Ölü Vadinin Hareket Eden Taşları

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,096
Tepkime puanı
4,961
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Ekli dosyayı görüntüle 3475

320 kg. agirliginda bir kaya parçasi kendi kendine 200 metre “yürüyebilir” mi? Üstelik, hareket ettiginin bir kaniti olarak da ardinda derince bir iz birakarak?..


ABD’nin Kaliforniya ve Nevada eyaletlerinin sinirinda yer alan Ölü Vadi düzlüklerinden biri, dünyanin en gizemli doga olaylarindan birine ev sahipligi yapiyor.


Racetrack Playa adi verilen eski bir göl yatagindaki kimi kaya parçalari, görünürde “kendi kendine” hareket ediyor. Yaklasik 2 km. genisliginde ve 5 km. uzunlugunda olan ve denizden 200 metre yükseklikteki Racetrack Playa, kuru, sert ve çatlamis bir zeminden olusuyor. Yöreye gelen turistlerin gözüne ilk çarpan sey, çevreye rasgele yayilmis küçük kaya parçalari ve arkalarinda biraktiklari gizemli izler.


ilk bakışta hiç kımıldamadan duruyormuş gibi görünen kaya parçaları, yaklaşık yarim yüz yıldır jeologları ciddi biçimde meşgul ediyor. Yürüyen kayalar ile ilk kez 1955’te ABD’li jeolog George M. Stanley ilgilendi. Stanley’in varsayımına göre kayaların hareket etmesinin nedeni buz ve rüzgardı. Soğuk havalarda bir grup kaya parçasının çevresinde buz tabakası oluşuyor. Rüzgar estikçe buz tabakası çevreden kopuyor, böylece tıpkı bir yelkenlinin su yüzeyinde süzülmesi gibi, kayalar buz tabakasıyla birlikte kayıyorlardı. Bu yaklaşım uzun yıllar doğru olarak kabul edildi. Ancak bu teori özellikle küçük taslar için geçerliydi. Kimileri 320 kg. ağırlığındaki kayaların hareket etmesini açıklayamıyordu.

Ekli dosyayı görüntüle 3476

1960’larda Racetrack Playa’nin ünü dünyaya yayıldı. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü Jeoloji Bölümü’nden Dr. Robert P. Sharp 1969’da yöreye gelerek yedi yıl sürecek incelemelerine başladı.




Dr. Sharp, 30 tas seçti ve bunlari isaretledi. En büyügü 450 kg. agirliginda olan taslarin her birine bir ad verdi. Taslarin kapladigi zeminin belirli yerlerine özel çiviler çakarak gelismeleri izlemeye basladi. Yedi yilin sonunda, 30 tastan 28’inin hareket ettigini belirledi. Taslarin arkalarinda biraktiklari izlerin en uzunu 201 metre ile, Dr. Sharp’in "Fancy” adini verdigi 250 kg. agirligindaki bir tasa aitti.


Taslar kuzey–kuzeydogu yönünde hareket ediyordu. Dr. Sharp, dogu ya da güneydogu yönünde kimi sapmalar da gözlemlemisti. Izler ise, düzlügün kurumus ve çatlamis sert zemini kadar serttiler. Demek ki, kayalar düzlügün kati ya da donmus oldugu bir anda degil yumusak oldugu bir sirada hareket ediyorlardi.


Dr. Sharp, kayalarin hareketinde, yagmurun da en az rüzgar kadar önemli bir etken oldugu sonucuna varmisti. Amerikan Jeoloji Dernegi’nin yayin organi "bulletin”da yayimlanan makalesinde durumu söyle dile getirmisti:Olayin tüm gizemi, yagmur ve rüzgarin en uygun zamanda birlikte oynadiklari oyundadir.”


Yagmurla rüzgarin oyunu” teorisi de uzun yillar kabul gördü. Ne var ki, 1990’larin basinda yapilan yeni gözlemler kayalarin hiçbir biçimde rüzgar etkisiyle hareket etmedigini ortaya koydu. Massachusetts Amherst College’dan John Reid ve arkadaslarinin Racetrack Playa’da 5 cm. yüksekliginde kar suyu biriktiğinde ve buzlanma olduğunda, bir insanin, bu zeminde kaymadan yürümesinin oldukça zor olduğunu ama is kayaların “yürümesi”ne gelince bununda olanaksız olduğu gözlemlediler. 25 kg. ağırlığındaki bir kayayı buz üzerinde bir milim bile kıpırdatmak mümkün olmuyordu. Çünkü kayalar dolomit kökenli kireç taşındandı, Yüzeyleri ise çok pürüzlüydü. Sürtünme katsayıları 0.8, bir ayakkabının ki ise 0.1 idi. Bu da kayaların buz üzerinde rüzgarın etkisiyle kayması yaklaşımını tümüyle ortadan kaldırıyordu.


Reid ve arkadaşlarının teorisi ise, kayaların altında biriken buzların, birkaç santimetre derinliğindeki suda “yüzmeleri” yönünde. Bu yaklaşım, meteorolojik verilerle de uyum içerisinde. Reid, kayaları hareket halinde saptamak için kisin orada aylarca yasamak ve yeterli araç gereç için de yaklaşık 1 milyon dolarlık bir yatırım gerektiğini belirtiyor. Ancak aşırı soğuk, rüzgar ve nem, yörede yasamı olanaksız kılıyor ve hiç kimse böyle bir ise kalkışamıyor.


Bugüne dek hiç kimse bu kayaları hareket ederken görmedi.


Sevgiler ve Saygılar :)
 
Üst