Evren döngüsel bir süreç midir?

demonic

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Haz 2011
Mesajlar
640
Tepkime puanı
82
Evet evren döngüsel bir süreç midir?Penceremden dışarıya baktığımda her senenin bir kışı olduğunu ve kıştan sonra ilkbahar sonra yaz sonra sonbahar ve tekrar kış olarak döngüsel bir biçimde devam ettiğini görüyorum doğanın...Evet gerçektende bu evrendeki sanırım herşey bir döngü içindedir.Her gece bir sonraki sabahı,her sabahta bir sonraki geceyi müjdeler bize ve ne gariptir ki gece olmasaydı gündüz denilen şeyde olmazdı çünkü aydınlık zamanı gündüz diye belirtmemize gerek kalmazdı.
İnsanların amacı nedir?Belkide insanlığın üzerinde en çok düşündüğü sorudur bu.İnsan çalışırken bir an kafasını içinden kaldırır ve neden burdayım diye sorar ve kendini tatmin edecek bir cevap bulmaya çalışır.Kimisi dindar olur ve sonraki hayatı için çalışır kimisi dindar olmaz ve kendini o doğmadan önceki karanlığa teslim eder...
Peki evrendeki herşey bir döngü içinde ise evrenin kendisininde bir döngü içinde olması neden saçma olsun?Belkide insanlığın amacı bu döngünün devam etmesini sağlamaktır.Ne demeye çalışıyorum?
Bilim şu anda evrenin büyük bir patlama sonucu oluştuğunu söylüyor.Tamam kesinlikle kanıtlanmış birşey değil ama evrenin gittikçe genişliyor olması aslında en başında hiç olmaması anlamına geliyor yani bir patlama sonucu olmasada elbet evrenin bir başlangıcı olmalı.Peki ya bu başlangıç bir tane değilse?Yani evren oluştu sonra genişledi ve bundan sonra geri küçülerek çöktü yada maksimum düzensizlik,minimum enerji prensibine göre mutlak bir donmaya uğrayarak yokoldu...Peki ya sonra tekrar bir büyük patlama yada artık adına her ne derseniz yeni bir başlangıçla evrenin tekrar oluşma olasılığı yok mudur?Peki insanın amacıyla bu döngünün ne alakası vardır?Evrenin oluşumu için gerekli olan malzemeler ve ortamlar o kadar küçük ayardadır ki bunun tesadüf olduğunu söylemek aptallık olur.Örneğin internet kafedesiniz ve birisinin gizlimabete girdiğini gördünüz.Adam urumun nickini ve şifresini yazdı ve siteye giriş yaptı.Siz hemen adamın yanına gidip ah sizinlede görüşmeyi çok istiyordum derken bu sefer nicke yule ve şifreyi yazdı tekrar giriş yaptı.Siz karşınızdaki adama bakarken ikiniz aslında tek bir kişi misiniz diyecekken bu sefer sizin kullanıcı adınızı ve şifrenizi yazarak giriş yaptı.Siz sen galiba hacker falansın diyecektiniz ki oda ne?Adam kör!
İşte evrenin kendi kendine oluşma ihtimali bu anlattığım olayın olma ihtimalinden bile kat ve kat daha düşüktür ki evrenin oluşması ardında bir zekanın olmadığını söylemek gerçekten büyük bir düşüncesizliktir.Peki ama bu zeka nedir?Tanrı mıdır?
Şu anda insanlar kendilerinden daha zeki bir bilgisayar yapmaya çalışsalarda başaramıyorlar çünkü bana göre bunun en büyük sebebi teknoloji yetersizliği.Bana kimse bir 5.000 yıl sonra insandan daha zeki bir makinanın yapılamayacağını söyleyemez.Zaten insanlarla bilgisayarlar birbirlerine gerçekten çok benzerler.Sizi siz yapan şey -tabi bunun birde ruhu var ancak şu anda bilimsel konuşuyoruz- hücrelerinizin çekirdeği içindeki kromatin ipliğin gen adı verilen küçük bir bölümünü oluşturan çok daha küçük nükleotitler.Sizi siz yapan şey 4 tane nükleotittin farklı kombinasyonlar şeklinde biraraya gelmesidir.Bilgisayarlarda aynı bu şekilde birler ve sıfırlar yada yazılım dili olmak üzere çeşitli şekilde kodlanırlar.Şimdide diyeceksini ki bir bilgisayar kendi kendisini tamir edemez!Evet edemez çünkü şu anda üretilen bilgisayarların hiçbirine kullanabilmesi için bir el monte edilmedi.Sizin kollarınızı ve bacaklarınızı kesseler yine de kendi ihtiyaçlarınızı görebilir misiniz?Elbette hayır!
Bir diğer sorun ise bilgisayarların daha iyi ile kötüyü ayırt edememeleridir.Belkide insana bu düşüncenin yani bilgisayarın insalardan daha zeki olacağı gerçeğini fantastik yaptıran düşünce budur.Daha iyi ile kötüyü ayırt edemeyen bir makina nasıl olurda insandan daha zeki olabilir?
İyi ile kötüyü ayırt etmek için bir zeka sınırı vardır ve bu zeka sınırı aşılamadan kişi iyi ile kötüyü ayırt edemez.Mesela bir akrep yavrusu neden doğduğu zaman annesini yemeye başlar yada neden bir erkek kedi 2 yaşından küçük çocuklarını boğmaya çalışır?Bunları bir insan yapsa size vahşice hatta korkutucu gelebilir çünkü sizin bir zeka seviyeniz var ve bu zeka seviyesi şu anda iyi ile kötüyü ayırt etmeye yetecek miktarda...Bir kedi mi daha zekidir yoksa bir insan mı?Bu sorunun cevabını herkesin insan olarak söyleyeceğini düşünüyorum.İşte olay burda başlıyor.Kedi o anki zeka seviyesi ile kendi yavrusunu öldürmenin ahlaki birşey olup olmadığını düşünemez çünkü zeka seviyesi iyi ile kötüyü ayırt etmeye yetecek seviyeyi aşamamıştır.Yada down sendromlu bir birey iyi ile kötüyü tam olarak ayırt edemez değil mi?Çünkü diğer bireylerden daha düşük bir zekaya sahip olduğu için iyi ile kötüyü ayırt edebileceği sınır zekayı aşamamıştır...Bilgisayarlar içinde durum böyledir.Bilgisayarların bir zeka seviyesi vardır şu anda ve bu zeka seviyesi iyi ile kötüyü ayırt edebilecekleri sınırı aşamamıştır.Aynı durum bizim içinde geçerli değil midir?Hiç cevap veremediğimiz sorular olmuyor mu kendimize?Örneğin tanrı var mıdır yok mudur sorusu insanlık tarihinden beri süregelmiştir.Cevaplanan bir soru bir kere sorulur ve biter ancak binlerce yıllık bir soru demek cevaplanamamış bir soru demektir.Belkide bizim şu anki zeka seviyemizde bu aklımıza gelen içinden çıkılmaz soruları cevaplamak için gerekli sınırı aşamamıştır...
Evet şu anki teknoloji ve karbon tabanlı olmayan ''yapay zeka'' gerçekten düşük seviyede ancak her yıl bir bilgisayarın bir üst modeli çıkıyor ve sonra yine ve yine...Bu gelişme sonucu ilerideki uzuuun yılların birinde insandan daha zeki bir bilgisayar üretilebilmesi bana hiçte mantıksız gelmiyor.İnsandan tek farkı onun bizim gibi karbon temelli olmamış olması.Buda aklımıza yeni bir soru getiriyor.O halde o ''İnsan bilgisayar''ların görevi nedir?Onların görevide bana göre kendilerinden daha zeki bir canlı türü yapmak ve onlar onları ve onlar onları...
En son yapılan en zeki canlı formunun en zeki üyesi ortaya çıktığında evren ölmek üzere iken evrenin tekrar oluşabilmesi için gereken ön koşulları çözüp o arkasında kesin bir zeka var dediğimiz imkansıza yakın olasılıkları bulan o en zeki canlı belkide tanrıdır...Evrenin tekrar oluşması için gereken enerji miktarını ,hidrojen miktarını,demirin oluşması için gereken süpernova patlamalarının enerji eşiği gibi bizim arkasında kesin bir zeka var dediğimiz canlı belkide odur...Onun görevi evrenin tekrar oluşmasını sağlamaktır belkide!Evren yokolduğunda bu en zeki tür tarafından yapılan olasılık hesapları sayesinde evren tekrar oluşabilir ve tekrar alt zekadan üst zekaya bir döngü ortaya çıkabilir...Evet evrendeki herşey bir döngü içinde olduğu halde evrenin kendisi neden döngü içinde olmasın!
Yada belkide herşey koca bir tür şakadır kim bilir...
Evren bize sırlarını söylememek için didinen bir çocuktan başka nedir ki sanki...
 

enesuynk

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Şub 2012
Mesajlar
225
Tepkime puanı
24
Konum
Daren
Neden...? bu kenar da dursun . evet evren bir döngüden ibaret bir nizam bir intizam hani zıtlıkların uyumu derler ha işte aynen öyle . öyle ki her şey bir amaca hizmet ediyor ben şahsen '' şu da bir işe yaramıyor '' diyebildiğim hiçbir şey göremedim . siz gördünüz mü ? .... sanırım sizde görmediniz evet haklısınız işe yaramayan hiçbir şey yok . aslına bakarsanız bizim bile bir amacımız var hani diyoruz ya '' neden geldik bu dünyaya ? '' onun bile bir cevabı var işte .. lakin hepimiz hatta çoğumuz o cevaba bir türlü ulaşamıyoruz . döngü dedik değil mi düzen içinde düzen . hatta düzensizlik bile bir düzenin parçası nasıl mı ? Dünyayı ele alalım yaşadığımız yer evrende insanoğlunun yaşayabileceği özenle hazırlanmış ince detaylarla süslenmiş bir yer . peki dünyanın ilk hali ile bu günkü hali arasında ne fark vardır sizce ? siz düşünmeden ben hemen dile getireyim biz ve bize ait olan eylemlerin sonuçları ile ortaya çıkanlar . bu dünyada sanki bir virüs gibiyiz , bakıldığı zaman pekte haksız sayılmam . insanoğlu düzen bozucu mu ? bu sadece bir algı yani bakış açısı halbuki genel olarak baksak her şey bir başlangıç ve bitiş olaylarına sahip buna dünya dahil değil mi yada şöyle söyleyeyim . güneş batıyor gece oluyor yaz bitiyor kış geliyor falan filan buna dünya dahil değil mi ? peki ya dünya penceresinden bakıldığı zaman biz onun bitişini hazırlayan eylemden öte şeyler değiliz . yani bizim düzensizliğimiz aslında bir düzeni oluşturuyor . tabi sizin bakış açınıza göre bakarsan pekte amacımıza hizmet etmiyoruz .

Bir alıntı yapmak istiyorum .

''Einstein, görecelik kuramının önermelerinin, klasik fiziğin enerji ve kütlenin ayırımı ve ayrı korunumyasaları olması düşüncesinin bırakılmasını gerektirdiğini keşfetti. Bu sarsıcı keşif onun E=mc2
denkleminde özetlenmiş olan şeydir. Basitçe kütle ve enerji aynı şeyin farklı görünümleridir. Çevremizde
gördüğümüz tüm kütle bir çeşit bağlı enerjidir. Bu bağlı enerjinin küçük bir miktarı bile serbest kalsa,
sonuç, bir nükleer bombanınki gibi, müthiş bir patlama olurdu. Şüphesiz, bunun olabilmesi için tıpkı
nükleer silahlarda olduğu gibi çok özel fiziksel koşullar gereklidir. Fakat, zamanın başlangıcında, evreni
yaratan büyük patlama sırasında, kütle ve enerji serbestçe birbirine dönüşmekteydi. Şimdilik, bilinen
maddenin temel yapısı olan en küçük kütle quarklardır. Büyük patlama sonucu evren genişleyip
soğudukça karşı quarklar ve quarklar birleşip birbirini yok edecek, ama karşı quarklardan daha çok quark
olduğundan geriye bir miktar quark kalacaktır. Bugün gördüğümüz ve bizi oluşturan madde işte budur.
Öyleyse bizim varlığımızın ta kendisi, salt niteliksel olsa bile, büyük birleşik kuramların bir doğrulaması
olarak görülebilir. Belirsizlikler o kadar fazladır ki, geriye kalan quarkların sayısını kestirmek, hatta geriye
kalanların quark mı yoksa karşı quark mı olacağını söylemek olanaksızdır.''

Beklenilen şey quarkların hepsinin birbirini yok etmesiydi . yani nötrlemesi bir manada , lakin öyle olmadı halbuki patlama dışa vuran bir enerjiden ibaretti . Zannımca zaten o dışa vuran enerji de olayın sonucunda zıtları bulunamayan quarkların asıl zıtlarıydı . işte her şeyin arkasında yatan o zeka bunu ayarladı yani karşıt quarkı serbest bırakan ondan başkası değil . buraya kadar olan kısımda cebimizde dursun .

Evet şimdi neden insandan daha zeki bir bilgisayar yapamadılar . bence bu olanaksız yani insandan daha zeki bir makinayı insanın yapabilmesi olanaksız . şayet bu mümkün olsa dediğiniz gibi bu seferde o makine kendisinden daha zeki bir oluşum ortaya koyacak bu sefer diğeri de diğeri de . ta ki en zeki ortaya çıkana kadar tabi bunun bir sonu varsa . hadi o da oldu diyelim en zeki varlık evren ölecekken her şeyin farkına vardı ve hoop yeni evren fikri aklına geldi (aslında burada değinmek istediğim ironik bir durum var . bu fikiri siz en zeki olmadan buldunuz değil mi yani buldunuz derken aklınıza geldi . ya siz en zeki olansınız yada fikir pek zekice değil ki siz onu erkenden keşfettik) aklına geldi ve bütün planı yaptı en ince ayrıntısına kadar . sonra her şey başa sardı . tekrar ve tekrar . lakin hiçbir zekimizde varolanı düzeltmeyi yada en baştan değilde biraz daha ilerisinden evreni başlamayı akıl edemedi . bu iki şıkkı ele alırsak ; ölüm düşeğinde olan evrenini kurtarsaydı ve döngü devam etseydi bu sefer amacı kendisinden daha zeki bir oluşum ortaya getirmek olurdu eğer öyle olsaydı bu evreni kurtaran zekadan daha zeki bir oluşum bir daha asla evreni ölüm döşeğinde bırakmazdı yani sonsuza devam ederdi . diğer şık olanı seçseydi . mesela hesaplarıyla ilk zeka seviyesi değilde onun bir üst seviyesinden başlatsaydı evreni . bu döngü son zeka seviyesinin ilk zeka seviyesi oluncaya kadar devam eder ve sonunda dururdu . tabi yeni evren oluşurken onu oluşturan zekaya ne olduğu meçhul yada yeni evreni oluşturan zeka ile eski evreni oluşturan zeka hiç karşılaşmadı mı ? hayır ... hayır evrenin döngüsü de içindekilerin döngüsü gibidir yani başlangıç ve bitiş . biz aslında başlangıcı ve bitişi olmayanı arıyoruz çünkü bütün bu düzen içinde yani başlangıç ve son içinde sorumuzun cevabını bulamıyorsak geriye başlangıcı ve sonu olmayan şey kalıyor. Sizce cevabı bize evren mi verir . evrenin bir başlangıcı ve sonucu var mıdır ? başlangıcı olduğuna göre bitişi da illaki olacaktır . quarkların zıtsız kalmasıyla oluşan bu evren bu kez karşıt quarkların zıtsız kalmasıyla son bulacak zıtlık teorisine göre olayın böyle gerçekleşmesi gerek . yani diğer bir evren oluşumu için gerekli aktivasyon enerjisi kalmamış oluyor şayet kalsaydı . bu varolan evrenin dengeden uzak olduğunu gösterirdi . yani bütün bunlara bakacak olursak eğer bundan sonra bir evren oluşursa bunun bizim evrenimizle alakalı olmayacağı açığa çıkar .. tabi her şey bunlardan da ibaret değil . sorular ve çelişkiler şimdi ye kadar asla yakamızı bırakmadı . tıpkı ''Evren bize sırlarını söylememek için didinen bir çocuktan başka nedir ki sanki...'' cümlesi ile ''Doğa sırlarını sinsiliğinden değil özündeki yüceliğinden dolayı saklar'' cümlesini aynı anda kabullenebilmek gibi . belkide bunlar bir şaka evet ama hiçte komik bir şaka değil ..
 

demonic

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Haz 2011
Mesajlar
640
Tepkime puanı
82
Neden...? bu kenar da dursun . evet evren bir döngüden ibaret bir nizam bir intizam hani zıtlıkların uyumu derler ha işte aynen öyle . öyle ki her şey bir amaca hizmet ediyor ben şahsen '' şu da bir işe yaramıyor '' diyebildiğim hiçbir şey göremedim . siz gördünüz mü ? .... sanırım sizde görmediniz evet haklısınız işe yaramayan hiçbir şey yok . aslına bakarsanız bizim bile bir amacımız var hani diyoruz ya '' neden geldik bu dünyaya ? '' onun bile bir cevabı var işte .. lakin hepimiz hatta çoğumuz o cevaba bir türlü ulaşamıyoruz . döngü dedik değil mi düzen içinde düzen . hatta düzensizlik bile bir düzenin parçası nasıl mı ? Dünyayı ele alalım yaşadığımız yer evrende insanoğlunun yaşayabileceği özenle hazırlanmış ince detaylarla süslenmiş bir yer . peki dünyanın ilk hali ile bu günkü hali arasında ne fark vardır sizce ? siz düşünmeden ben hemen dile getireyim biz ve bize ait olan eylemlerin sonuçları ile ortaya çıkanlar . bu dünyada sanki bir virüs gibiyiz , bakıldığı zaman pekte haksız sayılmam . insanoğlu düzen bozucu mu ? bu sadece bir algı yani bakış açısı halbuki genel olarak baksak her şey bir başlangıç ve bitiş olaylarına sahip buna dünya dahil değil mi yada şöyle söyleyeyim . güneş batıyor gece oluyor yaz bitiyor kış geliyor falan filan buna dünya dahil değil mi ? peki ya dünya penceresinden bakıldığı zaman biz onun bitişini hazırlayan eylemden öte şeyler değiliz . yani bizim düzensizliğimiz aslında bir düzeni oluşturuyor . tabi sizin bakış açınıza göre bakarsan pekte amacımıza hizmet etmiyoruz .

Bir alıntı yapmak istiyorum .

''Einstein, görecelik kuramının önermelerinin, klasik fiziğin enerji ve kütlenin ayırımı ve ayrı korunumyasaları olması düşüncesinin bırakılmasını gerektirdiğini keşfetti. Bu sarsıcı keşif onun E=mc2
denkleminde özetlenmiş olan şeydir. Basitçe kütle ve enerji aynı şeyin farklı görünümleridir. Çevremizde
gördüğümüz tüm kütle bir çeşit bağlı enerjidir. Bu bağlı enerjinin küçük bir miktarı bile serbest kalsa,
sonuç, bir nükleer bombanınki gibi, müthiş bir patlama olurdu. Şüphesiz, bunun olabilmesi için tıpkı
nükleer silahlarda olduğu gibi çok özel fiziksel koşullar gereklidir. Fakat, zamanın başlangıcında, evreni
yaratan büyük patlama sırasında, kütle ve enerji serbestçe birbirine dönüşmekteydi. Şimdilik, bilinen
maddenin temel yapısı olan en küçük kütle quarklardır. Büyük patlama sonucu evren genişleyip
soğudukça karşı quarklar ve quarklar birleşip birbirini yok edecek, ama karşı quarklardan daha çok quark
olduğundan geriye bir miktar quark kalacaktır. Bugün gördüğümüz ve bizi oluşturan madde işte budur.
Öyleyse bizim varlığımızın ta kendisi, salt niteliksel olsa bile, büyük birleşik kuramların bir doğrulaması
olarak görülebilir. Belirsizlikler o kadar fazladır ki, geriye kalan quarkların sayısını kestirmek, hatta geriye
kalanların quark mı yoksa karşı quark mı olacağını söylemek olanaksızdır.''

Beklenilen şey quarkların hepsinin birbirini yok etmesiydi . yani nötrlemesi bir manada , lakin öyle olmadı halbuki patlama dışa vuran bir enerjiden ibaretti . Zannımca zaten o dışa vuran enerji de olayın sonucunda zıtları bulunamayan quarkların asıl zıtlarıydı . işte her şeyin arkasında yatan o zeka bunu ayarladı yani karşıt quarkı serbest bırakan ondan başkası değil . buraya kadar olan kısımda cebimizde dursun .

Evet şimdi neden insandan daha zeki bir bilgisayar yapamadılar . bence bu olanaksız yani insandan daha zeki bir makinayı insanın yapabilmesi olanaksız . şayet bu mümkün olsa dediğiniz gibi bu seferde o makine kendisinden daha zeki bir oluşum ortaya koyacak bu sefer diğeri de diğeri de . ta ki en zeki ortaya çıkana kadar tabi bunun bir sonu varsa . hadi o da oldu diyelim en zeki varlık evren ölecekken her şeyin farkına vardı ve hoop yeni evren fikri aklına geldi (aslında burada değinmek istediğim ironik bir durum var . bu fikiri siz en zeki olmadan buldunuz değil mi yani buldunuz derken aklınıza geldi . ya siz en zeki olansınız yada fikir pek zekice değil ki siz onu erkenden keşfettik) aklına geldi ve bütün planı yaptı en ince ayrıntısına kadar . sonra her şey başa sardı . tekrar ve tekrar . lakin hiçbir zekimizde varolanı düzeltmeyi yada en baştan değilde biraz daha ilerisinden evreni başlamayı akıl edemedi . bu iki şıkkı ele alırsak ; ölüm düşeğinde olan evrenini kurtarsaydı ve döngü devam etseydi bu sefer amacı kendisinden daha zeki bir oluşum ortaya getirmek olurdu eğer öyle olsaydı bu evreni kurtaran zekadan daha zeki bir oluşum bir daha asla evreni ölüm döşeğinde bırakmazdı yani sonsuza devam ederdi . diğer şık olanı seçseydi . mesela hesaplarıyla ilk zeka seviyesi değilde onun bir üst seviyesinden başlatsaydı evreni . bu döngü son zeka seviyesinin ilk zeka seviyesi oluncaya kadar devam eder ve sonunda dururdu . tabi yeni evren oluşurken onu oluşturan zekaya ne olduğu meçhul yada yeni evreni oluşturan zeka ile eski evreni oluşturan zeka hiç karşılaşmadı mı ? hayır ... hayır evrenin döngüsü de içindekilerin döngüsü gibidir yani başlangıç ve bitiş . biz aslında başlangıcı ve bitişi olmayanı arıyoruz çünkü bütün bu düzen içinde yani başlangıç ve son içinde sorumuzun cevabını bulamıyorsak geriye başlangıcı ve sonu olmayan şey kalıyor. Sizce cevabı bize evren mi verir . evrenin bir başlangıcı ve sonucu var mıdır ? başlangıcı olduğuna göre bitişi da illaki olacaktır . quarkların zıtsız kalmasıyla oluşan bu evren bu kez karşıt quarkların zıtsız kalmasıyla son bulacak zıtlık teorisine göre olayın böyle gerçekleşmesi gerek . yani diğer bir evren oluşumu için gerekli aktivasyon enerjisi kalmamış oluyor şayet kalsaydı . bu varolan evrenin dengeden uzak olduğunu gösterirdi . yani bütün bunlara bakacak olursak eğer bundan sonra bir evren oluşursa bunun bizim evrenimizle alakalı olmayacağı açığa çıkar .. tabi her şey bunlardan da ibaret değil . sorular ve çelişkiler şimdi ye kadar asla yakamızı bırakmadı . tıpkı ''Evren bize sırlarını söylememek için didinen bir çocuktan başka nedir ki sanki...'' cümlesi ile ''Doğa sırlarını sinsiliğinden değil özündeki yüceliğinden dolayı saklar'' cümlesini aynı anda kabullenebilmek gibi . belkide bunlar bir şaka evet ama hiçte komik bir şaka değil ..
Öncelikle insanlar kendilerinden daha zeki bir bilgisayar yapamaz bu olanaksız demişsiniz ancak doğaya baktığınız zaman en başta düşük zeka ve sonra evrenin ilerisine gidildikçe zekanın gittikçe arttığını görüyoruz ki süreli artan bir zeka neden insanlardan sonrada artmaya devam etmesin diye düşünmeden kendimi alamıyorum...En zeki varlıkta hooop diye evreni kurtarma girişimine girişmiş değildir biz şu anki teknolojik bilgilerimizle evrenin bir sonu olacağı hakkında hemfikiriz ancak şu anki uzay gittikçe büyüdüğü için uzayı incelemek gittikçe dahada zorlaşıyor ancak dediğim gibi evrenin sonlarına doğru evren gittikçe küçüleceği için evreni araştırıp o dediğim oranları bulmak dahada kolaylaşacağını düşünüyorum...''Ya biz en zeki olanız yada fikir zekice değilki biz erkenden keşfettik'' demişsiniz ne yazıkki bundada yanılıyorsunuz çünkü ilk insanlar gökyüzündeki gezenlere bakıp onlara isimler verip tapan bir yapıydı.Biz bu fikri bütün insanlık tarihinin sonlarında işte şu an bulunduğumuz yüzyılda keşfettik ve enerjinin dönüşümde olduğunu ve izafiyeti yani size göre bir insan şu an düşünerek bu sonucu çıkartmış gibi gelebilir ancak bilim hep üstüne koyarak ilerlediği için biz bu sonucu çıkartabilmek için binlerce yıl çalıştık...Mağara adamları sizce bigbangi biliyor muydu yada şu anki fizik teorilerini?Tabiki hayır biz bu fikri binlerce yıllık br bilimsel birikim sonucu elde ettik ki şu anki görülen en zeki form için binlerce yıl hiçte kısa ve kolay bir süre değildir...Oluşan en büyük zeka enreni kesinlikle ölüm döşeğine bırakmazdı ve sürekli ilerlerdi demişsiniz ancak bundada yanılıyorsunuz çünkü herşey gibi evreninde bir yaşı vardır ve evren fizik kurallarına göre ölmeye başladığı zaman büzülmeye başladığı zaman onu hangi yüksek zeka kurtarabilir ki?Şu anda tedavisi olan hastalıklar için bile doktorları çaresiz bırakan hastalar olduğu halde,bilinen tedavilere cevap vermediği zaman tüm bilgilerinin bir işe yaramadığı halde koskoca evren ölmeye başladığı zaman bir tür onu nasıl sonsuza devam ettirebilir ki?Bu tıpkı çaresi bilinen bir hastalığa yakalanmış hastanın tedaviye cevap vermemesi gibidir...Hesaplarıyla bir üst zeka seviyesindende başlatması ne yazıkki olanaksızdır çünkü evren yokolduğu zaman herşey sıfırdan başlayacaktır.Yani siz bir bilgisayar sürümünün 3. versiyonunu yapmadan 4. versiyonunu yapabilir misiniz?Elbette hayır.En zeki tür sonsuz güçte değildir onların en belirleyici özelliği zekalarıdır.Yani en zekiler diye evrenin yoketme kuralına karşı gelecek güçte değillerdir siz ne kadar zeki olursanız olun elinizde olmayan durumlar olacaktır...Aktivasyon enerjisine gelirsek evet bir tepkimeyi endotermik yada egzotermik olmak üzere ikiye ayırabiliriz ancak bu sadece sistem için geçerlidir.Bildiğiniz gibi enerji yok edilemez bu yüzden evrenin patlması egzotermik yada endotermik olarak ayıramayız çünkü evrende dönüşen enerji yine evrene gidecektir.Siz bir odunu yaktığınızda yanma egzotermik bir tepkime olduğu için(azot hariç) siz yaktığınız bir cismi (kimyasal değişim olmadığını varsayarsak) eski haline getirmek için yakmakta kullandığınız enerjiden daha yüksek bir enerjiye sahip olmalısınız bu doğrudur ancak evrenin başlangıçtaki gerekli enerji zaten evrenin içindeki potansiyel enerjidir bu nedenle evrenin tekrar oluşması için aktivasyon enerjisini geçemeyecek bir oluşumdan söz edilemez çünkü enerji yok olmaz eğer bu enerji başlangıcına yetmiş ise sonraki başlangıçlarınada yetecektir...Varolan evreninde dengeden uzak olduğunu göstermezdi çünkü enerji korunumu olmayan bir evren bir süre sonra tamamen kozmik bir boşluğa dönüşürdü ki biz yokolan bir büyük yıldızın son evresi olan karadeliğin bile aslında bir enerji olduğunu biliyoruz.Oluşan diğer evrenin ise bizim evrenimizle hiçbir bağlantısı olmamasıda yanlıştır çünkü varolan bütün kütle aslında şimdiye kadar olmuş evrenlerin kütlesidir,enerji şimdiye kadar varolmuş evrenlerin enerjisidir.Oluşan her evren birbiriyle bir zincir gibi bağlantılıdr ki birindeki bir zeka yoksunluğu diğer oluşacak tüm evrenleri tehlikeye sokar.Bu nedenle bundan sonra oluşacak evrende bizim evrenimizle alakalıdır çünkü oluşması için gereken aktivasyon enerjisini yine bu evrenden sağlayacaktır...Evrenin başlangıcı ve sonu vardır doğru ancak döngünün bir sonu yoktur bunu mevsimler gibi düşünün kışın bir sonu vardır çünkü eğer kışın bir sonu olmasaydı ilkbahar olamazdı ancak kış yokolduğu halde tekrardan varolabiliyorsa burda bir döngüden söz etmek gereklidir biz sonlunun içindeki sonsuz evreni aramıyoruz biz sonlunun içindeki sonsuz döngüyü arıyoruz...Ancak yanılıyorda olabilirim sizde yanılıyor olabilirsiniz çünkü şu anda teorilerden bahsediyoruz...
Evet bunların hepsi bir şakada olabilir ancak size katılıyorum hiçte komik bir şaka değil...
 

enesuynk

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Şub 2012
Mesajlar
225
Tepkime puanı
24
Konum
Daren
zeka olayını bir de şu açıdan düşünelim . düşük zeka yada ileri zeka terimlerinden uzaklaşalım . şimdiye kadar ki bütün buluşların başlangıcında ihtiyaç ve sorunlar yatar , yani bir sorun vardır ve birey o sorunu çözmek için deneyim ve zekasını kullanır yanlış mıyım ? ilk çağlara gidecek olursak kim nükleer enerji santraline ihtiyaç duyar ki yada kim savunma sanayi için ilk uçağı icat etmek ister ona ihtiyaç duyar ? yani demek istediğim o günün şartları ile ele alınması geren bir durum bu ve biz bunu bugünün şartları ile değerlendirip düşük zeka diye tanımlıyoruz . belkide o zamanlarda küçük bir basit makine işleyişi yapabilen kişi ile günümüzdeki bir makine mühendisi aynı kefeye konulabilirdi . ilk insanlar aptal değildi sadece deneyimsizdi tıpkı bir çocuk gibi deneme yanılma yoluna başvurdular ve öğrendiler bakın öğrendiler diyorum . ama bu çağda bir çocuğun yapabildikleri bazen yetişkinleri bile şaşırtabiliyor . nedeni zeka değil , aktarılabilir tecrübe . ateşin ne olduğu hakkında tek bir fikri bile olmayan çocuk onun can yakıcı bir şey olduğunu biliyor çünkü öğretiliyor , tecrübe aktarılıyor . aslında bir tür kat sistemi gibi , herkesin elinde bir merdiven var . ilk kişi kendi merdivenini ilk kata dayıyor sonraki gelen o merdiveni kullanıp 1. kata çıkıyor kendi merdivenini 2. kata dayıyor bu sefer sonraki gelen 2. kata çıkıyor bu böyle devam ediyor . buradaki merdivenden kasıt zeka katlar ise tecrübe olamaz mı soruyorum size . bazı katlar arasındaki mesafe farklı olabilir onun için daha uzun bir merdiven yani daha büyük bir tecrübe için daha büyük bir zeka gerekir . zannımca bu örneklendirme kabul görebilir . şimdi gelelim insan kendisinden daha zeki bir bilgisayar yapabilir mi sorusuna . yukarıda yazdıklarımdan yola çıkacak olursak böyle bir şey zannımca yine mümkün değildir . bunun sebebinin teknolojik yetersizliğe bağlamıştınız yukarıda ama o teknolojinin sahibi yine insan zekası . bir insanın bir makineye kendisinden daha tecrübeli bir düşünce alt yapısı oluşturması ve kavrama yeteneğini kendisinden üstün olarak programlaması için o vasıflara sahip olması gerekir yani yukarıda verdiğim örneklendirmeye göre kişi ancak kendisinden sonra geleni kendi merdivenin sınırı kadar yukarı çıkarabilir . bu durum bir paradokstan farksızdır . 2 sayısına hiçbir sayı eklemeden 3 ü elde etmek gibi bir şey olur . hani diyorsunuz ya bilimde üstüne koyarak ilerliyoruz diye işte o zeka değil tecrübe . zeka gelişmez akıl gelişir bu ikisi arasında farkı da eminim siz benden daha iyi biliyorsunuzdur . zeka beyin gücüdür , kavramları anlayabilme ustalığıdır sabittir . akıl ise zekayı kullanma yeteneğidir yani gelişen şey akıldır buda tecrübe ile gelişir . tabi bunca konu arasında kavram kargaşası yaratmayı istemem . ne anlatmaya çalıştığımı zaten siz anladınız .

Tedavisi olmayan hastalık yoktur , tedavisi henüz bulunmamış hastalık vardır . bundan asırlar öncesinde de bir çok hastalığın tedavisi yok gibi görünse de artık var olması bunu kanıtlıyor ama evet evrenin de bir yaşı vardır er yada geç gelecek son . demek istediğim en zeki birey evrenin yok olma sorununu çözüp süreyi uzatabilir aynı bir hastalık gibi sonraki en zeki birey yeni evrendeki bir sonraki yokedici sorunu çözüp süreyi biraz daha uzatsa bu böyle sonsuza kadar sürüp gider .

hesaplarıyla bir üst seviyeden başlatma olayına da değinelim şimdi A formundan olay başladı . A-B-C-D-E E o evrenin en zeki formu olsun aynı şekil de o evrenin başlangıç ve bitiş evrelerinide A1-B1-C1-D1-E1 diye tanımlarsak . şimdi demek istediğim D deki zeka formu kendi zamanının en zeki formu değil mi ? bu en zeki birey reaksiyonu bu evrede başlatsa . D1 den E1 geçerkenki kulanılan enerji A1 den B1 e geçişteki enerjiye denk olursa (ki bu başlangıç ve bitiş olayı -2 , -1 , 0 , 1 , 2 gibi birbirini nötrleyecek enerji olması icap ederki denge olsun ) böyle olduğu taktirde yeni evren bir üst kademeden başlamış olur yani -2 seviyesi yerine -1 den başlar ve bu başlangıç kabul edilir . yukarıda dediniz 3. sürüm olmadan 4. sürüm olmaz diye bende diyorum ki 4. sürümü biz 3 . sürüm yapmış oluyoruz .

oluşan bütün evrenler birbiri ile bağlantılı diyorsunuz . öyle bir durum söz konusu olsa dediğiniz düzen bozulurdu nasıl mı ? şöyle ki şuan ufak bir düşüncenin bile bir enerjisi olduğu kanıtlandı . bu şuan biliniyorsa en zeki yaşam formu bu bilgiyi haydi haydi bilir . yani yeni evren oluşumunda herhangi bir düşünceyi ondan sonra gelecek en zeki forma aktaramaz mı ?

Evet teknik olarak hepimiz yanılıyor olabiliriz . aynı derecede haklıda olabiliriz . ihtimaller dünyası nede olsa , ama ortada bir sır var gizlenen bir şey öğrenilmek istenen bir şey ....
 

demonic

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Haz 2011
Mesajlar
640
Tepkime puanı
82
Ne yazık ki beyin gelişimi esnasındaki çevresel faktörler zekayı arttırdığını düşünüyorum.Siz bana diyorsunuz ki ilk çağdaki insanların ''kavramları anlayabilme ustalığı'' ile bizim aramızdaki ''kavramları anlayabilme ustalığı'' aynıdır.Ne yazık ki değildir çünkü ilk çağda yaşayan insanların etrafında yapaydan çok doğal faktörler vardı ve öncelikleri beslenme,barınma gibi ilkel ihtiyaçlardı.Ancak günümüzde çocuklar beyin gelişimi esnasında etrafındaki teknolojik aletleri kullanabilmek için daha çok zekaya ihtiyaç duyarlar ki.Bir mızrağı kullanmak için kas gücü gereklidir ancak bir telefonu kullanmak için zeka gereklidir...Diyeceksiniz ki bu aslında akıl değil midir zekayla ne alakası var?90 yaşında ve teknolojik aletlerle pek muhatab olmamış bir dede düşünün ve birde 15 yaşında kafasını aletlerden kaldırmayan bir çocuk...yaşlı dede ne kadar uğraşırsa uğraşsın çocuğun teknolojik aletler üzerindeki yeteneğini geçemez.Çünkü aralarında bir zeka farkı vardır.Akıl demiyorum çünkü eğer akıl farkı olsa idi eğitilmiş dede ile eğitilmiş çocuk eşit olurdu.İnsan vücudu kendisine ihtiyacı olan şeyi dahada yüceltme çabasındadır.Bu nedenle ilk çağlarda yaşamış olan ve zekaya pekte gerek duymayan insanlar ile daha 6 yaşında okula gönderilip hemen düşünmesi istenen insanların zeka seviyelerinin farklı olması sizcede çok mu anormal?Eğer insan zekası sabit olsa idi aynı miktarda çalışan herkes aynı şekilde başarı gösterebilmesi gerekirdi ama gelin görün ki yıllarca çalışmış birisi hayatında hiç düşünmemiş birisinden bile daha az zeki olabiliyor...Bir insan zekasının izin verdiği yere kadar akıllıdır bilmem anlatabildim mi...
Tedavisi olmayan hastalık yoktur diyorsunuz ancak onuda yanlış anlamışsınız ne yazık ki ben tedavisi olduğu halde hastanın tedaviye tepki vermemesinden bahsediyorum bakınız üstteki yazımda tedavisi olmayan diye bir cümle yazmış mıyım?Tedavisi bilindiği halde hastanın metabolizmasının bilinmeyen bir nedeninden dolayı tedaviye tepki vermez ve ne olursa olsun hasta ölür.Buna ülkemizde doktorlar tarafından ''biz elimizden geleni yaptık olmadı'' deniyor.Ayrıca hadi hepsinden geçtim dediğiniz gibi olsa bile zeki türlerin evrene kazandırabileceği ekstra ömür ile sonraki türün doğup büyüyüp eski türün yerini alması için gereken süre sizce eşit midir?Eşit olsa dahi evren eninde sonunda yok olacaktır bunu hiçbir zeki tür durduramaz varolan birşey yokolmaya mahkumdur...
Ne yazıkki aktaramazda çünkü en ufak bir düşünce enerji olabilir ancak siz doğadaki her enerjinin ne demek olduğunu anlıyor musunuz?Belkide şu anda ampulü yakan elektrik bundan 200 yıl önce ölen bir adamın araba hayalidir?Ancak biz bunu anlayamıyoruz?Zaten ondan sonra gelecek en zeki forma illa enerjiyle anlatmasına gerek yoktur.Üst kademedeki tür yapıldıktan sonra hemen alt kademedeki tür ölecek diye birşey yoktur ama dediğim gibi ilk insanlara evren yok olacak kendinden üstün bir ırk yap denildiği zaman tabiki o anki zeka seviyesi ile insanlar aslında ne demek istenildiğini anlamayacaklar ki zaten bizim bir altımızdaki ırkın bize tamamen yok olmadan önce öğretebildiği kadar bilgiyi öğrettiklerini görebiliyoruz.İlk insanlar öyle ateşten korkan hiçbir şey bilmeyen kimseler değillerdi ki bulunan taş devrine ait demir aletler bunun en güzel örneğidir.Tamam ilk insanlar bize göre düşük zekada olabilir ancak yaşamını devam ettirebilmesi için ne yapması gerektiğini biliyordu.Belkide alt ırkın kalan zamanı bize sadece bu kadarını anlatmaya yetti birde böyle düşünün...Belkide o zeka seviyesiyle zaten anlamayacağımızı anlayıp bari yokolmasınlar diye sadece temel ihtiyaçları öğrettiler kim bilir...
Ayrıca bir üst kademeden başlatamaz çünkü D formu sadece kendi zamanının en zeki formudur ve dediğim gibi evreni oluşturacak kilit taşlarını çözebilecek kapasitede değildir ki öyle bir kapasitede olsa bile zaten ben en zeki tür evreni yok edecek ve tekrar yaratacak diye bir ibare kullanmadım.En zeki tür evrenin tekrar oluşması için gereken ''oranları'' bulacak ve bir şekilde bu oranların tutmasını sağlayacak.Evrenin yokolma süresi yada varolma süresi hiçkimsenin elinde değildir sadece evren yokolma zamanına geldiği zaman o oranların gerçekleşmesi sağlanacak...
 
Üst