En güçlü enerji!!!!!

xesim

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2009
Mesajlar
80
Tepkime puanı
36
Çalıştığım eczaneye geçenlerde bir bayan müşteri geldi.Bana yeni hacdan geldiğini ve banada zemzem suyu getireceğini söyledi...Bahsederken bahsederken haccın ne kadara mal olduğunu ne kadar para harcandığını sordum.Kadının gözleri doldu ve benim aslında hiç durumum yok ki.. dedi.Ben de nasıl gidip geldiğini filan sordum.İçten isteme dedi...Bir gün bir komşusuna gitmiş,o da hac hazırlıkları yapıyormuş.O kadar istemiş o kadar istemişki eve gidince hüngür hüngür ağlayıp Allah'a dua etmiş.Durumu oladığı için çok üzülmüş.Ama ağlarken nasıl istediğini nasıl titrediğini söyledi.İki gün sonra bir sohbete gitmiş ve yanına varlıklı bir kadın oturup seni hacca göndermek istiyorum demiş...Ne garip!İşte duanın gücü iste kendi gücün!

Ben burada nasıl konsantre olacağımı tartışırken,enerjimi hangi renkle imajine edeyim diye düşünürken orada herşeyden habersiz cahil ama bir o kadar güçlü insanlar beni hayrete düşürüyor.... Sizler ne düşünüyorsunuz????
 

yaren81

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Ara 2008
Mesajlar
215
Tepkime puanı
6
Gittiğim sohbetten fatma abla anlatmıştı.Birgün çocukları okuldan gelecek eşide iş arıyormuş akşam olmuş evde yapabileceği bir yemek yok sadece su neyapsam diye düşünüyormuş allahım azda olsa un olsaydı karıştırır çorba yapardım çocuklarım aç kalacak diye deli divane evin içinde gezerken kapı çalmış.Ev sahibi sırtında bir çuvalla çıkıp gelmiş.Buyur etmesine fırsat kalmadan bu unu sana getirdim al coluğuna çocuğuna yedir demiş.Fatma abla şaşırmış,ev sahibininde durumu iyi değilmiş kendisinin verdiği kirayla geçiniyormuş,kirayıda uzun zamandır veremedikleri için ev sahibininde evinde ne varsa onu yediğinden eminmiş.Abla bunu neden getirdin bana,siz ne yiyeceksiniz dediğinde 'içimden bir his kalk unu götür dedi ve kendimi sırtımda unla senin kapında buldum',kızımda yarısını bırak bari anne dedi ama bizde şeker var bizde onu yeriz dedim ve geldim demiş.Hemen içeri girip unla çorba pişirmiş çocuklarının karnını doyurmuş.Ben çok etkilenmiştim..Bence gönülden yürekten istediğimiz şeyi rabbim mutlaka veriyor.Allah dert verip derman aratmasın
 

gunes

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Ocak 2009
Mesajlar
10
Tepkime puanı
1
Yaş
40
Çalıştığım eczaneye geçenlerde bir bayan müşteri geldi.Bana yeni hacdan geldiğini ve banada zemzem suyu getireceğini söyledi...Bahsederken bahsederken haccın ne kadara mal olduğunu ne kadar para harcandığını sordum.Kadının gözleri doldu ve benim aslında hiç durumum yok ki.. dedi.Ben de nasıl gidip geldiğini filan sordum.İçten isteme dedi...Bir gün bir komşusuna gitmiş,o da hac hazırlıkları yapıyormuş.O kadar istemiş o kadar istemişki eve gidince hüngür hüngür ağlayıp Allah'a dua etmiş.Durumu oladığı için çok üzülmüş.Ama ağlarken nasıl istediğini nasıl titrediğini söyledi.İki gün sonra bir sohbete gitmiş ve yanına varlıklı bir kadın oturup seni hacca göndermek istiyorum demiş...Ne garip!İşte duanın gücü iste kendi gücün!

Ben burada nasıl konsantre olacağımı tartışırken,enerjimi hangi renkle imajine edeyim diye düşünürken orada herşeyden habersiz cahil ama bir o kadar güçlü insanlar beni hayrete düşürüyor.... Sizler ne düşünüyorsunuz????
Anlattığınız olayın aynısı annemin başından da geçti.Hacca gitmeyi çok istiyordu ve hep dua ediyordu ama oraya gitmek için parası yoktu..Bundan yıllar önce de,ev sahibi olmak için dua etmişti.Duayı şöyle etmiş:Allahım eski de olsa bir evimiz olsun.Sonra eski bir evin sahibi olduk:)Annem pişman oldu öyle dua ettiğine,keşke iyi bir ev deseydim dedi.Nasıl dua ettiğini sordum bir gün.Dua ederken gözümde canlandırıyorum dedi..
 

xesim

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ocak 2009
Mesajlar
80
Tepkime puanı
36
Nasıl yani... Bize de tarif edebilir mi peki? :) Nasıl gözünde canlandırdığını :)
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Gözde canlandırma bir çeşit hayal kurmadır. Senaryosunu kendiniz yazdığınız yönettiğiniz bir filmi sadece kendi gözünüzde seyredebilmektir. Bunu yapamayan insanlar da çıkabilir, çocukluğumdan beri oyun olsun diye yaptığım birşeyi herkesin yapamadığını öğrendiğimde çok şaşırmıştım. İstediğiniz olayı televizyon seyredermiş gibi görün hayalinizde, yaşayın o anı. Sadece görsel olarak değil, koku varsa duyun, sesi de işitin, fiziksel hislerinizi de katın bu görsel etkinliğinize. Ne kadar yaşarmış gibi hissederseniz o kadar iyi olur. Eğer acı birşey görürseniz sahiden acıyı hissedin bedeninizde ve ruhunuzda. Eğer birşey yiyorsanız tadını damağınızda hissedin mutlaka. İlk başta gözleriniz kapalı çalışın yatağınızda, sonra gözünüz açık da yaparsınız istediğiniz yer ve zamanda.
 

Narastor

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Ocak 2009
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Bana da birisi bir şey anlattığında yada ben bir şey düşündüğümde görüntüsü gözümün önüne gelir; tıpkı bir film gibi yaşarım...
 

PUNKY

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
409
Tepkime puanı
26
Çalıştığım eczaneye geçenlerde bir bayan müşteri geldi.Bana yeni hacdan geldiğini ve banada zemzem suyu getireceğini söyledi...Bahsederken bahsederken haccın ne kadara mal olduğunu ne kadar para harcandığını sordum.Kadının gözleri doldu ve benim aslında hiç durumum yok ki.. dedi.Ben de nasıl gidip geldiğini filan sordum.İçten isteme dedi...Bir gün bir komşusuna gitmiş,o da hac hazırlıkları yapıyormuş.O kadar istemiş o kadar istemişki eve gidince hüngür hüngür ağlayıp Allah'a dua etmiş.Durumu oladığı için çok üzülmüş.Ama ağlarken nasıl istediğini nasıl titrediğini söyledi.İki gün sonra bir sohbete gitmiş ve yanına varlıklı bir kadın oturup seni hacca göndermek istiyorum demiş...Ne garip!İşte duanın gücü iste kendi gücün!

Ben burada nasıl konsantre olacağımı tartışırken,enerjimi hangi renkle imajine edeyim diye düşünürken orada herşeyden habersiz cahil ama bir o kadar güçlü insanlar beni hayrete düşürüyor.... Sizler ne düşünüyorsunuz????

Yaşam kültürü, matematiksel bilgi ile ruhsal güçleri birbirine karıştırmamak lazım, bir insan eğitim alamadı diye ruhsal açıdan inançsız olacak diye bir şey yokki...inanmak başarmanın yarısıdır...
 

goşa

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ocak 2009
Mesajlar
45
Tepkime puanı
8
2 sene önce benimde başıma buna benzer birşey gelmişti.Bir kot pantolon fiyatı 250 tl civarı olan bir mağazanın önünde durmuş,iki pantolona hayran hayran bakmıştım imgelemedim ya da dua etmedim ama benim olmasını çok istemiştim.Aradan 1 hafta geçmeden bir komşumuz bize iki tane pantolon getirdi,ablacım bunlar size olursa giyinin işyerinden yanlış beden vermişler,bana olmuyor dedi ve o gördüğüm pantolonların aynısıydı.Meğer bizim komşu bir tekstil firmasının personeliymiş ve o markayla da çalışıyorlarmış. :)
Açıkladığınız gibi kesinlikle dua,istemek ve çekim yasasının gücü çok önemli.Yanlız her istendiğinde işlemiyor galiba bu güç,o gün nasıl oldu emin değilim.Belki birşeylere sahip olabilmek için en uygun ortam ve zamanlardan biriydi ya da her an bu güç bize istediklerimizin karşılığını verebilmek için uygun fırsatı kolluyordur.Bilemiyorum...
 

onepiece

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Nis 2009
Mesajlar
65
Tepkime puanı
6
Konum
İstanbul
İş
Danışman
Çekim kuvveti (yasası).
Bu onun neyi ne kadar çok istemesiyle ilgili:).
 

casminy

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Şub 2009
Mesajlar
35
Tepkime puanı
1
Bence dilek kapısı açıkmış biz bilemiyoruz. Ne zaman açık kapalı herhalde o ana denk geldi:)
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Dozunda istemek önemli. Konsantre olup isteyin çekim yasası sizin için çalışır. Ama devamlı olarak onu düşünürseniz olmaz, ters teper. İşin sırrı artık ona ihtiyacınız kalmamış çünkü ona zaten sahip olmuşsunuz gibi düşünmek ve davranmaktır.
 

casminy

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Şub 2009
Mesajlar
35
Tepkime puanı
1
Haklısın galiba. Ben de bir şeyi çok istediğimde hep tam tersi oluyor. Artık umudumu kesmeye başlayınca, isteğim azalınca gerçekleşiyor..
 

Mwuetsi

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Eki 2008
Mesajlar
83
Tepkime puanı
6
Sanırım bu bir debu dünyada almanız gereken dersle de alakalı. Eğer dersleriniz arasında o istediğiniz şey yoksa ne kadar uğraşsanız da olmuyor. O nedenle bazı şeyleri de kabullenmek gerekiyor sanırım.

Saygılarımla
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Sanırım bu bir de bu dünyada almanız gereken dersle de alakalı. Eğer dersleriniz arasında o istediğiniz şey yoksa ne kadar uğraşsanız da olmuyor. O nedenle bazı şeyleri de kabullenmek gerekiyor sanırım.

Saygılarımla

İstemediğim kadere hiç bir zaman boyun eğmedim.
Kişisel tercih meselesi.
 

Mwuetsi

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Eki 2008
Mesajlar
83
Tepkime puanı
6
Haklısınız, ancak ben burada onu demek istemedim ama neyse...
 

Mwuetsi

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Eki 2008
Mesajlar
83
Tepkime puanı
6
Kaynaklarım: İlk romanım küçük Cadı (Almanca) 9 yaşındaydım / Oyun Kartlarının sırrı (Sofi'nin dünyası!nın yazarının kitabı) (Almanca)
Uzun süre okumadım
Sonra ilk Türkçe romanım: Şibumi oldu. Sonra arkası yavaş yavaş gelmeye başladı. Ben O’yum / Eş ruhlar / Büyük Sfenks'in Sırrı / Ölümün Ötesi / Ruhsal Büyüme / Işık Habercileri / İmgelem gücü / Kıyamet Alametleri / Son Üç Peygamber / Gizli Sırlar Öğretisi / Ra Bilgileri 3-4 / Kyron (İnsan Simyası) / Plaides Öğretileri (Ötesi yayınları) 1-2 / Kozmik Hafıza / Büyücünün Yolu / Az Seçilen Yol / Şimdini Gücü / % 100 Düşünce Gücü / Hayatınızın Amacı / dışarıda Hiçbir Şey Var / İçimdeki Yolculuk / 3. Göz / 2. Beden / Gelecek Günler / Ruhsal Astroloji (Sadece kendimi ve çevremdeki insanlarla ilgili kısımlar) / Ruhsal Şifa Teknikleri / Sevgini Sonsuz Dansı / I- Ching / Parapsikoloji ve Felsefe / Anahtar Bilgiler/ Edgar Cayce Kahin / Bagavatgita Rab'bin Ezgisi / Beyaz Kartal/ Güzel Hayatı Yaratmak / iletişim Çatışmaları ve Empati / Plaides Öğretileri (Ötesi yayınları) 1-2 (x3) / Kozmik Hafıza (x3-4) / Koruyucu Meleğinizle İrtibat / Tanrıların arabaları / Tanrıların Ayak İzleri / Kamino / Tanios Kayası / Doğunun Limanları / Semerkand / Afrikalı Leo / 100. Ad / Simyacı / Doğmamış çocuğa mektup / Birbirimiz sevebilmek/ Yaşamak, Sevmek ve Öğrenmek/ Sevgi İçin Doğmak / Kişilik / Hintli kulübesi / Şöhretin Bedeli / Hayalet süvari (Almanca) / Bilge Nathan (Almanca) / Faust (Almanca) / Kırık Testi (Almanca)/ Dokumacıların İsyanı (Almanca) / Genç Werther’in Acıları (Almanca) / Kraliçe Elisabeth / Merlyn / Semerkand Tılsımı / Gölgeler Kitabı / Tanrının Doğumgünü / Golem Gözü / Atatürk’e saldırmanın Dayanılmaz hafifliği / Kadın Filozoflar 1 / Ferrari’sini Satan Bilge / 40 aynalı 40 oda / İçimizdeki Biz / insan insana / insan ve davranış / içimizdeki çocuk / iyi düşün doğru karar ver / Yetişkin Çocuklar / Geniş Zamanlar / Duygusal Zeka (Muhammed Bozdağ) / Duygusal Zeka (Daniel Godeman) / Olumlu Düşünme Gücü / Kendini Arayan Tanrı / Bermuda Şeytan Üçgeni / Denemeler-Montaigne / Ömer Hayam / Yüreğinin Götürdüğü yere git / 9. Kehanet (Almanca) / Ezoterik Bilgiler Ansiklopeisi / Şeytanın Sözlüğü / Büyünün, Cadılığın ve Ökültizmin Tarihi / Bütün Kadınlar Cadıdır / Ruhsal Güçleri Geliştirme Teknikleri / Bram Strocker Dracula / Ceviz Kabuğundaki Evren / Ayrıca 2003’den bu yana Alman ve Türk sitelerinden okuduğum sayısız doküman niteliğinde bilgi / Marduk’la Randevu / Belgariad Serisi (4 Kitap) / Avatar Üçlemesi (3 Kitap) / Katastrof / Uzaklarda Biri Var / Düşünce Gücüyle Tedavi / Yaşlı Kadını Ziyaretin (Fedrich Dürrenmat) (Almanca) / 101 türk efsanesi / Geçmiş yaşam terapisi / Ben O'yum / Arcturus Mesajları / Kur'an- ı Kerim'in Şifresi / Atatürk'ün Kehanetleri /... (daha hatırlayamadıklarım da var tabii)
 

yasemin

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Nis 2009
Mesajlar
96
Tepkime puanı
12
Konum
İzmir
Merhaba, üniversite sınavını kazandığımı öğrendiğimde çok sevindim üstelik istediğim okulu kazanmıştım. Ama okul evimizin olduğu yere çok uzaktı ve o zaman böyle sık otobüs falan da yoktu. Babam önce sevindi sonra üzüldü " kızım seni araba tutar nasıl gidip geleceksin o kadar yolu her gün bari sana orada bir ev tutalım" dedi. Ben de babama "dur baba bir hafta kazandım diye sevinelim , uzaklığı sonra düşünürüz" dedim ve konuyu bir haftalığına kapattık. Tam bir hafta sonra yolda okuldan arkadaşıma rastladım. Sana müjde vereceğim bana yemek ısmarlayacaksın" dedi. " Okul Alsancak'a taşındı" dedi. Nasıl sevindim. Bu ne demek benim tek vasıtayla okula gidip gelmem demekti yani ev tutulmasına yalnız kalmama gerek kalmadı ablamlarla beraber okudum. Hep söylerim Allah okulu benim için taşıdı sonra bitirdiğim yıl eski yerine geri gönderdi . 4 yıl ben rahat okudum .

Merhaba, üniversite sınavını kazandığımı öğrendiğimde çok sevindim üstelik istediğim okulu kazanmıştım. Ama okul evimizin olduğu yere çok uzaktı ve o zaman böyle sık otobüs falan da yoktu. Babam önce sevindi sonra üzüldü " kızım seni araba tutar nasıl gidip geleceksin o kadar yolu her gün bari sana orada bir ev tutalım" dedi. Ben de babama "dur baba bir hafta kazandım diye sevinelim , uzaklığı sonra düşünürüz" dedim ve konuyu bir haftalığına kapattık. Tam bir hafta sonra yolda okuldan arkadaşıma rastladım. Sana müjde vereceğim bana yemek ısmarlayacaksın" dedi. " Okul Alsancak'a taşındı" dedi. Nasıl sevindim. Bu ne demek benim tek vasıtayla okula gidip gelmem demekti yani ev tutulmasına yalnız kalmama gerek kalmadı ablamlarla beraber okudum. Hep söylerim Allah okulu benim için taşıdı sonra bitirdiğim yıl eski yerine geri gönderdi . 4 yıl ben rahat okudum .
Ama sonra bunun tam tersi oldu biliyor musunuz. Okulu bitirince İstanbul'da yüksek okumak için sınavlara girdim kazandım. Beşiktaş'ta ev tuttuk arkadaşla. Gideceğim okul Boğaziçi Üniversitesi'nin içindeydi ben kazandım daha başlamadan Avcılar kampüsüne taşıdılar ben de o kadar yola gidemem diye okula gitmedim. Ne diyeyim .
 

SanGlade

Banlı Kullanıcı
Katılım
13 Ocak 2009
Mesajlar
130
Tepkime puanı
1
Ama sonra bunun tam tersi oldu biliyor musunuz. Okulu bitirince İstanbul'da yüksek okumak için sınavlara girdim kazandım. Beşiktaş'ta ev tuttuk arkadaşla. Gideceğim okul Boğaziçi Üniversitesi'nin içindeydi ben kazandım daha başlamadan Avcılar kampüsüne taşıdılar ben de o kadar yola gidemem diye okula gitmedim. Ne diyeyim .
Avcılar kampüsü iyidir, bari 1 2 gün gidip etüt etseydin. Yazık olmuş.
 
Üst