Açlık ve Kötücül Varlıklar

enesuynk

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Şub 2012
Mesajlar
225
Tepkime puanı
24
Konum
Daren
Uzun bir süre önce öğrendiğim ve faydasını gördüğüm bir bilginin meraktan ötürü araştırmasını yapmış bulunmaktayım . bunu sizlerle paylaşmak benim için zevktir .

Bilgim ufak bir cümleden ibaret : ''Açlık karanlığa karşı giyilmiş bir zırhtır'' peki neden böyle ilk olarak bunu biraz bilimsel inceleyelim .

''Northwestern Üniversitesi Feinberg School Medicine’da yapılan yeni bir araştırmada, açlığın beyindeki işleyişi, nöronların bizleri yemeğe doğru nasıl yönlendirdiği aşağıda özetle şöyle anlatılmaktadır:

Araştırmada deneklere önce doyana kadar tatlı yediriliyor ve bir başka günde de sekiz saat kadar oruç tutturuluyor. Her iki durumda da deneklere tatlı türünden resimler gösterilerek beyin görüntüleri inceleniyor. Denekler, tıka basa yedikten sonra kendilerine gösterilen tatlı resimlerine daha az ilgi gösterirlerken, 8 saatlik bir oruçtan sonra gösterilen resimlere, beyindeki iki bölge özellikle limbik kısım yoğun bir şekilde aktive oluyor.''

Araştırmada böyle sonuçlar çıkmış , dikkatinizi çekmek istediğim nokta limbik kısmın açlığa fazladan uyarılması peki ya limbik kısım nedir ?

Limbik : içgüdü ve duyuların merkezi bir istasyonu olan beyin bölgesi.

Diğer bir bölge ise :

Beynimizin hipotalamus bölgesinde arkuat nukleus denen bir bölge vardır. Bu bölge vücudumuzdan gelen uyarı veya sinyalleri alarak bunları beynin diğer merkezlerine yönlendiren ve beslenmeyi düzenleyen bir doyum merkezidir.

Gördüğümüz üzere bu bölgelerin 2 ana görevinden biri açlık ile ilgili . peki aç kalırsak ne olur ?

sorumuzun cevabı basit bu bölgeler diğer işlerini minimuma indirir ve açlık sorunu ile uğraşmaya başlar . konumuzun buraya kadarki olan tarafında alınacak ders gayet açık . AÇLIK BİR NOKTADA KÖTÜCÜK VARLIKLARIN BEYNİMİZİ ELE GEÇİRMESİNİ ÖNLER .

Olayı birazda dinden inceleyelim .

Öncelikle nefis evet şeytanların bize saldırmada çokça kullandığı bir silah . nefis nasıl ıslah edilir sorusunun cevabının çoğumuz duymuşuzdur ama ben bir alıntı yaparak bunu bilmeyen arkadaşlarımıza açıklamak isterim .

Bismillahirrahmanirrahim

DOKUZUNCU NÜKTE

Ramazan-ı Şerifin orucu, doğrudan doğruya nefsin mevhum rububiyetini kırmak ve aczini göstermekle ubûdiyetini bildirmek cihetindeki hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki:

Nefis Rabbisini tanımak istemiyor; firavunâne kendi rububiyet istiyor. Ne kadar azaplar çektirilse, o damar onda kalır. Fakat açlıkla o damarı kırılır. İşte, Ramazan-ı Şerifteki oruç, doğrudan doğruya nefsin firavunluk cephesine darbe vurur, kırar. Aczini, zaafını, fakrını gösterir, abd olduğunu bildirir.

Hadisin rivayetlerinde vardır ki:

Cenâb-ı Hak nefse demiş ki: “Ben neyim, sen nesin?”

Nefis demiş: “Ben benim, Sen sensin.”

Azap vermiş, Cehenneme atmış, yine sormuş. Yine demiş: “Ene ene, ente ente.(Ben benim, Sen sensin.)” Hangi nevi azâbı vermiş, enâniyetten vazgeçmemiş.

Sonra açlıkla azap vermiş. Yani aç bırakmış. Yine sormuş: “Men ene? Ve mâ ente?(Ben neyim, sen nesin?)”
Nefis demiş: “Sen benim Rabb-i Rahîmimsin. Ben senin âciz bir abdinim. (Mektubat Ramazan Risalesi)

Buradaki konu her ne kadar Ramazan ayındaki oruçtan bahsetsede bize nefsin en büyük zaafını göstermek içindir . O da şüphesizki açlıktır .

hani bir söz vardır duymuştursunuz ''Ramazan ayında şeytan zincire vurulur'' bu sözün artık nerden geldiğini rahatça anlayabiliriz .

Tasavvufun öğütlerinden birinde nefsi ıslah edip allah'a ulaşmayı 4 madde ile belirtmiştir ; yanlızlık , suskunluk , AÇLIK ve uykusuzluk . tasavvufla ilgili okuduğum bir kitapta şöyle bir yer geçmektedir : İlahi aşk ile dolup taşan bir kalbe hiçbir şeytan yaklaşamaz , yaklaşsa bile Allah sevdası ile yanan o kalp ateşinin şiddetiyle ya ölür yada ağır bir yara alır .

yani bunca bilgi bir araya gelince başta kullandığım cümleyi tasdik etmekteler . saygılarımla
 

biard

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Eki 2011
Mesajlar
311
Tepkime puanı
7
Yazı çok güzel, yalnız bu dediklerinizin olması için oruç tutmuş olmak için oruç tutmamak gerekiyor, kalpten olması lazım. Yoksa açlık sonucu oluşan sinirlilik hali nedeniyle sokakta, trafikte birbirleriyle kavga eden insanların nefis terbiyesiyle hiç ilgileri yok. Güzel bir yazı.
 

enesuynk

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Şub 2012
Mesajlar
225
Tepkime puanı
24
Konum
Daren
Güzel bir yere değindiniz . şimdi burada bahsettiğimiz şey varlıklarla ilgili konunun dışına çıkmadan size tatmin edici bir cevap vermeye çalışayım . oruç kavramı islam dinine göre allah'a kulluk vazifelerinden biri ve nefsi ıslah etmek için kendimizi yemeden içmeden ve farklı şeylerden uzak tutmak , verdiğiniz örneğe değinecek olursak asıl nefis ıslahı açlıktan gelen agresifliği dindirmekle başarılabilir bu konuda size katılıyorum evet . ama burada bahsettiğimiz konu daha farklı mesela kendimden örnek vermek istiyorum , varlıkla uğraştığım bir süre zarfında kendimi asla tok hissetmemeye özen gösteririm , ama niyetli oruç değil sadece gün içinde ne güçten düşeceğim ne de doygunluk hissedeceğim kadarında uzak duruyorum faydasını %100 gördüğüm bir konu olduğu için paylaşmak istedim . umarım aklınızda soru işareti kalmamıştır . saygılarımla
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Bu bana bazı noktalarda doğru gelmiyor. Kendi fikrim bu.

Neden oruç tutarız, neden çileye çekiliriz? (bu arada insanların Ramazan ayında tuttuğu oruca oruç diyemiyorum kusura bakmazsanız)

1- İlk amaç bedeni terbiye etmek, bunu yaparken de nefsi terbiye etmek.

2- Bedeni detoksa sokarak, enerjimizi gereksiz yerlere aktarmayı keserek, tek bir noktaya yönlendirmek.

3- Madde bedeni gittikçe etkisiz hale getirip, enerji bedeni yaşamaya yönelmek. Öyle ki sadece su, hava biraz da zeytinyağı ile bedeni ruha bağlayan bağı sadece pamuk ipliğine dönüştürerek, bedenle ilgilenecek şeyleri azaltmak ve ruha yönelmek. (burada kimseyle de konuşulmaz, dünyevi her şeye ara verilir, göz bile çalışmasın ve daha çok melatonin salgılansın diye karanlıkta kalınır, vücut bir nevi kış uykusuna sokulur)

Şimdi sizin ifade ettiğiniz şey de bir yerde doğrudur ama bazı Hristiyan mezheplerinin kendilerini dövmesi, kamçılaması, sivri dikenli, zincirleri bacaklarına sarıp, çektiği acı ile elde etmeyi umduğu maneviyat, İslamiyette de aç kalarak alınır diye umulmasına karşıyım.
Yani bu kadar ilkel değil mesele demek istedim. Bilinçsiz açlığın faydası olmadığı gibi insana da zarar verir. İnsan önce manevi gücünü, enerjisini aktarabilmeyi, dönüştürebilmeyi öğrenmezse yapılan çalışmaların amaca ulaşması çok zor olur.

Ana önermeniz, yani açlık sayesinde varlıklar etkilemez konusuna katılmamaktayım.
Zira dediğim gibi tek başına açlık bir şey katmadığı gibi ek koruma da yapmaz. Bilakis beden bilinçsizce aç bırakıldığından, bağışıklık sistemi düşer, bu da insanı düşüncede de, maddi bedende de güçsüz kılar. Etkilere daha da açık hale getirir. Varlıklar açlığınızı size karşı kullanabilir bunu da aklımızda tutmakta fayda var.
 

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,096
Tepkime puanı
4,962
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Kötücül varlıklar beyni ele geçirmez. Sadece algıyı değiştirebilir. Algıyı bugün büyük şirketler, Siyasetçilerde Değiştiriyor. Doğru bir eğitim korunma için yeterlidir.
Açlık kadimler Tarafından Ölmeden önce ölüm deneyimi yaşamak için kullanılan yöntemlerden biriydi. Belli bir süreliğine belli kurallarla uygulanırdı. Tok olmak ya da aç almak başka Varlıkların bizim Üzerimizde etkisine zemin hazırlamaz yani aralarında bir bağ yoktur. Doğru beslenmeniz bize hem fiziki hem manevi katkısı çok büyüktür. Bu doğru beslenme aç kalmak değildir.
 
Üst