Dolunayın Ezoterik Gizemleri

URUMHAMATAHAYİL

Yönetici
Katılım
5 Haz 2008
Mesajlar
7,096
Tepkime puanı
4,962
İş
Wellness Antrenör/Psikolog/ Sosyolog
Dolunayın Ezoterik Gizemleri

Ekli dosyayı görüntüle 3459


Dolunay oluşurken etkisini yaklaşık bir hafta öncesinden hissettirmeye başlar, bir hafta sonrasına kadar da sürdürür. İnsanlarda, hayvanlarda, huzursuzluk, stres, uykusuzluk artar. Dolunay tesiriyle insanlarda tedirginlik fazlalaşır, uyku düzenleri bozulur, sabahlara kadar uykusuz geceler devam eder. Uyusalar bile kâbuslarla dolu rüyalar görürler.


Dolunay evresinde kıskançlıklar artar. Olmayan birşeyler varmış gibi görünür, yalanlara inanılır, doğrular beğenilmez. Uykusuz geçen geceler, stresli günler insanları bunalıma sokar. Sevilmemiş, istenmemiş hissine kapılıp mahsun olurlar. Bu dönemde kıskançlıklar, ayrılıklar, ihanetler fazlalaşır. Hayatınızdan çıkarmanız gereken fakat çıkaramadığınız insanlar size daha çok acı vermeye başlar.


Ezoterik bilgilere göre dolunay evresi spiritüel aydınlanmayı ve doğaüstü varlıklarla iletişim kurmayı sağlar. Nurlu ve esrarengiz olaylar dolunay evrelerinde önem kazanır. Tarih öncesi büyücüler Ay’ın dolunay evrelerini kullarak büyülerini gerçekleştiriyorlardı. En çok kullandıkları dolunay evresi Akrep/Boğa ile Oğlak/Yengeç eksenlerinde oluşanlarıydı. Ay’ın bu evrelerinde, Mars’ın ve Satürn’ün açıları değerlendirilirdi. Uykunun, değişimin ve hislerin gücü dolunay, gecenin gümüş saçlı kraliçesidir.


Sümerli kadın rahibeler dolunay evresinde rüyaya yatarlardı. İnanışlarına göre Ay’ın ruhu vardı ve dolunayda rüyalar aracılığıyla bu kadın rahiplerle Ay’ın ruhu iletişim kurardı. Rüya aracılığı ile Ay ruhuyla iletişim kuran kadın rahibeler, bir ay içinde olacak olan olumlu veya olumsuz olayları öğreniyorlardı. Dolunay hangi burçlarda gerçekleşmişse o burçların temsil ettiği tehlikelere, hastalıklara ve doğal afetlere karşı halkı uyarıyorlardı. Dolunayın zararlı ışınlarından korunmak için Ay’a beyaz tavşan kurban ediyorlardı.


Kadın rahibeler Ay ruhunu mutlu etmek için sütle yıkanırlar, Ay’a süt ve buğday sunarlardı. Süt doğurganlıkla ilgiliyken buğday yaşamın devam etmesi için bir nimetti. Dolunayın gerçekleştiği burçların çiçekleri, meyveleri, bitkileri Ay dolunay evresindeyken toplanılırdı. Bir ay öncesinden kalan kötü enerjilerin ve vücuttaki toksinlerin gitmesi için bol bol su içiyorlardı. İçecekleri suyun içine şeker kamışından çıkan bir sıvıyı karıştırıyorlardı.


Eski astrologlar hem doktor hem astrologdular. Ameliyatları Ay evrelerine göre yapıyorlardı. Dolunayın gerçekleştiği burçların temsil ettiği organları o gün ameliyat etmiyorlardı. Dolunayın Mars ve Satürn’e yaptığı açılara dikkat ediyorlardı. Kesilmesi gereken organları ameliyat etmekten kaçınıyorlardı.


Dolunayın Mars’la sert bakışı ameliyat yerlerinin iltihaplanmasına ve kangren olmasına işaretti. Dolunayın Satürn’le yaptığı açılar ise iyileşme gösteren kronik hastalıkların devamının, kırıkların, sakat kalmanın göstergesiydi. Astrolog olan doktorlar ameliyatlardan kaçınıyorlardı çünkü dolunay evresi yapılan ameliyatlarda kan kaybı nedeniyle insanların ölümünden korkuyorlardı ve ameliyat dikişleri erken açılıyordu.


Ezoterik astrolojide, aşk acılarını dindirmek için, Ay’ın Boğa burcuna, Güneş’in de Akrep burcuna girmesi beklenilirdi. İnanışlarına göre kara sevda, aşk acısı toprağın altına girip ölüyordu. Böylelikle, aşk acısı çekenler sağlığına kavuşuyorlardı. Aşk acısını geçirmek için nar ve nar suyundan ilaçlar yapıyorlardı. Özellikle bu ilaçların etki yapması için Ay’ın Boğa burcuna girmesini bekliyorlardı. Ay Boğa burcundayken, nardan yapılan ilaçların ve şurupların manevî değeri keşfedilmişti.


Yine ezoterik astroloji bilgilerine göre, Akrep/Boğa ekseninde gercekleşen dolunay evresindeki renk değişimi, çeşitli inanışlara neden olmuştur. Bu inanışlardan biri, kızıl rengin gösterdiği olaylardı. Dolunayın gümüşümsü kızıl renge bürünmesi savaşların, ateşli hastalıkların, hamilelerin doğumda ölmelerinin, çocuk kayıplarının, ünlü kadınların katlinin ve zina olaylarının göstergesi olmuştur.


Klasik astrolojıye göre, Boğa/Akrep eksenindeki dolunay, ticaret amacıyla yapılan yolculuklarda tehlikelerle karşılaşılıp ölümler görüleceğine işaret ediyordu. Bu sebepten ticaret anlaşmaları iptal ediliyordu.


Ortaçağ astrolojisinde, dolunay aksı Akrep ve Boğa burclarında gerçekleşmişse, büyük baş hayvanların hastalanıp ölmesine, hayvanlardan insanlara gecen bulaşıcı ve öldürücü hastalıklara, sürüngenlerden gelen tehlikelere, savaşlara, yıkımlara, kıtlığa ve zinaya işaret ediyordu. Sümer ve Mısır’daki inanç da aynıydı. Dolunayın Akrep/Boğa aksındaki konumu ünlü bır kadının katledilip öldürülmesine, yılan zehiriyle intihar olaylarına ve halk arasında, zinanın artması nedeniyle aşk cinayetlerinin yükselişine işaret ediyordu.

Ekli dosyayı görüntüle 3460
Sevgiler ve Saygılar :)
 

ela.nass

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Tem 2019
Mesajlar
213
Tepkime puanı
465
Konum
Bosphorus ?
İş
İntelligence
Dolunay oluşurken etkisini yaklaşık bir hafta öncesinden hissettirmeye başlar, bir hafta sonrasına kadar da sürdürür. İnsanlarda, hayvanlarda, huzursuzluk, stres, uykusuzluk artar. Dolunay tesiriyle insanlarda tedirginlik fazlalaşır, uyku düzenleri bozulur, sabahlara kadar uykusuz geceler devam eder. Uyusalar bile kâbuslarla dolu rüyalar görürler.


Dolunay evresinde kıskançlıklar artar. Olmayan birşeyler varmış gibi görünür, yalanlara inanılır, doğrular beğenilmez. Uykusuz geçen geceler, stresli günler insanları bunalıma sokar. Sevilmemiş, istenmemiş hissine kapılıp mahsun olurlar. Bu dönemde kıskançlıklar, ayrılıklar, ihanetler fazlalaşır. Hayatınızdan çıkarmanız gereken fakat çıkaramadığınız insanlar size daha çok acı vermeye başlar.
Bütün enerjiyi iliklerime kadar hissediyorum fakat. Bazıları dolunayın çok yoğun yaşar ve hissederken, bazıları neden hissetmez?
 
Ü

Üye silindi 58480

Evet bütün ezoterik etkilerine katılıyorum.

Ama bilim o zamanlar belki gelişmemiş olduğu için, ya da bilimsel keşifler ezoterik örgütlerin bir sırrı olduğu için ayın sırları ya gizli kalmış ya da butunleyici bir bilgiye bağlanamamıștır.

İșin sırrı dolunayda sular çekilir hepsi bu. Bazı yüzeye yakın göllerde sular kıyıdan metrelerce geriye çekilir. Ağaçlardan da sular dibe çekilir.

Ve evet insanlardan da sular çekilir. Bu mideye ve böbreklere doğru olur. İdrar atar. Kurtlar, kediler, köpekler huzursuz olurlar. Yarasalar şehre inerler.

Ve insan susuz kalırsa stresi herzamankinen de fazla hisseder. Çünkü vücudun 4te3ü şudur. Kanda, iç organlarda, beyinde yani her hücrede su molekülü vardır. Ve dolunayın etkisi ile fizyolojik bir basınç yaşar ve bunu da psikolojiye dökerek deneyimler her fiziksel sıkıntı gibi.


Büyüler dolunayda tutar derler. Ama aslında dolunayda sadece direnç düşer.

Hatta ilkbahar ve sonbahar dongulerinde ay dünyaya en yakın eksenden geçer. Yani ayın en etkili olduğu evresi olduğu gibi, o evrelerin de en etkili olduğu aylar vardır.
 

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,311
Bütün enerjiyi iliklerime kadar hissediyorum fakat. Bazıları dolunayın çok yoğun yaşar ve hissederken, bazıları neden hissetmez?
Dolunay oncesi neden deniz daha dalgali olur? Bunlar astronomik fiziki gerceklerdir. Siz dogdugunuz an dogdugunuz yerin gokyuzundeki yerlesimini dusunun ayin konumu su an bu dolunayla ortusurse sizin bu dolunaydan etkilenmeniz pekala daha farkli olacaktir. 17 agustos depremi gunes tutulmasindan direk etkilendi cogu kisi bunun bir sehie efsanesi olarak gorecektir ancak 17 agustosta yasanan deprem o vakitlerde yasana gunes tutulma acisiyla birebir ayni acidaydi yani deprem yuksek olasiydi yuksek olasilik gerceklesti.
 
D

DAİMON

@dhardhar gezegenlerin yaydıgı bir enerji söz konusu.
Manyetik alanları var ve bu alan, diğer nesneleri etkisi altın alıyor belli ölçülerde ama bu zaten normal zeka seviyesine sahip bir insanın anlayacağı ya da yorumlayabilecegi türden öngörüler oluyor bence.

Yani burada şöyle bir söylem ortaya atmak istiyorm.

Gerek kalıyor mu bu ilmi nücuma?

Firaset sahibi bir kimse için gerek yok.

Kendine ve hayatına hakim bir insan, her şeyi dogru şekilde ön görebilme kabiliyetini de içinde barındırıyordur.

Yakın zaman kehanetleri hayatı dogru anlamlandıran insanlar için kendilignden oluşan bir hal.

Büyü gibi cin gibi gereksiz araf ilimleri gibi anormal yollarla elde edilen şeylerse zaten vaktinden önce bilindigi için bana göre laneti i bilindigi ilk andan itibaren o insanı sarmaşık misali sarmaya başlıyor.
İstersen ileride dünyanın en zengin insanı olacagını söylesinler.
Bir faydası yok. Anda kalmak en güzel yetenektir. Mutlulugun anahtarını elinde bulunduranlar anı yaşayanlardan başkası değil.

Tarihler, takvimler ve fotograflar hepsi iyi birer kandırıkçı.
Tek bir zaman var. O da sadece ŞU AN...
 

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,311
@dhardhar gezegenlerin yaydıgı bir enerji söz konusu.
Manyetik alanları var ve bu alan, diğer nesneleri etkisi altın alıyor belli ölçülerde ama bu zaten normal zeka seviyesine sahip bir insanın anlayacağı ya da yorumlayabilecegi türden öngörüler oluyor bence.

Yani burada şöyle bir söylem ortaya atmak istiyorm.

Gerek kalıyor mu bu ilmi nücuma?

Firaset sahibi bir kimse için gerek yok.

Kendine ve hayatına hakim bir insan, her şeyi dogru şekilde ön görebilme kabiliyetini de içinde barındırıyordur.

Yakın zaman kehanetleri hayatı dogru anlamlandıran insanlar için kendilignden oluşan bir hal.

Büyü gibi cin gibi gereksiz araf ilimleri gibi anormal yollarla elde edilen şeylerse zaten vaktinden önce bilindigi için bana göre laneti i bilindigi ilk andan itibaren o insanı sarmaşık misali sarmaya başlıyor.
İstersen ileride dünyanın en zengin insanı olacagını söylesinler.
Bir faydası yok. Anda kalmak en güzel yetenektir. Mutlulugun anahtarını elinde bulunduranlar anı yaşayanlardan başkası değil.

Tarihler, takvimler ve fotograflar hepsi iyi birer kandırıkçı.
Tek bir zaman var. O da sadece ŞU AN...
Ben yazdiklarinin tamamina katilmakla kalmayip bir de ustune ekliyorum bence zaman da yok her anin bir idraki var tekamulu var. Dusunsenize bu andan bagimsizlasip ama ayni anda ani yasayabilen icin para sadece bir kagit parcasi. Benim gibi astral seyahat yapabilme tutkusu olan biri icin maddi zenginlik anlamsiz ki parayla karsilik alimabilecek her turlu maddi manevi duygu esya san sohret konum yemek vb. Istenirse parasiz da elde edilebiliyor. Ne zaman insanii. hayati ilkel komunden cikip kapitalizm girdi olay bitti. Ben hala bu gozle bakinca komunizmin utopik olmadigini dusunuyorum bir gun gelecek ve evet insanlar kendilerine yeteri kadar ve esit ihtiyaclarinin farkindaligina erisecekler. Utopik sinirlar kalkacak. Kehanetler de anlamini yitirecek.
Soyle bir dusununce kahinlerin veya falcilarin soylemleri ask para olum disina cikamiyor zaten. Bu 3 luyu bu forum olarak coktan asmis olmamiz gerekir :)))
 
4

43887

Bugün siteye giriş yapıp ilk okuduğum konu Urum'un açtığı konu oldu. Paylaşımı için de kendisine teşekkür ediyorum. Karmaastrologuyum ve bu alanda ilerliyorum. Yol uzun. Fakat yazılanları mesajları gördükçe artık ne diyeceğimi bilemiyorum. Astroloji hakkında ilim sahibi olmadan bu kadar yorum yapmak bana doğru gelmiyor. Astroloji sadece burçlardan evlerden ibaret değil. Gazete, dergi küpürlerinde, cafe köşelerinde yazılıp söylendiği kadar da basit değil. Falcılık, kahinlik, büyücülükte dahil hepsi ilmi bilgi gerektiren okült yapılar. Karşımıza gelen insanlar da özü merak etmiyorlar. Aşk, meşk, iş, para konuları tabi suçlusu kim oluyor? Üstadlarımın söylevleri, görüşleri de şikayetleri de aynı doğrultuda. Yanlış insanların elinde yozlaştırıldı. Yüzeysel bilgi ile kendi inancına doğru ise kabul ediyor. Bu şekilde gördükleriyle olumsuz düşüncelerini açıklamaktan vazgeçemiyorlar.
Mesajım uyarı niteliğinde belli bir süre kalacak sonra sileceğim. Ki bazı mesajları da sileceğim. Konunun bütünlüğü bozulmasın. Sadece bu konu için değil diğer konular içinde geçerlidir.
Burası parapsikoloji sitesidir. Mistik, spritüel, maji, fal, ezoterizm, astroloji birçok bilgi içeren farklı inançlara sahip üyelerin olduğu bir sitedir. Dikkatimizi çeken yakın zamanlarda mesajlarda sürekli islami yazılar ya da konuya inancı olmayanların bazı şeyleri ispat inandırma çabasıdır. Sürekli bu şekilde mesajlar atan üyeler için söylüyorum farklı sitelerde inancınızı tartışabilir savunabilirsiniz. Ne demek istediğim açıklayıcı olduğunu düşünüyorum. Ki zaten site kurallarında da yazıyor. İyi forumlar.
 

dhardhar

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ara 2012
Mesajlar
813
Tepkime puanı
1,311
Bugün siteye giriş yapıp ilk okuduğum konu Urum'un açtığı konu oldu. Paylaşımı için de kendisine teşekkür ediyorum. Karmaastrologuyum ve bu alanda ilerliyorum. Fakat yazılanları mesajları gördükçe artık ne diyeceğimi bilemiyorum. Astroloji hakkında ilim sahibi olmadan bu kadar yorum yapmak bana doğru gelmiyor. Astroloji sadece burçlardan evlerden ibaret değil. Gazete dergi küpürlerinde cafe köşelerinde yazılıp söylendiği kadar da basit değil. Falcılık, kahinlik, büyücülükte dahil. Karşımıza gelen insanlar da özü merak etmiyorlar. Aşk, meşk konuları tabi suçlusu kim? Üstadlarımın söylevleri, görüşleri de şikayetleri de aynı doğrultuda. Yanlış insanların elinde yozlaştırıldı. Yüzeysel bilgi ile kendi inancına doğru ise kabul ediyor. Bu şekilde gördükleriyle olumsuz düşüncelerini açıklamaktan vazgeçemiyor.
Mesajım uyarı niteliğinde belli bir süre kalacak sonra sileceğim. Ki bazı mesajları da sileceğim. Konunun bütünlüğü bozulmasın. Sadece bu konu için değil diğer konular içinde geçerlidir.
Burası parapsikoloji sitesidir. Mistik, spritüel, maji, fal, ezoterizm, astroloji birçok bilgi içeren farklı inançlara sahip üyelerin olduğu bir sitedir. Dikkatimizi çeken yakın zamanlarda mesajlarda sürekli islami yazılar ya da konuya inancı olmayanların bazı şeyleri ispat inandırma çabasıdır. Sürekli bu şekilde mesajlar atan üyeler için söylüyorum farklı sitelerde inancınızı tartışabilir savunabilirsiniz. Ne demek istediğim açıklayıcı olduğunu düşünüyorum. Ki zaten site kurallarında da yazıyor. İyi forumlar.
Aslinda benim de bir sekilde yazmaya calistigim ama.beceremedigimi cok guzel ozetlemissiniz. 3 senelik astroloji egitimim sonunda sunu anladim bilmek ketumluk aslinda gercekten. Astroloji falcilik degildir. Ama iste astrologum diye gezen o kadar kisi var ki hakli olarak insanlar on yargiyla bakiyor. Ben yolun cok basindayim o kadar uzun ve kadim bir yol ki.
 
Üst