynı konuları sürekli tekrarladığı düşünülüyor. Fakat araştırmalar erkeklerin kadınlardan daha fazla dedikodu yaptığını gösterirken, bunun yanı sıra erkeklerin, dedikodu yapmaktan, kadınlara göre daha fazla keyif aldığı sonucunu ortaya çıkarmıştır.********Yani****Dedikodunun cinsiyeti yoktur.
Dedikodudan uzak durmak için konuşmamayı tercih edebilir, çok fazla meraklı olan kişilerle ilişkinizi kesebilirsiniz. Ama yok ben dedikodu yapmayı seviyorum bu şekilde boş zamanımı dolduruyorum diyorsanız bu da tercih meselesi.

KADINLAR VE DEDİKODU

Dedikodu denildiği zaman akla gelen ilk tablo genellikle birkaç kadının oluşturduğu topluluk. Kafa kafaya vermiş, acaba ne diyecek diye birbirinin ağzına bakan, birbirini gaza getirmede sınır tanımayan kadınlar topluluğu.****Kadınlar****her konuda konuşmayı erkeklere oranla daha fazla seviyor. Ve bu konuşmanın içeriği dedikodu olmasa da****dedikodu****yapıyorlar şeklinde adlandırılıyor.
Telefonda konuşulan bir konu için tekrar konuşulmak üzere gün ve saat ayarlanıp aynı heyecanla konunun konuşulması mümkün. Dedikodunun da boyutları var tabi ki. Artık bazı şeylerin canına tak etmiş olması sonucu yapılan dedikodu, taraflar birbirlerine bunu itiraf etmese de kıskançlık içerikli dedikodu, konu bulamama sonucu yapılan dedikodunun da dedikodusunu yapma içerikli dedikodu gibi kategorilere ayırmak mümkün.

ERKEKLER VE DEDİKODU

İngiltere’de yapılan anket sonucunda elde edilen veriler, erkeklerin kadınlara oranla daha fazla dedikodu yaptığını ortaya koymuş. Şöyle ki; erkekler daha fazla şikayet ederek daha fazla çekiştiriyor ve iş yerlerinde bunu daha fazla gerçekleştiriyor.
Araştırma sonuçlarına göre erkekler günde yaklaşık 76, kadınlar ise yaklaşık 52 dakikayı dedikoduya ayırıyorlar.
Anketteki bir diğer çıkan sonuca göre ise erkekler; terfiler, cinsellik, günlük haberler ve para konuları üzerinde daha yoğun bir şekilde konuşuyorlar. Kadınların öncelikleri ise ilişkiler ve hem cinsleriyle yaşadıkları sorunlar olarak ortaya koyuluyor.
Erkekler dedikodunun önemini kıyaslama yaparak bile vurgulamış.****Ankete katılan erkeklerin yüzde 58’lik oranı, bu şekilde kendilerini****“takımın bir parçası”****gibi hissettiklerini söylerken, yüzde 31’lik bir kesime göreyse, sevgiliyle dedikodu yapmak seksten bile daha keyifli hale gelmiş.
Hiç beklemiyordunuz değil mi? Erkekler bir araya geldiğinde dünyayı kurtarmıyor veya atomu parçalamıyorlar.
DEDİKODUDAN NASIL UZAKLAŞIRIZ

Dedikoduya maruz kalmamak bir nevi elde değildir. Dedikodu yapmak için en ufak bir çıtırtı, tek bir kelime hatta küçük bir ses efekti bile yeterli olabilir.****En ufak bir şeyin arkasından hemen olumlu ya da olumsuz bir eleştiri ile beraber dedikodu kazanı kaynamaya başlar. Ve bundan zaman zaman kaçınmak elinizde olmayabilir.
Sürekli bulunmak zorunda olduğunuz bir ortamda iseniz ve o ortamda sürekli dedikodu kazanı kaynıyorsa, yapabileceğiniz tek şey yorum yapmamaktır. Ortamı değiştirme şansınız var ise zaten bunu hiç gecikmeden yapmalısınız. Fakat değiştirme şansınız yok ise – işyeri gibi – yorum yapmamak, hiç bir söylenene katılmamak en iyisidir. Bunun aksine karşınızdaki kişi, sorun çözmekten kaçınmadığınız biri ise, karşınıza alarak sürekli birilerinin dedikodularını yapmaktan veya duymaktan hoşlanmadığınızı ileterek durumu kurtarabilirsiniz. Ama yoook ben dedikodu seviyorum diyorsanız eğer, muhabbetiniz bol olsun.**** :)
Alıntı>
 

dynamic apnea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Haz 2008
Mesajlar
2,596
Tepkime puanı
165
Konum
somewhere outthere
İş
dış ticaret uzmanı
İnanması zor ama var Lviv. Bir arkadaşım konuşmalar dedikoduya döndüğü anda her zaman uyarır. Dikkate alınmadığında da o ortamı terk eder. Hep imrendiğim bir özellik olmuştur bu. :)

Evet tam bunu yazacaktım. Bi de böyle tipler var:D Yanlarında kendimi kötü hissediyorum, sanki benim yapmam gerekeni o yapıyormuş, ben kendime zulmediyormuşum gibi.
 

Hiperaktifejderha

Banlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2015
Mesajlar
190
Tepkime puanı
7
Konum
Lily Dale
Evet tam bunu yazacaktım. Bi de böyle tipler var:D Yanlarında kendimi kötü hissediyorum, sanki benim yapmam gerekeni o yapıyormuş, ben kendime zulmediyormuşum gibi.

Kötü hissetmekten ziyade bunu değerlendirmek gerekir bence. Sonuçta etrafımızda böyle insanlar varken dedikodu yaptığımızda kendimizi vicdanen rahat hissetmeyeceğimiz için bu konuda kendimize daha iyi hakim olmayı başarabiliriz.
 

nastinka

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Şub 2016
Mesajlar
95
Tepkime puanı
4
Konum
Gökkuşağının altında
Sevdiklerimle dedikodu yaparken dedikodu cok guzel birseymis gibi geliyor :D baskalari olunca da nedense dedikodunun kotu bir sey oldugu aklima geliveriyor
 

lviv angeles

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
2,716
Tepkime puanı
296
Konum
HAYALLERİN GERÇEK OLDUĞU ÂLEM
İnanması zor ama var Lviv. Bir arkadaşım konuşmalar dedikoduya döndüğü anda her zaman uyarır. Dikkate alınmadığında da o ortamı terk eder. Hep imrendiğim bir özellik olmuştur bu. :)
Alkışlamak lâzım o arkadaşı.Hepimizin yapması gerekeni yapıyor.Birde başkasının dedikodusunu yapmaktan çekinmeyen ama kendisi eleştiri dahi kabul etmeyen tipler var.Tam boğumluk.;)
 

Hiperaktifejderha

Banlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2015
Mesajlar
190
Tepkime puanı
7
Konum
Lily Dale
Alkışlamak lâzım o arkadaşı.Hepimizin yapması gerekeni yapıyor.Birde başkasının dedikodusunu yapmaktan çekinmeyen ama kendisi eleştiri dahi kabul etmeyen tipler var.Tam boğumluk.;)

Bir ortamdan uzun zaman uzak kalındığında havadisleri almak babında dedikodu yapılabilir bana göre ancak insanları eleştirerek yapılan dedikodu kesinlikle katlanılamaz. Kendisi eleştiri kabul etmeyen kişilere, başkalarının mutsuzluklarıyla mutlu olan kıskanç insanlara hayatımızda yer verdikçe kendi kişiliklerimizden ödün veriyoruz.
 

nastinka

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Şub 2016
Mesajlar
95
Tepkime puanı
4
Konum
Gökkuşağının altında
Bir ortamdan uzun zaman uzak kalındığında havadisleri almak babında dedikodu yapılabilir bana göre ancak insanları eleştirerek yapılan dedikodu kesinlikle katlanılamaz. Kendisi eleştiri kabul etmeyen kişilere, başkalarının mutsuzluklarıyla mutlu olan kıskanç insanlara hayatımızda yer verdikçe kendi kişiliklerimizden ödün veriyoruz.
Iyi ve kotu dedikodu olarak siniflandirilmali :D
 

Ori

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2010
Mesajlar
3,260
Tepkime puanı
3,169
Mabette 1 veya 2 kere dedikoduya teşebbüs ettiğim doğrudur. Allah affetsin geçti o günler.
 

lviv angeles

Kayıtlı Üye
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
2,716
Tepkime puanı
296
Konum
HAYALLERİN GERÇEK OLDUĞU ÂLEM
Bir ortamdan uzun zaman uzak kalındığında havadisleri almak babında dedikodu yapılabilir bana göre ancak insanları eleştirerek yapılan dedikodu kesinlikle katlanılamaz. Kendisi eleştiri kabul etmeyen kişilere, başkalarının mutsuzluklarıyla mutlu olan kıskanç insanlara hayatımızda yer verdikçe kendi kişiliklerimizden ödün veriyoruz.
Bence de dedikodunun çoğunlukta sebebi kıskançlık.Dedikodununda dereceleri var aslında.İftira boyutuna varanından korkarım.
 
Üst