ÖZ’e Doğru Yolculuk

Diagramma

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Ara 2008
Mesajlar
95
Tepkime puanı
19
Yaş
32
Konum
İstanbul
O öyle bir vardır ki, O’nun başlangıcı ve sonu bulunmaz!.. O öyle bir vardır ki, O’nun önü ve ardı olmaz!.. O, bütün bilinecekleri varetmiş olan, bütün bilgilere müdriktir. O’nun hazinesi tükenmez. O, usanmayı, yorulmayı bilmez. O’nun bilgi için hükmettiği yer kâinatları doldurur.”

Evet, evrende yaratılmış olan herşey Tanrı bilgisinin ve sevgisinin tezahürleridir. Dolayısıyla insanın özünde de Tanrı bilgisi ve sevgisi vardır. Asırlardır insan, özündeki bu bilginin arayışına girmiştir. Çünkü varoluşunun amacı, özündeki bu bilgiye ve sevgiye ulaşarak, onu yaşamak ve yansıtmaktır. Sonuçta BİR OLAN’a, TEK OLAN’a kavuşmaktır. Gerçek
tekâmül de budur. Ama insanın kendi özüne doğru yol alabilmesi için, maddi ve mânevi alemlerde tekâmül ederek bilgisini arttırması gereklidir.

Bunun için insan;

1. Kendi yaptığı tecrübelerden,

2. Diğer insanların tecrübelerinden,

3. Yaptığı gözlemlerden,

4. Okuduğu kitaplardan (Bilim, teknik, sanat, felsefe dinsel bilgi vs.)


sürekli olarak bilgisini arttırabilir. İnsanın gelişim için bilgiye, yeniliğe açık olması da gerekir. Bilgilenmede düşünce eylemi de çok önemlidir. Çünkü doğru bilgiye ancak düşünerek ulaşılır.

Bütün bilgilenmenin ve bilginin başı düşüncedir. İnsanın uyanışı düşünceyle başlar. Çünkü insanın, çalışarak, deneyerek, kıyaslayarak elde ettiği “doğru düşünceler ve bilgiler” onun aklını geliştirir, gelişen bu akılla kendini çok daha iyi görebilir. Hislerini, sezgilerini, benini daha iyi sorgulayabilir. Gerekli değişim ve dönüşümleri yaparak kendi özüne doğru yol alabilir. Özündeki Tanrısal bilgiye ve sevgiye biraz daha yaklaşabilir.

Sabır, sevgi, iyilik, hak, sorumluluk vb. bilgiler öze doğru gidişi hızlandıran bilgilerdir. Aslında bütün bu bilgiler, insanın özünde vardır. Ama insan bunun ne kadar farkındalığındadır? Önemli olan, günlük yaşantımızda karşılaştığımız olaylar içinde bu bilgilerin farkındalığında olarak, kendimizi görebilmektir.

İşte insanın bilgilenerek ulaştığı bu şuur ve şuurluluk düzeyi, içinde iki önemli kavramı barındırır. Bunlar idrak ve farkındalıktır. İdrak nedir? Sözlük anlamı olarak idrak; anlamaktır, kavramaktır. Felsefi anlamda ise, algılamaktır. Farkındalığa gelince;
Farkındalık, aydınlanma, uyanmadır. Peki o zaman aydınlanma, uyanma ne demektir?

Aydınlanma ve uyanma, varlıkların olgunlaşmalarıdır.
Tekâmülü gereği gibi yaşamalarıdır. Ve bu her bir bireyin kendi seçme özgürlüğüdür. Olgunlaşma ve uyanma; insanın aklını, mantığını, duygularını, gönlünü hiç kimsenin yardımı olmadan Tanrı sevgisiyle ve inancıyla kullanmasıdır, hiçbir korkuya kapılmadan, yüreklilikle ve kararlılıkla. Olgunlaşma, uyanış, aydınlanma budur. Dolayısiyle, idraksiz ve farkındalıksız bir şuur düzeyi düşünülemez...
 
Üst