Kişisel benliğimiz...

Diagramma

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Ara 2008
Mesajlar
95
Tepkime puanı
19
Yaş
32
Konum
İstanbul
Kişisel bütünlüğün ilk gereği, kendi gerçeğini algılamayı ve algıladığı bu gerçeğe saygılı olmayı gerektirir. Hüzünlü isen hüzünlü olduğunu, korkuyorsan korktuğunu, kaygılı isen kaygılı olduğun gerçeğini kabul etmek gerekiyor. Bunu kabul etmeyen kişi kendi gerçekliğinden uzaklaşır, 'mış gibi' biri olur.

Kişisel bütünlük her insanın üzerinde düşünmesi gereken yaşamın önemli bir boyutu.
Korku nedeniyle, ya da bir menfaat temin etmek nedeniyle, veya başka bir nedenle, insan kendi olmayı bırakır, bir başkası imiş gibi algılar, düşünür ve davranırsa, o zaman çelişki içersinde bocalar. Yani, 'aynı zamanda hem o, hem de o değil, olamaz . Bir insan aynı zamanda ve aynı boyutta hem kendisi, hem de bir başkası olamaz. Eğer, bu ilkeyi ihlal ederse kişisel bütünlük içinde olmuyor demektir ve zaman içinde özdeşimini kaybeder

Dünyadaki hiçbir çıkar,verdiğiniz sözü tutmamaya veya kendinize olan saygınızı kaybetmeğe deymez.

Bir insan ancak kişisel bütünlüğü kadar kendisidir. Kendisi olmayan insanın etkileme gücü de yoktur. Bu nedenle, insanın ancak kişisel bütünlüğü kadar etkileme gücü vardır, diyebiliriz.

Hepimiz özü sözü doğru insana güveniriz ve onun dediğine inanırız. İki birey arasındaki ilişkide, ailede, şirkette, toplumda özü sözü doğru insan, yani kişisel bütünlük içinde olan insan daha etkilidir. Bu değerler içinde olmayan insan kendi gücünü yok etmeğe mahkumdur.

'Mış gibi' yaparak var olan insan, etkili olamadığı gibi, hiçbir zaman anlamlı ve coşkulu bir yaşam da süremez.
 
Üst