Perili 15 ev

pentagle

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Kas 2012
Mesajlar
122
Tepkime puanı
5
İş
Yazar
15. Perili Köşk (Yusuf Ziya Paşa Köşkü), Türkiye
Listemizin ilk girişi bizden. Bu binayı bilirsiniz, Hisar’da Boğaz’a tepeden bakan, yakın zamanda restore edilmiş, muhteşem kirmizi kiremitten köşk. Restore edilmeden önce, hep biri şunu alsa da bi yapsa yahu dediğim, İstanbul’un en güzel binalarından…
515071590_c39672dc0a.jpg

Kendisi Perili Köşk olarak bilinmekle birlikte esasında ismini içerisindeki hayaletlerden değil, sahibesinin peri güzelliğinden aldığı söyleniyor. Zira rivayete göre Yusuf Ziya bir kıza aşık oluyor. Yalnız kız çok güzel olmakla birlikte biraz civelek bi şey. Daha sonra evleniyorlar mı neyse işte, Yusuf abi bu evi yaptırıyor, kızcağızı da Rapunzel misali o kuleye kapatıyor. Millet de kızın güzelliğinin methini duyduklarından, hep kızı görmeye çalışıyor ama tabii kızı kapamış bi kere Yusuf. Sonra da maddi sıkıntılar nedeniyle taşınıyorlar.
Bi perili durum yok aslında ama herhalde evin tipinden olsa gerek, öyle bir algı yerleşmiş. Hatta o kadar ki evin restorasyonunda çalışacak işçi bulunamamış bir süre hayalet korkusundan.
Evle ilgili çok fazla efsane bulamadığımdan listemizin son sırasında. Yoksa tip olarak, daha iyi yerleri hak eden bir köşk kendisi.
14. Baker Mansion, ABD
Efenim Baker ailesinin bu evi, bugun hayaletli bir ev statüsüyle ziyaretçilerini ağırlayan bir müze…
baker_mansion-180x135.jpg

Hikayeye göre, Elias Baker isimli aile babası, kızı Anna Baker’in sevdigi adamla evlenmesine musaade etmiyor. Anna da ölene dek babasını affetmiyor. Kız ölünce sanırım aile evden taşınıyor ama hayaletleri evi bırakıp gidemiyor. Efenim evde Anna Baker’in gelinliği sergilenmekte ve söylentiye göre elbise, durduğu cam kasa içerisinde kendi kendine uçuşmakta, sallanmakta. Ayrıyeten evdeki bir yatağın sürekli bozulduğu da rivayetler arasında.
13. George Stickney House, ABD
Woodstuck’a yakın bir yerde olan bu evimiz, içerisindeki hayaletlerden çok, sahibi George amcanın konuya olan manyakça ilgisinden ötürü hayaletli imajına kavuşmuş. Kendisinin ve karısının bu garip hayalet merakının, ölen çocuklarıyla iletişim kurmak amacıyla başladığı rivayet ediliyor. 12 çocukları olmuş ama bunlardan sadece 3′ü hayatta kalmış. Sapıtmasınlar da napsınlar…
Neyse efenim sevgili George’umuz demiş ki, hayaletlerin köşelere sıkışmaması lazım. Bu nedenle ne yapmış, evindeki hiçbir duvarı 90 derece’lik açıyla tasarlamamış, bütün köşeleri yuvarlatmış.
georgestickneyhouse500-400x300.jpg

Evle ilgili ilginç hikayelerden biri ise yine köşe mevzusu hakkında. Denen o ki, evin mimarı bir köşeyi 90 derece bırakmış kazayla. Ve George Stickney’nin kalp krizi nedeniyle ölü olarak bulunduğu yer de tam burası olmuş. Olaydan sonra, Stickney’nin karısı bir süre daha evde medyum olarak takılmış.
Evin çeşitli yerlerinde ruh çağırma seansları düzenleyen Stickney’ler evden taşındıktan sonra gelenler de evde paranormal olaylar olduğunu rapor etmişler. Bugün bir polis istasyonu olan evde hala ayak sesleri, sifon sesi, konuşmalar duyulduğu söyleniyor.
12. Amityville Horror House, ABD
Listemizin bu girişi, yakın geçmişte yeniden çevrim filmiyle de gördüğümüz Amityville Horror House. Yani Amityville isimli kasabada bulunan ev.
amityvillehorrorhouse-377x300.jpg

Efenim, olay soyle gelisiyor. 1974 yılında bu evde yasayan DeFeo isimli aile buyuk bir trajedi yasiyor zira ailenin buyuk oglu Ronald De Feo, Jr annesi babası ve 4 kardesini olduruyor vemahkemede bunu yapmasini kafasında duydugu seslerin emrettigini soyluyor. Kendisi halen hapisanede.
ronald-defeo.jpg

Olayın enteresan tarafi, DeFeo’larin ölümünden bir yıl kadar sonra Lutz ailesinin eve tasinmasiyla oluyor. Lutz ailesi 28 gün sonra evde paranormal seyler oldugunu, cesitli poltergeist aktiviteleri gorduklerini, sesler falan duyduklarini iddia ederek evden kaciyor.
Olaydan sonra tabii gelsin kitaplar, gelsin filmler… Lutzgiller, isin kaymagini bayagi bi sure yiyor. George Lutz’un konuyla ilgili bir web sitesi bile mevcut. Sonradan her seyin kurmaca oldugu soylense de DeFeo cinayetlerinin gercek oldugu ortada… Ev de bir sekilde, Lutz’lar yalan bile soylemis olsa, perili sifatiyla hala bir turist atraksiyonu olarak Amityville’de duruyor, gerci icinde sakin sakin yasayan bir aile var ama yine de tabii insanlar gidip gidip fotograf falan cekiyorlar.
11. Ballygally Castle, İrlanda
İrlanda’da bulunan bu şatomuz, bugün bir otel olarak hizmet verse de, hayaletleriyle meşhur bir yer aslında.
mvc-744f1-180x135.jpg

Şatomuzun tarihine azıcık bakınca hayaletli olması da tuhaf gelmiyor tabii. Zira 1625yılında James Shaw tarafından satın alınan şatoda, Shaw eşi Isobel Shaw’u bir odaya kapatıp, aç bırakmaktan hoşlanırmış. Leydimiz de bir gün buna dayanamayarak pencereden atlayıvermiş. Şimdi ise hayalet olarak şatoda kapı çarpmaktan, çalmaktan ve etrafta dolanmaktan hoşlanmaktaymış.
ballygallyphoto.jpg

Tabii ki bugun otelde ghost room isimli oda, bu bahsettigimiz odanin ta kendisi olarak hizmet veriyor. Alla turizlerden razi olsun. Bir de 19. yuzyılda otelin müşterisi olan Madam Nixon’un da şatoda ipek elbisesiyle gezindiği söylenmekte. Üstelik sadece bu kadar da değil, otel o kadar hayaletli imiş ki bazen otelde kalan misafirden çok hayalet olduğu söyleniyor.
10. The Rose Hall Great House, Jamaica
Efenim bu şahane güzel evimiz, Jamaica’nın önemli bir atraksiyonu. “Home of the White Witch of Jamaica” olarak taninan ev, hem mimari guzellligi, hem de tarihiyle enteresan bir mekan.
palmyra-rose-hall-main.jpg

Şimdi efenim, bu evin hayaletlerinin sebebi tabii ki de yukarida bahsi gecen white witch, yani Annie Palmer. 1800′lerde yaşamış pek güzel bir bagyen olan Annie, pek cok koca eskitmis. Lakin bu kocalarin hepsi gizemli sekillerde ölmüş. Bir voodoo mistress’i olan Annie, ayrıca kölelerine yaptığı işkencelerle de bilirmiş. Mesela erkek köleleri önce yatağına alır, sonra da öldürürmüş. Kendisi bildiğimiz anlamda bir psikopatmış bana sorarsanız. Neyse efenim, karışık bir voodoo hikayesine göre, kendisi bir başka cadı ile bir kapışmada ölmüş. Ev de hem Annie’nin, hem kocaların, hem de kölelerin acı çeken hayaletlerinden kurtulamamış tabii.
imga0808-400x300.jpg

9. Lemp Mansion, ABD
Yine Amerika’dan, yine süper perili bir güzel ev… Üstelik de bugün bir restoran olarak hizmet veren evin tarihçesi feci şekilde trajik.
lempmansion0905-500.jpg

Efenim bira üreticisi Lemp ailesi bu eve taşınıyor, tamam mı? Adam Lemp bir minik fabrika da satın alıyor ve birahanesinde bira satışları başlıyor. Ve sonra peşi sıra trajik olaylar birbirini izliyor.
Evdeki ölümler şöyle:
- Adam Lemp 1862′de eceliyle öldükten sonra oğlu William Sr. işi iyice büyütüyor. Hatta oğlu William Jr. (Billy) ile elele verip, birahaneyi meşhur ediyorlar.Lakin 1901′de William’ın büyük umutlar bağladığı oğlu Frederik, ailesinin bilmediği sağlık problemleri nedeniyle intihar ediyor.
- 1904′te ise William Sr. intihar ederek, ölüyor.
- 1920′de ise William Sr.’in bir başka çocuğu Elsa Lemp Wright kendini vuruyor.
- 1922′de William Jr. aile geleneğini takip ederek, kendini öldürüyor.
- 1929′da Lemp ailesinin üçüncü oğlu Charles Lemp de intihara koşuyor.
- Arada doğal yollarla ölen Lemp’ler de var tabii ki.1970′lerde sona kalan tek Lemp: Edwin Lemp. Kendisi neyse ki, şaşırtıcı bir şekilde 90 yaşında eceliyle ölüyor.
Şimdi bu ev hayaletli olmasın da napsın? Tabii ki kapı çarpmalar, Lemp ailesinin ziyaretleri, sesler, poltergeist durumları gırla… Şu an işletilen restoran da bu mirastan tabii ki faydalanıyor bolca.
8. Myrtles Plantation, ABD
1794′te inşa edilen bu plantasyonun bugün 12 hayalete ev sahipliği yaptığı söyleniyor ve Amerika’nın en hayaletli yerlerinden biri olarak görülüyor.Kendisi tabii ki bugun bir otel. Ve efsanesi yürümeye devam ediyor.
myrtles-plantation.jpg

Bazılarına göre evde tam 10 cinayet işlenmiş, bazıları ise sadece birini official olarak kabul ediyor. Yine de tabii evde çok ölüm yaşandığı muhakkak.
Evde gezinen hayaletler şöyle belirlenmiş:
- Cleo: İki çocuğu öldürmek suçundan evin oralarda asılan bir köle
- Ahan da o iki çocuk
- William Drew Winter, evde yaşamış bir avukat. Kendisi evde vurularak öldürülmüş, kesin kabul edilen tek cinayet de bu işte.
- Başka köleler
- Piyanoyu çalan bi hayalet
- Evin üzerine inşa edildiği Kızılderili mezarlığı’ndan gelen bir takım Kızılderili hayaletleri
Evde neler mi oluyor? Bi kere sesler, garip fotoğtaflar, ışıklar falan allan emri. Sonra evin aynasında bi garabetlik olduğu, bir takım ruhların içine hapsolduğu falan söyleniyor. Piyano falan kendi kendine çalıyor, otelde kalanlar bi şeyler görüyor. Bildiğiniz şeyler işte…
Bu arada buyrunuz bahsedilen meşhur Cleo, hayaleti sanırsam bu:
myrtles-plantation-ghost-picture-chloe-832-532x337-1.jpg

7. Winchester Mystery House, ABD
Sıradaki girişimiz hayli enteresan, hatta Stephen King’in yazdigi mini-dizi Rose Red‘in ilham kaynagi da bu ev.
winchester-house1.jpg

1800′lerde yaşayan Sarah Winchester, kızı Annie ve kocasının ölümleri üzerine kafayı bozuyor. Medyumlarla takılmaya başlayan Sarah’ya, bir medyum silah ürettikleri için lanetli bir aile olduklarını söylüyor.Ve ona diyor ki: “git kendine bir ev yap. Hem kendin için hem de silahlar yüzünden ölen bu ruhlar için. O evin inşaatı asla bitmesin. Durursan ölürsün.” O sıralarda zengin bir dul olan Sarah bunu ciddiye alıyor, işbu eve yerleşiyor. Ve gerçekten evin inşaatını asla durdurmuyor. Tam 38 yıl boyunca eve yeni yeni odalar, yeni mekanlar ekleniyor. Evde Sarah ile birlikte 24 saat yaşayan bir inşaat işçisi ordusu var.
birdseye1.bmp

Tabii ki inşaatlar planlı programlı yapılmadığı, spontane geliştiği için evin içi oldukça karmaşık. Evde hiçbir yere çıkmayan merdivenler, gizli odalar, duvarlara bakan pencereler, duvarlara açılan, kapılar 47 adet şömine, 160 oda, çeşit çeşit asansörler falan var.
door_to_nowhere_winchester_house_6-5-061.jpg

Sarah 83 yaşında öldüğünde inşaat duruyor. Evde paranormal aktivite olduğunu söyleyenler tabii ki var ama evin olayı o değil. Evin yapım hikayesi tamamen paranormal şeylere inanmaktan doğduğu için bu evimiz listede. İçinde hiç hayalet olmasa da kabulumuz.
Ev bugün bir müze. Bu karışıklıkta nasıl geziliyor bilemiyorum.
6. Congelier Mansion (The house on Ridge Avenue), ABD
Efenim, bu seferki hayaletli evimiz trancik bir aşk üçgeni ile alakalı…
300_160135.jpg

Olay söyle… Charles Wrigt Congelier isimli halıcı, bu evde karısı Lyda ve Essie isimli hizmetçi kızla yaşıyor. Meksikalı Lyda, kocasının hizmetçiyle aşk yaşadığını öğrenince, deliriyor. Kocayı bıçaklıyor, Essie’nin de kafasını kesiyor.
Sonra ev takribi 20 yıl kadar boş kalıyor. Bir ara demiryolu işçileri evde kalıyor ama yok, olmuyor, karılar bağırıyo bu evde diye kaçıyor işçiler. Ev yine boş kalıyor.
Sonra bi dohtur bey evi alıyor, komuşular evden çığlık sesleri geldiğini iddia ediyorlar. Eve bir giriliyor, bir ne görülsün, dohtur bey kesik kafalarla oynuyormuş meğer. Cesetler, bodrumda hapsolmuş kızlar falan… Dohtur ortadan kayboluyor, ev yine boş kalıyor.
Böyle yani ev bir dolup, bir boş kalıyor. Bi ara hatta bizim meşhur Thomas Edison bile eve taşınıyor. O da diyor ki, ölülerle konuşacak bi makine yaptım ama tamamlayamadan ölüyor kendisi. Neyse ki ampulü tamamlamış o sırada
icon_smile.gif

Sonracıma yıllar sonra, bi serseri buluyolar evde, ben o dohtorum diyo, bu evde şeytani şeyler oluyör falan diyo. Gerçekten dohtor mu değil mi anlaşılmıyor.
Evde sürekli bi olaylar, sesler, çığlıklar duyuluyor yıllar yılı. Bu garip ev, sonunda yol yapımı nedeniyle patlatılıyor. Bu da hayaletlerin sonu mu oluyor, yoksa hayaletler otoyola mı taşınıyor bilemiyorum.
5. The Bell Farm, ABD
Çok meşhur bir amerikan hayalet hikayesi. Hatta ve hatta, tabii ki filmi bile var.
bell-farm.jpg

Olay 1800′lerin başında John Bell ve ailesinin, sonradan adı Bell Wîtch olarak konan kötü bir ruhun Bell ailesine yaptığı işkenceler çerçevesinde yaşanıyor. Tüm paranormal manyaklarının tanışma hayali kurduğu, hayallerinin ruhu kudretli Bell Witch, pek çok yeteneğe sahip. Eşya oynatmak, şarkı söylemek, konuşmak, çığlık atmak, saç çekmek gibi… Eh bu meziyetleriyle tabii Bell ailesini hafiften delirtiyor. Hatta daha da ileri gidip John Bell’in ölümüne bile sebep oluyor.
Efsaneye göre, zaten hasta olan John Bell’in ilacı zehirli bir şeyle değiştiriliyor, cadının “hahaha bunun ben yaptım” demesi üzerine ilaç evin kedisine içiriliyor, ve hayvancaaz da nalları dikiyor. Cenazede ise cadının kahkahaları ve şarkıları duyuluyor. 1821′de aile terkeden cadı, 7 yıl sonra gelicem diyor ve hakkaten 7 yıl sonra geri geliyor, biraz daha taşak geçiyor bunlarla falan ve de filan. Söylentiye göre Bell Cadısı’nın, John Bell’in bir kazık attığı ve ölüm döşeğinde “senden intikam alacağım” diye ölüme giden komşusu Kate Batts olması ihtimali de var. Bilemeyeceğim. Bugün bile Bell Farm’da garip şeyler gördüğünü, duyduğunu söyleyen çok. Yerseniz tabi
icon_smile.gif

4. Raynham Hall, İngiltere
Yine bir şahane ev ve yine şahane bir şekilde hayaletli. Üstelik de belgeli… Okuyun yazının devamını, görceksiniz.
raynham-hall1.jpg

Efenim 300 yıl boyunca Townshend ailesinin elinde bulunan evimizde, 1700lu yillarda dahi bi hayaletin gezindiği zaten söyleniyormuş. Bu hayalet ise rivayete göre Lord Townshend ikinci karısına ait imiş. Zira 1726′da ölen ve gömülen bu kadın, esasında ölmemişmiş ve kocası tarafından bir odaya kilitlenmiş, o cenaze uydurma imiş yani. Çünkü kadın kocasını aldatıyormuş.
Efenim alla bizi sinirli kocaların gazabından korusun da, kadın kapatıldığı odada yaşlanarak ölmüş, cenazeden daha sonra bi zamanda tabii ki. Kocası “bu evden dışarı çıkmayaceksin yuleaaayn!” demiş. O zamandan beri de “Brown Lady of Raynham” sıfatıylan evde takılmaktaymış, aynı kocasının dediği gibi evden çıkıp gidememiş. Hatta ve hatta kendisi, bazıları fake dese de, bilinen en meşhur hayalet fotoğraflarından birinde 1936 yılında belgelenmiş. Buyrun, tanıştıralım:
brown_lady_lg1.jpg

Evek, o fotoğraftan beri de hayaletimiz evde gezinmeyi kesmiş. Kendisinden bir daha pek haber alınamamış.
3. Whaley House, ABD
Bu da müzeye dönüştürülmüş, bir başka hayaletli evimiz…
page56.jpg

Bu evin daha önce adam asılan bi meydana inşa edildiği ve bu yüzden evde kızgın ruhların dolandığı rivayet ediliyor.
Evdeki hayaletlere örnek vermek gerekirse:
- Yanlışlıkla idam edilen genç bir kız
- Evin bahçesindeki bi ağaca asılarak öldürülmüş bi abi (Yankee jim Robinson). Bu abi özellikle evin merdivenlerinde görülüp, duyuluyormuş. Hatta ve hatta Thomas Whaley, daha evi inşa etmeden kendisinin asılışını seyretmiş.
- Whaley ailesinin küçük kızı. Bu kız o kadar net görülürmüş ki, insanlar gerçek bir kız çocuğu sanarlarmış.
- Evde intihar eden evin kızı Violet Whaley’nin hayaleti. Hatta ve hatta, evdeki bir seans sırasında gelen ruha “Are you Violet Whaley?” diye soruluyor ve derinden bir ses duyuluyor: “Violet, yes.” Bu ses kaydı nette vardı, dinledim, buraya da koyacaktım ama kaldırmışlar maalesef. Yalnız şunu diyeyim, gayet dalga gecerek dinlerken birden benim bile tuylerim urperdi. Annecimmmm.
- Evde trajik bir sekilde ölen, Whaley’lerin büyük büyük torunu Marion Reynolds.
Ve tabii açılan kapanan panjurlar, ayak sesleri, garip kokular, müze ziyaretçilerinden garip fotolar, yine bu ziyaretçilerin paranormal şeyler yaşadıklarına dair açıklamalar vs… vs… Ve fakat, ben hala “Violet, yes” olayının etkisi altındayım. Başka da bi şey diyemiceem. Korkuyorum, gelme violet, gelmeeee!
2. Borley Rectory, İngiltere
Rectory ne demek diye sordum zargan’a, mıntıka papazı evi dedi. Anladiysaniz iyi, ben anlamadım ama bu ev bir papaza ait bir evmiş diip geçiyorum basitçe. Ve kendisi en meşhur hayaletli evlerden biri.
borley-rectory-2-tn1.jpg

İngiltere’nin Borley kasabasının, ıssız, ücra bir köşesinde bulunan Borley Rectory’sinin daha başından hayaletli olacağı belliymiş sanki. Zİra üzerinde bulunduğu arazi kilise ve bakımevi gibi şeyler varmış. Ve buralarda, taaa ne zamanlar geçen pek fazla hayalet, cinayet, ölüm efsanesi anlatılmakta.
Her neyse, bu efsaneleri geçelim ve papazımız Henry Bull’un 1862′de eve taşınmasıyla olanlara gelelim. Taşınmadan bir yıl sonra ev ahalisi, bir hayalet rahibe gördüklerini söylüyorlar.
Çevredekilerden ise “kafası olmayan adamların sürdüğü atlar görüyos biz” gibi garip duyumlar gelmeye başlıyor.
Neyse efenim, gel zaman git zaman, bizimkiler ölüyor falan, 1927′de bir başka rahip ve karısı eve yerleşiyor. Bu trahibin karısı evde bir kesekağıdı içinde bir kadına ait bir kurukafa buluyor. Hemen akabinde, zillerin bağlantısı kesik olmasına rağmen evde zil sesleri yankılanıyor. Işıklar yanıp sönüyor ve çeşit çeşi hayalet aktivitesi oluyor.
İşte böyle, yani eve ondan sonra gelenler de benzer şeyler yaşıyor ve bu böyle sürüp gidiyor. Hatta 1930 ve 1935 yılları arasında evde 2000′e yakın poltergeist aktivitesi gözlemleniyor evin o sıradaki sahipleri tarafından.
Tabii Borley Rectory, pek çok medyumun fantazi objesi oluyor ve evde pek çok seans düzenleniyor.
1944′te ev yıkılıyor ve Life dergisi evin yıkıntıları arasında şu fotoyu çekiyor, oradaki beyaz şey sanırım garip bulunan nesne olmalı:
borleyrectory5.jpg

Buyrun bu da pek meşhur bir başka foto, 1920′lerde çekilmiş, evin civarındaki mezarlıkta yürüyen papaz hayaletinin fotosu ve itiraf etmek gerekirse, bu fotodan ben biraz korktum:
borley2021.jpg

Çok aktif bir ev olduğundan karışık biraz, o yüzden buyrun kronoloji.
Neyse ki ev yıkılmış diyip, bir numeromuza geçiyoruz efenim.
1. Waverly Hills Sanatorium, ABD
Listemizin bir numarası bir ev değil, bir sanatoryum ama o kadar korkunç ki, bir numarayı hak etti bence, bileğinin hakkıyla. Buyrun bu da sitesi. Ayrıca kendisi Most Haunted isimli şovda yer alarak, ününe ün katmış. Tahmin ediyorum katılımcılar, tırsss tırsss diyerek kaçmışlardır.
waverly-hills-haunted-sanitarium1.jpg

Bi kere bina zaten tipten direk hayaletli imaji uyandırıyo. Ben mesela bunu görsem, hayatta bi içeri gireyim demem ama anlaşılan diyen çok. Zaten üstelik bugün terkedilmiş vaziyette sanırım, iyice ürpertici.
2954735280101053224nzsica_ph1-400x300.jpg

Efsaneye göre 63.000 kişi bu hastanede hayatını kaybetmiş toplamda. Ayrıca efenim 1900′lerde tüberküloz nedeniyle kurulan bu hastanemizde, Death Tunnel/Body Chute adı verilen uzuuun bir de tünel var. Bu tünelden, ölen hastaların cesetlerini atıyorlarmış. Ölüm oranı çok yüksek olduğundan, diğer hastalar ölenleri görmesin diye sanırım. Bak şimdi bak, hayalet gelsin diye her şey düşünülmüş adeta!
waverlytunnel1.jpg

Sonra efenim, 502 numerolu oda diye bi efsane var. Söylenene göre bu odada bir hemşire intihar etmiş.
Şimdi gelelim hayaletlere, death tunnel ve 502 zaten belli de başka başka pek çok hayalet hikayesi var. Mesela etrafta oynayan çocuk hayaletleri, özellikle de Timmy isimli bi çocuk.
Sonra hastaneyi gezenlerin hissettiği soğuk hava dalgaları, etrafta gördükleri hareket eden gölgeler, tabii ki fotoğraflarda çıkan garip patlamalar ve tabii evp! allahın belası evp (electronic voice phenomena). Waverly + evp olarak aratırsanız, pek çok ses bulacaksınız, ben “nowhere” diyen bi küçük kız dinledim, sinirim bozuldu. Alıntıdır
 

BeLLa91

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Kas 2010
Mesajlar
890
Tepkime puanı
268
İş
Asistan, öğrenci
Böyle paylaşımları çok severim, çok güzeldi. Devamını bekleriz :) Teşekkürler.
 

pentagle

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Kas 2012
Mesajlar
122
Tepkime puanı
5
İş
Yazar
Paylaşımı bende fazla beğenmedim ama bir yerde gözüme çarptı umarım siz beğenirsiniz:banghead:
 

codzombi

Kayıtlı Üye
Katılım
12 Kas 2011
Mesajlar
1,169
Tepkime puanı
119
Bizim İzmit'te dünya bankasında terkedilmiş bir bina var en tepede böyle ,sanırım resmi bir yer. Tımarhane gibi , kimse içeri girmiyor, geniş bir şekilde duvarlarla çevrelemişler , çok enterasan bir yer .
 

WotkaShot

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Şub 2013
Mesajlar
76
Tepkime puanı
9
Konum
Bolu
İş
Öğrenci [ Kısmen ]
1 . Sıradaki binayı al Türkiye / İstanbul'a koy , gecekonducular onu baştan aşa restore edip tek oda boş kalmayacak şekilde doldururlar :D
 

bcbg

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Eki 2012
Mesajlar
33
Tepkime puanı
1
Tam da american horror story izlemeye başladığım gün bu paylaşımın yapılması çok iyi oldu. Çok güzel bir paylaşım, teşekkürler :) Bu evler de dizideki gibi ise yaşayanlara yazık olmuştur.
 

Lankowa

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Ağu 2011
Mesajlar
66
Tepkime puanı
2
Konum
hayal aleminde
İş
öğrencilik
on, sekiz ve yedi numaralı evlerde öyle şeyler yaşandığını görünce çok şaşırdım ama sanırım diğer yerlerden beklenirdi o tip olaylar
 
Üst