Kullanım Yerlerine Göre Mantralar (Tragna ve Tisan Mantraları)

bendekiben

Elit Üye
Katılım
10 Eki 2011
Mesajlar
1,218
Tepkime puanı
199
Konum
Ankara
TRAGNA MANTRALARI

Zikir ve mantraları anlatan bu ana bölümde anlatılan 53 mantradan 16 tanesi Tragna 6/4 sistemlerine aittir ve klasik, imajinasyonlu, zikirlii, kat çalışmaları gerektiren çalışmalardan, Mantra ve Boyut çalışmaları gibi modern çalışmalara geçerken ilk alınan 16 mantradırlar. Bunlar aslında 15 tanedir. Onaltıncı mantra olan "Kum" orijinal olarak, Tragna sisteminde yoktur. Günün ihtiyaçlarına uygun olarak istenmiş ve Saki tarafından eklenmiştir fakat gerek kendisine ait bir sembolü veya sicili olmasından dolayı gerekse 15 Tragna mantrasının alınışı sırasında istenilip, alındığı için Tragna mantraları arasında sayılması uygun görülmüştür. Bu 16 Mantranın herbirinin kendisine ait bir sembolü vardır. Saki tarafından verilen ve Tisan mantraları olarak isimlendirdiğimiz diğer mantralarınsa görsel sembolleri yoktur. Söz konusu 16 mantra, sembolleri ve sıralamaları aşağıdadır.

Ekli dosyayı görüntüle 5975


Diğer mantralar Tragna sistemi ile uyumlu olan Tisan çalışmalarıdır.



NEFES TEKNİKLERİ

Mantraların herbiri insan beynindeki belli bir nokta ile uyumludurlar. Her mantra gücü belli bir tarzda kanalize edecek tarzda tasarlanmıştır. Tragna mantralarının kendilerine has birer sembolü vardır. Bu semboller mantranın söylenişi sırasında imajine edilir ya da duruma göre gereken belli şekillerde kullanılırlar. Tisan mantralarının sembolleri yoktur fakat belli amaçlarla kullanıldıkları zamanlar bazı imajinasyon teknikleriye birlikte kullanılabilirler. Mantraların herhangi bir sözsel anlamları yoktur. Sadece beyin ve enerji ile uyumlu seslerdir. Önemli olan mantranın tınısı ve uzunluğudur. Mantra yaılmasında en önemli nokta nefes şekli ve süresidir. Esas olarak üç nefes şekli vardır.

Nefes teknikleri, mantraların başında, miğde adeleleri ve ciğerlerin hazırlanması için kullanılırken sadece birinci teknik uygulanır. İkinci teknik sadece bazı mantraların uygulanışı sırasında uygulanır. Üçüncü teknik daha özeldir ve istenirse birinci teknik yerine, hazırlık maksadıyla kullanılır.

1. TEKNİK:

Rahat edilecek şekilde oturulur. Oturma bir sandalyede ya da yerde bağdaş kurarak olabilir. Bir yere dayanıp, dayanmamak önemli değildir ancak pratik tecrübeler göstermiştirki, sırt bir yere dayanırken nefesleri tam olarak uygulayabilmek kolay değildir. En iyi şekil hiç bir yere dayanmadan ortada bağdaş kurmaktır. Eller dizlerin üzerinde olabilir veya ortada kenetlenebilir. Nefes uygulamaları sırasında bel kemiğinin zemine 90 derece dik olmasına dikkat etmek iyi olur. Rahat bir şekilde oturduktan sonra Burundan, kısa ve sert bir nefes alınır. Ancak bu yapılırken aşırı sertleşip, ciğeri zorlamamak gerekir. Akciğerler tam olarak doldurulmalı ve vücut tam olarak hava ile doldurulmuş gibi hissedilmelidir. Ciğerler tam olarak doldurulduktan sonra nefes mümkün olduğu kadar ağır şekilde ağızdan verilir. Nefesin mümkün olduğu kadar uzun zamanda ve kesintisiz verilmesi lazımdır. Ciğerlerin boşalması miğde adeleleri kasılarak sağlanır. Ciğerler iyice boşaldığı zaman da, miğde adeleleri sıkılmaya ve içe çekilmeye devam edilerek ciğerler iyice zorlanır ve içerdeki bütün hava, son zerresine kadar dışa atılır. Nefes bittiği zaman miğde sanki bel kemiğine yapışmış gibi durur. Daha doğrusu vakum etkisiyle miğde yukarı basılmış ve karın boşluğu bel kemiğine yapışmış durumdadır. Nefes verişi sırasında ve hatta aynı nefesle yapılan mantra zikrinde de bütün dikkat ve konsantre miğde adelelerinde olmalıdır. Gücün toplandığı nokta burasıdır. Nefes tam olarak boşalınca tekrar çekilir ve aynen devam edilir. Bütün mantra yapılışlarında esas olarak kullanılan nefes tekniği budur.

2.TEKNİK:

Yukarda da belirtildiği gibi bu teknik sadece bazı mantraların söylenişinde kullanılır. Aynı şekilde oturulur, ayni şekilde nefes alınır ve ayni şekilde miğde adelesi kullanılarak nefes verilir. Tek fark nefesin tamamı boşaltılmaz. Son kalan bir kaç santimetreküp hava miğdenin ani ve güçlü bir kasılması ile oldukça sert şekilde atılır. Bu anda miğde birden bire kasılırken bütün adeleler de ister istemez kasılır. sanki o anda sert bir yumruk atılıyormuş gibi vücut sarsılır. Bu nefes sistemi oldukça sarsıcı ve yorucudur. Bu uygulama yapılırken söylenen mantranın son hecesi de sert bir şekilde söylenmiş, bir nevi itilmiş olur. Bu teknik Karate vs, gibi uzak Doğu savaş sanatlarının hamle anında uyguladığı nefese ve bağırışa (Kiai) benzer.

3.TEKNİK:

Bu nefes tekniği esas olarak Birinci teknikle aynıdır. Nefes verilişi aynen yapılır. Farklılık nefes alışta ve el haraketlerindedir. Ortada bir yerde bağdaş kurarak oturulur. Aslında bir sandalyede oturmak da olasıdır. İki kol göğüsün önünde ve omuz hizasında zemine parelel olarak öne uzatılır. Yumruklar yarı yarıya sıkılı durumdadır. Ellerin küçük parmak kenarları yere, baş parmaklar yukarıya bakar. Eller birbirine hafifçe değecek kadar yakındır.

Burada, içteki bütün hava boşaltılmıştır. Burundan nefes alırken kollar, yere paralele olarak yani omuz yüksekliğinde yanlara açılır. Bu sırada ellerin pozu değişmez. Kollar tam omuz doğrultusunda açıldığı anda her iki yumruk 90 derece döndürülerek avuç içleri yukarı, elin sırtı yere bakar hale getirilirler.

Haraket ve kolların açılışı kesintisiz olmalıdır. Bu noktada kollar, dirsekler kırılmadan yukarıya kaldırılır. Yumruklar baş üzerinde birbirine temas eder. Bu noktada sol el, sağ yumruğun üzerine kapanır. Nefes alış buraya kadar sürdürülür. Bu noktadan itibaren nefes vermeye başlanır. Nefes verilmeye başlandığı anda, eller suratın önünden, vücut simetri ekseni üzerinden, yumrukların pozu bozulmadan aşağıya indirilir. Dirsekler kırılır ve ön kollar zemine dik olarak iner.

Bu durumda, her iki dirsek vücudun yanları hizasında, yumruklar çenenin hemen altında ve vücut simetri ekseni önündedir. Burada dirsekler hafifçe yanlara açılarak eller aşağıya inmeye devam eder. Kollar düzeltilir ve eller bacaklar üzerine kadar, bitişik olarak inerler.

Şimdi dirsekler dümdüz, kollar aşağıya doğru ve eller, bağdaş kurulduğu için, ayak bilekleri üzerinde, başka bir ifadeyle kasıkların önündedir. Nefes, kollar tam tepe noktasında iken verilmeye başlanır. Eller en aşağıya inince biter. Nefes mümkün olduğunca uzun sürede verileceği için kolların haraketleri de bununla orantılı hızdadır. Kol haraketi ve nefes aynı anda bitmelidir. Haraketler burada parça parça anlatılmakla beraber aslında başlangıçtan bitişe kadar kesintisizdir. Bu nefes sadece "Kum" mantrasından önce elli defa yapılır. Diğerlerinde şart değildir. Ancak birinci nefes tekniği yerine her mantradan önce de yapılabilir.

Nefes alış

Nefes tekniklerinin hangisi olursa olsun, hatta Kblan Tragna ekolü çalışmalarımızda değil de dünyadaki bütün benzeri ekollerde ve mesela Yoga'da, Budizim'de de nefes, fiziksel olarak ciğerleri doldurup, havayı boşaltmak demek değildir. Nefes fiziksel bir olgudur. Tabi ki, havayı çekeriz ve sonuna kadar dışarıya atarız fakat nefes esas olarak ruhsal bir olgudur ve fizik beden kadar Astral bedenin ve kişinin enerji bedeninin de canlanıp güçlenmesini amaçlar. Bu açıdan bakınca Nefes tekniklerinin anlatılışı sırasında Saki tarafından verilmeyen ya da belki de bizim gözümüzden kaçtığı için sormadığımız, nefes alış şekli hakkında burada bazı eklemeler yapmak
gerekmektedir.

Bütün nefes teknikleri için nefes alış şekli hiç bir değişiklik
olmadan aynen aşağıdaki gibi olmalıdır.

Sistemimizdeki nefes tekniklerindeki nefes alış kısa ve hızlıdır. Ciğerler hava ile tam olarak doldurulur. Havanın çekilişi hızlı, kısa fakat abartısızdır. Bu nefes çekiş sırasında hissedilmesi gereken bazı şeyler vardır. Nefes alınırken havanın aşağıya, ciğerlere gittiği değil, yukarıya kafanın tepe noktasına çıktığı, oraya çarpıp, kafanın arkasına döndüğü, ense ve bel kemiğinden geçerek vücudun dibine indiği, cinsel organlardan geçerek altkarını doldurduğu hissedilmelidir.

Yukarda, imajine edilmeli, düşünülmeli, hayal edilmeli değil de "Hissedilmen" kelimesinin kullanılmış olması tesadüfi bir yazım olarak alınmamalıdır. İmajinasyon ve diğer şeyler kafayı meşgul eden faaliyetlerdir. Anlatılan durum sadece hissetme seviyesinde olmalı ve bu bir alışkanlık olmalıdır. Bu şekilde Çalışma yaparken kafa diğer şeylerle ilgilenirken nefes de, tıpkı oturduğumuz minderi hissetmemiz gibi hissedilir olur ve kafayı meşgul etnmeden otomatik olarak anlatılan şekilde alınır.

MANTRALARIN OKUNUŞLARI


Her mantradan önce belli bir nefes sayısı vardır. Bu nefesler hazırlık olarak yapılırlar. Her mantranın söylenişi de aynen nefes tekniklerindeki gibidir. Mantra söylenmesi bir noktada nefeslerin sesli yapılmasıdır. Çeşitli mantralar peşpeşe uygulanırken uyulacak bazı kurallar vardır.

Her mantradan önce yapılması gereken belli bir nefes sayısı vardır. Bu nefesler her mantra için aynen yapılmalıdır. Mesela yirmi nefes, yirmi Aen, tekrar yirmi nefes, Otuz Uta gibi. Bir çok mantra tek olarak okunmaz. Önce Aen, Dion ve Uta yapılır, diğer mantra ya da mantralar bunlardan sonra yapılır.
Mantraların yazılışlarında bazı notasyonlar kullanılmıştır. Bunların açıklamaları aşağıdadır.

(!): Kelime sonuna bu işaret gelmişse, mantra ikinci nefes tekniği ile yapılacak ve sert kesilecek demektir. (xxx - xxx): Kelimenin arasında (-) bu işaret varsa, işaretten sonraki kısım uzatılmadan bitirilecek demektir.

(Diii - Ka!): Üç defa tekrarlanan harf nefes yettiğince uzatılacak demektir. Asıl tınıyı sağlayan bu harftir.

( ; ): Aynı harf başta değişik, ikinci kısımda değişik söylenecek demektir. Mesela (oo ; OOO) gibi. İkinci (o) Kalındır. Bütün mantralarda tuturulacak olan tınısal frekans kişinin kendisine göre az çok farkeder.

Bir kimsenin ince, bir başkasının kalın bir tını alması mümkündür. Aşağıdaki bütün mantralar Dünyasal sistemle ve Maddi yapılarla ilgilidir. Bu sistemlerin evrensel sistemle ilgileri yoktur. Bununla beraber mantraların sadece düşünceyle, Ses çıkartılmadan yapılmaları da olasıdır.

Netice itibarıyla mantralar beyinsel enerji ile ilgilidirler. İsteği sağlayan ses tınıları değil, ses tınılarının beyin kimyasında yarattığı değişmdir. Bu durumda da aynı şeyin, ses çıkartılmadan yapılabilmesi normaldir fakat bu ancak uzun alışım periodlarından sonra mümkün olabilir. Zihin buna alıştıktan sonra, yani mantralar çok uzun zaman uygulandıktan sonra ses ve hava olmayan bir uzay boşluğunda da yapılabilirler. Ses ve nefes kişilerin hazırlanışı ve Beynin şartlanması için vasıtadır.

TRAGNA VE TİSAN MANTRALARI

Aşağıda ilk etapta incelenecek olan ses sistemlerine mantra demek pek doğru olmamakla birlikte söz konusu olan tınısal çalışmaları tarif edebilecek başka bir kelime olmadığı için mantra kelimesi bu tınılar için de uygun görülmüştür.
Birinci bölümde isim ve sembolleri verilen 16 mantranın tam olarak Tragna sistemi olmalarına karşılık, bundan sonraki uygulamalar Tragna ve Tisan karışımı çalışmalardır.Ses düzeni olarak daha gelişmiş türdendirler. gerek bu mantraların gerekse Tragna mantralarının ağızdan ses çıkartılmadan, direk olarak beyinden çıkartılma özellikleri de vardır.

Buradaki ses tınıları Tragna sisteminden daha karmaşıktır. İki, üç seslidirler ve ayrıca majikal imajinasyonlarla desteklenirler. Bu şekilde beyinsel dalgalar yaratarak da bilinmedik canlı türleri ve bu dünya sistemine ait olan çeşitli hayvanlarla dahi anlaşmak mümkün olabilir.

Bu tınılarla vücudun çevresindeki enerji yoğunluğunu arttırma imkanı olur. Tınıların uzun ve tek frekanslı tutulması gerekir. Evrensel tını daima tek tonludur ve tek tonda gittiği için gücü içinde taşır. Lazer ışınlarının sesli şekli gibi.

Tragna ve Tisan sisteminde A, E, İ, O, U sesli harflerinin ölçüleri vardır. Burada sessiz harfler pek önemli değildir. ancak başlangıç ve bitişlerde alınırlar. Sessizler Tisan sistemine göre kullanılmakadırlar. Tragna sisteminde önemsenmezler. Sesli harflerden de Ö, Ü, I genelde kullanılmaz. Bununla beraber farklı kombinasyonlarda bu harflerin de kullanıldığı görülebilir. Yukardaki beş sesli harften U ve O aynı seviyededir ve A, E, İ kadar ekin değildirler. O, U harfleri kişinin kendisiyle ilgilidirler. Kişinin kendisini boşaltması, rahatlatması, enerji deşarjı amacıyla kullanılırlar. Sesli harflerin belli saniye uzunlukları ve nefes değerleri ve sembolleri vardır. Bunlar aşağıda görülmektedirler.

(A): 1000 - 20 Nefes.
(E): 1250 - 20 Nefes.
(U): 600 - 10 Nefes.
(O): 700 - 10 Nefes.
(İ): 3000 - 50 Nefes.

Buradaki sayılar majikal sistemlerdeki gibi harflerin Ebced değerleri değil, nefes sayılarıdır. Bu tınısal çalışmalar Dünya sistemindeki çığlık denilen şeylerin temeli olarak görülebilir. Dünyamızın içinde bulunduğu bu zaman dilimi ve bu çağın gerçikliği içinde çığlıkların kullanım alanı bilinmediği için yeterli güce erişilememektedir. SESLİ HARFLER (A)

(A),
"Aaa" tarzında ya da "a, a, a" şeklinde olabilir. A tınısı çıktığı zaman bir çağrı yapar. A'nın temeli çağrıdır ve bu yüzden de herhangi bir saldırı amacı ya da kırıcı yanı yoktur sadece toplamanın getirdiği gücü belirtir.

A, çağrı olmakla birlikte herhangi birisini çağırmak anlamında değildir. Güç çağrısı niteliğindedir. Ek güçleri çağırır, temel güçlerin kapısını açar. A'nın başlangıçta kullanılması çok önemlidir.

Tragna sistemindeki ek güçler, çeşitli varlıklar, cinler, periler değil, tamamen enerji güçleridir. Bu enerji türleri kişinin bedeni ile birleşir ve çeşitli ışın dalgaları halinde yayılırlar. Vücuda tepeden girip, ayağa kadar yayılırlar. Belirli yansımalar yaparlar ve bu yansımalar çevredeki enerji ile birleşip, onu tek bir enerji haline getirmek için kullanılırlar.

(A)
20 sefer söylenince ortak bir enerji yaratıp, bu enerjinin istenildiği gibi yönlendirilmesinin başlangıç noktası olur. Bununla beraber A, enerjiyi yönlendiremez. Sadece toplar. Yani çağırır, orada tutar. Bundan sonra, enerjiyi yönlendirebilmek için ses frekansını değiştirmek gerekir.

Buraya kadar yazılanlar harfin yani sesin sadece tanıtımıdır. Kullanımı çok daha derin ve karmaşıktır. İkili, üçlü, dörtlü çalışmalarda ortak bir ton bulunmalıdır. Bu bir müzik aleti ile olabilir. Kalabalık çalışmalarda ortak tını çok önemlidir. Gurup çalışmalarında karşılıklı olarak yere ya da rahat bir şekilde bir sandelyeye oturulur. Yumruklar sıkılı ve dizlerin üzerindedir.
Ses çok hafif bir şekilde verilir. Fazla bağırmaya gerek yoktur. 20 nefeslik süre içinde "AAA" sesi verilir. Bunun çalışmaların başlangıcında yapılması önemlidir. Nefes kontrolü, "Kum" için tarif edilen 3. Nefes tekniğidir. A'nın okunuşu halinde vücudun baş kısmından ayak kısmına haraket eden bir ışık dalgası görülebilir. Gene de ilk başlarda bunun görülebilmesi pek imkan dahilinde değildir. Işık ve ısı dalgası vucutta şakra bölgeleri üzerinde haraket eder. A'nın yaydığı vibrasyonla vücudun hafiflemesi ve levitasyon mümkündür. Tabii bu başlangıçta ve bitişte kullanılan harflerle ilgilidir.

(E)


(E)
harfi genelde A ile birlikte, aynı ton üzerinde kullanılır. Fakat tek başına kullanılmaz. Genelde başka bir sesli harfle birlikte kullanılması gerekir. Ana düzenleyicidir. Genelde enerjinin bir noktadan sonra yönlendirilmesi amacıyla kullanılır. Bir AEN'de, A, enerjiyi ortada toplamayı, E kişinin kendisini belirtir. enerjinin yönlenmesini sağlar. genelde kişinin kendisine yöneliktir.

(İ)

(İ) ve A'nın yarattıklaı vibrasyon çok farklıdır. A'nın titreşimi çok kuvvetli, İ'nin titreşimi daha incedir. (İ) yükseltildiği zaman bir süre sonra bir camı bile kırabilir. Yarattığı titreşim çok incedir dolayısıyla yırtar. Her şeyi parçalayabilir. (İ) Enerjiyi yönlendirmekle ilgilidir yalnız yok etmeye, enerjinin yıkıcı yayılabilmesine yarar. Başka kişleri etkilemek amacıyla kullanılır demek daha doğru olur. Bunun dışında (İ) boyut kapılarını açma sistemlerinde de kullanılır. (İ)'nin yarattığı frekans çok yüksektir. Kalın ya da ince olması farketmez. Söylenirken frekansı bütün vücutta hissedilebilir. Belli bir tonda, tam olarak tutturulduğu zaman nefes kaybı çok az olacağı için çok net gider. Bir silah niteliğini taşıyabilir. Tisan sistemi çalışmalarda kişinin imajinatif formunu altara yatırıp, (İ) ile parçalamak mümkündür. Tabii bu (İ)'nin yanında başka harfler de kullanarak yapılır. (İ) okunurken vibrasyon kötü yollanıyorsa ona göre etkiler de çoğalacaktır.


SESSİZ HARFLER

Şimdi başlangıç ve bitiş harfleri ile yapılan kombinasyona bakabiliriz. C Harfi ile yapılan kombinasyon yok. Ses vibrasyonlarında herhangi bir iş önemli değildir. Önemli olan amaca karar verilmesi ve hangi tür tınının, ne tür güce denk düştüğünü belirlemektir.

(K) harfi genelde çok serttir. "Ki, Ke, Ka" bunlar genelde sert emirler yollamak için kullanılır.

"Te" ortadan kaldırmak için kullanılabilir. "Ke" cisimler içindir. "Pe" para işlerinde kullanılabilir. "Pi" bir işi çabuk halletmek, bir parayı verdirtmektir. Seslilerde üç ana temel var. (A, E, İ). (O) ve (U) kişinin kendi üzerine yöneliktir.

(A) enerji toplamak, (E) yönlendirmek, (İ) iş yaptırmak, zorlamak içindir. Güç bir yerden bir yere nakledilecekse ya da bir iş yaptı rılacaksa "Nate" eki standart olarak alınabilir. Birinden bir başka yere aktarılabilir. Önemli değildir. Kadından erkeğe, erkekten kadına farketmez.

Uygulayıcı, yapılması gereken işe göre mantraları kendisi de tanzim edebilir. Önemli olan seslerin akışıdır. Bu sistem bize göre uyarlanmış bir şeydir. Tragna ve Tisan ekolleri karışımıdır. Her ne kadar dünya insanı 6/4 gurubundan gelse de bu pek önemli değildir. Bu çalışmalar insan ses tınısına göre değişikliğe uğratılmışladır.

Tragna sisteminin temeli bundan çok daha düşüktü çünkü onların ses ve konuşma düzenleri çok daha farklıydı. ayrıca dünyasal ihtiyaçları da bizimkiler gibi değildi. dolayısıyla bu bize uyarlanmış bir yapıdır.

Burada kullanılan kelimelerin bir anlam ifade etmelerine veya majikal ekollerdeki zikirlere gerek yok. Önemli olan sadece nefesler ve tınılardır. Pratikte komple bir sistem çalışır. nefes, ses ve düşüncenin aynı doğrultuda gitmesi. Bu dağılım aynı paralel düzeye gelmediği sürece net bir şey sağlanmaz.

Şimdi Tragna ve Tisan ekolü mantralarına bakabiliriz. İlk önce A'nın birleşimleri. A ile yapılan kombinasyonlar genel olarak kişinin kendi bedeni üzerindeki etkilerdir.

BAN: Okunuş süresi 100 nefes. "Baaan" şeklinde uzatılıp, ağız "n" ile kapatılır. Bu okunurken İki kaş arasında büyük bir sıkışma hissedilir. Önemli bir enerji yüklenmesi söz konusudur. Enerjinin devamlı akışını sağlar.

KAN: Okunuş süresi 100 nefes. "Kaaan" şeklinde okunur. Akciğerlerin ortasına odaklanır. Kalp atışlarını düzenler. Belli seviyelerde vibrasyon değişimine yol açar. Kalp vuruşlarını dakikada 40'a kadar indirebilir.

NAN: Bu da "Naaan" şeklinde okunur. Süresi 100 nefestir. Göbek çevresindeki kasılmaları yumuşatır. Bütün karın ve miğde bölgesini konrol altında tutar.

GAN: "Gaaan" şeklinde okunur. Süresi 100 nefestir. Ayak bölgesindeki uyuşmaları kontrol altında tutar. çalışmalardaki uzun süreli oturmalardan oluşan uyuşukluğu ortadan kaldırır. Vücuttaki, uyuşmalardan kaynaklanan sinirsel dalgalanmayı önler.

SAN: Süresi 100 nefestir. "Saaan" diye okunur. Beyinin arka bölesine odaklanıp, eneji seviyesini yükseltir. Vücudun moleküler titreşimini arttırır. Beyindeki enerji dalgalanmalarını kontrol eder.

YAN: Süresi 100 nefes. "Yaaan" şeklinde okunur. Eller, kollar ve omuzlara odaklanır. Bu bölgelerdeki sinirleri kontrol altında tutar.

RAN: Süresi 100 nefes. "Raaan" şeklinde okunur. Kuyruk sokumu, makat ve Muladhara şakra bölgelerini konrol altında tutar. Merkezi sinir sisteminde direk olarak aşağıdan yukarıya bilgi aktarımı yapar.

Bu çalışmalar kişinin kendisine yöneliktir. Bunların bir seferde komple yapılmaları halinde vücudun kendi vibrasyonu en üst seviyeye çıkar. Alışık olmayan bir kimseye zor gelebilir. Yukardaki mantralar tek hecelidir. Bunların diğer sesli harflerle birleştirilmleri de mümkündür. Mesela A ve E birleşimine örnek
olaral "BAEN" alınabilir.


BAEN: "Baaaen" şeklinde okunur. Enerjinin tek başına yoğunlaşmasının yanısıra kişinin kendi bünyesinde toplanmasına da yarar.

(E) ile yapılan kombinasyonlar fazla önemli değil. Bu yüzden (İ) ile yapılanlara geçebiliriz. (İ) daha ziyade gücü dışarıya yansıtmak içindir. Yani kişinin kendi dışındaki kişi ve olaylara etkisi. (İ) Tınısının yukarda da anlatıldığı gibi, imajinasyon teknikleriyle birlikte kullanılma imkanı var. İ'nin tek olarak kullanılması gereksiz. Bu yüzden direk olarak birleşik seslerden oluşan mantralara geçilebilir. Tragna mantralarındaki "Dika" bunlardan biridir. Dika, Tragna ekolüne ait olmakla birlikte, Tragna ve Tisan ekolündeki (İ) tınısına da örnektir. "Diii-Ka!" şeklinde kullanıldığı zaman "Ka" nın yarattığı bir enerji toplanması ve bu enerjinin kişinin kendisine dönmesi vardır. Aşağıda "Dika" benzeri diğer örnekler verilmiştir.

ENERJİ MANTRALARI

Enerji mantraları kişinin enerji çekebilmesi içindir. Yani dışarıya karşı değil,kullanıcının kendisi üzerinde kullanılır. Astral varlıklarla kontak kurabilmek ve boyut çalışmalarıyla ilgili mantralar da enerji mantrası olarak tasnif edilmişlerdir. Enerji mantraları, Astral alemden ve Evrensel kozmik enerji alanından enerji çekmek, Kişinin kendi bedeni ve psikolojik yapısı üzerinde kontrol kurması, Diğer boyut varlıkları ve Astral kalıplarla kontak kurabilmesi, psikokinetik güçler edinebilmesi ve çalışma öncesi çevre koruma ve temizliği gibi konuları ihtiva eder. Sessiz harfler başlığı altındaki, kişinin kendi bedensel şartlarını düzenlediği mantralar aslında enerji mantralarındandır.

1- AEN
Tragna mantralarının ilkidir. Kendisine ait imajinatif sembolü olan mantralardandır. Çalışması yapılırken bu sembol de imajine edilmelidir.


Aen'in telaffuzunda (Aennn), (N) uzatılır. Birinci nefes tekniği ile yirmi nefes yapıldıktan sonra 20 defa Aen söylenir. Aen'in sembolündeki iki çizgi, iki farklı boyutu gösterir. Bir üst ve bir alt. Zikir sırasında bu sembol imajine edilir. Çizgiler tavan ve tabanı belirtirken, üçgen oluşumu ve gücün yukardan akışını anlatır. Bu mantra kişinin, evrensel gücü kendisinde toplaması içindir. Nekadar uzun sürdürülürse o kadar iyidir. Uzun sürdürmek tekrar sayısının fazla olması değildir. Bir tekrarın nefes uzunluğudur. Yani ne kadar derin nefes alınırsa o kadar başarılı olunur. Tekrar sayısı 20 olmakla beraber istenirse daha fazla da yapılabilir. Bu, kişiye kalmış birşeydir. Herhangi bir şekilde oturulur, istenirse ayakta da yapılabilir. Kişi kendisini ortadaki üçgenin yerinde imajine edebilir ve gücün tepeden ayaklarına kadar indiğini duyabilir. Aen bütün beyni etkiler ve kişilere belli bir yükselme sağlar. Gece uygulanır.

2-ANUTUEN
"Aaa - nuuu - tuen" tarzında okunur. Çalışmalarda nefes tekniklerinden sonra 50 defa tekrarlanır. Aen, Dion, Uta gibi hazırlayıcı Tragna mantralarının yerine sadece bunu kullanmak mümkündür. Yani bu mantra çalışma başlarında üçünün birden yerine kullanırak zaman kazandırır.

3- DİON
Tragna mantralarının ikincisidir. Kendisine ait imajinatif sembolü olan mantralardandır. Çalışması yapılırken bu sembol de imajine edilmelidir.

Dion sadece gündüz yapılması gereken tek mantradır. 1. Nefes tekniği ile 20 nefes alış verişinden sonra 20 defa ya da durum ve isteğe göre daha fazla uygulanır. (Dionnn) tarzında, sadece (N) uzatılır. (Dio) kısmı kısa ve serttir. Beyinde tam olarak sağ kulak arkası ile senkronizedir. Bu mantra da kişinin kendisini güçlendirmesi içindir. Gayesi, Güneş'ten gelen enerjiyi toplamaktır. Sembolü imajine edilir fakat başka özel bir imajinasyon kalıbı yoktur. Bu nokta bütün mantralar için geçerlidir. Zikirde yapılacak imajinasyonlar ve görülebilecek vizyonlar kişiden kişiye değişik olarak, kendiliğinden oluşur. Sembol istenirse mavi ya da herhangi bir renkte ışık olarak düşünülebilir. Bunlar kişiye kalmıştır.

4 - İDA
Onbeşinci Tragna mantrasıdır. Kendisine ait imajinatif sembolü olan mantralardandır. Çalışması yapılırken bu sembol de imajine edilmelidir.

Bu mantra Aen'den başlayan bütün sistemi (Onaltı Tragna mantrası) kapatmak için kullanılır. Sembol bütün sistemin oluşup, açıldığını gösterir. 30 Nefes kontrolü ile 100 defa yapılır. (İiida!) şeklinde yapılır. Önceki ondört mantra yapılmadan bu yapılamaz. Yapılsa da pek bir işe yaramaz. İstenen yana doğru geçişin tamamlanması için kullanılır. Bu onbeş mantra (Tragna mantraları) ve sembol beyindeki bütün noktaları görür.

5 - KARNİTUN
Okunuşu Kaaar - Nituuu- nnn Şeklindedir. Bu mantra Atyarışı, Loto gibi şans oyunlarında başarılı olmak için istenilen bir yöntemin alınışında geçirilmiş olmakla beraber esas olarak bütün çalışmalarda enerjiyi yükseltip, yönlendirmek için kullanılır. Manrta öncesinde nefes çalışması yapmak gerekli değildir. Adet olarak alt sınır on, üst sınır ellidir. Bu sınırlar içinde olmak şartıyla istenildiği kadar yapılabilir. Elli'den fazla yapılması sistemi ters çevirerek enerji kaybına sebep olabilir.
DİKKAT: Bu mantra sadece kehanet çalışmaları için değil bütün operasyonlar içindir.

6- KİKA
"Kika" insan üzerinde değil, maddeler üzerinde etkindir. Maddeler üzerinde psikokinetik etkiler yapmak için kullanılır. Okunuş süresi 1000 nefes, çalışma süresi bir haftadır. Kika önce bir defaya mahsus olmak üzere herhangi bir zamanda okunur. Bunun vibrasyonu elde edildikten sonra herhangi bir cisme 10 defa okunduğu zaman o cismi oynatmak ya da yerinden kaldırmak mümkün olur. 1000 seferlik çalışma sadece bir defaya mahsusutur. Her cisim için ayrı ayrı yapılması gerekmez. Bir hafta süreyle yapılan toplam 7000 Kika gerekli tasarrufu sağlar. Belli bir zaman sonra bir cisme bakıp, onun havalandığını düşünmek bile yeterli olur. Kika, "Kiiikaen" şeklinde de yapılabilir. Bu bütün enerjiyi komple yoğunlaştırır.

7 - KİON
"Kionnn" şeklinde yapılır. Tragna mantralarından, 2. Mantra olan "Dion" gibi okunur. En önemli mantralardan biridir. Amacı kişinin beynini tam olarak durdurmaktır. Zihnin kendi kendisine konuşmasını engeller, zihinsel frekansı yükseltir. Okunuşu sırasında beş duyu iyice keskinleşir. Bu mantra kişiyi boyut atlamalarına hazırlar. Adedi uygulayıcının ismiyle ilgilidir. Kion'un kendi tekrar sayısı 1200'dür. Buna kişinin isminin ebced tutarı eklenir ve ikiyle çarpılır. Mesela Kişinin isminin ebced tutarı 192 ise, (1200 + 192) * 2 = 2784. Bu sayı her gün yapılmalıdır. Fakat bu teoridedir. Pratikte bu kadar mantranın söylenmesi imkansızdır çünkü kişi mantra zikrine alışıp, nefes açıldığı zaman bir mantra yaklaşık olarak bir dakikadan fazla sürmektedir. Yirmidört saatlik bir günde ise sadece 1440 dakika vardır. Bu yüzden günlük çalışma 50, 100, 200 vs, gibi kişinin yapabildiği adetle sınırlı tutulur ve bir kaç ayda bir kaç defa 2784 adet tamamlanır.
8 - KUM
Tragna mantralarının arasında kabul edilmekle beraber aslında Tragna mantrası değildir ve o sistemin dışındadır. Kendisine ait imajinatif sembolü olan, Tragna mantraları dışındaki tek mantradır. Çalışması yapılırken bu sembol de imajine edilmelidir. 3. Nefes tekniği 50 defa yapıldıktan sonra 50 defa (Kummm) şeklinde okunur. Gurup olarak yapılması mümkündür. Bir Astral kontak kurmak ya da diğer boyutlardan bir rehber varlıkla ilişki sağlayabilmek amacıyla kullanılır. İlk günlerde bir şey olmayabilir. Bağdaş kurulur. Bel kemiği diktir. Nefes yapılır ve eller iki diz üzerine koyularak Kum okunur. Okumadan sonra bir irtibat beklenir.
9 - KUN
Tragna mantralarının sekizincisidir. Kendisine ait imajinatif sembolü olan mantralardandır. Çalışması yapılırken bu sembol de imajine edilmelidir. Her ne kadar bütün mantralar evrensel olaylardan uzak, dünyevi amaçlara yönelik olsalar da bu mantra biraz evrensel sisteme yöneliktir. Kun, dünyadaki güçlere karşı, onları tanımaya ve anlaşmaya yönelik bir koddur. 20 nefes kontrolünden sonra 30 defa okunur. Okunuşu (Kuuun) şeklindedir. Okurken sembol imajine edilir ve bir kapı açılabilir. Ya da boyutlar arası geçiş noktası yaratılabilir.

10 - PİA
Tragna mantralarının onbirincisidir. Kendisine ait imajinatif sembolü olan mantralardandır. Çalışması yapılırken bu sembol de imajine edilmelidir. Bu mantrayı kişi, majikal çalışmalara başlamadan önce kendisine yönlendirir. Kişi kendisini iletişime hazırlamak için kullanır. (Piiiaaa) şeklinde (İ) ve (A)uzatılır. 20 nefesten sonra 15 defa okunur.

11 - SETUN
"Seee-tun!" şeklinde söylenir. Adedi 30'dur. Bu mantra özeldir. Sadece Saki kontakları öncesi bulunulan yerdeki yabancı enerjileri temizlemek için kullanılır. Düşünceyi net bir noktaya konsantre eder ve görüşmeleri kolaylaştırılır.

12 - SİA
Tragna mantralarının dokuzuncusudur. Kendisine ait imajinatif sembolü olan mantralardandır. Çalışması yapılırken bu sembol de imajine edilmelidir. Sia kişinin kendi enerjisini ve vücudunu kontrolü içindir. (Siiia!) şeklinde (İ) uzatılır. (A), 2. Nefes tekniği ile sert kesilir. 20 nefes kontrolünden sonra 100 defa okunur. İyilik yada kötülük değil, enerjinin istenen yönde kullanılmasını sağlar. İstenildiği anda saldırganlık, nefret ya da gevşeme için kullanılır.

13 - TİKANİEN
"Tiii-kanien!" şeklinde okunur. Buradaki "Ka" çok yüksektir. Tikanien birleşik devam ediyor. Yani Ti ve Ka yüksek. "Nien" daha düşük. Yaklaşık süresi 1000 nefes ve bunun da bir hafta sürdürülmesi gerekiyor. Tikanien boyut kapısını açmak için kullanılır. Tikanien bir haftada 7000 defa okunduğu zaman kişi üzerinde bir senkronizasyon yaratır. Bu işlem sırasında vücut moleküler yapısında bazı değişiklikler olur. Kişi boyut geçişlerine hazırlanır. Tikanien, boyut kapıları için yapılması gereken 3, 4 mantradan biridir.

14 - UKO
Tragna mantralarının ondördüncüsüdür. Kendisine ait imajinatif sembolü olan mantralardandır. Çalışması yapılırken bu sembol de imajine edilmelidir. 20 nefes kontrolünden sonra 20 defa (Uuuko!) şeklinde okunur. (Ko) sert bitirilir. Tam olarak enerjiye yöneliktir. Yeraltı güçlerini kontrol eder. Yeraltı varlıkları, onlara Uko demek mümkündür. istenildiği şekilde kullanılabilir. Bir imajinatif form yaratıp,Ukolar ona saldırtılabilir. Ya da istenen yaptırılabilir.

15 - UTA
Tragna mantralarının üçüncüsüdür. Kendisine ait imajinatif sembolü olan mantralardandır. Çalışması yapılırken bu sembol de imajine edilmelidir. 1. Nefes tekniği ile 20 nefesten sonra 30 defa veya isteğe göre daha fazla söylenir. (Utaaa) şeklinde devam eder. (A) kalın ve uzun okunur. Bunun beyinde senkronize olduğu bölge sol kulak arkasıdır. Gece okunur. Sembol kişinin enerjisinin yayılıp, bütün evreni kapladığını ifade eder. İlk iki mantra kişinin enerjiyi toplaması, Uta yayması içindir. Bunlar peşpeşe kullanılabilirler fakat Uta tek olarak yapılamaz. Aen ve/veya Dion yapıldıktan sonra yapılır. Uta günde üç, dört defa da uygulanabilir. Bu mantra aynı zamanda majikal sistemleri kontrol altında tutmak için de kullanılabilir. Ayrıca herhangi bir kişiyi hapsetmek ya da tam olarak kontrol altında tutmak amacıyla da kullanılabilir. Bu durumda kişinin imajinatif formu orta dairenin içine yerleştirilir.

16 - ZİKUN
Boyut geçişi ile ilgili çalışmalar için ek mantradır. Bu tür mantraların çok uzatılmaları gerekli değildir. Neefesi tüketmek yerine belli bir ritmde söylenir. Biraz Kion'a benzer birşey Zikun, "Ziku-nnn" şeklinde okunur. (N) uzatılır ve uzatılışı 2, 3 saniyedir. Bir seferde 500 dafa ya da okunabildiği kadar okunması gerekir. İlle de sesli olması gerekli değildir. Zİ bir tür çekim alanı yaratacak. KUN gene, Kion'un kısaltılmışı. Alçak sesle, fısıltıyla da olur. Önemli olan Zikun anlamının beyinde oluşması. Zikun okurken yolcu kendi içinden, geçişi sağlamak için bir şeyler yapabilir.

Alıntı.
 

asterix

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Mar 2013
Mesajlar
743
Tepkime puanı
105
Bu Bülent Kısa nın tragna mantraları kitabını okudum,daha önce bu forumda bu mantraları çalışabilmek için tragnaya inisıye olmak gerekir diye bir yazı okumuştum,şimdi sorum şu bir inisasyon almadan,enerjimizi artırmak ve güçlenmek için bu mantraları uygulamamızın bir sakıncası varmı? amacımız astral kat çalışması filan değil sadece spritüel çalışmaları kolaylaştırıcı tarzda enerjia almak,ikinci sorum buna Bülent Kısa cevap vermiş gerçi ama bu mantraların varlıklarla bir ilgisi varmı ?
 

bendekiben

Elit Üye
Katılım
10 Eki 2011
Mesajlar
1,218
Tepkime puanı
199
Konum
Ankara
Aslında yazının bütününü bozmamak adına 16 mantranın hepsini yazıya dahil ettim ama benim ilgimi çeken harflerin enerjisel yonleri ve tınılarının vücuttaki organlar üzerinde etkileriydi.Büyüsel anlamda bir bilgim yok büyüde inançla alakalı olduğundan bilgim olmadığı bir alanda inançda çalışmaz ve yapılan büyüde tutmaz.
 

Nyksse

Banlı Kullanıcı
Katılım
2 Tem 2014
Mesajlar
71
Tepkime puanı
5
Konu her ne kadar hoşuma gitse de inisiye olmayan kişilerin bunları kullanamıyor olduğunu bilmek kötü bir durum.
Meditasyon ya da herhangi bir enerji çalışması söz konusu olduğunda ekollere olan bağlılığın en azından böyle evrensel konularda daha az gündemde olmasını dilerdim.
Özellikle varlıksal çalışmalarda kullanabileceğimiz türden enerjiyi yükseltmek adına harika mantralar var, şahsen bunları kullanmayı çok isterdim.
Bu kadar geniş bir alanda, çalışmada inisiyasyon engelinin olması hayal kırıklığı yaratıyor.
 
Üst