Milano Fermanı ( İznik Konsülü öncesi tarih II)

gümüş

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
1,683
Tepkime puanı
252
http://www.gizlimabet.com/threads/3...ius-Diocletianus-(İznik-Konsülü-öncesi-tarih)
konusunu okuduysanız,İmparator Diokletian 24 Şubat 303'de Hıristiyanlara karşı ilk fermanı yayımlanmıştı ve buna göre imparatorluk içindeki Hıristiyan kitapları ve ibadet yerleri yokedilecekti. Ayrıca Hıristiyanların ibadet için biraraya gelmeleri de yasaklanıyordu.

313 senesinde özellikle Hristiyanlar için yayınlanan bu fermanla,Hristiyanlara ve diğer din mensuplarına, seçtikleri bir dine ve mezhebe girme özgürlüğü veriyor, daha önce bu gibi kimseler hakkında alınmış olan bütün zorlayıcı ve önleyici önlemleri kaldırıyordu.

Yine bu ferman gereğince el konulan kiliseler Hristiyanlara geri verilecekti. Hristiyan din adamları, putperest din adamlarıyla eşit haklara sahip olacaklar, bütün vergilerden muaf tutulacaklardı.

Konstantin’in bu fermanı, Hristiyanlığa meylinden mi, yoksa sayıları hızla artan Hristiyanların desteğini elde etmek için mi yayımladığı hâlâ tartışma konusudur.

Gerekçesi :
İmparator I. Konsantin'i, İznik konsülünden dolayı anımsayacaksınız.
Ders kitaplarımıza incilin kopyalarını 4 e indiren ve hristiyanlığı tek başlıkta toplayan kişi olarak geçmiştir.Ancak son nefesini verme anına dek, hristiyan olmayı reddettiğini ve pagan olarak kalmayı tercih ettiğini kitaplarımız yazmazlar.

İznik Konsülünün toplanmasına neden olaylar dizisi :

Konstantin hristiyanlık dinine imparatorluk sınırları içerisinde resmi koruma sağlayan ilk Roma imparatoru idi. Aynı şekilde Papa Sylvester'da yaklaşık 3 asır süren zulümlerden sonra yasal yönetim hakkına sahip olan ilk papa idi. İkisinin de idari teklikte birleşmiş olmaları teoride kilise ve hristiyanlık alemi için muhteşem bir dönem olarak nitelendirilse de, aslında gerçek farklıydı. Öncesinde tehdit altında iken inançlı insanlar hayatta kalmak için birbirlerine tutunuyorlar ve bu şekilde aynı zamanda ruhsal bütünlüklerini koruyup, kafirliği dışında tutabiliyorlardı. Hristiyanlık resmi olarak tanındıktan sonra bu değişti. Artık Roma lejyonlarından korunmaları ya da saklanmaları gerekmiyordu. Böylece resmi bağların da etkisi ile kilise bürokrasisinin temelleri atılmaya başlandı. Sürekliliği sağlama adına kilise kendisini karizmatik lider etrafında şekillenen bir hareket olmaktan çıkarıp bürokratik bir kurum haline getirdi. Buna mukabil yüzlerce farklı ruhsal grup,birbirleriyle rekabete girişti ve ayrıca her biri kilisenin temel prensiplerini sorgulamaya başladı.Bu prensipler arasında İsa'nın kadınları erkeklerle eş tutup tutmadığı, İsa'nın sadece bir insan mı yoksa Tanrısal kimliğinin olup olmadığı, Tanrı'nın hem erkek hem de dişi olup olmadığı da dahildi. Kilise, inanç sistemlerinin kutsal metinleri yorumlanmasına dayanan buyeni ruhsal gruplar tarafından parçalanması söz konusu idi.Dönemin kilise yöneticileri gelişmelere pragmatik baktılar ve kilisenin hayatta kalması için Konstantin'in daha etkili bir şekilde yönetimi ele almasının huzursuzluk ve bölünmeleri engellemek ve daha çok sayıda insanı tek bir ortodoksluk mezhebinde birleştirmenin en kolay çözüm olabileceğini gördüler ve Hristiyan olmanın gereklerini, duayı oku, vaftiz ol ve hiyerarşinin kanunlarını sıkı sıkıya takip et'e indirgediler. Kişinin içsel bilgisi, sorgulamaları ve incelemeleri teşvik edilmedi çünkü bu istenmeyen sorulara neden olabilirdi.

Derleme
 

[XTR] Similar Threads

Üst