Tulpa

ERBEHILM

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Ara 2008
Mesajlar
101
Tepkime puanı
14
Yazar ve kaşif Alexandra David-Neel Tibet'de yolculuk yaparken incelediği pek çok bilinen ancak mistik tekniklerden biri tulpa yaratımıydı. Beden, Zihin ve Ruh : Yeni Çağ Fikirleri, İnsanları Yerler ve Terimler sözlüğü adlı eserlerinde Eileen Campell ve J.H. Brennan şöyle diyordu:
"Geleneksel Tibet doktrinlerine göre tulpa bir romancının yarattığı hayali karakterler gibi, düşlem sonucunda yaratılan bir varlıktır. Tek fark tulpaların kaleme alınmamasıdır." David-Neel bu konsepte o kadar ilgi duydu ki, kendisi bir tulpa yaratmaya karar verdi.
Buradaki yöntem esasen yoğun konsantrasyon ve görselleştirmeydi. David-Neel’in tulpası Friar Tuck’a (Keşiş Tuck) benzeyen şişman, ufak tefek, iyi huylu bir papazdı. Başlangıçta bu imge tamamen özneldi ancak pratik yaparak David-Neel giderek tulpayı görselleştirmeyi başardı; tıpkı gerçek dünyaya gelen düş ürünü bir hayalet gibi.
Zaman içinde imge giderek netleşmeye ve maddesel olmaya başladı ve fiziksel gerçeklikten ayırt edilemeyecek hale geldi. Ancak halüsinasyonun Alexandra’nın bilinçli kontrolünün dışına çıktığı an geldi. Alexandra papazın kendisi istemediği zamanlarda ortaya çıktığını fark etti. Ayrıca dostu olan bu küçük varlık giderek zayıflamaya ve sinik bir görünüm almaya başladı.
Sonunda, uygulamakta olduğu zihinsel disiplinlerden haberi olmayan arkadaşları Alexandra’ya kamplarında dolaşan “yabancının” kim olduğunu sorar oldular; bu, cisimleşmiş imgeden daha fazla olmayan bir varlığın kesin objektif bir gerçeklik kazanmasının bir göstergesiydi.
Bu noktada David-Neel çok ileri gittiğini fark etti ve varlığı tekrar kendi zihninin içerisine almak için farklı lama teknikleri uyguladı. Tulpa bu şekilde yıkıma uğramaya istekli değildi ve bu işlem birkaç hafta sürdü; sonunda yaratıcısı da yorgun düştü.

Düşüncelerin şeyler olduklarını zaten biliyordum fakat bu, doğrumalara yeni bir anlam ve hatta korkutucu bir boyut kattı.
Araştırmalarımı yaparken birkaç yıl önce İngiltere’de bir tulpa yaratmış 6 kişiden oluşan bir grup ile karşılaştım. Her gece Marian Hallsey ölüler ile bağlantıya geçmek için arkadaşlarıyla toplanıyordu. Bu kişiler eğitimsiz ya da havai insanlar değillerdi; aralarında bir gazeteci, bir bilim adamı, bir dişçi, bir doktor ve bir işadamı vardı. Ölüler ile temas kurmak için bulundukları birçok girişim başarısız oldu. Hatta medyumlar bile çağrıldı fakat hiç kimse Öteki Taraftakilerle bağlantı kurmayı başaramadı.
Bir gece Marian’ın aklına bir fikir geldi: grup kendi ruhunu kendisi yaratacaktı! Geceler boyunca bu toplantılarda bir imgeyi bir varlık haline getirmek için dikkatli detaylar kaydedildi. Ona bir doğum tarihi, bir doğum yeri (Liverpool) ve bir isim (Edward Howard) verdiler. Boyu, tam ağırlığı, saç rengi ve bıyıkları not edildi. Ona bir eş ve iki çocuk verdiler ve mesleğini bankacı olarak tayin ettiler; hatta siyah, dar kenarlı, bazı İngiliz işadamları tarafından giyilen bir şapkası ve tüvit takımı olmasına, pipo içmesine ve baston taşımasına da karar verdiler. Grup Edward’ın çocukluk çağını yarattı ve düşüncelerini hayal etmeye başladı. Gruptaki altı katılımcıdan biri şöyle dedi: “Edward hakkında birbirimiz hakkında bildiğimizden daha çok şey biliyoruz.”
Edward’ın hayatının kurgulanmasından yaklaşık bir buçuk yıl sonra bir gece etrafında toplandıkları masa o kadar şiddetli bir şekilde sallanmaya başladı ki, herkes yerinde zıpladı. Olan olmuştu, Edward Howard huzurlarına gelmişti! Grup inanılmaz konsantrasyonları sayesinde bir tulpa yaratmıştı. Bu hikaye belgelenmiştir; hatta Sir Arthur Conan Doyle’nin ziyaret ettiği Spiritüalist Okulda öğrenci olan Minnie Bridges ile de görüştüm ve o da Edward’ı gördüğünü doğruladı. Gerçekte, Edward’ın ruhunun geri gönderilmesi için bölgedeki tüm medyumlara başvurulmuştu.
Şimdi, bir tulpa yaratmak konusunda içinize korku salmak istemem; bu yöntemin sadece çok fazla zamanı olan kişilerde işe yaradığını belirtmem gerekir. Ayrıca atmosfer ve koşulların da doğru olması gerekir. Bunun için Tibet mistikliği ve meditasyon uygulamaları ile ideal bir yer olur.
Yukarıda bulunan kısım alıntıdır aşağıda ise tulpa ile ilgili yazdıklarım ise kendi görüşümü içermektedir
Tulpalar yukarıdaki yazıda da belirtildiği gibi kişilerin istemleri sonucunda var olabildikleri gibi insanın istemi dışında da oluşturulabilirler.Bu istem dışı oluşturmalardan kastım insan aşırı derecede korktuğu durumlardır.Bunu örneklemek için kendi başımdan geçen bir olayla ilgili anımı anlatayım.Geçmişte bir arkadaşımın akrabası vardı(şimdi rahmetli oldu).Bu arkadasımın akrabasıda bilinmeyen varlıklardan çok korkan bir kimse.Dile getirmese bile belliki bilinçaltı bu korkuyla sürekli meşgul olmakta.Neyse bir gece
evde yanlız kaldığında elektrikler kesilmis.Bu kişi sakin olmaya çalışsada ben o anda onun sakin olarak kaldığını zannetmiyorum.Bir süre geçtikten sonra pencereden tıkırtılar gelmeye başlamış.Oda kendi anlatmasına gore hemen pencereye gidip perdeyi çekmiş.Çekmesiyle birlikte pencerenin önünde kulaksız burunsuz ve oldukçada büyük bir başın havada süzülmekte olduğunu görmüş.Tabi aklı çıkmış hemen ayrılmış evden.O dönemde biz arkadaşlarla bu olayı cinlere bağlamıştık.Yani görülen varlığın bir cin oldugunu düşünmüştük.Ama daha sonraki yıllarda bu varlıığın bir cin olmadığını farkettim.O zamanlar tulpaları da bilmiyordum ve korkunun ne kadar fazla enerji ortaya çıkarabildiğini.Daha tulpa denilen varlıkları öğrendikten sonra bu varlığın bir tulpa olduğunu ve o kişi tarafından bilinçaltının sürekli korkuyla beslediği bir varlık olduğunu anladım.
 

DreaMLife

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Kas 2008
Mesajlar
74
Tepkime puanı
8
Supernatural dizisinde bu konu bi bölümde işlenmişti. Bir genç adresi belli olan bi evde genç kızları asan bir hayalet olduğunu gerçekmiş gibi herkese yaymıştı ve parapsikoloji içerikli bi web sitesinde de bunu yayınlamıştı. Tulpaaaa:D sonunda o hayalet gerçek olmuştu çünkü herkesin inanmasını sağlamıştı. Sonunda hikayeyi değiştirdiler ve dizinin kahramanları katil hayaleti yoketmişti:cheers2:
 

MaHaRa

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Eki 2008
Mesajlar
87
Tepkime puanı
6
Selamlar:

Batini çalışmalarda gerekli olduğunda
uygulanan bir yöntemdir. Özellikle de
ne iş için gerekli ise harfler ile oluşturulur.
Yani bir harf üzerinden hizmetli zuhur eder.
İşiniz bittiğinde varlık tekrar ortadan kaldırılır.
Bir gücü olmaz. Şekli sizin istediniz şekil üzerinde
gelişir. İş bittiğinde kaybolur. Bu sadece bir örnektir.

Tabii her kişinin uygulaması gerekli olmayan hatta hiç
gerekmeyen bir çalışmadır. Sizden (imge)veya bir harf
üzerinden gelişeceği için çalısmanıza göre artı-eksi
özelliklerinizi kazanacaktır.Bir cismi olmasa bile,
özellikler ruh haliniztekabül edeceğinden kontrolden
çıkmasa bile karşı tarafa güçlü tesir edecektir.

Kontrolden çiktığında ne olur? Uygulayan kişiyi bozar,
yani yorar.Bu yoruluş hem fiziki hem de ruhidir.
Çünkü, batıni enerjinizi katmış oluyorsunuz mayasına.
Bunlar ileri çalışmalardır.

Baki Selamlar.
 

Doganay

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ara 2008
Mesajlar
177
Tepkime puanı
13
Konum
Eskişehir
bilgil için teşekkürler, bu teknikleri kullanarak kendi koruyucu varlıklarımızı(veya bedenlenmiş görünümde koruyucu enerjiler) oluşturabilirmiyiz?
 

MaHaRa

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Eki 2008
Mesajlar
87
Tepkime puanı
6
Selamlar;

Kime sorduğunuzu bilemedim,
ama bana sorduğunuzu var sayarak
yanıt verelim inşa_Allah (c.c)

Sorduğunuz şekli ile zahmetli
ve zor bir yoldur.
Oluşturulması istenenin
nihai hedef olmadığını sadece
kısa süreli hasıl olan ihtiyaç'ın
giderilmesi(mekan/ülke/tabiat hadisesi/)
için olduğunu belirtmeliyim.
Bir kişinin ehl-i olmadiği sürece uzun
vadeli otokontrollü olmadığı aşikardır.

Sebeb-i haline gelince: Kaynagi siz olacaginiz
için beslenmesi de sizdendir.Üst paragrafımda
izahat etmeye çalışmış idim (nacizane). Cismaniyete
dönüşmesi uzun zaman alır. Bir günlük çalışma ile
cismaniyet kazandırılmaz. Zaten gerekte yoktur.
Üstad olan caiz görmez.


Koruyucu olur mu?. Kontrol kişi de ve güçlü olduğunda
olur tabii. Ama ins'an yapısı gereği her zaman
musavi değildir. Yani dengede değildir. İlm yoksunu olan
kişi dengesini korumakta zorlanır. O'nu mevcut halinden
ziyade olarak beslemek zorundasınız.Erbab olan istediği
zaman harekete geçirir bilir, ama batini ilm de ustalaşmak
lazim gelir.
Ruhiyati olmadığını bilmek lazim.
Hizmetlidir, ama ne hüddam ne de hadim'dir.
Tılsım ile zuhur eder, kalem yürütülür,can'a gelir.
Ve tılsım ile kaybolur.
 

Doganay

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ara 2008
Mesajlar
177
Tepkime puanı
13
Konum
Eskişehir
çok teşekkür ederim...gerçekten çok ilginç...peki bunu beslemek yine imgeleme çalışmalarına devam etmek yoluylamı oluyor? Yani bunun varolmaya devam etmesini istiyorsak sürekli imgelemeye devam mı etmeliyiz
 

MaHaRa

Kayıtlı Üye
Katılım
16 Eki 2008
Mesajlar
87
Tepkime puanı
6
Selamlar;

Bu usulun kendi içinde
farklılıkları mevcut olup,
üstad olan hangi yol (ekol)
ve erkan'a tabi ise O yöntem ile
geliştirir.
"Beslenme"den gaye, sadece imge
olarak var ettiğiniz mahlukat olarak
değerlendirilmemesi lazimdır.
Elbette daim bir ve uzun soluklu
bir usuldur.

İmgeleme zahir, batin tüm azaların
birleşimidir. Anlamı şu değildir: 'Düşündüm,
oldu'.Yok böyle birşey. Gerek ana konu
yazarının anılarında izah etmeye çalıştığı,
gerekse benim nacizane izah etmeye
çalıştığım sadece buzdağının ucudur.

Burada dikkat edilmesi gereken ana konu
kullanacağınız yöntemdir. Düşünce bir enerji
formudur. Düşünce, içte imgeler (hayal),
dışta cisimlerdir.
Batin de olgunlaşır çıkar dışarı, eylem olur.
Harekete gelen her nesne ister olumlu ister
olumsuz olsun, kaostur.
Yani yeni form alanı oluşturur,
zuhura gelir.

ikinci yöntem ise tılsımat ilm'i ile var
etmektir -ki bu birinci usulden daha hayrlıdır.-
Üçüncü ise Ses'dir. Ses'e can (yürütülmesi)
verilmesidir.

Her birey ayrı bir A'lemdir. İlm'in yarısı
çalışma ile olur, diğer yarısı da takdir ile.
Bu hangi ilm üzre olursanız olun farketmez.
Sonuçta inanç ve kastlardan bağımsız olarak
her şey sadece Kadr-i Mutlak olana yani O'nun
ilahi nizam'ına bağlıdır

Velhasıl inşa_Allah(c.c) yardımcı olabilmişizdir.


Allah (c.c) ilm'inizi, istediğinizi artırsın ve daim kılsın.
A'miyn.


Baki Selamlar.
 

ERBEHILM

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Ara 2008
Mesajlar
101
Tepkime puanı
14
Bende mahara arkadaşımızın dediklerine katılıyorum.Yazdıklarım sadece Tulpa denilenvarlığı tanıtmak amaçlı yazıldığı için yapımı ve kullanım amaçlarına girmedim.Mahara bazı tılsımlar ile Tulpa yapılabileceğinden bahsetmiş.Bu bana göre son derece tehlikeli ve kontrolu zor bir yol.Çünkü tılsım ile yapılan bir şeyin kontrolü de (kişi eğer üstad değilse) o tılsımı yapan kişiye zarar verebilir.
Bunun yapılması için tehlikesiz ve anlatımı kolay fakat yapımı uzun zaman alan,zahmetli bir yolu da vardır.Bunun yolu da şudur:Aklınızda imgelediğiniz varlığa sürekli olarak enerji takviyesi yapmak ve onu ne amacla oluşturmuşsanız o özellikleri ona yükleyecek mesajlarıda enerji takviyesi esnasında yapmalısınız.Enerji verebilmek için meditasyon yapılmalı bu meditasyonlar günün belirli saatlerinde gerçekleştirilmelidir.Ve günün bütün saatleri içerisinde var edilen tulpanın akıldan çıkarılmaması gereklidir.Tulpa yapan kişi beyinsel olarak yaptığı tulpa ile sürekli etkileşim halinde olmalıdır,onu unutmamalıdır.Tulpa bir enerjisel varlık olduğundan ve enerjisinin kaynağınıda sizden aldığından dolayı ilk yapımlarında kendinizi çok yorgun hissedebilirsiniz.Bazı küçük hastalıklarıda yaşamanız muhtemeldir(nezle,baş ağrısı,üşüme v.b.)
Tulpa koruma sağlar mı?Evet sağlar.Bu korumadan kastım eğer negatif enerjilerden korunmayı kastediyorsanız tulpanın yapımında onu bu şekilde oluşturursanız size gelebilecek olumsuzlukları engeller.Yok eğer fiziksel zararlardan korunmayı kastediyorsanız bunu yapmak gerçekten çok zordur. En üst seviyeside Tulpanın yapılması gereklidir.
Mahara arkadaşımızında belirttiği gibi ''bunu şimdi düşündüm ve bir gün içerisinde oldu'' demek yanlış olur.Benim kastettiğim meditasyon yolu ile yapılan tulpa maharanın bahsettiği tılsım ile oluşturulan tulpadan daha çok zaman alır.Daha zahmetlidir.Uzun zaman çalışmanız gerekir.
Tulpaya ait bilgilerimin bir kısmını kısaca yazmaya çalıştım.Eğer sürç-i lisan etmişsem kusra bakmayın.
 

DreamDuality

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2009
Mesajlar
1,067
Tepkime puanı
150
Bu konu fazlaca ilgimi çekti. Psi-ball, psi-pet olayına benziyor.
Başka varlıklarla çalışmak yerine kendi tulpamızı yapmak daha zararsız.
Peki bu tulpayı her şey için kullanabilir miyiz?
Mesela bir tulpamız olsa onla hem şifa hem de lanet gönderebilir miyiz?
Yoksa yaratıldığı tarza göre: sadece iyi veya kötü mü olmalıdır?
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Bu konu fazlaca ilgimi çekti. Psi-ball, psi-pet olayına benziyor.
Başka varlıklarla çalışmak yerine kendi tulpamızı yapmak daha zararsız.
Peki bu tulpayı her şey için kullanabilir miyiz?
Mesela bir tulpamız olsa onla hem şifa hem de lanet gönderebilir miyiz?
Yoksa yaratıldığı tarza göre: sadece iyi veya kötü mü olmalıdır?

Hem şifa hem laneti çok az kişi gönderebilir.
 

Marrok

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Ocak 2011
Mesajlar
54
Tepkime puanı
5
Konum
Eskişehir
bir mit e göre pragta rahipler tarafından bir tulpa yaratıldı tulpa bir golem anlına ibranice emet yani dogruluk yazısını kazıdılar bu golem adaleti sagladı fakat cumartesileri çalışması yasaktı ve durdurmak, geçici bi süre öldürmek için anlındaki emet yazısının e sini sildiler met yani ölüm yazısı kaldı daha sonra tupla golem kontrolden çıktı ve uzun zaman dilimi yok edilemedi.
 

BaD_bOy

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Ocak 2009
Mesajlar
175
Tepkime puanı
18
Tupla ile golem farklı şeyler diye biliyorum.
 

Similar Threads

Üst