Siyah taşin tilsimi

ikarus

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Eki 2008
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Yaşlılar hep aynı masalı anlatır torunlarına .Anlatırken bir de bakmışsınız bugun ve dün karışmış.Şöyle başlar her masal : KÖr Ali nin güzel mi güzel bir kızı varmış .öyle deli dolu imiş ki rengarenk çiçekli şalvarı , rüzgarda uçuşan yemenisi ile allı pullu bir kelebeğin peşine takılır bal arayan arı ngibi bir taraftan diğer tarafa savrulurmuş . bu güzel kız bir gün ışıl ışıl parlayan bir gölün kenarında seyrüsefaya dalmış . o anda gökyüzü yeryüzüne pınar olmuş akmış sanki yaşam değişmiş , kız büyük anneannesinin anlattığı tılsımın içine düşmüş . ne gökyüzü ne yeryüzü sadece o an ve o yağız delikanlı varmış . saatlerce süren uzun bakışmalar sonunda , bir anda gencin boynunda göz alıcı parlaklıkta simsiyah bir inci belirivermiş . nedir ne değildir tam bilinmez ama tek bilinen boynundaki taşın aşk tılsımı olduğuymuş.aşk mıknatıs gibi çekip , kızcağızın kalbini kor etmiş , sudaki delikanlıya ölene dek aşk ağıtları yaktırmış .

işte bu tılsımlı siyah taşın oltutaşı olduğu ve olağan üstü güçleri olduğu rivayet edilir . her delikanlı her genç kız her sevdalı siyah incinin tılsımına inanır . bu masal dilden dile dolaşır usta ellerin işleriyle her gün yeniden yazılır . her madenci zamanla ali nin kızını görür oltutaşının içinde . her usta kendi aşkına şekil verir elleriyle . yontulan taş bir olur bedenizmizle , aşkı işler kalbimize....:Angel_anim: ALINTI
 

yule

Yönetici
Katılım
4 Haz 2008
Mesajlar
3,141
Tepkime puanı
1,556
İş
Parapsikolog & Enerji Terapist /Sosyolog
Güzel bir paylaşım olmuş. Bu arada oltutaşı hakkında biraz bilgi verelim.

Zahmetle çıkartılıp hünerle işlenen oltu taşı, ihtişamlı ama mutevazi haliyle yeraltının bir incisidir. İnsanoğlunun bilinen en eski süs eşyalarından olan oltutaşı, Erzurum’un en önemli simgelerinden biridir ve en kalitelisi de bu topraklarda bulunur.Taşın saklanması ve şekil verilmesi de ayrı bir özen ve emek gerektirir. Her usta bir heykeltıraş titizliğinde çalışır, yumuşak oltutaşını çifte su verilmiş bıçakla yontup zımparalayarak şekil verir. Tebeşir tozu ve zeytinyağı ile cilalanan taşlar, kolyeden küpeye, sigaralıktan yüzüğe pek çok süs eşyasına dönüşüverir. Özellikle erkeklerin ellerinden düşürmedikleri oltutaşından tespihler tüm ihtişamlarıyla “ben de varım” der gibidir.
Fosilleşmiş reçine ya da fosilleşmiş ağaç gövdelerinden oluşan oltutaşı, yumuşak bir linyit türüdür. Hakim renk siyahtır, ancak nadiren de olsa gri-yeşilimsi renkli olanları da vardır. Dünyanın pek çok yerinde çıkarılan oltutaşının tarihi Bronz Çağı’na dek uzanır. Zengin Romalıların mücevherlerini ve değerli süs eşyalarını süsler. Ortaçağda tespihler, kutsal emanet sandıkları ve heykeller yapılır bu siyah taştan. Yazılı kaynaklara göre, 17. yüzyılda oltutaşının tozu doktorlar tarafından ilaç niyetine kullanılır. En ihtişamlı günlerini Viktorya döneminde (1837-1901) yaşar. Kocası Prens Albert’in yasını tutan İngiltere Kraliçesi Viktorya’nın hayatının sonuna dek oltutaşından mücevherler takması bir moda başlatır. O dönemde gücü yeten herkes, bu taştan yapılma yüzük, broş ve kolyeler taşımaya başlar. Erzurum’da ise ata yadigarı sanatlarını devam ettiren ustalardan öğrenildiği kadarıyla oltutaşının işlenmesi 200-250 yıllık bir maziye sahiptir.
 

whitekristal

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Mar 2009
Mesajlar
27
Tepkime puanı
0
Konum
Dünyada bir yerde
İş
Yönetici
Paylaşımın için teşekkür ederim İkarus, ben de bir şeyler eklemek istedim.....
Oltu taşı yada diğer adıyla siyah kehribar ( Black Amber ) ; bitkisel kalıntıların karbonlaşmasıyla oluşan organik bir taştır. Oğlak ve Kova burçlarının taşıdır. Negatif enerjiyi toplar...bu yüzden, eskiden beri nazarlık olarak da kullanılır. Stresi aldığı söylenir.
 
Üst