Cinler Alemine Genel Bir Bakış

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,096
Tepkime puanı
4,962
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Cinlerin yaratılışı nasıldır?
Cinler insanlardan farklı olarak ateşten (nar) yaratılmışlardır ve bedensiz bir yaşam sürerler. Aslında bir cin pek çok açıdan bedensiz bir insana benzer. Biz insanların bedenlerinin etrafında bulunan biyoenerjetik alan (aura) cinlerin temel yapısını oluşturur.

]Cinler ne zaman yaratılmıştır?
Cinlerin yaratılma zamanının insandan çok daha önce olduğuna dair tüm araştırmacılar hemfikirdir. Şeytanın da cin olması zaten bunun en önemli kanıtıdır.
Cinler insana benzer mi?
Cinler ve insanlar her açıdan birbirine o kadar benzemektedir ki Kur'an her iki türe birden gönderilmiş, cinler de insanların sorumlu tutulduğu her şeyden sorumlu tutulmuştur.
Cinler yaşamlarını sürdürmek için biz insanlar gibi besine ihtiyaç duymazlar. Var olabilmek için ihtiyaç duydukları enerjiyi Güneş'ten yayılan radyasyon ve kozmik ışınım sayesinde elde ederler.
Cinlerin hastalanması, yaralanması vb. insana özgü sanılan birçok özelliği de söz konusudur. Enerjetik bedenlerinde oluşan bir dengesizlik hastalanmalarına, yine aynı enerjini bloke olması ise yaralanmalarına neden olur. Kendilerine ait tıp bilimleri, hekimleri ve tedavi yöntemleri vardır.


Cinlerin doğumları, yaşamları, ölümleri nasıldır?
Cinler de doğar,büyür, yaşar ve ecelleri geldiğinde ölürler. Doğumları hakkında - bizzat cinlerden aldığımız ve ciddiye aldığımız ve ciddiye alınması oldukça zor beyanlar dışında - ne yazık ki elimizde hiçbir bilgi bulunmamaktadır.
Cinler ile kurmuş olduğum şahsi diyaloglarda doğum için (Dünya zamanı ile) 17 gün süren bir gebelik sürecinin gerektiğini, manyetik anlamda şiddetli enerji içeren bölgelerde doğum yaptıklarını, doğumun daha çok enerjinin bölünmesi olarak tanımlanabileceğini ve doğan yeni cinin insan yavrusu gibi çaresiz bir halde değil kendi yaşamını tek başına sürdürebilecek durumda ortaya çıktığını öğrenmiştim. Değişik cinler bu konuda farklı iddialar da ortaya atmışlardı ancak hemen hemen hepsi yukarıda anlattıklarımın doğruluğunu onaylamışlardı. Yine de cinler kesinlikle güvenilir yaratıklar değillerdir ve bu nedenle doğum konusundaki bu bilgilerin de ne derece doğru olduğu belli değildir.


Cinlerin ömürleri de hemen hemen insana yakın bir süredir ancak aramızda bulunan boyut farkı nedeniyle cinler ortalama 800 - 900 yıl yaşamaktadır. Bu devasa süreye rağmen kendi algılayışlarında bu süre bizim 60 yılımız kadardır.
İnsanlara göre tek şanslı oldukları konu bizim gibi ömürlerinin büyük bölümünü eğitime harcamamalarıdır. Kısa ( bizim süremizle 6 ay) süren temel bir eğitim alırlar ve daha sonra herhangi bir bilgiye ihtiyaç duyduklarında onu "Akaşik" kayıtları adı verilen ve geçmiş zamandaki tüm bilgileri içeren devasa bilgi bankasından temin ederler.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken konu Akaşik kayıtlarının yalnızca geçmişe dair bilgiler içeriyor olmasıdır. Cinler bu nedenle geçmiş ile ilgili konuları çok net olarak bilebilirler ve böylece gelecek ile ilgili söyledikleri yalanlara inanmanızı sağlayabilirler. Unutulmamalıdır ki cinler geleceği hiçbir suretle bilemezler.
Cinler öldüklerinde arkalarında bir ceset bırakmazlar. Sahip oldukları yoğunlaşmış enerji alanı dağılır ve bir daha hiç kimse ile irtibat kuramazlar. Bir cinin ölümü diğer cinler arasında çok ağır etkiler bırakmaz. Bu olayı çok sakin karşılarlar ve asla yas tutmazlar.

Cinler nerede yaşar?
Birçok araştırmacı cinlerin insanlardan ve hayvanlardan uzak, ıssız yerlerde yaşadıklarını kaydeder. Buna rağmen şahsi görüşüm bu iddianın doğru olmadığı ve cinlerin insanlarla içiçe yaşadıkları yönündedir.

Cinlerin toplulukları nasıl yaşar?
Cinler de ırklara ve milletlere bölünmüştür. Binlerce farklı ırka ve milyonlarca koloniye sahiptirler. Bizdeki ülke tanımına benzemese de (çünkü toprak ve mekanları yoktur) ülkeleri vardır. Ülkeleri krallar yönetir, krallık babadan oğula geçer ve/ya savaşarak kazanılır.
Irkları ve milletleri arasından daima savaşlar olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Kurulan irtibatlar sonucu elde ettiğim bilgilere göre büyük savaşlarda milyarlarca cinin telef olduğu ve bunun ardından binlerce yıl süren uzun barış döneminin yaşandığı bildirilmiştir ancak beyanın kaynağı cinler olduğu için bilgi - ne yazık ki - güvenilir değildir.

Cinler seks yapar mı?

Cinlerin de tıpkı insanlar gibi nefisleri vardır ve birbirleri ile seks ilişkisi içerisindedirler. Bizim gibi üreme amacı gütmeksizin sadece haz amaçlı olarak da seks yaparlar. Bizden farkları utanma duygularının olmaması ve seks konusunda bize nazaran fazlasıyla rahat olmalarıdır.
Cinlerin erkekleri bu konuda çok zayıf bir yaradılışa sahiptir ve çoğu zaman dişi cinler ile yetinmeyerek dişi insan ve hatta hayvanlar ile de birlikte olurlar. Bu amaçla sıklıkla insanlara yaklaşır, önce ikna etmeye çabalar, reddedildiklerinde ise tecavüze kalkışırlar.
Dişi cinler ise bu konuda kendilerine daha hakimdirler ve genellikle insanlar ile birlikte olmak için çaba serf etmezler. Buna rağmen dişi cinler de insanlara aşık olabilmektedir ve aşık oldukları erkekler ile ilişkiye girebilmektedirler.
Tam bu noktada belirtilmesi gereken önemli bir konu vardır. Bazı araştırmacılar iki türün birbirini gebe bırakabileceğini öne sürer. Ancak elimizde bunu söylemek için gerekli sebeplerin hiçbiri bulunmamaktadır. Her şeyden önce böylesi bir ilişki tamamen ruhsal düzlemde gerçekleşir ve hazza yöneliktir. Bu tarz bir ilişkide kesinlikle fiziksel bir aktarım söz konusu edilemez. Fiziksel aktarım olmaksızın tarafların birbirini ne şekilde gebe bıraktığı sorusunun cevabını ise hiçbir araştırmacı vermeye yanaşmamıştır. Bu nedenle biz de bunun teorik olarak bile gerçekleşme imkanının bulunmadığını kabul etmeyi tercih ediyoruz.


Cinler istedikleri yere gidebilir mi?
Cinler beden sahibi olmadıkları için ışık hızına yakın hızlarda ( ama asla ışık hızında değil) hareket edebilirler ve istedikleri yere anında gidip gelebilirler. Dünya bir yana, diğer gezegenlere seyahat etmeleri bile an meselesidir.
Ancak Güneş Sistemi dışına çıkmaları mümkün değildir. Hatta uzak gezegenler olan Uranüs, Neptün ve Plüton bile onlar için fazlasıyla tehlikelidir. Bunun sebebi bu gezegenlerin mesafesinin uzak olması değil, bu gezegenlerin Güneş'ten çok uzak olmalarıdır. Cinlerin Güneş'ten aldıkları radyasyon ve kozmik ışınım olmadan yaşamlarını sürdürmelerinin mümkün olmadığını daha önce de belirtmiştik.
Cinlerin gezegenler arasında seyahat edebileceklerin fakat yine de geçemeyecekleri bir sınır çizildiği Kur'an'da Rahman / 33. ve 35. ayetlerde açıkça bildirilmiştir ve bu yeterli bir delildir.
Cinlerin bir anda bir yerlere gidip gelebileceklerini bildiren en önemli ayet ise Neml/39'dur. Bu ayette ayrıca cinin gittiği yerden bir nesneyi de beraberinde getirebileceğine işaret vardır.
Çoğu araştırmacı cinlerin maddesel evren üzerinde herhangi bir etkiye sahip olamayacaklarını savunur. Ben de gerek deneyimlerim gerekse mantıksal çıkarımlarım sonucu bu araştırmacılara katılıyorum.
Peki Neml / 39'da geçen "tahtın göz açıp kapanana kadar getirilmesi" olgusu nasıl açıklanabilir? Kanaatimce bunun için Saba 12 - 14 ayetlerine bakılmalıdır. Bu maddesel transfer, cinlere hükmetme yeteneği bulunan Hz.Süleyman (a.s.)'a mahsus bir özellik olarak değerlendirilmelidir. Aslında cinler gerekli yoğunlaşmayı sağlayıp maddesel evren üzerinde de etkili olabilirler ama bunu gerçekleştirmelerini sağlayacak formül biz insanlarda bulunmamaktadır. İşte Hz.Süleyman (a.s.) kendisine verilen bu formül ile cinlerin maddeye tesir etmelerini sağlamış olmalıdır.


Cinler yer kaplar mı?
Cinler maddeye tesir edemeyecekleri gibi, kütlesel yapıları bulunmadığı için mekanda yer de işgal etmezler. Aynı mekanda, örneğin ufak bir odanın içinde, milyonlarca cin bulunabilir.
Yeri gelmişken belirtmekte fayda görüyorum ki cinlerin nüfusları insanlara göre çok fazladır. Aile hayatları vardır ama bu bizim anladığımızdan farklı, daha çok kolonileşme şeklindedir. Bir cin ailesinden onbinlerce (bazen milyonlarca) cin bulunur.

Astroloji cinleri de etkiler mi?
Kozmik ışınım ve yıldızsal hareketler tıpkı insanları ve hayvanları olduğu gibi cinleri de etkiler ancak cinler üzerindeki etki daha belirgin ve daha yoğundur. Bildiğimiz astrolojik kaideler cinler için de geçerli olmasına rağmen insanlar için kullandığımız astrolojik yorumların cinler için hiçbir hükmü yoktur. Bu nedenle kendi astrologları ve kendilerine ait yorumlama yöntemleri vardır ve astroloji bilgileri bizden çok daha fazladır.

Cinler aleminde de hayvanlar var mıdır?
Cinler âleminde de, bizdeki gibi şuursuz canlılar, yani hayvanlar mevcuttur. bu hayvanlardan değişik şekillerde faydalanırlar ama onları öldürüp besin olarak kullanmazlar



Cinlerin yalancılıları

Cinlerin tümü insanlar ile girdikleri diyaloglarda kendilerini üstün varlıklar gibi göstermeye çalışır. Bunun nedeni ateşten yaratılmış olmaktan ötürü kapıldıkları yersiz kibirdir. Oysa ki ateşten yaratılmış olmalarına rağmen cinler insanlardan üstün değillerdir. Tabi ki ilim sahibi olan cin de olsa insan da olsa diğerlerinden üstündür.
Genellikle imanlı cinler ya insanlar ile irtibat kurmazlar ya da sorulan sorulara cevap vermez ve nasihat ederek çeker giderler. İnsanların irtibat kurduğu cinler genellikle kafirdir ve bu nedenle çürümüş (decadencé) bir karakter yapısı sergilerler.
Cinlerin en tehlikeli özellikleri ise çok kolay ve inanılma olasılığı yüksek yalanlar söyleyebilmeleridir.
Tespitlerimize göre cinler en çok şu üç konuda yalana başvururlar: Birincisi daha önce bahsettiğimiz ruh çağırma (ispirtizma) seanslarıdır. Yaramaz cinler ruh çağırma seanslarına katılarak kendilerini ölmüş birinin ruhu olarak tanıtır ve seansa katılan insanların zavallı hallerine kahkahalarla gülerler. Bilinmesi gereken tek nokta ölmüş bir insanın ruhu ile irtibat kurmanın (teorik olarak bile) imkansız olduğudur.
İkincisi gaybdan haber vermeleri yani gelecekle ilgili bilgiler getirmeleridir. Cinler gökten nispeten önemsiz bazı haberler çalıp bire bin katarak irtibatta olduklarını insanları yoldan çıkartırlar ve bundan da çok büyük zevk alırlar.
Aklı başında bir insanın zaten bir cine gelecekle ilgi bir soru sorması söz konusu bile olamaz. Unutulmamalıdır ki ne cinler ne de Allah'tan başkası geleceği bilemez. Bu önemli koşulu ihmal etmek insanın başına türlü felaketler açılmasına neden olur.
Üçüncü önemli konu ise cinlerin büyü yapabildiklerini söyleyerek irtibatta oldukları kişilerin isteklerini yerine getireceklerini vaad etmeleridir. Bu yöntemi genellikle insanlara bir şey yaptırmak isteyen cinler kullanır.
Evet, cinler arasında da büyücüler vardır (gûller) ve büyü ilmi cinler arasında çok gelişmiş bir ilimdir ama cinlerin hepsi büyücü değildir. Büyücüleri ise insanlarla - en azından sıradan insanlarla - irtibat kurmaya tenezzül etmez. Kuracakları olası bir irtibatta ise insanlardan bir şey istemezler. Bilinmesi gereken bir cinin herhangi bir işi gerçekleştirme vaadi ile bazı koşulların yerine getirilmesini istemesinin çok büyük bir olasılık ile dolandırıcılık olduğudur. Bu vaadde bulunan cinler genellikle hiçbir şey gerçekleştirebilecek güçte değildir. Sıklıkla beğendikleri kadınlar ile birlikle olmak için irtibatta oldukları insana bu çeşit vaadlerde bulunurlar. Vaadlerin en yaygını ise define yeri söyleyeceğini iddia etmektir.
Tekrar tekrar belirtiyorum: cinlerin karakter yapıları yalan söylemeye çok müsait olduğu için bir cine güvenmek kesinlikle mümkün değildir.
Kur'an'ın cinleri inananlar ve inanmayanlar olarak ikiye ayırdığını ve inanmayanlara "şeytan" sıfatı ile hitap ettiğini daha önceden belirtmiştik.
Şuara / 221'de mealen "Haber vereyim mi size şeytanların kime iner olduğundan? Her bir iftiracı / dönek günahkar üzerine iner onlar. Kulak kabartırlar ama çoğu yalancıdır onların." buyrulmuştur. Bu ayet ile cinlerin çoğunun yalancı olduğu bildirilmiş olmakla kalınmamış, onlarla (yalancı kafir cinlerle) irtibat kuran insanların da iftiracı günahkarlar oldukları vurgulanmıştır.
Ayette açıkça belirtilen "kulak kabartma" hadisesi ise cinlerin gökten haber çalmaya çalışmalarıdır. Nispeten önemli bir haber çaldıklarında bu derhal tespit edilir ve peşlerine "şahab" adı verilen meteorlar düşer. Böylece çaldıkları haberi insan dostlarına getiremeden havada yakılarak öldürülürler. Bu konuda Cin Suresi'nin 8 - 10 ayetleri arasında hiçbir tartışmaya yer bırakmayan bilgiler verilmiştir.

Cinler o kadar rahat yalan söylerler ki uzun süre aynı cinle irtibatta olup cinin dostluğunu kazanan insanlar bile bu yalanlara muhattap olmaktan kurtulamazlar. Yapılması gereken cinden öğrenilen bilgileri akıl ve mantık ile tartmak ve edinilen bilgilerin doğru oldukları düşünülse bile bu bilgilere ihtiyatlı yaklaşmaktır.

Cinlerin insana verdiği zararlar



Cinler mâna aleminde yaşayan varlıklardır ve esas itibari ile maddesel evrende yaşayan biz insanlara herhangi bir zarar vermeleri mümkün değildir. Ancak insanların enerji dengelerini bozarak ve/ya beyne bir takım impulslar (uyarıcı sinyaller) göndererek insanları rahatsız ederler.
Öncelikle katiyyen bilinmelidir ki bir cin - ne kadar güçlü olursa olsun , bir insana fiziksel olarak hiçbir şekilde zarar veremez. Halkın "cin çarpması" olarak adlandırdığı olgu cinden korkan insanın aşırı derecede adrenalin salgılaması sonucu ortaya çıkan fiziksel bir süreçtir ve aynı etkiyi örneğin bir yılan da gerçekleştirebilir. Yılan gördüğünde çok korkan bir insan da aniden kasılacak ve tıpkı "cin çarpması" vakasına maruz kalan insanlar gibi olacaktır. Yani ortada cinin çarpması değil, insanın gereksiz yere korkarak kendi kendisine zarar vermesi diye açıklayabileceğimiz bir olay vardır. Bu nedenle cinlerden hiçbir şekilde korkmamak gerekir. Gerçekten bir cin ile karşılaşılması durumunda bile - ki bu çok seyrek rastlanan bir olgudur - sakinliği elden bırakmamalıyız. Yoksa cin bize zarar veremez ancak biz kendi kendimize çok büyük ve bazen geri dönüşü de olmayan zararlar verebiliriz.
Cinlerin insanlara verdikleri en büyük zarar görünmeyen yollar ile yaptıkları işlerdir, bunların başında ise vesvese gelir.
Vesvese yersiz korku yani kuruntudur. Cinler insanlara varlıklarını hiç hissettirmeden de vesvese verebilirler ve bu vesveseler normal bir insanı bile paranoid hale çevirebilir.
Cinlerin insanlara en çok zarar verdikleri bir diğer alan ise yalan söylemeleridir. Yalanları ile kandırdıkları insanı perişan etmeleri gerçekten çok kısa sürer. Bu nedenle kesinlikle söylediklerine itibar edilmemeli ve her zaman temkinli davranılmalıdır.
 

Şaman

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Haz 2008
Mesajlar
376
Tepkime puanı
21
Teşekkürler, güzel yazı olmuş.
Cinlerin şekli ve görüntüsü hakkında söylemek isterim ki kişinin beyni ve beklentileri şekillendirir biraz onu:D Örneğin çok sevdiğim bir arkadaşım aynı isimdeki cini çok yakışıklı görürken ben çirkince bir şey olarak görmüştüm. Eh yakışıklı bekliyordu herhalde, aç tavuk kendini buğday ambarında sanır.
Anlayan anladı..
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,096
Tepkime puanı
4,962
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Şaman' Alıntı:
teşekkürler caım güzel yazı olmuş;)
cinlerin şekli ve görüntüsü hakkında söylemek isterim ki kişinin beyni ve beklentileri şekillendirir biraz onu:D örneğin çok sevdiğim bir arkadaşım aynı isimdeki cini çok yakışıklı görürken ben çirkince bişiy olarak görmüştüm:D eh yakışıklı bekliyordu herhalde aç tavuk kendini buğday ambarında sanır:p
anlayan anladı:D

laf bana geldi biliyorum takım elbiseli ve beyaz tenli sonderece hoş varlıklardı
sana çirkinleri geliyorsa oda senin sorunun :)
 

corpus

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Mar 2009
Mesajlar
14
Tepkime puanı
0
Algına göre şekillendikleri doğrudur. Bana ölen eşimin suretinde gelmişlerdi, şaşırmadım dersem yalan olur. Sizi iradenizdeki en zayıf yanınızdan vurabildikleri bir gerçek, bazen deneyler acı verebiliyor...
 

SanGlade

Banlı Kullanıcı
Katılım
13 Ocak 2009
Mesajlar
130
Tepkime puanı
1
Paylaşımın için teşekkür ederim güzel bir paylaşım
Yanlız dipnot düşmeden edemeyecegim nedeni ise;
Cinniler fiziksel olarak bir zarar veremezler, tabii ki amma velakin insanlar üstünde manevi olarak haylice baskı kurarlar ve belinçsizce uğraşılacak şeyler değildir. İnsan gerçekçilik kavramını yitirebilir, bu yüzden dolayıdır ki bu dur faaliyetlere ilmi olmayan arkadaşlarımız kalkışmasa hayırlarına olur.
Teşekkür ederim...
 

ebru evrim

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Ocak 2009
Mesajlar
26
Tepkime puanı
0
Online birini arıyorum, bana gül büyüsündeki esmayı biri söyleyebilir mi?
 

SanGlade

Banlı Kullanıcı
Katılım
13 Ocak 2009
Mesajlar
130
Tepkime puanı
1
Gerekli bilgiler gönderilmiştir, lütfen mesaj klasörünüzü inceleyiniz.



Yönetim notu: Yanlış yönlendirmeyi önlemek açısından, bilgilendirmeyi forumdan yapınız!
 

ibis73

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Ocak 2010
Mesajlar
338
Tepkime puanı
26
Neyse bir bilgi de ben ekleyeyim cinler altız doğururlar. İnsanlar nasıl bir çocuk doğurur, dsa tabi istisna ikiz yada üçüz olursa cinlerde olabilir ama temelde bir doğumda 6 tane olur.
 

gizemlilik

Kayıtlı Üye
Katılım
28 Kas 2012
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Merhaba; ben başımdaki bir dertten kurtulmak istiyorum arkadaşlar .. Domuz yağı büyüsü bilen var mı? Ya da domuz yağını nereden bulabilirim bir bilen varsa lütfen söylesin..
 

Zamiel

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Haz 2010
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Cinler maddesel aleme etkide bulunabilirler. Tabiki kendi seviyelerine göre. Hatta en güçlü olanları kendilerini direk vücut olarak materyelize bile edebilirler.
 

klaroline

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2012
Mesajlar
125
Tepkime puanı
12
Ben de bir kere gördüm. Durup dururken hiç tanımadığım bir kızdı, yaşıtımdı,esmerdi. Adımı söyledi, ben sormadım.
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Bu konuyu güncellemek istedim , sevgili Urum çok güzel detaylar vermiş.Son zamanlarda açılan konuları göz önüne alarak okunmasının yeni üyeler için iyi olacağını düşünüyorum.Ve bir kısım bilgiyi de ben eklemek istedim ;

Allah'ın cinleri yarattığını hepimiz biliyoruz.Bizlerin onlardan üstün olduğumuzu da biliyoruz. Genelde insanları bilinç altına girerek etkilerler. Cinlerin daha önceki bölümlerde de bahsettiğimiz gibi mantıkları yoktur. Değerlendirme yapamazlar. Sadece verilen görevleri yaparlar.İnsanlar gibi üstün duygu hisleri yoktur.Akıllarını tam olarak kullanamazlar .En iyi özellikleri çok hızlı hareket etme kabiliyetleri ve istedikleri insan ve nesnenin şekline girebilmeleridir.


Onlarda insanlar gibi ,yemek yerler, içerler ,sarhoşu,uyuşturucu bağımlılıkları olanları ,spor yapanları vardır.Nasıl insanlar yaşıyorsa, onlarında aynı şekilde yaşamlarını sürdürmeleri mümkündür. Onlar da dünyadadırlar. Bizim bu dünyayı kullandığımız gibi onlar da bu dünyayı kullanırlar. Genelde düşünce yapıları ve inanışlarına göre yaşamları vardır.Gruplar halinde yaşarlar ,kabileleri vardır. Kimi zaman onlarla bilmeden iç içe yaşarız, eski zamandan günümüze gelen bir çok tabir,bunlarla iç içe yaşamamızdan kaynaklanmaktadır. Mesela ; karanlıkta yada yağmurlu bir havada destursuz yere basmamak, gece tırnak kesmemek, ıslık çalmamak, gibi. Onlarında değişik yapıda olanları vardır. Kimileri evlerin banyolarında, samanlıklarda ,helalarda ,pisliğin içinde yaşayanlarla ,odalarda, salonda, temiz yerlerde yaşayanlar da vardır. Kabileleri 1 kabile 2 kabile 3kabile diye sıralamak mümkündür . Kendilerine ait şehirleri vardır.Köyleri vardır. Kısacası yaşantıları insanlarla benzerlik arz eder. İyileri korkutmamak için insanlara pek fazla gözükmezler.


Kötüleri de bir büyü sonucu yada onlara zarar verecek bir harekette korkutmak için size gözükebilirler.Bir yerlerden ses gelmesi, gece yatarken kapı çalması, ışıkların yanıp sönmesi, çeşmeden su akma sesinin gelmesi gibi buna benzer tepkiler gösterebilirler. Sonuç olarak insanları öldürmek gibi bir hareket içinde olamazlar. Allah onlara bu izni vermemiştir.


Cinlerin daha üst kademelerine hüddam, ifrit gibi değişik isimlerde rütbeleri vardır.Bir bina yüksekliğinde daha büyüğü ,kanatlısı,çift başlısı, yılan kafalısı gibi değişik şekillerde görmek mümkündür.İnsanlara zarar vermeleri bir büyü sonucunda olur demiştik. O zaman bu durumda gösterecekleri etki yapılan büyünün durumuna bağlıdır.Müslüman bir cin, insana zarar vermez. Hayır işlerinde kullanılırlar, görev alırlar, zararsızlardır.Kendilerine zarar verildiğinde, rüyalarda neden zarar verildiğine dair hatırlatmalar yaparlar vede sizi korkutmadan olayı anlatmaya çalışırlar. Eğer anlamadığınız taktirde, en son yol olarak korkutarak anlatmaya başlarlar.Nedeni de, burada sizlerin ihmalciliğinizden kaynaklanmaktadır.Zamanında yapılan uyarıları dikkate almayıp yaparız gibi niyetlerde bulunmanızdan dolayıdır.


Evet bu bedensiz varlıklar gerçekte vardır. Onlarla bizim aramızda bir enerji yoğunluğu farklılığı vardır, bu yüzden onları göremeyiz fakat onlar bizleri görebilirler. Hareket kabiliyetleri çok fazladır, istedikleri şekilde bazı insanlara gözükebilirler ;onlar da bizim gibi inaçları olan (Müslüman, Hıristiyan, şeytana ve ateşe tapan vs. )kabileler guruplar şeklinde yaşarlar.Yerler, içerler, ibadet ederler. İnançsızları, alkolikleri, cinsel sapıklıkları olanlar vardır; düşünün ki insanın emrinde olan her şeyden onlarda nasibini almaktadır. İnsan olarak onlardan farkımız üstünlüğümüz irademizdir, mantığımızdır:burası çok önemli dikkat edilmesi lazım iradeye. Genelde insanları bilinç altına girerek etkilerler Kötü cinler ağaç altlarını, çöp kutularını, pisliğin olduğu yerleri, eğlence mekanlarını çok severler. Eskilerin dediği gibi destursuz geçmeyin, gece tırnak kesmeyin gibi bazı kelimeleri mutlaka duymuşunuzdur, bunlar birer anlama işaret eder genelde karanlık yerlerde gezerken yere tükürmemeye ve de elinizdeki çöpü yerlere atmamanızda fayda vardır .


Cinlerde kabileler vardır 3 kabile ye mensup 7 kabileye mensup diye her kabile bir farklı görevi vardır en kötüleri ise şeytana tapanlardır amaçları devamlı suretle kötülük Bazı insanlara musallat olurlar onların başka karşı bir cinsle evlenmelerine izin vermezler kendileriyle cinsel ilişkiye zorlarlar zarar vermek isterlerse verebilirler fakat bunların şartları vardır .Bazı zamanlar insanların rüya aleminde korkuturlar karabasanı buna bir örnek vermemiz mümkündür.ekil olarak en tehlikeli bazı insanlarında gördüğü yedi cücelere benziyen şekilde olanlar genelde uçan cinsi olup evlerde perde kenarlarında gözükürler ,hayvan şeklinde yılan olarak gözükenlerde tehlikeli olanlara örnek verebiliriz. Özetle Cinlerin kalbi, gözü, kulağı, aklı, zekası, vardır. Kendilerinden gayrıya gizliler, ama birlikte yaşıyorlar. Nefisleri vardır, İsimleri vardır, beslenirler ve çok uzun yaşa salarda onlarda ölüyorlar diyebiliriz.


Cinlerin yaradılışı insanlardan öncedir. Bildiğimiz Şeytan lanetlenmeden önce cinlerin ileri gelenlerinden biriydi. Allah-ı Teala'nın emrine karşı gelen Şeytan sonsuza dek lanetlendi. Şimdi diyeceksiniz ki madem bir başka boyut söz konusu cinler insanlara nasıl zarar verebiliyorlar? Evet haklısınız. Ancak bazı durumlarda bu boyutların kapısı açılıyor. Aşırı korkuyla Aşırı sevinçle Cin ve Ruh daveti yapmakla Mistizmi yanlış kullanmakla Başkalarının size büyü yapmalarıyla Bu ve bunun gibi durumlarda cinler yaşantımızı alt üst edebiliyorlar. Cinlerin verdiği zararlardan kurtulmak ve korunmak elbette mümkündür. Ancak yinede bilinçsiz yapılan korunma yarar yerine zarar verebilir. Halk dilinde sara denilen hastalık, uyur gezerlik, zamanlı zamansız bayılmalar, Uykuda kabus görmek, sıçramak ve konuşmak, Yel de denilen vücutta gezen ağrılar, Sebepsiz asabiyet, hırçınlık, Ve daha birçok rahatsızlıklar, Tıp'bın çaresiz kaldığı bütün hastalıklar cinlerin eseridir.

İyi forumlar :)
 

PunK

Kayıtlı Üye
Katılım
5 May 2014
Mesajlar
25
Tepkime puanı
1
Ruh çağırma ile ilgili bir anım var benimde; konuda geçti aklıma geldi hemen. Bir gün kuzenlerle toplandık fincan aldık ruh çağıralım dedik ama öyle dalgasına. Ben nereden bileyim gerçekmiş meğersem, o zamanlarda yaşım küçük. Her neyse akşam oldu saat 12'yi geçti, ben gözümü bir açtım aramızda 6 metre var bembeyaz yüzü değişik bir şeydi zaten onun korkusuyla aklıma gelen tüm sureleri okudum, en az 200 tane ''Bismillah'' demişimdir. Allah kimseye göstermesin. Nere
 

sevimsizinsan

Banlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2015
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
besine ihtiyaç duymazlar demişsiniz ama benim bildiğim - biz onlara tezeği en taze ot olarak gösterdik. olarak
 

rebaka

Kayıtlı Üye
Katılım
4 May 2013
Mesajlar
115
Tepkime puanı
8
Bu cinler kötü amaçlı olarak gelirlerse pis bir sinek olabilirmi? Ben bıktım ama bir çare bulamadım.
 

01anavarza

Banlı Kullanıcı
Katılım
16 May 2013
Mesajlar
501
Tepkime puanı
6
Bu konuyu güncellemek istedim , sevgili Urum çok güzel detaylar vermiş.Son zamanlarda açılan konuları göz önüne alarak okunmasının yeni üyeler için iyi olacağını düşünüyorum.Ve bir kısım bilgiyi de ben eklemek istedim ;

Allah'ın cinleri yarattığını hepimiz biliyoruz.Bizlerin onlardan üstün olduğumuzu da biliyoruz. Genelde insanları bilinç altına girerek etkilerler. Cinlerin daha önceki bölümlerde de bahsettiğimiz gibi mantıkları yoktur. Değerlendirme yapamazlar. Sadece verilen görevleri yaparlar.İnsanlar gibi üstün duygu hisleri yoktur.Akıllarını tam olarak kullanamazlar .En iyi özellikleri çok hızlı hareket etme kabiliyetleri ve istedikleri insan ve nesnenin şekline girebilmeleridir.


Onlarda insanlar gibi ,yemek yerler, içerler ,sarhoşu,uyuşturucu bağımlılıkları olanları ,spor yapanları vardır.Nasıl insanlar yaşıyorsa, onlarında aynı şekilde yaşamlarını sürdürmeleri mümkündür. Onlar da dünyadadırlar. Bizim bu dünyayı kullandığımız gibi onlar da bu dünyayı kullanırlar. Genelde düşünce yapıları ve inanışlarına göre yaşamları vardır.Gruplar halinde yaşarlar ,kabileleri vardır. Kimi zaman onlarla bilmeden iç içe yaşarız, eski zamandan günümüze gelen bir çok tabir,bunlarla iç içe yaşamamızdan kaynaklanmaktadır. Mesela ; karanlıkta yada yağmurlu bir havada destursuz yere basmamak, gece tırnak kesmemek, ıslık çalmamak, gibi. Onlarında değişik yapıda olanları vardır. Kimileri evlerin banyolarında, samanlıklarda ,helalarda ,pisliğin içinde yaşayanlarla ,odalarda, salonda, temiz yerlerde yaşayanlar da vardır. Kabileleri 1 kabile 2 kabile 3kabile diye sıralamak mümkündür . Kendilerine ait şehirleri vardır.Köyleri vardır. Kısacası yaşantıları insanlarla benzerlik arz eder. İyileri korkutmamak için insanlara pek fazla gözükmezler.


Kötüleri de bir büyü sonucu yada onlara zarar verecek bir harekette korkutmak için size gözükebilirler.Bir yerlerden ses gelmesi, gece yatarken kapı çalması, ışıkların yanıp sönmesi, çeşmeden su akma sesinin gelmesi gibi buna benzer tepkiler gösterebilirler. Sonuç olarak insanları öldürmek gibi bir hareket içinde olamazlar. Allah onlara bu izni vermemiştir.


Cinlerin daha üst kademelerine hüddam, ifrit gibi değişik isimlerde rütbeleri vardır.Bir bina yüksekliğinde daha büyüğü ,kanatlısı,çift başlısı, yılan kafalısı gibi değişik şekillerde görmek mümkündür.İnsanlara zarar vermeleri bir büyü sonucunda olur demiştik. O zaman bu durumda gösterecekleri etki yapılan büyünün durumuna bağlıdır.Müslüman bir cin, insana zarar vermez. Hayır işlerinde kullanılırlar, görev alırlar, zararsızlardır.Kendilerine zarar verildiğinde, rüyalarda neden zarar verildiğine dair hatırlatmalar yaparlar vede sizi korkutmadan olayı anlatmaya çalışırlar. Eğer anlamadığınız taktirde, en son yol olarak korkutarak anlatmaya başlarlar.Nedeni de, burada sizlerin ihmalciliğinizden kaynaklanmaktadır.Zamanında yapılan uyarıları dikkate almayıp yaparız gibi niyetlerde bulunmanızdan dolayıdır.


Evet bu bedensiz varlıklar gerçekte vardır. Onlarla bizim aramızda bir enerji yoğunluğu farklılığı vardır, bu yüzden onları göremeyiz fakat onlar bizleri görebilirler. Hareket kabiliyetleri çok fazladır, istedikleri şekilde bazı insanlara gözükebilirler ;onlar da bizim gibi inaçları olan (Müslüman, Hıristiyan, şeytana ve ateşe tapan vs. )kabileler guruplar şeklinde yaşarlar.Yerler, içerler, ibadet ederler. İnançsızları, alkolikleri, cinsel sapıklıkları olanlar vardır; düşünün ki insanın emrinde olan her şeyden onlarda nasibini almaktadır. İnsan olarak onlardan farkımız üstünlüğümüz irademizdir, mantığımızdır:burası çok önemli dikkat edilmesi lazım iradeye. Genelde insanları bilinç altına girerek etkilerler Kötü cinler ağaç altlarını, çöp kutularını, pisliğin olduğu yerleri, eğlence mekanlarını çok severler. Eskilerin dediği gibi destursuz geçmeyin, gece tırnak kesmeyin gibi bazı kelimeleri mutlaka duymuşunuzdur, bunlar birer anlama işaret eder genelde karanlık yerlerde gezerken yere tükürmemeye ve de elinizdeki çöpü yerlere atmamanızda fayda vardır .


Cinlerde kabileler vardır 3 kabile ye mensup 7 kabileye mensup diye her kabile bir farklı görevi vardır en kötüleri ise şeytana tapanlardır amaçları devamlı suretle kötülük Bazı insanlara musallat olurlar onların başka karşı bir cinsle evlenmelerine izin vermezler kendileriyle cinsel ilişkiye zorlarlar zarar vermek isterlerse verebilirler fakat bunların şartları vardır .Bazı zamanlar insanların rüya aleminde korkuturlar karabasanı buna bir örnek vermemiz mümkündür.ekil olarak en tehlikeli bazı insanlarında gördüğü yedi cücelere benziyen şekilde olanlar genelde uçan cinsi olup evlerde perde kenarlarında gözükürler ,hayvan şeklinde yılan olarak gözükenlerde tehlikeli olanlara örnek verebiliriz. Özetle Cinlerin kalbi, gözü, kulağı, aklı, zekası, vardır. Kendilerinden gayrıya gizliler, ama birlikte yaşıyorlar. Nefisleri vardır, İsimleri vardır, beslenirler ve çok uzun yaşa salarda onlarda ölüyorlar diyebiliriz.


Cinlerin yaradılışı insanlardan öncedir. Bildiğimiz Şeytan lanetlenmeden önce cinlerin ileri gelenlerinden biriydi. Allah-ı Teala'nın emrine karşı gelen Şeytan sonsuza dek lanetlendi. Şimdi diyeceksiniz ki madem bir başka boyut söz konusu cinler insanlara nasıl zarar verebiliyorlar? Evet haklısınız. Ancak bazı durumlarda bu boyutların kapısı açılıyor. Aşırı korkuyla Aşırı sevinçle Cin ve Ruh daveti yapmakla Mistizmi yanlış kullanmakla Başkalarının size büyü yapmalarıyla Bu ve bunun gibi durumlarda cinler yaşantımızı alt üst edebiliyorlar. Cinlerin verdiği zararlardan kurtulmak ve korunmak elbette mümkündür. Ancak yinede bilinçsiz yapılan korunma yarar yerine zarar verebilir. Halk dilinde sara denilen hastalık, uyur gezerlik, zamanlı zamansız bayılmalar, Uykuda kabus görmek, sıçramak ve konuşmak, Yel de denilen vücutta gezen ağrılar, Sebepsiz asabiyet, hırçınlık, Ve daha birçok rahatsızlıklar, Tıp'bın çaresiz kaldığı bütün hastalıklar cinlerin eseridir.

İyi forumlar :)

Bilgilendirmeniz için çok teşekkürler çok güzel yazmışsınız.Aklıma bir konu takıldı.Bende zamanında sara hastalığının cinlerin etkisinde gerçekleştiğiyle ilgili yazı okumuştum ama aklıma takılan konu sara hastalığı ilaçlarla nöbetler çok aza indirgenebiliyor bu durumda ilaçların etkisi ne oluyor ?Yani ilaçlar cinlere zarar mı veriyor?Bir de durduk durmadık yere insana fiziksel olarak müdahalede bulunabilecek varlık var olma olasılığı var mıdır ? Şimdiden teşekkürler.
 

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Kullanılan ilaçların ruhsal olarak rahatlattığı sinirleri yatıştırdığı ve kas sistemini etkilediği için etkiler aza düşüyordur bu normal.Yani alınan ilaçlardan varlık etkilenmiyor bir zarar görmüyor.Kişiye faydası oluyor. Evet bazı musallatların verdiği sıkıntı yada krizler sara hastalığına benzetiliyor.Tabi bilinçli olan kişiler bunu kısa sürede ayırt edebilir.
 

Konçuy

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Mar 2015
Mesajlar
6
Tepkime puanı
0
Bazı olaylardan sonra bu tür durumları bende yaşadım.. erkek kılığında gördüm odanın kapısına dikilmişti. Arkamı dönüp uyumak istedim, lakin adımla bana seslendi ve '' neden bizimle konuşmuyorsun ? '' dedi. Cevap vermedim. Konuşmak istediler normal olmayan şeyler yapmaya çalıştılar, farklı zamanlarda tekrarladılar ama karşılık vermedim. Belki de korkutmak istediler bilemem ancak ben korkumdan emindim ( biiznillah ).
 
Üst