Osho - Hayal Gücü

BaLam

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Şub 2015
Mesajlar
57
Tepkime puanı
4
”Tüm evren tinselleşene kadar ruhunu aynı anda hem içerde hem çevrende imgele.

İlk önce hayal gücünün ne olduğunu anlamalısın. Bugünlerde çok bahsi geçiyor. “Hayal etmek” sözünü duyduğun anda faydasız olduğunu, hayali değil gerçek birşey istediğini söylüyorsun. Ama hayal gücü bir gerçekliktir, bir yetenektir, içinde bir potansiyeldir. Hayal edebilirsin. Bu benliğinin hayal gününe yeteneği olduğunu gösterir. Bu yetenek bir gerçekliktir. Bu hayal gücü aracılıyla kendini yok edebilir ya da yaratabilirsin. Bu sana bağlıdır. Hayal gücü çok güçlüdür. Potansiyel güçtür.

Hayal gücü nedir? Bir yaklaşım içine derinlemesine girmek, böylece yaklaşımın gerçek olmasını sağlamaktır. Örneğin, Tibet’te kullanılan bir tekniği duymuşsundur belki. Adı sıcaklık Yoga’sıdır. Gece soğuktur, kar yağmaktadır ve Tibetli rahip açık gökyüzü altında çıplak durmaktadır. Sıcaklık sıfırın altındadır. Sen olsan donarak ölmeye başlarsın. Ama Tibetli rahip belli bir teknik uygulamaktadır. Teknik şudur: Rahip bedeninin yanan bir ateş olduğunu hayal eder, terlediğini hayal eder… Sıcaklık o kadar s fazladır ki terlemektedir. Ve sıcaklığın sıfırın altında olmasına rağmen, kanı bile donmalıyken o, gerçekten terlemeye başlar (bu olay Discovery Channel belgeselinde birebir izlenebilir). Terlemeye başlar. Ne olmaktadır? Bu ter tamamıyla gerçektir, bedeni gerçekten sıcaktır… Ama bu gerçeklik hayal gücü aracılığıyla yaratılmıştır.

Hayal gücü ile nasıl gerçeklik yaratılabildiğini hissetmek için basit bir teknik deneyebilirsiniz. Hissetmezsen hayal gücü tekniğiyle çalışamazsın. Nabzını say. Kapalı bir odada otur ve nabzını say. Ve sonra beş dakika için, koştuğunu hayal et. Koştuğunu, sıcak olduğunu, derin nefesler aldığını, terlediğini, nabzının hızlandığını hayal et. Beş dakika boyunca bunu hayal ettikten sonra, tekrar nabzını say. Farkı göreceksin: Nabzın yükselmiş olacak. Sırf hayal gücü ile başardın, aslında koşmuyordun.

Doğaya yakınken insanın hayal gücü daha fazla olur: işte bu yüzden yalnızken korkarsın. Yalnız hareket ettiğinde hayal gücün daha fazla potansiyele sahiptir; yanında başka biri varken mantık kontrolü ele alır. Çünkü mantık olmadan başkaları ile ilişki kuramazsın. Yanında kimse yokken zihin gevşer ve benliğinin hayal tabakasının derinlerine çekilirsin. Yalnızken hayal gücü işlemeye başlar.

İşte bu yüzden eski zamanlarda, yüksek benliğini arayanlar, dağlara, ıssız yerlere, gerçek ile gerçek dışı arasındaki ayrımın kaybolacağı yerlere giderlerdi. Ayrım bir kez kaybolunca, hayal gücü tam kapasitesiyle çalışmaya başlar. Artık onu kullanabilir, onun aracılığıyla yaratıcı olabilirsin.”

Zihni ve Evreni putlaştırma diye bir blog yazısı okudum bu gecenin sabahlarına doğru , sitemizdede mevcut.Bir karalama kampanyası, gerekli dökümanları , doktrinleri okumamış bağnazca yazılmış bir yazı idi, biz(Evrensel enerjiyle bütünleşmeye çalışan içinde yoğrulmak isteyenler) evreni veya zihmizi putlaştırmıyoruz.Biz evrenin ta kendisiyiz, canlı cansız varlıklar diye adlandırmak yanlış bir kere, herşey enerjiden ibarettir.Evren hareket ve enerjiden oluşmuştur.(Bu bir yasadır fizikte) Simyacılar onlarca yıl felfesefe taşını aramaktaydılar değil mi? Halbuki ezoterik anlamını çoğumuz bilmeyiz.''Arzın Derinliklerine indiğin zaman , o kutsal taşı bulucaksın'' Latincede ki ; V.İ.T.R.İ.O.L Kelimesinden gelmektedir bu , arzın derinlikleri(içimize doğru) inildiğinde o gizemli taşı bulucaksındır.Bu tip ezoterik , gizli öğretiler günümüze kadar gelmiş, ve bizler bunları okumamaktayız.Herşeyin elimizde , evrenin içimizde , zihnimizde olduğunu görememekteyiz.Hayal Gücünü! cidden hayal ürünü sanmayın.Böyle bir parapsikoloji platformunda bunu söylemek çok gülünç birşey olur.Sevgiyle
 
Üst