Önyargı; Nedir, Neden Vardır?

PUNKY

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
409
Tepkime puanı
26
Önyargının kendine has öyle çok özelliği var ki hepsini sayarken insan neredeyse ümitsizliğe kapılıyor; Kıskançlık, kin, kişisel çıkar, mücadele rekabet.. ileyadsımanın içerdiği her şey.

“Hayır davranışlarımdan sorumlu değilim.”
“ Zenciler pis kokar”
“Kaynanalar kötü niyetlidir.”
“Yahudilerin burunları kavislidir.”
“Domuzlar pistir.”
“Tatlılar sağlığa zararlıdır.”
“İşçiler eğitimsizdir.”
“Çıplaklık ahlaksızlıktır.”

Günlük yaşamda buna benzer haykırışlar o kadar çok kullanılmaktadır ki insanların mantığının sahipsiz kaldığı düşünülebilir.

Unutulmaması gereken şey, - hatalı karar, taraf tutmak, saplanıp kalmışlık, zümre zihniyeti, fanatiklik, dik kafalılık, dar görüşlülük – gibi anlayış, tercih, ahlak kuralı, dürüstlük, güvenilir olma, yükünü hafifletme ve her şeyden önce de irade özerkliği olarak önyargının vargılığı sürdürüyor olmasıdır.

Hepimizin düşünce anası olan felsefe; “Önyargı bir kimsenin bir şeyi bildiğini kontrol etmeksizin kabul ettiği şeylerin tümüdür.” Demektedir.

Psikoloji; önyargı, her hangi bir özel bilgiye dayanmayan, kişisel davranışların bir öğesi ya da bir düşüncesi olarak görmektedir.

Sosyoloji; kendi terminolojisinde önyargıyı uygun kanıtlar ve deneyimleri olmadan elde edilmiş olan genel duygusal bir davranış olarak betimlemektedir. Önyargı etkinin, taklidin, düşüncelerin ve sınırlı deneyimin değişik şekillerdeki bağlantısına dayanmaktadır.

Ruh okuma bilimi olan psikoanaliz, kendi özelliği içinde, tartışmaya açık olan kavramların açıklanması için elinden geldiğince yardımcı olmaktadır. Önyargının non-psikomatik’in bir paranoyası, özellikle kanıtlanmamış ya da kanıtlanamayan şeylere tutkulu bir inanç olduğunu oradan öğreniyoruz.

Sözcük aslında Latince “praejudicum” dan gelmekte olup, “peşin hüküm” anlamındadır. Bunun, Antik Roma devrinde davalının sosyal statüsünü belirlemek için duruşmadan önce mahkeme tarafından yapılan “ön soruşturma” olarak özel bir anlamı vardır. Ayrıca önyargı, statüyü sınırlayan işlevini, hiçbir zaman yitirmemiştir. Bu da demektir ki, önyargı diğer işlevleri arasında, bugün bile toplumdaki belirli grupların yerini belirleme de yardımcı olmaktadır.

Kısaca ele alacak olursak, önyargının “ön hüküm” anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Duygusal davranışlarımız bizi, üzerinde çok düşünmeden ve gerçekleri bilmeden “ön hüküm” lere sürüklemektedir.

Stereotip (Kuralcılık)

Önyargıdan konuşulduğunda, “stereotip”(kuralcılık) teriminin de ortaya çıkması kaçınılmaz olur. Her iki teriminde de ortak olan nokta, önyargıların yetersiz verilere dayanması, stereotip’in ise gerçekleri pek dikkate almamasıdır.

Stereotiplerin ortak yanı, gerçek özelliklerinin genelleştirilmesinden çok klişeler, sloganlar, anlamsız semboller ve reklam sloganlarıdır. Örneğin ;

“İrlandalılar fişek gibidir.”
“Yahudiler kurnazdır.”
“Zenciler komik ve aptaldır.”

Ayrımcılık

Önyargı, düşünceyle, görüş biçimiyle ilgili bir konudur; ayrımcılık ise, davranışın cinsi ve biçimiyle ilgilidir. “ayrımcılık yapma”nın soyut olarak anlamı, kendi grubu için koruduğu ayrıcalığı, olanakları ya da refah araçlarını diğer bir kesimden ay da gruptan esirgemesidir.

Ayrımcılık genellikle sosyal azınlığa yönelmektedir. Bununla birlikte, ayrımcılığın asıl yaratıcılarının politik, sosyal ve kültürel güce sahip olduğu yerlerde, toplum içindeki büyük halk grupları ve hatta tüm toplumda bundan etkilenebilir. Ayrımcılık yapanların birbirleriyle kişisel ilişkileri ne kadar sıkıysa, güçlerini o kadar çok hissettirirler.

Önyargı Araştırması

Genel olarak “önyargı araştırması” diye adlandırılan şey, ağırlık noktalarına göre kendi içinde çeşitlilik gösterir. Bilim adamının ilgi alanı ve soruna teorik açıdan bakış yöntemi araştırmayı bazı noktalarda yoğunlaştırabilir. Bunun nihai amacı, insanlığı anlayışlı ve adaletli bir ortama yöneltmektir.

Önyargı araştırmalarında önemli konu alt başlıkları ortaya çıkar. Bunlar görüş açılarına göre;

Anlatım biçiminin araştırılması
Stereotiplerin araştırılması
Otorite araştırması
Saldırganlık araştırması
Model araştırması
Görüntü araştırması
Gelişme araştırması
Barış araştırması
Organizasyon araştırması gibi…

Kaynak: Bütün Giritliler Yalan Söyler ; Telos Yayınları
 

sevimkoşkatilgeldi

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Haz 2011
Mesajlar
222
Tepkime puanı
43
Konum
Adliye
İş
Kamu Hukuku
Önyargılarda bilgi edinme süreci yoktur ve bilgi ne kadar azsa kişi tutumunu kalıplaştırmaya o kadar fazla yatkındır. Düşünsel olmasından daha ziyade duygusal bilgiler bütünüdür. Sorgulama olmaksızın edinilir ve kolay kolay değişmez.

Ancak edinilen muhtelif bilgiler ışığında kalıplaşmış tutumun davranışlarla çelişmesi söz konusu olabilmektedir. La Pierre'in 1934 yılında ABD'de yaptığı bir deneyle durumu somutlaştırabiliriz:
ABD'de Çinlilere karşı yaygın bir ırk ayrımı vardı. İyi giyimli ve çok iyi İngilizce konuşabilen genç bir Çinli çift yanlarında beyaz bir Amerikalı ile 184 tane restauranta yemek için gittiler ve bunlardan yalnızca 1 tanesine kabul edilmediler. 6 ay sonra La Pierre aynı yerlere mektup yazarak Çinlilerin kabul edilip edilmeyeceğini sordu. Restaurantların %7'si cevap vermezken %92'si olumsuz, sadece %1'i olumlu yanıt verdi.

Daha önce gösterilen olumlu davranış ile sonrasındaki olumsuz davranış birbiriyle ciddi şekilde çelişmektedir. Burada dikkat çeken yüzyüze olmanın etkisidir. Düzgün giyinmeleri, İngilizce'yi iyi bilmeleri ve bir Amerikalı eşliğinde gelmeleri bölgede Çinlilere karşı var olan katı kalıp yargıya rağmen davranışın olumlu sergilenmesine neden olmuştur.
 
Üst