Aşk Büyüsü beyaz büyü müdür?

AJA

Elit Üye
Katılım
15 Haz 2010
Mesajlar
3,097
Tepkime puanı
548
Büyü, bir meselenin olağan akışını irade ile istenilen yönde değiştirme sanatıdır. Yani kısaca, iradi olarak değişim yaratma işlemidir. Büyü genel olarak ikiye ayrılır - ak ve kara büyü. Ak büyüye, ruhsal, zihinsel ve bedensel şifa, başarı, küsleri barıştırma ve dua gibi pozitif değer katacak olan her tür işlem dahil edilmişken, tüm şer büyüler kara büyü olarak isimlendirilmiştir. Aşk büyüsü, genel olarak ak büyü sınıfına dahil edilmişken, birçok usta buna itiraz etmektedir. Gelin, bu büyünün ak mı kara mı olduğuna beraber bakalım.
Aşk büyüsü ve türevleri (seks büyüsü), normalde aşk ile bir araya gelemeyecek iki kişinin arasını yapar. Ahmet, Ayşe'ye aşıktır ama Ayşe'nin Ahmet'e gönül vereceği yoktur. Büyü, Ayşe'nin iradesine etki ederek, onun Ahmet'e karşı ilgi duymasını sağlar. Bunun için bir sürü farklı yöntem kullanılabilir ama hepsinin mantığı aynıdır: Bir miktar enerjiyi belli esaslar çerçevesinde Ayşe'ye yönlendirmek, onun duygu merkezini uyarıp, oraya "Ahmet'i seviyorum." telkinini yerleştirmek ve o enerjiyi oraya bağlamak.
Böyle bir işleme uğradığını bilmeyen Ayşe, durup dururken Ahmet'i düşünmeye başlar. İradeye tam ekti olamayacağı için bir iç çatışma yaşamaktadır. Bir yanı Ahmet'i arzularken, diğer yanı ondan haz etmemekte, bir gün ona iyi davranıp ümit verirken, ertesi gün kızgınlık ve öfke duymaktadır. Hatta bundan da öte ondan nefret etmektedir. Hak verirsiniz ki böyle bir ilişkinin sağlıklı olma ihtimali sıfırdır ve her iki tarafa da acı verir. Ak büyünün aslında o kadar da ak olmadığı daha buradan belli olur.
Ayşe ile Ahmet'in ilişkisinin devamına bakacak olursak şöyle bir resim göreceğiz: Ahmet, Ayşe'yi elde etmiş ama hem elde etme şekli yönünden mutsuz, hem de istediği ve hayal ettiği gibi gelişmediğinden huzursuzdur. Ayşe'yi kaybetme korkusunun yanında vicdanı sızlamaktadır. Bir küs bir barışık olan ilişkileri, kaderin olağan akışını bozmuştur. Ayşe'yi potansiyel eş ve sevgililerinden ayırmıştır. Kader planında Murat, onun için uygun ve deneyimlemesi gereken eş olacakken, bu gerçekleşememiş ve bu yönden ak büyü süratle kirli tonlarla bulanmaya başlamıştır. Ama bundan da kötüsü var.
Ayşe, majikal olarak kendi üzerine yüklenen enerji tükendiğinde veya zamanından evvel bunu üzerinden atmayı başardığında gerçek duygularının farkına varacak ve kaçınılmaz olan son gelecek. Ayşe, Ahmet'ten ayrılmak isteyecek. Ayrılıkla birlikte geri tepen büyü çarkı Ahmet'i, kapana kıstıracak, her etkiye bir tepki olacağını bildiren evrensel kanun devreye girecektir. Ahmet'in bir kara sevdalıya, bir ruh hastasına, ümitsiz bir vakaya dönüşmesi artık zaman meselesidir.
Hala aşk büyüsünün ak büyü olduğunu düşünüyorsanız, Sistem'in onu yapana da yaptırana da nasıl bir bedel ödeteceğini iyi tahlil edin ve gözlemleyin. Bu kadar ak ve masumsa büyü, bu ceza niye ?

Renan Seçkin
 

göçmenoğlu

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Şub 2010
Mesajlar
719
Tepkime puanı
128
Yaş
48
Konum
Manisa merkez
İş
Elektironik müh.
Büyüyle tılsımla gelecek aşkı istemem arkadaş beyazını da karasını da. Bana beni ben olduğum için sevebilen birisi olsun yeter kardeşim..
 

aşk1

Banlı Kullanıcı
Katılım
31 May 2010
Mesajlar
852
Tepkime puanı
20
aşk büyüsü örneklemesi yapılmış. şunu söyleyebilirim ki büyü bu kadar hop diye bitebilecek ya da bozulabilecek bir şey değildir. Ve büyü inanılmaz etkileyicidir. Bazı kişiler büyülendikten sonra durduk yere olan hal durumunu anlar ve buna açıklama getiremez. Çünkü büyü yapay bir şeydir doğal olmayan demektir. Hayatın ise bir akışı şekillenişi vardır. Ayşe büyüsüz şekilde Ahmet'e aşık olsaydı bu aşkını anlatamazdı kelimelerle belki ama neden ona aşık olduğunu hissederdi her bir şey anlamlı gelirdi ona. ama büyüyle aşık olunca durduk yere bomboş her şey ama ona neden aşık anlayamaz kendisinin neden böyle hissettiğini anlayamaz.

ve büyü ak ve kara diye ayrılamaz. ister yapılan şeyle iyi şeylere sebep olunsun ister de yapılan çalışmayla kötü şeylere sebep olunsun. büyüyü bu şey iyi ya da kötü yapmaz. büyü zaten normal akışın gidişatını engellediği için doğru bulunmamaktadır. ve iradeyi bloke ettiği için doğru bulunmamaktadır.

tabi ki bunu yapıp yapmamak kişi elindedir. yapmak isteyenler öncelikle bunun güzelce eğitimini almalı ve kendini koruyacak yeterlilik kazanmalıdır. eğitim almadan herhangi bir büyüyü seçip yapmaya kalkışmak size büyük zararlar verebilir. hiçte hafife alınamayacak zararlar bunlar.

ayrıca şunu da belirtmek isterim ki büyü kişiye özgüdür. zaten büyücü kendi büyülerini yaratır. gidipte bir büyü formülü alıp uygulamaz. onun yerine aldığı eğitim ve inancına göre kendince büyüler yaratır. mesela bir müslüman olarak majisyen olan birisi müslümanlığa inanılmaz bir hakim olur sonra diğer bilmesi gereken şeyleri yani büyüyü varlıkları vs şeyleri bir güzel öğrenir. öğrendikten sonra da kendince etki yaratacağı malzemeleri birleştirerek bir büyü yaratır. mesela kuranı kerim'i inceler. ve ordan bazı ayetleri kırpar. sonra bunu hangi saatte kaç sayıda okuyacağını kendince bilgisiyle tespitler. ve seçtiği sayı saat durduk yere bilgisizce seçilen değildir. ya da diğer malzemeler hepsinin ne gibi ona etki sağlaması gerektiğini bilir. ve bunlarla büyüyü yaratır. yaptığı büyüyü kimseyle paylaşmaz. yaptıktan sonra bir müddet işlemesini bekler. nasıl desem büyü büyücülük cok derin bir konu. anlattıklarım inanılmaz yüzeysel şeyler. keşke olaylar hep böyle yüzeysel değil derinlenemesine verilebilse belki böylece insanlar nasıl bir şey yapmaya çalıştıklarını bilerek hafife almaz büyüyü denilen şeyi. ama bu pek mümkün gözükmüyor şimdilik.

birde aja evrenin verdiği cezadan bahsetmiş. kimi zaman bu ceza olmuyor. bu cezayla bu dünyada değil öbür tarafta karşılaşabiliyor insanlar tümüyle. çünkü bazı büyücülere baktığımız zaman ömrü boyunca bundan dolayı cezalandırılmadan öldüğünü görüyoruz. zaten hayat cezalandırma üzerine kurulu değil. hayat sadece sınavlar üzerine kurulu. tamam etme bulma olmuyor değil ama bu denilen şey hiçte olmadığı zamanlarda mevcut. o yüzden zaten insanlar evrene bırakmak değilde kendileri halletmek istiyor kendileri hakkını aramaya çalışıyor. kimse çıkıpta bana şunu iddia edemez katil her zaman yakalanır diyemez katil olup bütün ömrünü rahatça yaşayan insanlarda mevcut hayatta. hani nerde ozaman bu evrenin yasası? kendimizi evren yasasına ya da Allah çıkartır yanına kalmaza bağlamamalıyız. dedim ya her şey bir sınav. sürekli hep bi sınav içerisindeyiz şu hayatta. büyü bile insanın bir sınavı.
 
Üst