Tütsünün Tarihçesi

dexter

Elit Üye
Katılım
6 Eyl 2012
Mesajlar
473
Tepkime puanı
30
Konum
Spain
''Güzel bir koku duymak herkesi memnun eder, temizliğin en önemli unsurlarından biri de güzel kokmaktır. Güzel kokan bir eve her zaman gitmek istersiniz, güzel kokan insanların yanında bulunmak hoşunuza gider.Tütsüyü evimizde güzel bir hava yaratmak ve sigara kokusu gibi kokuları örtmek için kullanıyoruz.

Çoğumuzun uzak doğudan geldiğini düşündüğümüz bu güzel kokulu çubukların tarihi aslında çok eskilere uzanıyor ve neredeyse tüm kültürlerin tarihlerinde mevcut. Yani insanlığın başlangıcı, güzel koku peşine düşme serüveninin de başlangıcı sayılabilir.Hatta İncil ve Gılgamış Destanı’nda bile tütsünün adı geçiyor.Arabistan’dan Mısır’a gelen esanslarla ilk tütsülerin Mısırlılar tarafından yapılmış olabileceği tahmin ediliyor. Firavunlar da dini törenlerinde güzel bir koku yaymak için olduğu kadar kötü ruhları uzaklaştırmak için tütsüleri kullanıyorlardı. Ayrıca tedavi amaçlı da kullanıldığı biliniyor.Babilliler ve İsrailliler de M.Ö. 5. Yüzyılda tütsüyü kötü ruhları uzaklaştırmak amacıyla kullanıyorlardı. Buradan Yunanistan, Roma ve Hindistan’a yayılan tütsü hala Hindular ve Budistler tarafından dini törenlerde ve festivallerde kullanılmaya devam ediyor.Japonların da Koh-Do dediği ve ruhani aydınlanmada büyük bir yer ayırdıkları tütsü, ABD’de ve tüm dünyada tanınmaya başlandıktan sonra bir popüler kültür öğesi haline geldi. İnsanlar tütsünün yaydığı rahatlatıcı koku dışında ruha da hitap ettiğini, huzur duygusu uyandırdığını düşünüyorlar. Bu yönden tütsü ilk kullanıldığı zamanlardaki ruhani özelliğini koruyor. Bir yandan da modern hayatın bir parçası olmuş durumda, yani artık ritüellerde değil de, işyerlerinde, evlerde, misafir ağırlarken vb. amaçlarla kullanılıyor. Hatta hiç yakmayıp evinin muhtelif yerlerine yerleştirenler de var.

En popüler, beğenilen tütsü türleri (yani şu an ilk aklıma gelenler) sandal ağacı, hinditan cevizi, vanilya, paçuli, amber, yasemin, lavanta ve yılang yılang. Hepsinin kendine ait bir anlamı olduğuna inanılıyor.



Dekoratif tütsülükler de tütsü kültüründe önemli bir yere sahip.

Kimisi tütsüleri çok seviyor, kimi de hiç haz etmiyor. Eski dinlerde tütsülerin kötü ruhlarına kovduğunda inanılırken, günümüzde tütsü yakmanın eve cin getireceğine inananlar da mevcut. Tabii ki çoğu konuda olduğu gibi bir şeyin nasıl olduğuna inanırsanız o, inandığınız şeydir. İsterseniz sıradan bir çubuk, güzel bir koku, isterseniz bir meditasyon aracı, şans getiren, şeytan kovucu, ya da tam tersi bir şeytanlık aracı.''



''Parfüm kelimesi eski taşra Fransızcasındaki ‘perfumar’ –per, içinden, fumar- duman- kökünden gelir. Bu Ortadoğu’da tütsünün yakılmasıylabaşladığına inanılan parfümeri sanatını açıklamaktadır.

Tütsü’nün kullanımı 1.yy.’a kadar uzanır ve kaynağını dini seremonilerde kullanılmak üzere Arabistan’dan ithal edilen aromatik ağaçlardan almaktadır.

Tang Hanedanı Çin’inden bir Budist Rahibi, Ganjin, 745 yılında Japonya’ya ulaştı. Budizmi Japonya’ya taşımasıyla bilinen bu saygıdeğer keşiş, aynı zamanda tütsünün tarihindeki başarılarıyla da hatırlanmalıdır. Tıbbi tütsüler ve nerikoh (karışık tütsü topları) tekniği yoluyla Ganjin, Tang Hanedanlığı Çin’inden Japonya’ya güçlü bir tütsü kültürünü getirdi.

Nerikoh’un bir çeşidi olan Takimono, nektar ve şeker pekmezi gibi maddeleri birleştirerek yapılan ve tıbbi kullanımı olan bir tütsü tozudur. Nerikoh’tan önce Japonya’da kokulu tütsü bulunmuyordu, insanlar koku elde etmek için tıbbi tütsüleri yakıyorlardı. Nerikoh farklı malzemelerin bir karışımı olduğundan, farklı karışımlar farklı kokular yarattı. Sonuç olarak, insanlar orijinal tariflerden kendi favori kokularını ürettiler. Bu şekilde, tütsü artık törensel bir sunu olarak kullanılmaktan öte, soradakimonoadı verilen zarif bir keyif haline geldi. Bu Japonya’daki zarif tütsü geleneğinin estetik ve sanatsal dünyasının başlangıcıydı.


Heian dönemi (8.-12. yy) kraliyet soyluları kişisel kullanım için zarif ve gelişmiş kokular ararken Takimono’yu yarattılar. Anın ihtiyacına göre farklı zamanlar,olaylar ve mevsimlerde değişik karışımlar kullanılmaktaydı. Kıyafetlerine sindirmek ya da konukları için odaları kokulandırmak için kraliyet eşrafı en sevdikleri tütsüyü yakarlardı. Katılımcıların en iyi kokuları üretmek üzere yarıştıkları tütsü oyunu Takimonoawase de bu dönemde başladı. Doğadaki temel çiçek ve meyve kokularını yeterli bulmayan soylular, kendi zevkleri için farklı kokular yarattılar. Böylece mevsimlerle yakın bir ilişkisi bulunan, kendine has bir tütsü kültürünün temelleri atılmış oldu. Bu şekilde, Koh-Do’nun (Tütsü’nün Yolu) köklü asaleti doğdu.''


''ALINTI''
 

Similar Threads

4
Cevaplar
2
Görüntüleme
2K
Utopia
U
Cevaplar
1
Görüntüleme
2K
4
Cevaplar
0
Görüntüleme
2K
43887
4
Üst