Okumak

destina

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
206
Tepkime puanı
16
Okumak...

Kitap okumak insanlık tarihinin en vazgeçilmez alışkanlığı olarak günümüze kadar devam etmiştir. Tarihteki büyük düşünürlerin çok kitap okuduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Kitap adete bir kumbaradır. Bu kumbarada bilgi ve deneyim toplanır ve siz her bir kitap okuduğunuzda bu kumbaradan istifade edersiniz.

Tarihteki büyük düşünürlerin hepsi bu kumbarayı çok iyi kullanmışlardır

Ve en önemlisi bir millet ne kadar okuyorsa o kadar yaşıyordur, o kadar gelişmişlik düzeyi ileridedir. Medeniyetin kurulmasında en mühim rolü yine kitap alır.

Osmanlı’nın gelişmesinde Osman Bey’in ne kadar katkısı varsa Edibali’nin de o kadar katkısı vardır

Book%20Worm.jpg


Selçuklunun kurulmasında Alparslan ne kadar mühim ise Nizamül Mülk de o kadar mühimdir.

Fatih’in İstanbul’u fethetmesi de sadece bir gencin macerasından ibaret değildir. O da sabahlara kadar kitap okuyordu. Ne zaman nerde okuduğu önemli değildi belki. Sadece okuması gerektiğini biliyordu.

Yavuz Sultan Selim’deki O kendisini Yavuz yapan etkenler cesaret dışında onun kitaplarla olan diyalogunun çok iyi olmasından kaynaklanır.

Mustafa Kemal Atatürk ise dehasını yine kitaplara borçludur. Bir Cumhuriyet kurmak küçümsenebilecek bir mesele değildir.

İkinci dünya savaşında yerle bir olan ancak günümüzde ekonomik ve sosyal yönden bizden çok daha iyi durumda olan Almanya ve Japonya da bunu kitap okumaya borçludur. Öyle ki Japonlarda ayakta kitap okumanın sözlük karşıtı bile vardır: ‘Taşiyomi’.

Bir araştırma ise bizim vahim durumumuzu gözler önüne seriyor. Araştırmada ülkedeki insanların günlük okuma süreleri karşılaştırılmış. Almanya 24 dakika ile birinci gelirken bizim ülkemizde oran 12 saniye olarak açıklanmıştır. Hatta Almanya’da kişi başı günlük okuma süresi 18 dakikaya gerilediğinde Alman Devleti okuma seferberliği ilan etmiştir.

İsmini duyduğumuz, hayran hayran biyografilerini incelediğimiz ilim adamlarının da çok okuyan insanların kitaplardan örülü dünyalarını görüyoruz.

Öyle ki yemek davetini sırf kitap okumasına engel olacak diye geri çeviren ancak masanın köşesine bir rahle konulması ve kitap okumasına karışılmaması durumunda daveti kabul eden ilim adamlarının olduğu da bilinen bir gerçek. Bunları bildiğimiz halde bizim bu kadar az okuduğumuzu ve kitaptan ne kadar ayrı kaldığımızı görüp de üzülmemek içten bile değil

Gerçek şöyle ki, millet olarak hakikaten bir şeyler yapmak ve devletimizi daha ileriye götürmek, şahıs olarak daha iyi bir ortamda yaşamak istiyorsak kitaplarla alakamızı geliştirerek sımsıkı bir bağ kurmamız lazım gelmektedir.


-ALINTI-
 

samanyolu

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Ocak 2009
Mesajlar
116
Tepkime puanı
6
Düşüncelerime hitap eden bir yazı. Teşekkürler Destina. Ama ben halâ rep veremiyorum. Başka üyelere de değerlendirme yapmalısınız diye bir yazı çıkıyor. Sanırım, sorun devam ediyor. Birkaç kişiye veremiyorum. Teşekkürler yazı için.
 
Üst