Sevgili Yule neden anlatilmaz ?
Ben bu konuda bir türlü tatmin olamiyorum, yani bu tip seyler anlatilmaz hatta bir takim olagan üstü rüyalar icinde öyle derler, ama neden ?
Astral seyehatin en büyük ve derin örnegi Muhammed'in (sav) mirac olayi degilmidir, ve kendisi mirac sonrasi arkadaslarina ve digerlerne bunu anlatmamismidir ?
Ve meleklerle görüsmelerinide anlatti, yada seytanla yada iste manevi tecrübelerini anlatti.
Ve tarih boyu cok büyük diye bildigimiz alimlerde anlatmadimi misal Mevlana Yunus vsa, kitap siir bile yadilar bu iceriklerle dolu.
Ben kendi adima anlatmamayi tercih ediyorum fakat sebebi maneviyati bozulur diye degil, anlatamadigim icindir, söze dökemedigim icin ama birisi bir sey sordugunda kendisinin samimiyetine dayali samimice gerekeni derim.Anlatirimda mümkün mertebe.
Ve cidden bilmek istiyorum niye anlatilmasi sizce dogru degildir.
Simdiden tesekkür ederim..
Çok güzel bir soru. Birkaç defa sitede bu konu ile ilgili açıklamalar yaptık ama yeterli gelmiyor. İçsel olarak da yeterli gelmemesi çok normal. Öğrenmeye, farkındalığa erişmeye, aydınlanmaya aç olduğumuz için üstü kapalı bilgiler bizi tatmin etmiyor. Dinsel olarak bakarsak olaya bir peygamber ile peygamber olmayan diğer insanları aynı noktaya koymamız söz konusu bile olamaz. Peygamber olan insanlar, zaten bu iş için bu dünyaya gönderildiler. Hz. Muhammed'in yaşadığı Miraç olayında astral seyahat söz konusu değildir. Çünkü fiziki bedeni ile yükselmiştir. Diğer insanlar bu şekilde bir mucizeye uğrayamazlar. Çünkü fiziki olarak diğer boyutlara geçmemiz imkansız. İmkansızı imkanlı hale getirebilen fizik kurallarını yönetme kudreti bulunan yaratıcının kendisindedir. Bu nedenle peygamberler üzerinden bu konuyu yorumlayamayız.
Neden deneyimler paylaşılmaz?
1. Geleneksel sistemlerde paylaşımlar yasaklanmıştır. Her öğrenci bu yasağı öğrenir ve uygular. Neden anlatamıyorum sorusunu soramaz. Çünkü bunun cevabı öyle olması gerekiyordur. Eğitimde kademe atladıkça yavaş yavaş nedenler ve mantık silsileleri anlatılır. Hazır olmayana bilgi verilmesi hem bilgi alan için hem de bilgi veren için risk unsurları taşır. Bu ne demektir derseniz kişi verilen bilgiye karşı olumsuz bir niyet besleyebilir, inanmayabilir. Bu enerji kişinin enerji kanallarını tıkar, bilgiyi veren kişiye de inançsızlık enerjisi yapışır. Bu enerji katran gibi temizlenmesi zor bir olumsuz tabakadır.
2. Deneyimler özellikle öğrencilerin birbirlerine anlatılmaz. Bunun nedeni de öğrencinin o anlatılan deneyimi alıp bilinçaltına yerleştirip kendi çalışmaları sırasında açığa çıkararak gerçek olmayan sadece bilinçaltının ürettiği bir deneyim olmasına sebebiyet vererek öğrenciyi yanlış şekilde etkilemesindendir. Bu nedenle yaşanılan deneyimler paylaşılmamalı ve diğer deneyimleyecek kişilerin çalışmaları sekteye uğratılmamalıdır.
3. Eskiden kadim dönemlerde tüm bilgiler açıktı. Hem ilahi varlıklar insanlara hem de insanlar birbirlerine bilgi veriyorlardı. Evrendeki her bilgi negatif ve pozitiftir. Pozitifin içinde negatif, negatifin içinde pozitif vardır. Hazır olmayana bu bilgiler verildiği için kişiler negatif olanları da kullanmaya başladılar. Evrenin işleyişi ve dengesi bozuldu. Bu bozulmadan sonra insanın insana bilgi vermesi yasaklandı. Sadece özel seçimlerle mabetlerde eğitim verilmeye devam edildi. İlahi varlıklarla da bilgi alışverişi zorlaştırıldı. Maddi ve manevi birçok ritüel yapılması zorunlu hale geldi.
4. Karanlık güçlerin egemen olmaya başlayıp altın çağdan demir çağına geçilmesi ile birlikte savaşlar başladı. Bu savaşlarda bilgi çok değerli idi. Bu nedenle bu bilgilerin anlatılması mabetlerce yasaklandı. Bilgi diğer tarafın eline geçmesin diye. Ondan sonra gelen tüm alimler bilgileri yalnızca mabetlerinde vermeye başladı. Kişiler mabetlerde kademe atladıkça bilgiler verildi. Halka açık bilgiler de sembolleştirilerek verildi. Sizin bahsettiğiniz alimler de bilgileri apaçık değil sembolleştirerek halka açıklamışlardır. Sembol bilmeyen bu bilgileri yorumlayamaz ki zaten yorumlayamadı.
Sevgi ve Işıkla...