Çocukluk travmaların Etkilediği Yetişkin Hastalıkları

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
“Olumsuz Çocukluk Olayları” başlıklı araştırmaya ve Dünya Sağlık Teşkilatı’nın halen 50 bin kişi üzerinde yürüttüğü çalışmalara göre Çocukluk travmaları yetişkin hastalıklarını etkiliyor.

ABD’de 17 binden fazla yetişkin üzerinde yapılan “Olumsuz Çocukluk Olayları” başlıklı araştırmaya ve Dünya Sağlık Teşkilatı’nın halen 50 bin kişi üzerinde yürüttüğü çalışmalara göre, 0-18 yaş arasında tekrar eden fiziksel, duygusal istismar, ihmal ve stres yetişkinlikte ciddi hastalıklara yol açabiliyor.

Klinik psikolog Emre Konuk, çocuklukta yaşanan travmatik stresin sıklığı ve seviyesi ile ileriki yaşlarda görülen fiziksel, zihinsel hastalıklar ve davranışsal sorunlar arasında doğru orantılı bir ilişki olduğunu söylüyor ve aileler ile ve hükümeti uyarıyor: “Şimdiden önlem alın, hastalıkları tedavi ederken, aileyi de inceleyin ve geçmişe bakın. Dünya Sağlık Teşkilatı’nın önerdiği gibi psikolojik, psikiyatrik sorun yaşayanların neredeyse tümüne psikoterapi hizmeti verin. Aile hekimleri travma perspektifine göre tanı koysun, bu konuda eğitilsin!”

KANSERE NEDEN OLABİLİR

“Olumsuz çocukluk olayları”; tekrar eden fiziksel, duygusal veya cinsel istismar, ev halkında alkol veya uyuşturucu madde kullanımı, fiziksel ve duygusal ihmal gibi durumlar anlamına geliyor. Araştırmaların sonuçlarına göre kişi bunlardan herhangi biri ya da birkaçını 18 yaşından önce ev ortamında yaşayarak1 büyüdüyse, ileriki yaşamında çeşitli fiziksel ve zihinsel hastalıklara yakalanma riski, bu durumları yaşamayanlara göre daha fazla. Travmanın seviyesine göre kalp ve damar hastalıkları, kanser, kalp krizleri, yüksek tansiyon, diyabet, obezite, migren ve artrit gibi fiziksel hastalıkların görülme riski artıyor. Nikotin, alkol ve madde bağımlılığında da etkisi büyük.

BİLİMSEL OLARAK KANITLANDI

Aynı zamanda Davranış Bilimleri Merkezi’nin de kurucusu olan Konuk, durumu şöyle açıklıyor: “Çocukluk döneminde yaşanan travmaların veya olumsuzlukların, tıbbi hastalıkların bir nedeni olduğunu tahmin ediyorduk. 1995-97 arasında ABD’de 17 bin kişi üzerinde yapılan Olumsuz Çocukluk Olayları Araştırması ve ardından Dünya Sağlık Teşkilatı’nın 50 bin kişi üzerinde yaptığı çalışmalar bilimsel olarak doğruladı.

ÖNLEYİCİ TIP ÖNEMLİ

Gerek devlet, gerekse belediye ve STK’lara bağlı çalışan binlerce profesyonel, kısa sürede eğitilmeli. Önleyici tıp açısında yapılabilecek ikinci şey ise profesyonellerin eğitimine “Aile danışmanlığı terapist eğitimini” de eklemek. Hekimler, aile terapistleri ile çalışırsa daha kısa sürede sonuç alınabilir.
Bazı insanlarda, hastalık şikayeti olarak görülen belirtiler ne kadar araştırma yapılırsa yapılsın fizyolojik bir temele dayanmaz. Ancak, bu sürede geçen zaman ve araştırmalar için ödenen ücretler hem kişinin, hem de hastanenin zararına olur. Hastalıkların belirtilerini tedavi etmek yerine bu belirtilerin oluşmasını önlemek en iyisi. Sağlık politiklarını oluştururken, ruh sağlığı hizmeti veren profesyonellerin mutlaka bir travma perspektifinde bakmaları gerekecek. Yani 50 yaşında bir hasta ile karşılaştığında, hekim hastanın anılarıyla uğraşabilir donanıma sahip olmalı. Bu özel bir eğitimdir. Aile danışmanlığı ve aile terapistlerinin sayısı artmalı. İki yılda yüzlerce kişi eğitilebilir, ailelere müdahale edilebilir.

Öncelikle çocuk hekimleri bilinçlenmeli. Kişinin sadece hastalığına değil, davranışlarına da bakmalı, travma bilincine sahip olmalı.

MİGRENDE BAŞARI SAĞLADIK

Biz bu araştırmalardan hareketle, Gaziosmanpaşa Hastanesi ile işbirliği yaptık. En ağır migren hastalarına travma perspektifinde yaklaştık. 8 seanslık çalışmalar yaptık. Ve 12 hastanın 4-5’inde migren tamaman iyileşti, diğerlerinde büyük oranda iyileşme oldu. Bu kişiler, terapiye başlamadan önceki 3 ayda 24 kez acile gitmişti, bizimle 1.5 yılda hiç acile gitmediler. Her biri ayda 129 ağrı kesici kullanıyordu, araştırma bittikten sonra bir yıl sonra bu sayı 24 oldu. Bir kısmı kullanmıyor bile. Şimdi araştırmayı büyütüyoruz, 40 hasta ile yeniden yapıyoruz.

YÜZDE 10 MİGRENLİ

Memleketin yüzde 10’u migrenli. Doktor parası, mesaisi, acili, çekilen acılar, kronik migreni olan annenin anneliğini yaşayamaması, kadınlığını yaşayamaması, ailenin migren etrafında organize ediliyor olmasından kurtuluyoruz. Bilgi için www.emdr-tr

LİSTEDE YOK YOK

Bağışıklık sistemi hastalıkları, KOAH, kalp ve damar hastalıkları, karaciğer ve akciğer hastalıkları, kanser, yüksek tansiyon, felç, diyabet, kemik kaybı, büyüme hormonu seviyesinde azalma, alkol ve madde bağımlılığı, obezite, hafıza bozuklukları, depresyon, halüsinasyonlar, intihara meyilli olma, işe devam etmeme, rastgele cinsel ilişkide bulunma, riskli cinsel davranışlar, şiddete eğilimli olma, uyku bozuklukları, sık sık ev değiştirme...

RİSK HARİTASI

Çocukluğunda 4 ya da daha fazla travma yaşamış birinin...
k Aşırı alkol tüketme olasılğı yüzde 500, diyabet hastası olma riski yüzde 201, KOAH olma riski yüzde 258, eklem iltihabı olma riski yüzde 236, astım olma riski yüzde 231, kanser olma riski yüzde 157, diyabet olma riski yüzde 201, kalp krizi geçirme riski yüzde 232, böbrek hastası olma riski yüzde 263, felç geçirme riski yüzde 281, görme problemi yaşama riski yüzde 354 daha fazla. Travma puanı 6 veya daha fazla olanlarda ise uyuşturucu bağımlısı olma riski yüzde 4 bin 600.


ALINTI
 

fransula

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Tem 2014
Mesajlar
292
Tepkime puanı
25
Yaş
37
Okuyunca aklıma Kayseri' de üvey annesi tarafından acımasızca işkence edilen çocuk geldi. Bu kadın bir canavar belli ama kendi gibi bir canavar yaratmış olabileceği gerçeği asılı kaldı zihnimde. Yaşadığı bu travmayla sadece fiziksel değil, ruhsal rahatsızlıklarda yaşaması olası maalesef :(
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Çocukluğu kötü geçen insanların psikolojik sorunlarının olduğu bilinen birşey zaten.Genel olarak bakarsak şiddet gören bir çocuk ilerde şiddet gösteren birisi haline gelicektir mutlaka.Şiddet gösterenlerin çocukluk zamanlarına dair bir makale vardı eğer bulabilirsem buraya eklerim :)
 

HeLga

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Eki 2010
Mesajlar
82
Tepkime puanı
3
Çocukken çok şiddet gördüm,
Ama bende ters tepki yapdı. Benim yaşadıklarımı tek bir çocuğa bile yaşatmadım.
Çocuk gelişimi okudum,staj yapdığım süreç de zorlandım, fakat bir çocuğa bile sözlü olsun fiziksel olsun şiddet göstermedim.
Fakat sürekli kavga ortamın da olan küçüklerimiz sınıf da kendilerini direk belli ediyorlardı onlar da annesinin babasının hareketlerini arkadaşlarına yapıyorlardı.
Çok fazla vurma eylemi gerçekleştiriyolardı.
Çocuklarımız geleceğimizdir.güven ve sevgi dolu bir ortam da yetiştirilmeli.
Yoksa sonuçları hiç hoş olmuyor.
 
Üst