farkındalık

destina

Kayıtlı Üye
Katılım
18 Ağu 2008
Mesajlar
206
Tepkime puanı
16
Buda bir köyden geçiyordu ve insanlar gelip onu aşağıladı. Kullanabilecekleri tüm aşağılayıcı sözcükleri kullandılar; bildikleri tüm küfürleri sıraladılar. Buda orada durdu, sessizce ve dikkatlice dinledi ve sonra, “Bana geldiğiniz için teşekkürler ama acelem var. Bir sonraki köye ulaşmak zorundayım, insanlar beni orada bekliyor olacak. Bugün size daha çok zaman ayıramayacağım ama yarın geri dönerken daha çok vaktim olacak. Eğer söylemek isteyip de söyleyemediğiniz bir şeyler kaldıysa, yarın yeniden toplanabilir ve bana söyleyebilirsiniz. Ama bugün için beni mazur görün,” dedi.

İnsanlar gözlerine, kulaklarına inanamadılar; bu adam tamamen etkilenmeden, rahatsız olmadan kalmıştı. Birisi sordu: “Bizi duymadın mı? Seni herhangi bir şeymişsin gibi taciz ediyoruz ve sen yanıt bile vermedin!”

Buda dedi ki: “Bir yanıt istediysen geç kalmış durumdasın. On yıl önce gelmiş olman gerekirdi, o zaman seni yanıtlardım. Ama bu on yıldır başkaları tarafından yönlendirilmeye bir son verdim. Artık bir köle değilim, ben kendimin efendisiyim. Ben kendime göre davranıyorum, başka kimseye göre değil. Ben kendi içsel ihtiyaçlarıma göre davranıyorum. Beni bir şey yapmaya zorlayamazsın. Beni taciz etmek istediniz ve ettiniz, bunda yanlış hiçbir şey yok. Tatmin olmuş hissedebilirsiniz; işinizi mükemmelen yaptınız. Ama benim açımdan bakıldığında, ben bu aşağılamaların hiçbirini üzerime almıyorum ve ben onları almadığım müddetçe de bir anlamları yok.”

Birisi seni aşağıladığında bir alıcı haline gelmek zorundasın, onun söylediğini kabul etmek zorundasın, ancak o zaman bir tepki verebilirsin. Ama eğer kabul etmezsen, sadece karışmadan durursan, mesafeyi korursan, sakin kalırsan sana ne yapabilir?

Buda dedi ki: “Birisi yanan bir meşaleyi nehre atabilir. Nehre ulaşana kadar meşale yanık kalır. Nehre düştüğü anda tüm ateşi söner; nehir onu soğutur. Ben bir nehir oldum. Bana aşağılamaları fırlatırsınız; onları fırlattığınızda onlar ateştir ama bana ulaştıkları anda benim serinliğimin içinde ateş kaybolur. Artık acıtmazlar. Siz dikenleri atarsınız; sessizliğime düşünce onlar çiçeğe dönüşür. Ben kendi yaradılışımın doğasından hareket ediyorum.”

Kendiliğindenlik budur.

Farkındalığın insanı, anlayışın insanı eylemde bulunur. Farkında olmayan, bilinçsiz, mekanik, robot gibi bir insan tepki verir.



Alıntı
 
Üst