Avcı (Orion) Takımyıldızı ve Pramitler..

göçmenoğlu

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Şub 2010
Mesajlar
719
Tepkime puanı
128
Yaş
48
Konum
Manisa merkez
İş
Elektironik müh.
Mısır'daki Giza ve Çin'deki Türk pramitlerinin Avcı takımyıldızı ile olan sıralanış benzerliği.

Acaba Mısır pramitlerini de Türkler yapmış olabilir mi? Çünkü biliyoruz ki mumyacılık Mısır medeniyetine Orta Asyadan,yani Türklerden geçmiştir.Mısırda hâlâ okunamamış hiyeroglifler var.Değerli tarihçimiz Kazım MİRŞAN bu hiyeroglifleri okuyup bunların Türkçe (Ön Türkçe) olduğunu kanıtlamıştır ve Mısırların dip kültüründe bir Türk uygarlığı olduğunu savunmuştur.
Haluk TARCAN da;katıldığı Ceviz Kabuğu programında Mirşan'ın tezini savunmuştur ve o programda:

“Türkler, Çin’de 300 m yüksekliğinde taş piramitler inşa etmişlerdir. Bilindiği üzere, Mısır Piramitlerinin yaşı M.Ö. 8000 civarında. Oysa, Türkler tarafından yapılan piramitler bunlardan tam 2000 yıl önce, yani M.Ö. 10 bin yılında yapılmışlar”. demiştir.
Keşke ulu önderimizin başlattığı Türk tarih çalışmaları hız kesmeden devam etseydi ve Türk'ün kim olduğunu dünyaya gösterebilseydik.
(Amerika kıtasındaki pramitlerin üzerindeki toz üflendiğinde de karşınıza yine Türkler çıkmaktadır..)

Yeni Kronoloji(Fomenko)'nun Türkler gerçeği:
Bildiğimiz evrensel anlamda kabul edilen kronoloji yanlıştır.
Sözde bilimsel hesaplamalara dayalı kronoloji Josef Jüst Skaliger, Dionisius Petavius ve Sethus Calvisius tarafından uydurulmuş ve Batı tarihçiler arasında yaygınlaştırılmıştır.

-Yalancı Türk tarihini 19. yüzyılda Yunanlar, İngilizler ve Fransızlar yazdılar
-Türkler'le Ruslar uzun süre Avrupa, Asya ve kuzey Afrika'yı birlikte yönetti, Mısır piramitleri de bu imparatorluk döneminde yapıldı.
-Mısır piramitleri Türkler tarafından yaptırılmıştır.
-Ruslar,Mogollar'la ve Türklerle aynı ırktan gelmektedir.



Orion (Avcı Takımyıldızı), Gökyüzünde hem güney hem de kuzey yarıküresinde bulunan ve bu sayede tüm dünyadan görülebilinen, oldukça parlak yıldızlardan oluşan dolayısıyla da kolay bulunabilinen takım yıldız.

Avcının belirgin şekli dört belirgin yıldızdan oluşan boyu eninin iki katı kadar olan bir dikdörtgen ve bu dikdörtgenin merkezinde çapraz durmakta olan üç ayrı yıldızdır. Betelgeuse avcının sağ omzuna, Bellatrix sol omzuna, Rigel sol ayağına ve Saif de sağ ayağına denk gelir. Ortadaki üç çapraz yıldız (alttan üste sırayla Alnitak,Alnilam ve Mintaka) avcının kemerini (Orion kuşağı olarak da bilinir) oluşturur. Kuşağın altında bulunan M 42 bulutsusu (nebulası) avcının kılıcıdır. Heka adındaki avcının başını simgleyen kısım aslında üç daha sönük yıldızdan meydana gelir. Betelgeuse'un üstündeki yıldızlar avcının sag kolunu Bellattrix'den ötede olan yıldızlarda avcının kalkanını oluşturur.


Avcı kış ayları boyunca Türkiye'den rahatlıkla gözlemlenebilir. Avcıyı gözlemlemek isteyenler güney ufkuna bakmalıdır. Avcının yeri bulunulan aya göre güneybatı ile güneydoğu arasında değişir. Bünyesinde gökyüzünün en parlak yıldızlarından Rigel (7. en parlak yıldız) ve Betelgeuse (10. en parlak yıldız) bulunur. Avcının komşuları Boğa, İkizler, Eranus nehri, Tavşan takımyıldızlarıdır.
***
Sirius Kültü

Orion Takımyıldızı Ekvator bölgesinde çıplak gözle bakıldığında Orion kuşağı denilen 4 tanesi dörtgen 3 tanesi de bu dörtgen içinde eşik bir çizgi üzerine sıralanmış toplam 7 yıldızdan oluşur. İnsanlık tarihinin yolu bu takım yıldızı ile bir çok kez kesişmiştir. Neredeyse ilk çağlardan beri her zaman Güneş Ay Merkür veya Venüs gibi gözümüzün önündeki gök cisimleri kadar insanlığın dikkatini çekmiştir.

Örneğin niye yapıldığı belli olmaması nedeniyle üzerinde çok fazla spekülasyon yapılan Güney Amerika'daki Nazca Çölü'nde yere kazınmış çok çeşitli dev figürlerden biri olan örümcek motifinin Orion Takımyıldızının yer küredeki temsili olduğu iddia edilmektedir. Antik Yunan mitolojisine göre Orion Poseidon’un oğludur. Her zaman köpeği ile gezen büyük bir avcıdır. Yakışıklılığı ve kadınlara düşkünlüğü ile ün salmıştır. Hera’yı kıskandıracak kadar güzel karısını kaybettikten sonra misafir olduğu Oinopion’un kızı Merope’yi baştan çıkarmaya kalkışmış Oinopion da bunun üzerine onu kör etmiştir. Daha sonra Eos tarafından kaçırılan Orion’u bakire tanrıça Artemis bir akrebe sokturarak öldürdü. Akrep ödül olarak burçlar arasında yerini aldı. Orion’a gelince o da gökyüzünün karşı yanında bir takım yıldız haline gelmiş; köpeği ise Sirius yıldızı olmuştur. Sirius’un aynı zamanda Köpek yıldızı olarak da anılması bu sebepledir. Bir başka coğrafya Hindistan'da ise Orion Takımyıldızı Zaman-Adamı anlamına gelen Kal-Purush olarak bilinir.

Bu yıldız kümesinin en güçlü motif olarak kullanıldığı kültür eski Mısır Medeniyeti'dir. İnanışa göre Gök Tanrıçası Nut Osiris ile Set adlı iki erkek tanrıyla İsis ve Nephthys adlı iki kardeşi dünyaya getirir. Osiris hem tanrı hem de insan olduğu için Mısır'ın ilk kralı olmuş kız kardeşi İsis de onun eşi olmuştur. Osiris iyi bir yönetimle insanlara dini ve uygarlığın sanatlarını öğretmiş Mısır'ı zenginleştirmiştir. Ne yazık ki kralın kardeşi Set bir komplo kurarak onu öldürür. Vücudunu parça parça doğrar ve Mısır'ın her tarafına saçar. Bu sırada Osiris ve İsis'in tahta geçecek bir veliahtları yoktu. Ancak İsis kendi sihir gücüyle kocasının vücudunun parçalarını gizlice toplar; bir araya getirip Osiris'in vücudunu oluşturur böylece ilk mumyayı yapmış olur. Mısırlıların mumya kültürünün kaynağının bu efsane olduğu bilim adamlarınca kabul edilir. İsis yeniden hayata dönen Osiris ile cinsel ilişkiye girerek hamile kalır. Osiris kendisi için geçici ve kısa süreli bu olaydan sonra bir yıldız varlık haline dönüşür. Orion Takım yıldızı böylece oluşur. İnanışa göre Orion Takımyıldızı böyle oluşur. (bknz.Eski Mısır İnanışlarında Osiris Kültü)

Mısır Medeniyetini kuranların bu takım yıldız ile ilişkileri bununla sınırlı değildir. Örneğin Keops ve Kefren isimli dev piramitleri ile beraber bu piramitlerin tepe noktalarından geçen eksenden az kaçık inşa edilmiş küçük Mikerinos piramitleri de ilginç bir şekilde bu takımyıldızı ile ilişkilendirilmektedir. Bilindiği gibi en başta yer alan en büyük piramit Keops hakkında oldukça fazla yazılmış iddia vardır. Yüzlerinin dört ana yönü göstermesi üzerinden geçen meridyenin Dünya kara parçaların tam ikiye ayırması bunlardan bir iki tanesidir. Fakat bu üç piramide beraber bakılınca bu güne kadar gözden kaçan bir başka anlam ortaya çıkmıştır. Bunun için en sonda duran en küçük cüsseli Mikerinos piramiti yol göstermiştir. Antik Mısır tarihçileri Mikerinos piramidini inşa eden firavunun bu piramidi başka bir yerde yapmak yerine neden bu iki dev piramidin yanında yaptırdığı konusundaki açıklamaları kafalardaki soru işaretlerini kaldırmamaktadır. Çünkü bu piramit kendi başına alındığında hiçte küçük değildir fakat diğer iki dev piramidin yanında cüceleşmektedir. Ayrıca inşa edilen zeminde hiç bir problem olmamasına rağmen neden bu piramidin Keops ve Kefren piramitlerinin tepe noktalarından geçen eksenden az kaçık inşa edilmiş olması da karanlıkta kalan diğer bir konudur.

Belki de açıklama için bu yazının en başında anlatılan Orion kuşağını hatırlamak gerek. Bu kuşakta iki tane parlak yıldız bu iki yıldızı kesen eksenden az kaçık ve çok daha az parlak bir üçüncü yıldız yer alır. Piramitlerin yerleşim planı ile bu yıldızların yerleşimi tamamen aynıdır. Ayrıca Mısır’ı ortadan ikiye bölen Nil Nehri ile gökyüzünü aynı şekilde ortadan ayıran Samanyolu eski Mısır Gök dini çerçevesinde birbirleriyle ilişkilendirilmişlerdir. Ne ilginçtir ki Nil Nehrinin bu piramitlere göre yeri ile Samanyolu’nun Orion Takımyıldızına göre yeri aynı şekildedir. Giza’da bulunan bu üç piramit dışındaki bölgeler de yer alan diğer bazı piramitler ile Takımyıldızın diğer üyelerin yeryüzündeki temsilcileri tamamlanmaktadır. Abu Ruwash’daki Nebka piramidi Orion’un sol ayağı olarak adlandırılan yıldızı Zawyat Al Aryan’daki piramit ise Orion’un sağ omzunu simgelemektedir. Mısırlıların bu takımyıldıza çok önem verdikleri rahatça anlaşılmaktadır.

Ancak Dünya ve ay gibi daha kolay gökyüzünde izlenebilecek ve devirleri bir yıl veya bir ay gibi kısa dönmelerde ölçülebilen gök cisimleri varken neden atalarımızın bu takım yıldıza merak sardıkları ve onun ile ilgili detaylı takvimler yaptıkları hakkında doyurucu bir cevap yoktur. Milliyet gazetesinin 1 Ağustos 1998 sayılı nüshasında; bilim adamlarının hayatın temel taşlarını oluşturan moleküllerin Dünya’ya Orion nebulasından ulaştığına dair bir haber yer aldı..

Alıntıdır..
 

[XTR] Similar Threads

Ü
Cevaplar
0
Görüntüleme
429
Üye silindi 76175
Ü
4
Cevaplar
0
Görüntüleme
949
43887
4
Üst