Ölümden Dönenler (Yaşanmış Olaylar)

  • Konbuyu başlatan Pocahontas
  • Başlangıç tarihi
P

Pocahontas

Aşağıda, Kimberly Clark Sharp'ın yaşadığı olayı ölümden dönüş hikayesini okuyacaksınız. Kimberley, yaşadıklarından sonra, yaşadığı şehirde, bu konuda çalışmaların yapıldığı bir enstitü kurmuş ve başkanlığını yapıyormuş.



1) Kimberley Clark Sharp'ın olayı:



"Hatırladığım ilk şey telaşlı bir kadın sesiydi:



Nabız alamıyorum! Nabız alamıyorum!



Halbuki, kendimi çok iyi hissediyordum. Hiç bu kadar iyi hissetmemiştim hatta, sağlıklı, sakin ve canlı...fakat hala bir şey göremiyordum, bir sürü insanın konuştuğunu duyuyordum...ama umursamadım...kendimi bıraktım...



Sonra uyandığımdaysa kendimi bambaşka bir yerde buldum, yalnız olmadığımı biliyordum ama yine de net göremiyordum, yoğun, koyu bir sis içindeydim, bir bekleyiş içindeydim, sanki uçağınızın kalkmasını veya inmesini beklersiniz ya, öyle...burada olmak çok doğal geldi bana...önce veya sonra kavramı yok olmuştu, her şey bugün, geçmiş, gelecek aynı andaydı...



Birden arkamda muazzam bir gümbürtü koptu, bir ışık fırtınası gözümün önüne doğru geliyordu.. ben ışığın merkezindeydim, ışık sis dahil her şeyi süpürdü, kainatın sonuna kadar ulaştı, ve kat kat oldu..sonsuz sayıda katlar olmuştu.. ışık yüzlerce güneşten bile daha parlaktı ama gözlerimi yakmıyordu..daha önce bu kadar parlak, altın gibi bir ışık hiç görmemiştim, ve bu ışığın sadece sevgi olduğunu hissettim farkettim...çok güvenli ve kutsal bir ışıktı... Tanrı'yı görmediğim halde bunun Tanrı'nın ışığı olduğunu anladım, Tanrı sözcüğü bile bu muazzam ışığı tarifte yetersiz kalıyordu, beni yaratanla birlikteydim, ışık bana doğru yöneldi ve beni kuşattı, sadece benim için oradaydı..



Hiç konuşma duymadığım halde ışık bana bilgiler verdi, İngilizce veya başka bir dilde konuşmadık, konuşmaktan daha kolay, daha net bir şeydi, matematik veya müzik öğrenmek gibi, ölümsüz hayata dair, vaktiyle güldüğümüz, klişe soruların cevaplarını öğreniyordum neden buradayız? Hayatın anlamı nedir? Sevgi. Niçin buradayız? Öğrenmek için. Sanki daha önce bildiğim ama sonradan nasılsa unuttuğum şeyleri hatırlıyordum..

Sonra, bu heyecanlı, öğrenme faslına ara verildi, hiçbir söz duymadığım halde dünyaya dönmem gerektiğini anladım, korkmuştum, tüm bunları bırakmak? Tanrı'yı bırakmak? Eski yaşamıma geri dönmek? Fakat kalmak elimde değildi...gidiyordum, içimdeki bir şey beni bedenime geri götürüyordu.



İşte ilk kez bedenimi o zaman gördüm, ve ilk kez bedenimin artık benim bir parçam olmadığını farkettim. Yukarıda bir yerde durmuş, aşağıda duran bedenime bakıyordum...vücuduma bakarken sanki yaz gelmiş de artık ihtiyacımın kalmadığı kışlık paltoma bakıyormuş gibi bir minnet duygusuyla baktım...çok işime yaramışta ama artık ona ihtiyacım yoktu...benliğim, özüm, bilincim, hatıralarım, bu bedenin dışındaydı....

2) JANE SMITH' in olayı:

Jane Smith, 35 yıl önce, hastanede ikinci çocuğunu doğurmak üzereyken, tıbben öldü. Yaşadıklarını kendi ağzından okuyabilirsiniz:

"Bilincim tamamen açıktı, her yer karardı, hiçbir şey göremiyordum, kendi kendime düşünüyordum ne oluyor? beklediğim şey bu değildi, bir şey bilmiyordum.. sonra bir şeyin vücudumu terk ettiğini hissettim, başımdan çıkıp gitmişti, hissediyordum daha sonra kendimi gri dumanlar içinde durur buldum ve o zaman öldüğümü anladım.

Çok neşeli, heyecanlıydım çünkü 'ölü' dediğimiz şeyin tersine, canlı, capcanlıydım. Beni yoketmediği için Allah'a şükrettim ama konuşarak değil, içimden..

Sonra beyaz, parlak bir ışık gördüm, sanki ona doğru gittim ve bilincime doldu, tam bir mutluluk, sevgi, güven duygusu içindeydim, çok neşeliydim, tüm kainatın mükemmel bir plana göre hareket ettiğini düşünüyordum, dünyadayken anlaması zor gelen haksızlık, zulüm gibi duygular anlamını yitirmişti, beden duygum yok olmuştu, saf, hür bilinçten ibarettim sadece...

Sonra ışık azalmaya başladı, hissettiğim mutluluk da...birkaç saniye ne olduğunu hatırlayamadım sanki hafızamı yitirmiştim buraya nasıl geldim? ne oluyor? hatırlamıyorum dediğimi anımsıyorum bu ışığın içinde bir dakika mı yoksa yüzlerce yıl mı kalacaktım?..

Birkaç saniye sonra kendimi yeşil, güzel bir çayırda buldum, gün ışığı dünyadakinden farklı daha güzel, altın gibiydi, gökyüzü maviydi ama güneş yoktu...her yer olağanüstü ve daha önce görmediğim renkteki çiçeklerle kaplıydı, her şeyin içinden hafif bir ışın yayılıyordu...sonra yürümeye başladım karşıda bir tepe gördüm, üzerinde kadınlı, erkekli 18, 20 kişi vardı...eski Yunan'lılarınkine benzer, renkli şeyler giymişlerdi..onlarla konuşmak istedim ve o anda kendimi tepede buldum, yürümeden, tırmanmadan!

Ufkun az üzerinde bir şehir daha doğrusu dünya vardı..bu geldiğim dünya mıydı yoksa gideceğim dünya mı? diye merak ettim.

Tam o sırada 3, 4 adam yanıma geldi, onlara 'ne olduğunu biliyorum, öldüğümün farkındayım dedim. Gruptaki bir adam benimle konuşmaya başladı ama ağzını kıpırdatmıyordu, ben de konuşurken ağzımı kıpırdatmıyordum...uzun boylu, asil, nazik ruhani bir yüzü vardı..ona güvendiğimi hissettim.

Ona her şey çok güzel ama ya günahlarım ne olacak? diye sordum. Bana 'kalbinin içinde ne var? dedi. O anda inanılmaz bir şey oldu, içimi ta özümü görebiliyordum, sadece sevgi, şefkat, iyilik vardı..

Tüm bunlar nedir? Tüm bu dünya...her şey...geri gidince onlara da anlatabilecek miyim? diye sordum .sadece günahla ilgili söylediklerimi hatırlayacaksın' dedi. bana sadece üç cümle söyledi ama ne dediğini hatırlamıyorum.

Sonra kafamda bir gümbürtü duydum ve kulağımın içinde elektronik bir tıkırtı vardı, tıklama sesi kesilince, dünyaya geri döndüm, gözlerimi açtım, doktorumu gördüm, çok rahatsızdım.

Kaynak: near-death
 

amazon__

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Nis 2009
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
çok güzel..emeğine sağlık..gerçekten böylemi olacağız bizde acaaba?
 

jalesu2007

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Nis 2009
Mesajlar
2
Tepkime puanı
0
öyle bir yerin düşünü gördüm ki.insanlar uyandiklarinda hala hayatta olduklarini farkedip günaydin demeden önce birbirlerini öpüyorlardi.
 

Paryoşa

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Eki 2009
Mesajlar
19
Tepkime puanı
9
Konum
Konya
Kimberley Clark Sharp'ın olayı bana daha çok hikaye gibi geldi. Yani olayı anlatmak için değil de edebi bir amaç için yazılmış gibi. Bu yüzden gerçekçi gelmedi.
 

Osiris

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2008
Mesajlar
695
Tepkime puanı
127
Ölünce mutlak ruh ile birleşeceğimiz için güzel bir yolculuk olacaktır =)
 

mecra

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Ara 2008
Mesajlar
482
Tepkime puanı
40
Böyle bir şeyle karşılaştıklarını iddia edenler hep huzur,güven ve düşünceyle iletişime geçebilme gibi şeylerden bahsediyorlar.Reenkarne olduğunu söyleyen kişiler de gerçekten öyleyse -ki ben inanmıyorum- neden önceki bedeni öldükten sonra olanları hatırlamıyorlar??
 

mecra

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Ara 2008
Mesajlar
482
Tepkime puanı
40
Çok açıklayıcı oldu gerçekten:)O zaman önceki bedenlerinin başından geçen olayları da hatırlamamaları gerekmiyor mu?
 

Yesil Cingene

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Ara 2008
Mesajlar
907
Tepkime puanı
56
Dünya'ya gönderilmemizin muhakkak bir sebebi olduğunu zaten çoğumuz kabul ediyoruz. Bu sebebi bulup, onu doğru şekilde kullanmaya baksak iyi olur bence. Sonrasını zaten sonra göreceğiz :)
 

mecra

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Ara 2008
Mesajlar
482
Tepkime puanı
40
Tabii canım:)Her şeyin amacı olduğu gibi dünyaya gelmemiz de bir amaç taşıyor.Ben reenkarnasyonda takıldım.:)
 

ghetto1987

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Nis 2009
Mesajlar
73
Tepkime puanı
2
Hayatta herşeyi bir anda açıklayamayız metafiziksel olaylardan tutun gelmemizin nedenlerine kadar. Ama zamanı gelince hepsiin cevaplarına kavuşacagız. :sifone:
 

Osiris

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Kas 2008
Mesajlar
695
Tepkime puanı
127
Çok açıklayıcı oldu gerçekten:)O zaman önceki bedenlerinin başından geçen olayları da hatırlamamaları gerekmiyor mu?

Hatırlasaydık doğacak karmaşayı düşünsene? Küçük,küçük bebekler 70 yaşında adamın zekasına sahip?

Hatırlasaydık herşeyi baştan yaşayamazdık veya belli başlı olayları yaşayamazdık.

Ve ölüm büyük bir travmadır.Bu travma hatırlanmamasına sebep olur.
 

auk__12

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Kas 2008
Mesajlar
121
Tepkime puanı
8
Reankarnasyon İslam inancıyla pek bağdaşan bir şey değil arkadaşlar.Daha çok Hindistan gibi Kast sisteminin olduğu ülkelerde halinden mutsuz insanların seslerini kısmak için uydurulan bir durum o kadar.Ahirete inanıyorsanız;reankarnasyona inanmayacaksınız.Yada reankarnasyona inanıyorsanız;ahirete ihtiyaç yoktur.
Bu insanların anlattıklarına gelince;İnsanların hiçte bu kadar kolay canverebildiklerini sanmıyorum.Azrail insanın ruhunu ayaklarından almaya başlar ve en son göğüs kafesinin içinden çekerek alır ve bu sırada Ruh bedenden ayrılmak istemez;ayrılana kadar bunun sıkıntısını yaşar.Kişi öldükten Yani ruh,bedeninden ayrıldıktan sonra melekler onu Gökyüzünün katlarına doğru çıkarmaya başlarlar.Eğer ölen kişi iyi bir kimseyse Onu gören bütün melekler Sevinir ve hayır dua eder..Bu Kimdir diye sorarlar İyi bir kimseyse Ruhu daha üst seviyelere çıkar kötü bir kimseyse altında altına iner...Yani kısaca ;nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz..
 

Thyphon

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Kas 2009
Mesajlar
52
Tepkime puanı
5
Yaş
38
Konum
Ankara
İş
Acil Tıp Teknisyeni
Birde barış mançonun ruhu başkasına girmiş diyorlardı acaba doğrumuydu yoksa gündemi karıştırmak için atılan birşeymiydi anlamamıştım ama cok ürpermiştim
 

dynamic apnea

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Haz 2008
Mesajlar
2,596
Tepkime puanı
165
Konum
somewhere outthere
İş
dış ticaret uzmanı
Birde barış mançonun ruhu başkasına girmiş diyorlardı acaba doğrumuydu yoksa gündemi karıştırmak için atılan birşeymiydi anlamamıştım ama cok ürpermiştim
Tamamen magazinsel programlardır bu tür haberler itibar etmeyiniz.. Dönem dönem raiting için bu tür saçma sapan konulara yer verilir ülkemizin basit ve aciz medyasında...
 
Üst