Dr.Konstantin Korovla söyleşi(Körler derileriyle görebilir!, Beyaz Deney, Enerji

aris

Kayıtlı Üye
Katılım
3 Tem 2008
Mesajlar
660
Tepkime puanı
142
Körler derileriyle görebilirler

Gözler görmez. Gören beyindir. Gözler dışarıdaki bilgiyi beyine
ulaştıran araçtır. Bu durumda beden bütün olarak beyine bilgi ileten
bir araç görevi görebilir. Hatta teniniz aracılığı ile de
görebilirsiniz.' Dr.Konstantin Korotkov'un anlattıkları heyecan
verici...

Mental eğitimin Rusya'da önemini vurgulayan Dr. Korotkov, gözleri
görmeyen çocukların eğitildiğini anlatıyor ve şaşkınlık içinde
dinlediğim bir yöntemden söz ediyor.

Bu yöntemi ilk kez duyuyorum. Çünkü gözleri görmeyen çocukların bu
yöntemle sanki gözleri görüyormuş gibi okuyabildiklerini söylüyor.
Ancak hemen ilave ediyor, 'Herkes bu eğitimi alamaz.'

Yöntem şu fikre dayanıyor; 'Gözler görmez. Gören beyindir. Gözler
dışarıdaki bilgiyi beyine ulaştıran araçtır. Bu durumda beden bütün
olarak beyine bilgi ileten bir araç görevi görebilir. Hatta teniniz
aracılığı ile de görebilirsiniz.'

Dr. Korotkov, 'Bu çocuklar normal okula gidebiliyor ve her şekilde
okuyabiliyorlar. Bilgi gözler olmadan doğrudan beyine projekte
ediliyor' diyor. Okuma esnasında ölçümler yaptıklarını söyleyen
Korotkov, 'Enerji alanlarında müthiş bir transfırmasyon
gerçekleştiriyor ve bilinç durumlarını değiştiriyorlar'diyor.

Ölçümler, okuma sırasında enerji alanlarının yükseldiğini, her
okumada biraz daha yükseldiğini kaydetmiş. Bu durum süreklilik
kazandıktan sonra okuma sırasında enerji alanlarında değişiklik
olmadığını tespit etmişler. Bu yöntemle faaliyet gösteren okulların
sayısı 30'u bulmuş. Ayrıca Bulgaristan ve İsviçre'de eğitim
veriyorlar.

'Yetişkinler eğitilebilir mi' sorusuna Korotkov 'Evet' cevabını
veriyor:

'Ben bu eğitimi aldım. Eskiden gözlük kullanırdım, artık gerekmiyor.
Deri vasıtasıyla beyne bilgi gönderebilirsiniz. Gözler optik sistem
fakat beyninizi yeniden organize edebilir ve deriniz aracılığı ile
görebilirsiniz.'

Kilo veremiyordu çünkü geçmiş hayatında açlıktan ölmüştü

Konferansların sonunda araştırmacılar aynı masanın etrafına oturdular
ve soruları cevapladılar. Son derece bilinçli ve ilginç sorulara
gelen cevaplar da dikkat çekiciydi. Birkaçını aynen aktarıyorum;

- Öbür taraf nasıl? İntihar edenler cehenneme mi gidiyor?

Burası ya da öbür taraf. Hepsi tek dünyadır. Bu bir şans aslında.
Cehenneme gönderilmek gibi bir duruma rastlamadık. İntihar edenlerle
sistematik bir araştırma yapmadık. Öbür dünyada aynı anda birden
fazla işi yapmak mümkün. Mesela aynı anda Boston'daki bir çocuğunuz
ile görüşürken başka bir yerdeki çocuğunuzla da görüşebilirsiniz.

- Karma nedir? Neden öğrenmek zorundayız?

Bir yaşamdan diğerine koşuyoruz. Tekrar ve tekrar deneyimler
yaşıyoruz. Binlerce yıldır tekrarlanan deneyimler... Şu an en az beş
yüz yaşam deneyimlediniz. Bu iyi bir durum. Şu an en iyi
durumdasınız. Peki neden üzüntülü ve ümitsizsiniz. Kurtulmak
istediğiniz nedir? Sizler büyümek zorundasınız. Bundan sorumlusunuz.
Takılıp kalmak ya da aşmaktan sorumlusunuz. Siz karmanızı öğrenmek
zorundasınız. Davranış modelinize bakın. Devamlı tekrarlayan davranış
modelinizin farkına vardığınız zaman üstünde çalışmanız gereken
karmanız budur. Kendi ruhunuza bakın, sorgulayın, kendi kendinizi
sorgulayın. Kendi yaptıklarımızdan sorumluyuz. Bu durum kozmik
farkındalık yaratacak.

- Kilonun karmayla ilgisi olabilir mi?

Kadınların kilo vermesi duygusal bir durumdur. Mesela birlikte
çalıştığım bir kadın kilo vermek istiyordu ve ne yaparsa yapsın kilo
veremiyordu. Sonra geçmiş hayatında açlıktan öldüğü ortaya çıktı.

Sorular ve cevaplar en az konferanslar kadar ilginçti. Türkiye'de
Uluslararası Parapsikoloji Konferansı'nın düzenlenmiş olmasını bir
işaret olarak düşünüyorum.

Bu konferansı, bizim zihnimizde yeni açılımlar oluşturabilecek ve
Anadolu topraklarının zengin birikimini açığa çıkaracak tetikleyici
bir unsur olarak görüyorum.

Bir parça sevgiyi Rusya'ya gönderdik

'Beyaz Deney' adını verdikleri bir çalışma yapan Dr. Korotkov,
Sibirya'da gerçekleştirdikleri deneyi şöyle anlatıyor; 'Telepati
çalışmaları yapıyoruz fakat şöyle düşündüm, duyguyu göndermek,
düşünceden daha kolay olabilir ve bu ölçümlerde görülebilir.
Sibirya'da medeniyetin sunduğu her türlü olanaktan yoksun olan bu
ortam çalışmayı gerçekleştirmek için çok uygundu. Bu deney için iki
kişi belirledik. Bunlardan biri yanımızda diğeri Rusya'da olacak ve
bu kez düşünce yerine sevgi gönderecekler.

Çalışma başladı ve çok heyecan vericiydi. Çünkü enerji alanını tam
olarak görüntülediğimiz kişinin vücudundan bir parça enerjinin kopup
gittiğini görüntülemiştik. Sonra Rusya'da bulunan kişinin bağlı
olduğu ölçüm cihazı da bedenin enerjisinin bütünlüğü içinde
bulunduğunu ve bir parça enerji topunun dışarıdan yaklaştığının
görüntüsüyle karşılaştık. Bu çalışmanın sonucunda sevginin, duygunun
gönderilebileceğini bize kanıtlıyordu. Bu demektir ki, duygu ve
sevgimizle dünyayı değiştirebiliriz.'

Ölçüm cihazı ile ölüm şekli görülebiliyor

Dr.Konstantin Korotkov, eski kitaplarda ölümden sonra enerjinin
değiştiğinin anlatıldığını söylüyor... Ekip olarak merak ettiklerini
ve adli tıp bölümünde deneyler yaptıklarını aktarıyor:

'Ölülerin ellerinden parmaklarından ölçümler yaptık. Sağlıklı
kişilere göre ölmüş kişilerin parmaklarından çıkan ışıma farklıydı.
Sonra değişik nedenlerle ölenler arasında fark var mıydı, bunu
inceledik.

Yaşlılıktan veya ölüme hazır olarak ölenlerin grafikleri düşük aniden
ölenler ise grafikleri önce çok yüksek fakat hızla düşüyor. İntihar,
cinayet veya boğulma gibi nedenlerle ölenlerde ise çok kuvvetli bir
aktivite tespit ettik.

Özellikle intihar ile ilgili kutsal metinlerin ve inanç biçimlerinin
altında yatan nedeni böylece anlamış olduk. İntihar edenlerin kilise
mezarlığına neden gömülmediklerinin açıklamasını yapıyor bu
grafikler. Çünkü mezarlıklar kiliseye çok yakın ve intihar eden
kişinin enerjisi çok aktif olarak faaliyet gösteriyor. Daha doğrusu
ölçümlerin sonuçları böyle.

Cinayete kurban giden ile intihar eden arasında grafikler farklılık
gösteriyor. Bu ölçüm cihazı sayesinde bir ölümün intihar mı, cinayet
mi, olduğu çözülebilir.

Bir insana akıl, bilinç ve ruh olarak bakacak olursak, ölümden sonra
ruh bedeni hemen terk etmiyor. Biz deneyleri yaptığımız dört-beş gün
boyunca devam etti. Ölçmeye daha fazla devam edemedik çünkü iznimiz
bu kadardı. Yani ruhun bedeni ne zaman terk ettiğini tam olarak
saptayabilmiş değiliz!

Fakat yaptığımız ölçümler eskiden beri bilinen fikirlerin doğru
olduğunu kanıtlıyordu. Ancak yine de bunun ruhun kanıtı olduğunu
söyleyemeyiz. Sadece fiziksel tüneller olduğunu söyleyebilirim. '

Şifacıların büyük bölümü sahtekar

Dr. Korotkov 'MERUS' adlı enerji halkasından söz etmeye başlıyor.
Hani şu evinizdeki kötü enerjiyi temizlemek maksadıyla satılan
objeler. Ancak bunların çoğunun uydurma olduğu, bu konuların
sahtekarlığa en açık alan olduğunu ve hatta kendisinin şifacı
olduğunu iddia edenlere karşı tedbirli davranılması gerektiğini de
belirtiyor.

Mesela bu enerji halkalarını ölçmüş ve büyük bir bölümünün sıradan
olduğunu sadece MERUS'un enerji alanı oluşturduğunu tespit etmiş.
Ayrıca 60 kişi üzerinde çeşitli testler yapmış olduğunu anlatıyor ve
ölçüm sonuçlarında bu kişilerin büyük bölümünün uydurma olduğunun
ortaya çıktığını söylüyor. Bu 60 kişinin hepsi kendisinin şifacı
olduğunu iddia etmiş ancak ölçüm sonuçları ancak dört kişinin
gerçekten psişik yetenekleri olduğunu ortaya koymuş.

Hürriyet Gazetesi Kelebek eki Yazan Yasemin Boran 03.06.2005
 
Üst