Rehberler (Koruyucu Melekler)

RoyalArch

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Haz 2013
Mesajlar
676
Tepkime puanı
20
Konum
İstanbul
REHBERLER


Dünyanın hemen her kültüründe koruyucu melekler ya da ruhlara inanılır. Onlar gerçekten var mıdır?


Y:Koruyucu ruhlar vardır.Çoğunlukla bu önceden aranızda yakın bir bağ olan biridir ve o spritüel katta okula devam etmektedir.Bu rehberler,öğrenim sürecinizden geçmenize yardım eder ve sizi korurlar.Bunlar ruhsal düzeyde onların amaçlarına hizmet eder.
S:Onlar belli kişilere rehber olarak mı tayin edildiler?
Y:Onlar kendi yakın buldukları varlıkları seçebilirler.Onlar doğduğunuz günden itibaren sizin yanınızda bulunurlar.
S:O halde fiziksel bedene girdiğinizde yalnız değilsinizdir.
Y:Hiç kimse yalnız değildir.Yalnızlık insanın başklarından uzak olmak için kendi etrafına duvar çekmesidir.Eğer bu duvarı yıkıp onların size yardım etmelerine izin verirseniz,orada deneyimizi paylaşacak birileri daima vardır.
S:Onlar enkarne halde değillerse,nasıl yardım ediyorlar?
Y:Spritüel düzeyi yeterince anlayamadığınız için bunu açıklamak biraz zor.Ama,fiziksel düzeyde olduğu gibi spiritüel düzeyde de yapılması gereken iş vardır.Bir enkarnasyondan sonra spiritüel düzeyde okullara gitmeleri gereken varlıklar vardır, ve bunlardan bazıları okullarda öğretmen olacaklardır.Onların,fiziksel kattakilere rehberlik yapmak da dahil olmak üzere,yardım edebilecekleri başka birçok yol vardır.
S:Onlar kalben daima sizin en yüksek hayrınızı mı gözetirler?
Y:Çoğunlukla evet.Böyle olmayanlardan da kendinizi korumayı öğrenmelisiniz.
S:Sizin kişisel rehberiniz diğer etkileri uzakta tutacak kadar yeterince güçlü müdür?
Y:Evet.Siz de kendinizi olumlu olanla kuşatmayı öğrendiğiniz sürece.Bu olumsuz olan her şeyi sizden uzak tutacaktır.İyi yada kötü diye birşey yoktur;sadece olumlu yada olumsuz diye birşey vardır.Birşeyler öğrenilen bir deneyim asla olumsuz değildir.
S:Bizi etkilemeye çalışanın rehberimiz olduğunu nasıl anlayabiliriz?
Y:Günlül yaşamlarınıza baktığınızda,çoğunlukla şunu yada bunu yapma konusunda kendinizle çatışma içine girdiğinizi görürsünüz.Örneğin,eğer rejim yapıyorsanız,çikolatalı dondurma yemek için duyduğunuz isteğe karşı gelemeyebilirsiniz.Bu dondurmanın açlığını çeken yanınız doyum almak ister.Ancak,rejim yapmanızın gerekli olduğunu gören daha yüksek yanınız,''Hayır,yemeyeceğiz.'' demektedir.Böylece,içinizde bir bölünme meydana gelir.Rehberleriniz kendilerini sizin bir parçanız ve uzantınızmış gibi hissettirirler.Bu şekilde,siz konuşanın diğer ruhunuz olduğunu bilirsiniz.Eğer biri size bir öğütte bulunuyorsa ve siz bu öğüde uyup uymama konusunda bir ikircilik hissederseniz,o zaman bunun hangi kaynaktan geldiğine dikkat etmelisiniz.Eğer bu öğüt rehberinizden geliyorsa,size doğru gelecektir.O sizi asla bir şey yapmaya zorlamayacaktır,sadece öneride bulunacaktır.Eğer bir şey yapmaya zorlanıyorsanız,bu kesinlikle olumlu bir varlık değildir,çünkü bu durumda özgür iradeniz çiğnenmiş olur.Siz bilinçli kararlar verirsiniz ve size bunu yada şunu yapmanız söylenmez,çünkü bu insanın kendisine aittir.Rehberler,bazılarının sandığı gibi,gösteriyi sahne arkasından yönetmezler.Onlar kendi rollerini,siz de kendi rolünüzü oynarsınız.Bu sipiritüel ve fiziksel olanın arasındaki karşılıklı anlaşma,bir ortaklıktır.
S:Ama gösterinin sizin taraftan yönetildiğini düşünen birçok insan var.
Y:Evet,onlar bu konuda paylaşılan bir sorumluluk olduğunu anlamalılar.Birçok karar sadece insanın kendi düşüncesine ve deneyimine dayanır.Rehberler ise bilgelikleri ve deneyimleri ile size yardımcı olmaya çalışırlar.Eğer siz kendi kararınız ile rehberinizin rehberliği arasında kalırsanız,bu yanlış birşey değildir;bu sadece bir seçme işlemidir.Onlar orada sadece yardım ve rehberlik sunmak üzere bulunmaktadırlar.İnsandan,kesinlikle rehberlerinin öğütlerini izlemesi talep edilmez.Onlar sadece yardımcılardır.Kaderinizin efendisi ise sizsiniz.
S:O halde,rehberlerimiz ve yardımcı ruhlar doğru olanı yapmamız konusunda bizi etkilemeye çalışırlar.
Y:Bunu açıklığa kavuşturalım.Etkileme doğru bir sözcük olmaz.Rehberler ve yardımcılar etkilemeye çalışmazlar.Yardım etmek yada aydınlatmak daha doğru bi sözcük olur.Aradaki fark çok süptil görünebilir,ama çok önemlidir.Dünya bir seçim katıdır.Siz istediğiniz şeyleri seçmekte tam bir özgürlüğe sahipsiniz.Ha,eğer bu seçimleri yaparken bir yardıma ihtiyacınız olursa,işte rehberleriniz burada devreye girerler.Onların amacı sadece yardım etmek,size göstermeye,sizi aydınlatmaya çalışmaktır.Yani,siz öte alemden yönetilen kuklalar değilsiniz.Kaderiniz kesinlikle kendi ellerinizdedir.Onlar ise her ne zaman yardım isterseniz,anında yardım etmeye hazır seyircilerdir.Onlar sizi kendi imgeledikleri bir kaderi yaşamanız için zorlamazlar,kendi kaderinizi kendiniz yaratırsınız.Aynı şey fiziksel alemde yaşarken sizin için de söylenebilir.Siz de birbirinize bencillikten uzak bir biçimde yardım etmelisiniz.Ancak,bazı insanlar,hoşlansalar da hoşlanmasalar da,insanlara yardım etmeleri gerektiğini hissederler.O sıradaki duygusal haliniz ne olursa olsun yardım etmeniz gerektiğini düşünmemelisiniz.İstediğiniz zaman yardım etmelisiniz;o zaman en nitelikli yardımda bulunabilirsiniz.Kendini zorlayarak yardım etmek,hiç yardım etmemekten daha kötüdür.
S:Özgür irade burada mı devreye girer?
Y:Özgür irade tam da budur.
S:Rehberimizin bizim kendimize zarar vermemizi önlemesi mümkün müdür?
Y:Evet.O sizi yakında vuku bulacak,tehlikeli bir olaya karşı uyarabilir.Bu sadece bir yardımdır.Bir rehberin idareyi ele almasına ise şöyle örnek verebilirim.Diyelim ki siz araba kullanıyorsunuz ve bir başka araba da karşıdan tehlikeli bir biçimde size doğru geliyor ve bir noktada onunla çarpışabilirsiniz.İşte o sırada arabanızın direksiyonu aniden sola dönüp sizi o kazadan kurtarabilir.Elbette bu olmaz,ama rehberlerinizin bunu yapmalarına izin verilseydi,vuku bulacak şey budur.Oysa direksiyonu siz idare edersiniz,onlar sadece sizi uyarırlar.
S:peki,onlar acil bir durumda böyle bir müdahelede bulunurlar mı?
Y:Eğer gerekiyorsa.Bu daha önce sadece olağanüstü durumlarda yapılmıştır.Bu,mevcut çalışmalarla ilgili sizi etkileyebileceğinden bunu ayrıntılı bir biçimde anlatmaya izinli değilim.
S:Ama,ihtiyacımız olduğunda bize yardım edildiğini bilmek iyi birşey.
Y:Doğru.Bu alemde bulunan bizler,insanların düşünmeden aceleyle hareket etmeleri ve sabırsızlıkları karşısında gülmeden edemeyiz.Bu tabii,sipiritüel ve fiziksel dünyalar arasındaki farktan kaynaklanır.Spiritüel dünyada,bir düşünce hemen gerçekleşir.Sadece o düşünceyi düşünmek,istenen sonucu yaratır.Fiziksel alemde ise işler bu kadar kolay değildir,bu yüzden de insan sabretmeyi öğrenmek zorundadır.
Spiritüel katta bir düşünce hemen gerçekleşiyorsa,Dünya'da düşünme ile o düşüncenin tezahür etmesi arasında çok daha fazla zaman tanınması önemlidir,çünkü bu bize fikrimizi değiştirebilmemiz için bir şans vermektedir.Eğer fiziksel dünya da düşüncelerimiz anında tezahür etselerdi,bu ortaya birçok sorun çıkarabilirdi.Çünkü bencillik,rekabetçilik,dar görüşlülük vs. gibi birçok kusura sahip insan doğamızla,biz büyük bir olasılıkla bir kaos yaratırdık.Çünkü bizler niyetlerimizde o kadar saf bir zihne sahip değiliz,ve rehberler daha önce bize,niyetin tezahür ettirmek istediğimiz şey hakkındaki en önemli şey olduğunu söylemişlerdir.
Y:Bir insan ile onun rehberi arasında akıcı ve değişken bir ilişki vardır ve bu ilişki bir enkarnasyondan diğerine,hatta gerektiğinde,tek bir enkarnasyonun içinde değişir.Bu konuda oluşturulmuş katı kurallar yoktur.Burada ihtiyaç vasıtayı belirler.
S:Bir insan için bir rehber nasıl seçilir?
Y:Bunu belirleyen şey,o insanın yaşamının o dönemindeki ihtiyacıdır.Bazıları bir enkarnasyonun başından sonuna dek aynı insana rehberlik yaparlar.Diğerleri geçici olabilir ya da gerektiğinde gelip gidebilirler.Bir ömür boyunca birkaç farklı rehberimiz olabilir.Bizim yaşamımız değiştikçe onların işlevleride değişir.
S:Bir rehber ile bir danışman arasında bir fark var mıdır?
Y:Bir danışman,bir rehbere göre daha yüksek bir düzenden gelir.Bir danışman çok daha fazla bilgi ve deneyime sahiptir.O bir deneyim deposudur.Bir rehber ise size ve gerçek bir enkarnasyon deneyimine çok daha yakın bir varlıktır.Örneğin;belki bir enkarnasyonu yakınlarda sona erdirmiş ve bu yüzden fiziksel yaşamın şaşırtıcı karışıklığına hala aşina olan biridir.Bir danışman ise çoğunlukla,uzun bir zamandır enkarne olmamış ve bilgi almak üzere çağırılan bir varlıktır.Yani,onlar rehberlerden farklı olarak,enkarne olma ihtiyacını aşmış varlıklardır.Böylece,her biri kendi üzerine düşen görevi yapmaya gerçekten muktedirdir.Bir rehber,fiziksel olan hakkında daha çok şey bilebilir.Bir danışman ise daha fazla ayrıntı bilebilir.
Bunu,bir öğretmenin bir öğrenciyle ilgili daha ileri bir öğüt alabilmek için okul müdürüne başvurmasına benzetebiliriz.Öğretmen her gün o öğrenciyle birlikte olduğu için onu daha yakından tanımaktadır.Okul müdürü ise o öğrenciyi hiç tanımayabilir,ama genel olarak daha fazla bilgi ve deneyime sahip olduğu için öğüt verebilir.Müdür ayrıca,bir süredir öğrencilerle sınıfta yakın bir ilişki içinde olmamıştır.O,bu yüzden,soruna daha uzaktan bakıp çok daha önyargısız bir fikir verebilir.
S:peki,rehberlerimizin ismini öğrenebilir miyiz?
Y:Bu gerektiğinde onlar size söyleyecektir.Aslında burada,spiritüel katta isimler kullanılmaz;burada sadece sesler,titreşimler ve renkler vardır.İsim verme insan ırkına özgü bi adettir.Bu kolay bi kimlik tanımlaması sağlar.Ancak,rehberlere vermekten hoşlandığınız bu isimler biraz küçültücü ya da yanlış fikir verici olabilir,çünkü isimler bir titreşime sahiptir ve bir rehbere bir isim vermek ona yanlıi bir titreşim vermek olur.O yüzden,bir rehberi bir isimden çok onun titreşimleri ile tanımak en iyisidir.
S:Herhangi bir varlığın bir rehber haline gelmesinin mümkün olduğunu söylemiştiniz.Bir insan rehberi olma konumuna ulaşmak epey zaman alır mı?
Y:Bu yalnızca,sizin karmanızı nasıl geliştirdiğinize bağlı birşeydir.Karmalarını olumlu bir yönde geliştiren bazı insanlar birkaç yaşam devresi içinde bir rehber haline gelebilirler.Ama,diğerlerinin bu konuda daha çok çalışmaları gerekir.Bu sadece bireysel gelişime bağlı bir şeydir.Bu gerçekten belli bir spiritüel kata ulaşma meselesidir.Siz bir kez bu kata ulaştığınızda,o noktada hangi yönde gelişmeniz gerektiğine bağlı olarak,ya bir rehber olabilir yada danışma kurulunda yer alabilirsiniz.Siz bu katın altındaki spiritüel düzeylerde bulunuyorsunuz, o zaman yine başka yollardan gelişir ve çeşitli yollardan yardım edinirsiniz,ama bir rehber kadar direkt yardım edemezsiniz.
S:Ben bir rehber olabilmek için önce belli sayıda deneyimden ya da gereklilikten geçmeniz gerektiğini düşünmüştüm.
Y:Öyledir.Fiziksel katta bulunan birine rehberlik yapabilecek düzeye eriştiğinizde,o zaman,o sorumluluğu ruhsal olgunlukla üstlenebileceğiniz bir gelişim aşamasına erdiğiniz anlamına gelmez,çünkü hala,sizden daha gelişkin biri sizin gelişiminize yardım etmekte,siz de henüz sizin kadar gelişmemiş birine yardım etmektesinizdir.Ve işte tüm sistem böyle çalışır.Bunu,bir yetişkinin ergenlik çağındaki bir gence rehberlik etmesine,onun da bir çocuğa yardım etmesine, o çocuğunda yeni yürümeye başlayan bir çocuğun tehlikeli bir şey yapmasını önlemek üzere ona yardım etmesine benzetebiliriz.
S:Ama bu rehberlik işi için hazır değilseniz hala hatalar yapabilirsiniz.
Y:Ama,zaten eğer siz hazırsanız bu görev size verilir.Ve bu konuda şimdiye kadar hiç hatalı bir seçim yapılmamıştır.Siz bu aleme geçtiğinizde,enerji kalıplarınız çok açık bir biçimde görülür ve nereye uygun olduğunuz,hangi düzeyde bulunduğunuz ve ne yapabileceğiniz hemen belirlenebilir.Ve size bu kapsamda bir iş verilir.Size,gelişmenize ve yeni yetenekle geliştirmenize yadımcı olacak görevler verilir.
S:Ben,orada ''Pekala,şimdi geri dönüp bir rehber olma sırası sende,''gibi birşey diyen birilerinin olup olmadığını merak ediyorum.
Y:Hayır.Burada herşey enerji olduğundan,bu enerjinizin ne yapmaya uygun olduğuna bağlı birşeydir.Siz başka insanlara yardım etmek için çalışırken enerjinizi kendiniz yükseltirsiniz.Ve belli derecede bir enerji oluşturduğunuzda o zaman fiziksel kata geri dönmenizin zamanı gelmiştir,çünkü iki alem arasındaki bariyeri geçip bir kez daha o düzeyde karmanız üzerinde çalışmayı sürdürmek enerji gerektirir.
S:O halde,bunu kendiniz bilirsiniz.Orada,''Eh,artık bu işleri yapmanın zamanı geldi,''diyen birileri yoktur.
Y:Doğru.Her şey herkes için çok açıktır,bu yüzden kimseye ne yapması gerektiğini söylemeniz gerekmez,çünkü ihtiyaçlarınızın neler olduğu ve ne yapabileceğiniz -ve ne yapacağınız- sizin ve ve herkes için aşikardır.Burada her şey enerji biçiminde görülür.Ve artık sizin fiziksel kata geri dönme zamanının geldiğinde,burada devreye dayanışma kurulu girer ve bu kurul sizin ne zaman,nerede,hangi ailede doğacağınızı belirler.
S:O halde,bu kurulun epey söz hakkı var...
Y:Bu söz hakkını kullanmaktan çok,bir yardım etme enerjinin akması gereken yönde akmaya devam etmesini sağlama meselesidir.Bir varlığın fiziksel kata geri dönmesi gerektiğinde,o enerjisine uygun bir ortama döner;bu onun diğer yaşamlarda ilişkide olduğu insanlarla yeniden ilişkiye girmesini sağlayacak bir ortam olmalıdır.Böylece,karmik bağlantılar yeniden kurulur.
S:Tüm bunlar planlandıktan ve gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra,o varlık son dakikada gitmekten vazgeçerse,gidişini ertelemeye karar verirse ne olur?
Y:Siz fiziksel kata geri dönme işlemini başlattığınızda artık bunu erteleme zamanı geçmiştir.Siz fiziksel kata dönmeye karar vermeden önce spiritüel katta istediğiniz kadar zaman geçirebilirsiniz.Ama,fiziksel kata geri dönme zamanınızın geldiğine karar verdiğiniz noktada,bir kez bu kararı verdiğinizde,bu karar hareketi başlatır.O zaman kararınızı uygularsınız,çünkü enerjiniz artık o yönde,yani fiziksel katta geri dönme yönünde akmaya başlar.Siz bir kez süreci başlattığınızda,evrenin gücü bu kararı uygulamanızı sağlar.
S:Ben özellikle ölü doğmuş bebekleri düşünüyordum;yani ruhun son dakikada fikir değiştirip enkarne olmamaya karar verdiğini...
Y:Hayır,ölü doğmuş bebekler vakasında söz konusu olan şey,o bebeğin ana babasının -karmik gelişimleri için- o noktada öyle bir deneyime ihtiyaçları olmasıdır.
S:Ben enkarne olacak ruhun kendini buna hazır hissetmeyip beklemeye ya da anlaşmayı tümüyle bozmaya karar verdiğini düşünmüştüm.Ya da birkaç aylık bebeklerin ölmeleri durumunda da aynı şeyin söz konusu olabileceğini düşünmüştüm.
Y:Çok küçük bir bebekken ölenler,genelde,fiziksel kata ara sıra gidecek kadar gelişmiş ve kendi karmalarını halletmekten çok,bir başkasının karmasına yardımcı olmak için enkarne olan ruhlardır.Onlar kısa bir süre o insanın hayatına girerek,bu ilişki sonucu onun karmasına yardımcı olurlar.
S:Birkaç ay gibi kısa bir sürede mi?
Y:Bu birkaç gün gibi kısa bir süre de olabilir.Sonra o ruh spiritüel kata geri dönüp kendi işine devam eder.Daha sonra,eğer bir başka karma yaşamını halletmek üzere fiziksel kata geri dönmesi gerekiyorsa,o zaman da bunu yapar.Yani,bazen,daha gelişkin ruhlar bir başka ruhun karmasına bir dürtü vererek ona yardımcı olmak için kısa bir süreliğine fiziksel kata gitmeye gönüllü olurlar.
S:Ben ise onların yerine getirmeleri gereken bir kontrat yaptıklarını ve sonra bu kontratı bozmak istediklerini düşünüyordum.
Y:Kontrat sözcüğü buraya kesinlikle uymuyor.Çünkü bir ruh fiziksel kata geri dönme kararını,bu kararı kesinlikle gerçekleştirmeye hazır olmadan önce vermez.Eğer onu uygulamaya hazır olmadığını hissediyorsa,böyle bir kararı niçin versin ki?Ve bir kez karar verdiğinde,enerji o yönde akmaya başlar.
S:Ben size başka ruhlardan aldığım bilgileri aktarıyorum.Belki onlar bu meseleye farklı görüş noktalarından bakıyorlardı,belki de onlar sizin kadar gelişkin ruhlar değillerdi,bilmiyorum.
Y:Bu da bir olasılık.Bazen,daha düşük spiritüel düzeylerde bulunan ruhların fiziksel kata geri dönme zamanları geldiğinde,onlar enerjinin tüm sistemi nasıl etkilediğini algılamazlar.Onlar verdikleri kararın bir tür taahhüt olduğunu idrak etmezler.Burada bir benzetme yapacağım.Sizin dünyanızda su kaydırağı denen bi eğlence aleti vardır.Bu işlemi,bu kaydırağın tepesinden akıtılan suya benzetebiliriz.Burada su bu kaydırağın dibinde inip aşağıda toplanır,o suyu yarı yolda bir araya toplayamazsınız.İşte,fiziksel kata girmeyi de buna benzetebiliriz.Fiziksel kata girme kararı enerji akışını başlatır,ve bu suyu o kaydırağın tepesinden aşağı akıtmaya benzer.Suyu yeniden eskisi gibi toplayabilmeniz,yani spiritüel kattaki enerjinizi tekrar toplayabilmeniz için önce o kaydırağın dibine kadar inmeniz,yani,işi sonuna kadar götürmeniz gerekir.
S:Yarı yolda duramazsınız...
Y:Evet.Buna neden olan şey,enerjinin akışıyla ilgili bir evrensel yasadır.Bir kez enerji belli bir kalıp içinde akmaya başladığında,bu enerjinin başka şeylere yönlendirilebilmesi için önce o kalıbı tamamlaması gerekir.Ancak,henüz düşük gelişim düzeylerinde bulunan ruhlar bu genel görüşü kavrayamazlar,ve bu yüzden de,bir kez geri dönme kararı verip de sonra bu konuda başka türlü düşünmeye başladıklarında,yine de birilerinin onları gitmeye zorladıkları sanarlar.Oysa kimse onları buna zorlamamıştır,onlar sadece o su kaydırağından aşağı akma sürecine girmişlerdir.Kaydırağın dibinde enerjilerini yeniden toplayabilmek için,o kaydıraktan aşağı kaymaları gerekmektedir.
S:Ama,bu dünyada burada olmak istemez görünen insanlar var.Onlar bu dünyaya geldikleri için çok kızgın görünüyorlar.
Y:Evet,bunlar olumsuz karmalarıyla başları dertte olan ruhlar ve onlar bu konuda biraz inatçı(serkeş) davranıyorlar.Bu ruhlar,genelde,tekrar fiziksel katta bulundukları için biraz öfkeliler,çünkü burada biraz daha sıkıştırılacaklarına inanıyorlar.
S:Sanırım,bu yüzden onların buraya gelmeye zorlandıkları ve burada,fiziksel bedende bulunmak istemedikleri duygusuna kapıldım.
Y:Ve böylece onlar,daha önce sözünü ettiğim o kısır döngü içine dönerler.


Dolares Cannon - Ölümün Ötesi isimli kitabından alıntıdır.

Ekleyen kişi: ozzyiron
 

Lyusifer

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
208
Tepkime puanı
25
Konum
Loading...
Emğinize sağlık güzel olmuş.Her zaman karşımızda iki seçim vardır,birini seçmek zorundayız.iyi forumlar:)
 

Similar Threads

Üst