Etrafımızda Bir Varlığın Olup Olmadığını Nasıl Anlayabiliriz?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

selenim

Banlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2009
Mesajlar
280
Tepkime puanı
11
Eğer kişi kulağının dibinde fısıltı halinde sesler duyuyorsa ve bir tarafa bakarken gözünün yan tarafında gölgeler, karartılar geçtiğini hissediyorsa, o zaman o kişinin yakınında cin var demektir. Eğer cin fizik olarak o kişiye görünüyorsa, o zaman yapması lâzımgelen o cinin ayaklarına bakmaktır. Cinlerin ayakları terstir. Gördüğünüz şeyin ayaklarına baktığınızda onun bir cin olup olmadığını rahatça anlayabilirsiniz.
Cinlerin içinde de Allah dostu olanları vardır. Allah'ın düşmanı olup şeytanın dostu olanlar da. Bu cinlerin hangisi olduğunu bilemeyiz...
 

playxburak

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Mar 2009
Mesajlar
6
Tepkime puanı
1
Konum
İstanbul
İş
esnaf
güzel yazı fakat cinlerin ortamda olduğunu öğrenmek istemez heralde kimse :D
 

selenim

Banlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2009
Mesajlar
280
Tepkime puanı
11
Cinlerle irtibata geçmek isteyen bir çok arkadaşımız var onlara uyarıda bulunmak amaçlı bilgiler bunlar.Temkinli olmakta yarar var.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Eğer kişi kulağının dibinde fısıltı halinde sesler duyuyorsa ve bir tarafa bakarken gözünün yan tarafında gölgeler, karartılar geçtiğini hissediyorsa, o zaman o kişinin yakınında cin var demektir. Eğer cin fizik olarak o kişiye görünüyorsa, o zaman yapması lâzımgelen o cinin ayaklarına bakmaktır. Cinlerin ayakları terstir. Gördüğünüz şeyin ayaklarına baktığınızda onun bir cin olup olmadığını rahatça anlayabilirsiniz.
Cinlerin içinde de Allah dostu olanları vardır. Allah'ın düşmanı olup şeytanın dostu olanlar da. Bu cinlerin hangisi olduğunu bilemeyiz...
Alıntı da yazmadığınıza göre sanırım kendi deneyimlerinizin sonuçlarını aktarmışsınız.Fakat burada çok kesin yazmışsınız,keşke tam budur demeseydiniz.Zira daha farklıdır.
 

selenim

Banlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2009
Mesajlar
280
Tepkime puanı
11
BU konu alıntıdır chillout. Bilinmeyen varlıkları aslında tasfir etmek araştırmalarım sonucu doğru bir yaklaşım değil. Ancak şuda bilinmelidirki her varlığın gözle görülebilir tarif edile bilir özellikleri olduğuda kacınılmaz bir gerçektir. Özellikle ruhani varlıkların Bedene bürünmedikleri müddetce kişiye huzursuzluk vermesi adına bu türde enerjisini hissettirdiğide bilgim dahilinde bir gerçektir.
Sevgiler.

Bump: Eklemek gerekirse tabiki cin ve diğer bilinmeyen tüm varlıkların kendilerini bir çok yönlü hissettirme durumları vardır. En büyük belirtisi ise genel ve neden siz huzursuzluk ve arkanızda yanınızda yada yakınınzda biri olduğu paranoyasıdır.

Bump: Eklemek gerekirse tabiki cin ve diğer bilinmeyen tüm varlıkların kendilerini bir çok yönlü hissettirme durumları vardır. En büyük belirtisi ise genel ve neden siz huzursuzluk ve arkanızda yanınızda yada yakınınzda biri olduğu paranoyasıdır.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
BU konu alıntıdır chillout. Bilinmeyen varlıkları aslında tasfir etmek araştırmalarım sonucu doğru bir yaklaşım değil. Ancak şuda bilinmelidirki her varlığın gözle görülebilir tarif edile bilir özellikleri olduğuda kacınılmaz bir gerçektir. Özellikle ruhani varlıkların Bedene bürünmedikleri müddetce kişiye huzursuzluk vermesi adına bu türde enerjisini hissettirdiğide bilgim dahilinde bir gerçektir.
Sevgiler.
Madem alıntı,altına alıntı yazıyoruz biliyorsun.Ayrıca onların belli bir şekli yok,bilinçaltına yönelik kişide oluşan görüntülerdir.Yani adı x olan bir varlık herkeste aynı şekilde görünmez.Ayrıca fiziksel bir zararı da kendileri bizzat vermez bu bağlamda.Kişinin bilinçaltını kullanır aynı şekilde.Bilinmeyen varlıklar derken hangi varlıklardan bahsediyoruz ayrıca?Zira cinler ise bilinmez değiller.İnsanı bildiğimiz kadar kendilerini de tanırız.Birçok kaynaktan olsun,kendi deneyimlerimizden olsun kendileri bilinmez değildir.Siz onları mı kastettiniz?
 

selenim

Banlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2009
Mesajlar
280
Tepkime puanı
11
Bilinmeze yolculuk yaparsak sayısını bilemeyeceğimiz bir çok varlığın olduğunu öğreniriz. ilerleyen zamanlarda onlarada yer vereceğim. Onların belli bir şekli yok derken bu konuda bilgilerinizin engin olduğu kanısındayım....Onların (kesin şöyledir yada bu şekildedir denilemez) belirgin hissedilir zaman zaman görüle bilir şekilleri vardır diyorum..Bu bilgiyi kişisel deneyimlerimden aktarıdığımı belirmek isterim.
 

PUNKY

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
409
Tepkime puanı
26
Bilinmeze yolculuk yaparsak sayısını bilemeyeceğimiz bir çok varlığın olduğunu öğreniriz. ilerleyen zamanlarda onlarada yer vereceğim. Onların belli bir şekli yok derken bu konuda bilgilerinizin engin olduğu kanısındayım....Onların (kesin şöyledir yada bu şekildedir denilemez) belirgin hissedilir zaman zaman görüle bilir şekilleri vardır diyorum..Bu bilgiyi kişisel deneyimlerimden aktarıdığımı belirmek isterim.

Pekiyi bilinmeze yolculuk yapıp sayısını bilemeyeceğimiz bir çok varlığı öğrendiğimiz takdirde bu varlıklar bilinmez varlıklar mıdır? Yoksa bilinen varlıklar mı?Bunlara ilerleyen zamanlarda yer vereceğinize göre siz bu varlıkları biliyorsunuz bu durumda bu varlıkların bilinmezliğinden bahsetmek uygun mudur?
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Bilinmeze yolculuk yaparsak sayısını bilemeyeceğimiz bir çok varlığın olduğunu öğreniriz. ilerleyen zamanlarda onlarada yer vereceğim. Onların belli bir şekli yok derken bu konuda bilgilerinizin engin olduğu kanısındayım....Onların (kesin şöyledir yada bu şekildedir denilemez) belirgin hissedilir zaman zaman görüle bilir şekilleri vardır diyorum..Bu bilgiyi kişisel deneyimlerimden aktarıdığımı belirmek isterim.
Şimdi referans alabileceğimiz çok kaynak var.İster Vatikan kayıtları olsun,ister ezoterik bilgiler olsun,ister Kur'an olsun.Diyelim ki referansımız islami bilgi.En büyük islami referans Kur'an dır.bir çok varlık vardır belki herkesin bilmediği,zira islami referansta 14.000 alem vardır.Bunları da buraya kesin bilgilerle yazamayız.Yazsak dahi dikkatli şekilde yazmalı kesin böyledir dememeliyiz.Kesin böyledir diyebilecek bir alim tanımadım hala çünkü.Kesin böyledir diyen de alim olmaz zira insan kendisine bile kesin böyledir diyemez,kendimizi bilmiyoruz daha tam manası ile.Kesinliklerden kaçınmalıyız.
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,096
Tepkime puanı
4,961
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
konu çok ilgi çekici aslında ama bilgi eklemeyi değil yanlışı düzeltmeyi tercih ediyorum.

fıstılar duymak gölgeler hissetmek etrafınızda bir cin olduğunun kesin kanıtı değildir. şizofrende olabilirsiniz. hiç bir cin ayaklarının ters olduğunu görmedim. cindarlardanda böyle birşey duymadım. bu bilgiyi aktaran kişi kimse belki kendi bilinç altının tesiriyle öyle görmüş ve yorumlamış olabilir. yoksa böyle bir kesinlik yoktur.

bir çok yerde tekrarladığım gbi cinleri iki sınıfa ayırmak büyük bir yanılğıdır. Allah dostu olan ve olmayan diye bu konuyu daha önce uzunca anlattığım için burda tekrarlamayacğım.

bilinmeyene yoculuk yerine astral seyehat demek daha doğru olur. (bir çok kültürde ve inanışta farklı isimler alır ama şuanki genel kabul edilen tanımlama budur.)

"Eklemek gerekirse tabiki cin ve diğer bilinmeyen tüm varlıkların kendilerini bir çok yönlü hissettirme durumları vardır. En büyük belirtisi ise genel ve neden siz huzursuzluk ve arkanızda yanınızda yada yakınınzda biri olduğu paranoyasıdır"

bu açıklama ise sadece bir genellemedir. varlıkların böyle bir his uyandırması olasıdır. ama hepsi için geçerli değildir. bazı varlıklar tam tersi sonderece huzur verir.
 

selenim

Banlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2009
Mesajlar
280
Tepkime puanı
11
Aslında bu alıntıyı cin çağırmak isteyen ancak Hiçbir çalışmaya katılmamış iki arkadaşımız vardı onların bilgilenmesi adına yollamıştım her ikiside özelden cin çağırmak için hazır olmadıkları cevabını verdiler. Güzel bir konuya değinmişim demekki.Ek bilgiler için teşekkur ediyorum...
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Ek bilgi değil selenim,düzeltmeler :D
 

PUNKY

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
409
Tepkime puanı
26
Birde şu yanlışları saysaydınız keşke, bakın burda yanlış görenler düzeltmeye, eksiklik görenler tamamlamaya çalışmış, sadece eksik yada yanlış lafının bir önemi yok bizler için

Neyseki eksiklikleri ve yanlışlıkları gideriyoruz değil mi sevgili Kermit ;)
 

kermit

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Ara 2008
Mesajlar
155
Tepkime puanı
8
bende pek icraat yok bu sıralar :( malumunuz ki sınav, ders şimdi bir de kurs çıktı başıma :( ama sizler yetersiniz her konuya, benim tek hüznüm eskisi gibi aktif olamıyorum
 

PUNKY

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
409
Tepkime puanı
26
bende pek icraat yok bu sıralar :( malumunuz ki sınav, ders şimdi bir de kurs çıktı başıma :( ama sizler yetersiniz her konuya, benim tek hüznüm eskisi gibi aktif olamıyorum

Olsun, biz aramızda anlaşmıştık ;) Siz başarılı olun bizim için yeterli...Bu arada konuyu dağıtmayalım :)
 

saadettin

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Nis 2009
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
hepininizi can nuruyla tebrik ederim.yetiseni de tecrube sahiplerinide.
p.s. pafff.okumak varken yazmaya vakit bulamam!emeklerinize bereket.:boat:
 

ANTARES

Banlı Kullanıcı
Katılım
13 Nis 2009
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Hayirli geceler.Simdi konuya deginmek istiyorum ki musade ederseniz.
Simdi sorunumuz eger ki psikolojik bir rahatsizliktan kaynaklanmiyor ise ne yapabilirsiniz ? Bakin simdi burda cogunuzun anlamadigi birsey vardir.Etrafinizda cin var mi yok mu bunu anlayabilmek icin öncelikle tabiki etrafimizdaki atomsferi ve "havayi"dikkatli bir sekilde izlemek lazim yani cevremizdeki yada bulundugumuz mekandaki degisiklikleri degerlernidrebilmek´icin öncelikle hasas veya medyumsal bir yapiya sahip olmakta fayda vardir cunkü herkezin hissi ve ruh gücü etrafindaki enerjileri hisebilecek kadar gelismis ve güclü olmayabilir.Buffy i izleyen arkadaslar ne demek istedigimi anliyorlardir diye düsünüyorum.Simdi insanda normalde 5 duyu organi vardir ama majide durum farkli.Kisacasi Ücüncü göz aktivasyon yapmis olan kisiler daha avantajlidir´.Duyular üstü varlıklarin yani cinlerin duyularini kulanamayan yada gerekli hasasiyeti sahip olmayan bir insandan yana tespit edilmesi pekte kolay degildir.Sarkac kulanabilirsiniz.Sarkaç bir ipin bir ucuna rahatlikla sallanabilecek sekilde baglanilan bir kutle ile olusturulan duzenektir.Bu sekilde etrafinizdaki varlik ile kontaga gecebilirsiniz daha dogrusu bulundugunuz ortamdaki negatif enerjilerin dogrudan sarkac araciyla sizinle irtibat kurmasini veya kurabilmesini kolaylastirabilirsiniz.Peki eger ki sarkac kulanmasini da bilmiyorsak ne yapmamiz gerekir? Gelin isterseniz öncelikle cinler konusunu bir ele alalim.Aramızda bulunan boyut farkı nedeniyle ne biz onları görebiliriz ne de onlar bizi görebilirler ancak cinler bazı "boyut kapıları"nı kullanarak bizim boyutumuza kısa yoldan intikal edebilirler yani sadece majisyenin davet etmesi ile boyut degistiren varliklar sözkonusu degildir burada.Bazi dönemlerde dünyaya intikal eden cinlerin sayisi sikca artabilir ama bu ayri bir konu.
demon_house.jpg

Simdi bulundugumuz ortam icersinde böyle bir boyut kapisinin olup olmadigini nasil ögrenebiliriz ? Bildigimiz gibi boyut kapilari onlarin dünyasi ve bizim dünyami arasindaki baglantiyi köprüyü olusturur.Bulundugunuz mekani sesiz bir sekilde incelemeye aliniz ve tek tek her odayi kontrol ediniz,bunu sadece hislerinizi kulanarak yapabilirsiniz.Atmosferdeki degisiklikler,bölgesel sogukluklar yada farkli sesler size örnegin bir boyut kapisinin varolduguna dair bir isaret olabilir.Bulundugunuz ev hakkinda ne billiyorsunuz ? Yerin (topragin) altinda bulunan gizli kanalar yada maden türleri,elektrik santralari vs. sizi dogrudan etkileyebilmektedir.Böyle bir durumda yani bulundugum ortamda bir boyut kapisi vardir yada Evimde davetsiz misafirlerim var diyorsaniz yapabileceginiz tek sey vardir.Öncelikle ortami güzel ve düzgün bir sekilde havalandirmalisiniz.Sonrasinda bir kap su alip buna 4 Ayetel Kürsi ve 5 Nas & Felak surelerini nefs ediniz ve bu suyu öncelikle bulundugunuz ortam veya evinizin icine püskürtünüz tabiki tuvalet ve banyo haricinde.Boyut kapilarin büyümesine neden olan aslinda insanlardir daha dogrusu insanlarin sarf etigi negatif enerji faktörüdür.Genelde buna korku deriz o yüzden gereksiz yere korku yaratmanin bir anlami yoktur aksine yasadiginiz sorunlarin artmasina neden olabilir.Yanisira bu temizlik prosedürü boyunca günaha girmemeniz tavsiye edilmektedir.Bulundugunuz ortamda mutlaka bir Kuran bulundurun yanisira bol bol Dua okuyunz.Zaten normal olarak hayatımızın bir parçası olması gereken dua ve münacat aynı zamanda bizi Allah’a yakınlaştıracağı için, cinler ve şeytanlar da yakınımıza sokulamayacaklardır. Çünkü onların da bizim gibi gurupları, cemaatleri ve teşkilatları vardır. Bizim dualarımızdan şüphesiz onların hayırlıları da istifade edecekleri için, rahatsızlık vermek isteyenlere karşı onlar da kendi içlerinde mücadeleye girişecekler ve kötüleri engellemeye çalışacaklar, hatta savaşacak ve cezalandıracaklardır.Bu sebeple dua ve münacatın cinlerden ve şeytanlardan korunmada önemli bir yeri vardır.İnsan günlük hayatında abdestli bulunması halinde, onlardan kısmen korunacağı gibi, buna namazı ve diğer duaları da ilave ederse, korunma hususunda kendini biraz daha sağlama almış olacaktır. Yanliz kalmamaya özen gösteriniz.Yalnız kalanlar bünye olarak zayıf ve vesveseli insanlar ise cinlerin zarar verme ihtimali vardır. Fakat bu durum mutlaka zarar verecekleri anlamına gelmez.Bu nedenle gerekli tedbirler alınırsa cinler zarar veremez. Yalnız kalanların bu konuda korkmasına gerek yoktur.Yanisira Bir kac tavsiyede bulunmak istiyorum:

Eve girerken
Besmele ilgili olarak Cabir (ra)’den rivayet edilen başka bir hadis ise, evlere girerken ve yine yemek yerken Besmele çekmenin önemine işaret ediyor: “Rasülullah (s.a.v) buyurdular ki: "Kişi evine döndüğü zaman içeri girerken ve yemek yerken Allah'ın adını zikrederse, şeytan (avenelerine): “Size burada gecelemek de yok akşam yemeği de yok!” der. Ama kişi, eve girerken Allah'ı zikreder fakat akşam yemeğini yerken zikretmezse, şeytan (avenelerine): "Akşam yemeğine kavuştunuz ama burada gecelemeniz mümkün değil!” der. Adam eve girerken ve yemeğe başlarken "Bismillah!" diyerek Allah'ı zikretmezse, şeytan (avenelerine): “Yemeğe de yetiştiniz, yatmaya da!” der.”( Müslim, Eşribe, 103, (2018); Ebu Davud, Et'ime, 16, (3765).)

Evden çıkarken
Eve girerken okunan Besmele, şeytanın şerrini bizden ve onu da evden uzaklaştırdığı gibi, insanın sokağa çıktığı zaman da korunmaya muhtaç olduğu açıktır. Bunun içinde Euzü-Besmele çekilir. Ancak, Resulullah (s.a.v), sokağa çıkarken sadece Euzü - Besmele ile yetinmemiş ve ayrıca dua etmiştir. Bu konuda Enes (r.a)’den nakledilen hadisi şerifte, Hz. Peygamber (s.a.v)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir:
“Evinden çıkınca kim: “Allah'ın adıyla, Allah'a tevekkül ettim, güç kuvvet Allah'tandır” derse kendisine: “İşine bak, sana hidâyet verildi, kifâyet edildi ve korundun da” denir, ondan şeytan yüz çevirir.”( Tirmizi, Daavât, 34, (3422)

Bakara suresi: ayetü’l-kürsi ve amene’r-rasülü
Konumuzla ilgili olarak, Ebu Hüreyre (r.a)’den nakledilen bir hadisi şerifte, Rasülullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Evlerinizi kabirlere çevirmeyin, içerisinde Bakara suresi okunan evden şeytan kaçar.”( Müslim, Misâfirin, 212, (780)

Başka bir hadisi şerifte ise bu iki ayetin, Bakara suresinin son iki ayeti olan “Amene’r-rasülü” olduğu açıklanmaktadır.(Tirmizi, Sevabu’l-Kur’an, 4/2882)

Uyumak için yatağa girince
Resul-i Ekrem Efendimizin yatağa girdiği zaman okuduğu çeşitli dualar vardır. Bu konuda Büreyde (r.a)’den nakledilen bir hadisi şerifte Hz. Peygamber (s.a.v), şu duayı tavsiye buyurmuştur:
“Ey yedi kat semânın ve onların gölgelediklerinin Rabbi, ey arzların ve onların taşıdıklarının Rabbi, ey şeytanların ve onların azdırdıklarının Rabbi! Bütün bu mahlukâtının şerrine karşı, beni himâye et! Et ki, hiç birisi, üzerime âniden saldırmàsın. Senin koruduğun aziz olur. Senin övgün yücedir, senden başka ilah da yoktur; ilah olarak sâdece sen varsın.” (Tirmizi, Daavât, 96, (3518).)

Uykuda korkunca
İmam Malik’ten rivayet edildiğine göre, Hâlid İbnu Velid (r.a), Hz. Peygambere: “Ben uykuda iken korkutuluyorum. (Ne yapmamı tavsiye buyurursunuz?)” diye sordu. Hz. Peygamber (s.a.v) ona şu duayı okuması tavsiyesinde bulundu:
“Allah'ın eksiksiz, tam olan kelimeleri ile Onun gazabından, ikabından, kullarının şerrinden, şeytanların vesveselerinden ve beraberliklerinden Allah'a sığınırım! de!” (Muvatta, Şiir, 9, (2, 950).)

Helaya girerken
Tuvaletlerin, çöplüklerin, hamamların, kabirlerin, harabelerin cinlerin ve şeytanların meskenleri mahiyetinde çok uğradıkları ve konakladıkları yerlerdir.
“Rasülullah (s.a.v) kazâyı hâcet için helâya girdiği zaman şu duayı okurdu:
“Allahümme inni euzü bike mine'lhubsi ve'l-habais. (Allahım, pislikten ve (cin ve şeytan gibi) kötü yaratıklardan sana sığınırım.”(Buhâri, Vüdu, 9)

Tekbir, tesbih, tahmid
Namaz tesbihatı, camide ve namaz kıldığımız herhangi bir yerde yapılabileceği gibi, yolda-sokakta yürürken, araç kullanırken; yatakta ve uyumadan önce de yapılabilir. Kuran-ı Kerimde de bu konuya işaretle; “Onlar, ayakta iken, otururken, yanları üzere yatarlarken Allah’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler...” (Al-i İmran, 3/191.) buyurulmaktadır.

Tesbihat, hiçbir vakit terk edilmemeli ve nerede olursa olsun mutlaka yapılmalıdır. Nitekim Hz. Peygamber, şeytanın namazda kişiye günlük işlerini hatırlatıp vesvese verdiğini ve namazı alelacele kıldırıp tesbihatı yaptırmadan işine gücüne daldırdığını veya uyuttuğunu anlatıyor.

Lâ ilâhe illallâhu vahdehu la-şerike leh,
Bu da yine, dua makamındaki namaz tesbihatından birisidir.
Peygamber Efendimiz, Ebu Hureyre (r.a)’den nakledilen hadisi şerifte, şöyle buyurmaktadır:
“Her kim: ‘Lâ ilâhe illallâhu vahdehu la-şerike leh, lehü'l mülkü ve lehü'l-hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadir’ duasını, bir günde yüz kere söylerse, kendisine on köle âzat etmiş gibi sevàp verilir, ayrıca lehine yüz sevab yazılır ve yüz günahı da silinir. Bu, ayrıca üç gün akşama kadar onu şeytana karşı muhafaza eder. (Buhâri, Daavât, 54)

Şeytanın telkinlerine karşı ihlas suresi
Bir hadisi- şerifte şeytanın bir vesvesesinden söz edilmiş ve buna karşı ihlas suresinin okunup sol tarafımıza doğru üç defa tükürmemiz tavsiye edilmiştir.

Muavvizeteyen (Nas ve Felak sureleri)
Cinlerin şerrinden kurtulmak için de, Hz. Peygamber (s.a.v)’in, Felak ve Nas Surelerini okuduğu, ashabına ve bizzat Hz. Aişe validemize de okumayı tavsiye ettiği bildirilmektedir.

Hz. Âişe (r.a)’den rivayet edilen bir hadis şöyledir: “Hz. Peygamber (s.a.v) yatağına girdiği zaman, ellerine üfleyip Muavvizeteyn'i ve Kul hüvallahu ahad'i okur, ellerini yüzüne ve vücuduna sürer ve bunu üç kere tekrar ederdi. Hastalandığı zaman aynı şeyi kendisine yapmamı bana emrederdi.”(Buhari, Fezâilü'l-Kur'ân, 14)

Dogrusunu Allah billir...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst