Fazla Sayida Zikir Cekmek

ibis73

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Ocak 2010
Mesajlar
338
Tepkime puanı
26
Bu yazi bana ait degil bu konuda tecrübeli üyelerden yorum bekliyorum baska bir havas formundan kopyaladim.

Arkadaslar ozelikle, selavat,kuran okumak, peygamberimizin tavsiye ettigi zikirler haric, kendi basina Esma zikirleri tehlikelidir,ozellikle asiriya kacinca, Hangi zikirler kime, ne miktarda çekilir bilmek gerekir.Zikri veren şahsın müşahadesi(ilahi görüşü) zikri yapana yansımaya başlar.Onun manevi mertebesine doğru bir çekim başlar.Aynı zamanda bu işlerin ustası olan şahıs tehlikelere karşı uyarılarını yapar ve alınması gereken tedbirleri bildirir.Çünkü zikri ciddiyetle yapan kimsenin hızla bilinç altı tortuları açığa çıkmaya başlar.Çünkü olgun bir insan olmak için bilinç altı temizlenmek zorundadır.Bunlarla başetmeyi bilmek gerekir.İkincisi ise;Nefsimiz veya enerjetik bedenimiz zikrin etkisiyle temizlenir ve titreşimi artar.Maddenin boyutsal derinliğine doğru yükselmeye başlar.Arşa doğru olan bu yükseliş bir nevi Miraç'tır.Boyutsal derinlikte önce enerji tabakaları geçilir.Her tabakanın kendine has canlıları vardır.Dinde bunlara CİN(enerji varlik) denilir.Cin denilen bu tür çoğunlukla sapkındır ve şeytanlaşmışlardır.Çok gururlu ve kibirlidirler.Ellerine düşmüş ilimden yoksun insanları oyuncak edinirler.Bu insanları her türlü İslam dışı inançlara çeker ve kendilerini çok büyük kimseler olarak görmelerini sağlarlar. Bilincsiz bir durumda olağanüstü haller yapmasini sagliyabilirler, evet 3-5 tane okumakla birsey olmaz
ama dılekler ıcın esma zikirlerini veya birkacini birden Cok asiri okuyun 10-20-30.000 vs. kere o zaman isler degisir. normalde Gormediğimiz ve görmememiz gereken başka alem suretleri görününce korkabiliriz
ve rahatsız olabiliriz,bu arada seytan bos durmaz ki zikirle ugrasan kisiyi daha cok ziyaret edip vesvese verecektir.Arkadaslar esma okumak kötü, yada izne tabi olduğu için değil...
fakat açılıma neden oluyor, ve ruhu hazir olmayanlar ilmi yondende inanc yonundende zayif olunca çok sıkıntıya girenler olabilir bu konuda
forumda da var bu arkadaşlardan
ayrıca belki de bu esmaları okurken bir enerji oluşturuyorsunuz bu da başka alemlerin varlıklarını size çekiyor.gelip gorunebilirler
smile.gif

valla büyüklerim her zaman söyler cinde ecinde şeytanda vs.. gibi nerde gereksizler varsa bunların hepsi korkaklara ve imanı eksiklere dadanır derler... korku dağları delermiş sizde o misal korkudan herşeyi görürsünüz tabiki.. korkunuzu yenin bak her şey güllük gülistanlık olur.. çünkü dediklerinizin tek amacı insanları korkutup duadan uzaklaştırmak onun ,çin de öncelikle ödleklere sataşırlar.. ben de yıllarca çekiyorum ne gelen var ne giden ben onlardan değil onlar benden korksun. Seytanin ve nefsin türlü oyunları var vesevese gormek duymak vs. Olunca korku ile sakinlik arasında o kadar ince bir çizgi kalıyor ki. sanki seni senden iyi tanırlar gibi neyden korkuyorsan öyle olabilir
smile.gif
yada ansızın olması neyse..
tam o anda ben müslümAn olarak cahil bir insan olamam bana çaresi silahı verilmiş diye kendine daha dogrusu Allah'a güvenmek gerekiyor. Duaları bilmek gerekiyor.
birde sunu hatirlatmak gerek
smile.gif
her esmanın hepsinin görevlisi var, sen okudukça onlar harekete geçer
okuma yapılırken gösterilen gevşeklikler bile yeterlidir
tavsiyem Vehmi cok olan veya esma zikirlerini asiri derecede okumak isterseniz(1000-3000 ile birsey olmaz) bir mürşide bağlanarak yapın
çünkü manevi alemde neler olduğunu siz bilemezsiniz
burda size mürşidiniz yardımcı olacaktır

tarikata bile girseniz sizin seviyenize göre zikir verirler
yeni giren birisine hemen 40000 tane çekeceksin demezler
seviyesine göre verilir
dediğim gibi en iyisi manevi mertebeler ulaşmış birinin gözetiminde yapılmasıdır
fakat namazını düzenli kılmayıp havas işine girip
dilekleri için esma okuyanlar var, belki o yüzden rahatsız ediliyorlar...,ayrıca bir yada bir kac esmayi vird edinip asiri sekile kacinilirsa bilmiyorum ama her baba yiğidin harcı olmadığını biliyorum.

alinti
 

efendi82

Kayıtlı Üye
Katılım
30 Eki 2012
Mesajlar
17
Tepkime puanı
4
Bu forum da şimdiye kadar esmalar ile ilgili okuduğum en

elle tutulur ve doğru yazı bu diyebilirim. Esmaları okumak aslında çok meşakkatli bir uğraş değil, tabi adetleri 30.000 - 40.000 gibi olmadıkça. İişin özünde şu yatıyor okuduklarım ve dinlediğim sohbetlere dayanarak; Allah c.c. Adem a.s ma nurundan bir parça üflediğinde kendisinin tüm esmalarından bir parça aktarmıştır. Adem a.s mın çocuklarına ve ordan da bizlere kadar tüm insanlığa bu parçalar dağılır yani bir nevi ırsi bir özellik gibi farklı esmaların güçleri farklı insanlara yayılır. Bu bağlamda her bir esmaı zikredişimiz de bir takım özelliklerimiz gelişmeye başlar. Örneğin bizden farklı boyuttaki yaradılmışları görmek, 6. His , Kalp gözü açılması, İbadete düşkünlük, Günahları terk, vs.vb. gibi.

Bunların yanın da konuda da bahsedildiği üzre tek başına yapılan zikir adetler çoğaldık ça tehlikeye mahal vermektedir. Nedeni ise kontrolsüz güç tür. Bunu şöyle örnekleye biliriz. Bir yemeği harlı ateş te pişirirseniz, kısık ateşte pişen yemeğin tadına oranla daha lezzetsiz bir tat verir. Bu neden den dir ki, Bir cemaate mensup olup şeyh,hoca, vs gibi sizi allaha gideceğiniz yönde rehberlik edecek olan zatın deneyimleriyle kuşatması spesifik örneklerin dışında hayati önem taşımaktadır. Bir esma zikrine en başından 30.000 rakamı ile başlamak delirmek için iyi bir nedendir. Bunu önlemenin yolu şöyledir. Zikire başlandığında minimum rakamdan başlanmalıdır. Örneğin 3.600 yada her esmanın zaten rakamı da bellidir ve etkili olacağı saatler de bellidir. Zamanla bu sayı arttırılır ve bir yemeğin ağır ağır pişmesi gibi önce esma zikrine DİL alışır,sonra KULAk duymaya başlar Sonrada KALP tastik etmeye başlar ve kalbi zikre başlanmış olur yani DİL İLE İKRAR KALP İLE TASTİK sizin hem bedeniniz de hemde ruhunuzda ZUHUR yani etki etmeye başlar. Buda sizin ruhani olarak gelişiminize mükemmel bir şekilde devam etmenizi sağlar. Bu neden le de sayı arttıkça şahit olacaklarınız dan zamanla korkmamayı vesvese lere yenik düşmemeyi ruhunuza öğretir.

Başım dan geçen bir kaç olay aktarmak istiyorum.

1: Kalbin hazır olmayışı ile ilgili

Bundan yaklaşık 4 ay önce idi. 10 Yıldır çalıştığım işimden çok fazla yalan söylemem gerektiğinden ötürü ayrılma kararı aldım. Ve kendi işimi kurmak için eşimle bir fikir alış verişi içine girdik. Ve personel taşımacılığı yapmaya karar verdim. Borç harç bir araba alacak ve sabahları 2.5 saat akşamları 2.5 saat çalışacaktım günün geriye kalan kısmını ise ibadetle ve yıllardır hasret kaldığım kitaplara verecektim. Bu şekil de de oldu. İşten ayrıldım. Arabayı alacak olduğum zamanda yaklaşık 1.5 ay bir boşluğum oldu Namaza başladım, Süleyman efendinin kurslarına gidip sohbetlere katıldım ( ALLAH EHLİ SÜNNET VEL CEMAAT YOLUNDA YÜRÜYEN BU KARDEŞLERİMİZE TÜM ALEMLERDE BAŞARIYI VE ALLAH AŞKINI DAİM KILSIN ) her şey harika gidiyordu ve huzura erişmiştim. Namazlarıma azami dikkat ediyor namaz kılarken secde edenin sadece bedenim değil kalbimin secde etmesi için elimden geleni yapıyordum. Bir gün odam da namaz kılıyordum sanırım ikindi namazı idi.Odanın içi olduğu gibi güneş idi gölge tek bir yok iken secdeye kapandığım farzın son secdesin de namaza kendimi tam anlamıyla verdim. Gözlerim açık secde ettiğim yer güneşli tek bir gölge yok iken birden secde ettiğim alanın üstü karardı yani secde ettiğim esnada üzerimden bir şey geçti. Sizi temin ediyorum kalbimin pompaladığı kanın damarlarıma verdiği sızıyı hissettim, tüm kalp atışlarımı tüm hücrelerim de hissettim. Ruhum kafatasıma kadar toplandı adeta ve korkudan o an selam vererek namazımı bozdum. Adetli esma zikri yapıyordum ve geceleri uyumayıp sürekli araştırıyordum ve araştırmaya başladım zikir konusunu. Esmaların adetlerini düşürdüm ve herşey yoluna girdi.

2: Adetli Namaz duaları ve/ veya ayetler

Hepimizin bildiği gibi bazı ayetler adetli okunduğun da Allah c.c yapılan duaların kabulü daha kolay olabilir ( Farklı bir yöntemini ise bir sonraki başımdan gecen bir olayda aşağıda belirticem )

Elemneşrahleke Sadrek duasını evimde 100 rekatlık lık kılınan bir mevlid gecesinde namazımı eda ettikten sonra okumaya başladım. Bayada edetli bir okuma şekli var. Okumaya başladım 150 ila 225 arası bir okuma gerçekleştirdim. Bu arada ben kolay kolay korku nedir bilmeyen bir insanım dır. Allaha hamd olsun ki bana korkmayı layık görmemiş yaradanım. Ayetel kürsi i şerifi okduktan sonra tüm korkularım söner. gerçi bu anlatacaklarımda pek de öyle olmadı. Neyse okumaya devam ederken evde ki anlamsız eşyalardan sesler gelmeye başladı. Mevsim yaz evin bir camı açık vakit gece ne çok sıcak ne çok serin yani genleşmeleri için hiç bir neden yok. Porselen bir vazo var ıvırı zıvırı içine topladığımız. Ben okumaya devam ettikçe sanki ona çekiçle vuruyormuşumda kırılmak üzereymiş gibi sesler. Yukarıdaki heyecan ve stresin 2 katı hislerle okumayı bıraktım.

3: Herşeyin üstün deki güç : Allaha tefekkür ve tam teslimiyet.

Bu olayı yaşayalı sanırım 2.5 ay ya olmuş yada yakındır. Akatlar da Karanfil köy camisinde geçen bir olay dır. Muhterem Cami Hocası ve müezzini ile birlikte tüm cemaatine Allah c.c. den cennetini niyaz ederim. Sanırım bir ayet ya da Hadisi şerif vardı. "KULUM KULLUĞUNU TAM OLARAK YAPSIN YETERKİ YEMESİNİ,İÇMESİNİ,VS HERŞEYİNİ BEN YAPARIM ONA GÖNDERİRİM " gibi. Gündüzleri o camide namazlarımızı kılar diğer 2 servisçi abimizle sohbet eder yemek yer ve günü paylaşıyorduk. Bir sabah geldiğim de sanki diğer sabahlardan farklı gibi idi.Sabah cebim deki son param ile bir çorba içtim. Öğle yemeğin de aç kalacaktım. Diğer abilerimin durumları da aynen benim ki gibi idi.Öğle namazı için camiye geldik. Musalla taşında bir tabut vardı. Öğrendiğimize göre Caminin hemen karşısındaki lokantanın sahibi olan abimiz vefaat etmiş. Ani bir şekilde kalp krizi sonucu Allah c.c. emri ile gerçek vatana göç etmiş ti. Çok üzüldük. Öğle namazının ardından Cenaze namazına katılarak her müslümana farz olan namazı tamamladık.NAMAZ BİTTİĞİNDE HOCA EFENDİ ŞUNLARI SÖYLEDİ ÖLÜM BİR SON DEĞİL AKSİNE BAŞLANGIÇTIR.ÖLÜM AŞIĞIN MAŞUĞU NA KAVUŞMASIDIR. dediğinde ağzımdan tabi ölen aşık ise, aşık değil ise bir et yığının defnedilmesinden başka bir şey değil... dedim. Ve sobet amaçlı araçlarımıza çekildik. Saat 2.5 ile 3.5 arası karnım çok acıktı ve miğdeme dönerek nekadar aç gözlü ve gözü doymaz sın bu gün sana yemek yok ya sen yola geleceksin bu huzursuzluk vermeleri bırakacaksın yada ben bu huzursuzluğu çekmeyi kabul ediyorum dedim. Herkeste güldü tabii :) Benimkisi bir nevi zorunlu da olsa nefis terbiyesi idi. Yani madem param yok bari nefsimi terbiye edeyim diye düşünmüştüm.Açlığım çok fazla rahatsızlık verince kalkında camiye gidelim dedim ( amacım su içmek ti ) Kalktık dik bir yokuşu çıktık ve cami karşımızda idi.Bir anda gördüklerime inanamadım. Vefaat eden abimizin hayrına onun dükkanında ( ALLAH C.C. ONA VE CÜMLESİNE RAHMET VE MAĞFİRET EYLESİN ) patatesli pide ve ayran dağıtılıyordu.Allahım dedim SEN NE BÜYÜK VE YÜCESİN şura da bir kaç dakikalık nefis terbiyesine bedava yemek ihsan eyledin. Dedim ve dükkana girdik birer pide ve yanında da ayran ikram ettiler duamızı ettik ve alıp caminin önündeki banklara oturduk. Yedik hamdolsun. Tabiki bu aç gözlü bünyelere 1 pide ne yapar :) Abilerim den biri Hadi bir kez daha sıraya girelim kimse anlamaz birertane daha alalım dedi. Bende kendisine ALLAHIM C.C. ya hamdolsun ki o bize birilerinin üzüntüsünden sevinç halk etti ben hakkım olanı aldım çok fazla insan yerse Allah c.c. rahmet etsin der ve kabir deki abimiz daha çok rahatlar diye almayacağımı söyledim gene ısrar etti gene aynı şeyi söyledim. Oaman ayran alalım diyince benim kafam biraz attı ve sert şekilde BAK ALLAHIMIZ BİZE HİÇ YOKTAN YEMEK GÖNDERDİ YEDİK AZ OLANA AMA ÖZ OLANA KANAAT EDELİM HAMD EDELİM DEDİM ve sert çıktığım için sustu. ARADAN 2 DK GEÇMEDEN OMZUMA BİR EL DOKUNDU. BİR ÇOCUK ELİNDE 3 ADET PİDE VE 3 AYRAN VE ŞUNLARI SÖYLEDİ ABİ BU PİDELER FAZLA GELMİŞ ZİYAN OLMASIN DİYE GETİRDİM BUYRUN YİYİN AFİYET OLSUN DEDİ VE ELİME TUTUŞTURDU. Arkadaşlar sevinçle yemeğe başladılar elimden alıp bense ellerimi kaldırıp herkesin için de SAA HAMDÜ SENALAR OLSUN RABBİM MUCİZELERİN VE DUALARIMIZI KABUL EDİŞİN NE KADAR GÜZEL DEDİM VE BENDE HAKKIM OLANI RAHMET DİLEYEREK YEDİM. O GÜNÜ YAŞATAN VE BUNU İDRAK ETME YETİSİNİ BANA VEREN O İKRAM EDİCİLERİN EN İKRAM EDİCİSİNE MİLYON KEZ HAMDOLSUN.

Kıssa dan hisse İbadetlerimizi tam yapalım yapalımki diğer ibadetler için yüzümüz olsun... Hakkınızı helal edin...

Arkadaşlar yukarıdaki konu bir çok kişinin görmek isteyip duymak istedikleri şeyler ve ben ömrümde ilk sizle paylaşıyorum Şimdi aranızdan psikolojik sorunların var psikiyatriste git , genleşmedir o , kedidir o kedi bişey olmaz , vs gibi şeyler diyeniniz olacak. Yaşım 30 yani hayattan bir çok tecrübe almış hangi sesin neyden çıkacağını çabuk panik yapmayan yetişkin biriyim o yüzden bu tarz yorumlarınızı yazmayın zira zaten bu tarz şeyleri kimseyle paylaşmayacakken değerli kardeşimizin konusuna yorum yapmak için ve bildiklerimi paylaşmak için Allah c.c. Lutfedişi sonucu verdiği ilhamla paylaşmak istedim.
 

göçmenoğlu

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Şub 2010
Mesajlar
719
Tepkime puanı
128
Yaş
48
Konum
Manisa merkez
İş
Elektironik müh.
Çok sayıda zikir çekmenin faydalarını bilmemde bazı yan etkileride vardır, mesela o zikrettiğiniz duanın veya zikrin hadiminin gelmesi kendisinden bir şey istenmeyincede rahatsız edildiği kanısına varıp sizi rahatsız etmesi riski vardır her zaman..
 

MasterMind

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Haz 2012
Mesajlar
53
Tepkime puanı
3
Bir mürşid ya da şeyh veya onlara benzer birinden bir hoca filanda olabilir işin ehli olacak yani onun verdiği sayıda çekmek daha doğru olur. Soracak biri bulamıyorum bir mazaret değildir. Çok zikir çekmek beyninizdeki düzenli frekans akışını etkileyerek başka boyuttan varlıkların etkisine girme tehlikesinde olmaya sebep olabilir. Başlarda rahmaniymiş gibi gelen sonra sonra sizi gerçeklerden uzaklaştırabilecek ilhamlara maruz kalabilirsiniz. Manevi bir kilitlenme yaşayabilir, şaşkın bir duruma gelebilirsiniz.
 

göçmenoğlu

Kayıtlı Üye
Katılım
10 Şub 2010
Mesajlar
719
Tepkime puanı
128
Yaş
48
Konum
Manisa merkez
İş
Elektironik müh.
Ustasız ilim haramdır misali bu işi iyi bir bilen olmalı tabiiki yanınızda...
 

ibis73

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Ocak 2010
Mesajlar
338
Tepkime puanı
26
Bu forum da şimdiye kadar esmalar ile ilgili okuduğum en

elle tutulur ve doğru yazı bu diyebilirim. Esmaları okumak aslında çok meşakkatli bir uğraş değil, tabi adetleri 30.000 - 40.000 gibi olmadıkça. İişin özünde şu yatıyor okuduklarım ve dinlediğim sohbetlere dayanarak; Allah c.c. Adem a.s ma nurundan bir parça üflediğinde kendisinin tüm esmalarından bir parça aktarmıştır. Adem a.s mın çocuklarına ve ordan da bizlere kadar tüm insanlığa bu parçalar dağılır yani bir nevi ırsi bir özellik gibi farklı esmaların güçleri farklı insanlara yayılır. Bu bağlamda her bir esmaı zikredişimiz de bir takım özelliklerimiz gelişmeye başlar. Örneğin bizden farklı boyuttaki yaradılmışları görmek, 6. His , Kalp gözü açılması, İbadete düşkünlük, Günahları terk, vs.vb. gibi.

Bunların yanın da konuda da bahsedildiği üzre tek başına yapılan zikir adetler çoğaldık ça tehlikeye mahal vermektedir. Nedeni ise kontrolsüz güç tür. Bunu şöyle örnekleye biliriz. Bir yemeği harlı ateş te pişirirseniz, kısık ateşte pişen yemeğin tadına oranla daha lezzetsiz bir tat verir. Bu neden den dir ki, Bir cemaate mensup olup şeyh,hoca, vs gibi sizi allaha gideceğiniz yönde rehberlik edecek olan zatın deneyimleriyle kuşatması spesifik örneklerin dışında hayati önem taşımaktadır. Bir esma zikrine en başından 30.000 rakamı ile başlamak delirmek için iyi bir nedendir. Bunu önlemenin yolu şöyledir. Zikire başlandığında minimum rakamdan başlanmalıdır. Örneğin 3.600 yada her esmanın zaten rakamı da bellidir ve etkili olacağı saatler de bellidir. Zamanla bu sayı arttırılır ve bir yemeğin ağır ağır pişmesi gibi önce esma zikrine DİL alışır,sonra KULAk duymaya başlar Sonrada KALP tastik etmeye başlar ve kalbi zikre başlanmış olur yani DİL İLE İKRAR KALP İLE TASTİK sizin hem bedeniniz de hemde ruhunuzda ZUHUR yani etki etmeye başlar. Buda sizin ruhani olarak gelişiminize mükemmel bir şekilde devam etmenizi sağlar. Bu neden le de sayı arttıkça şahit olacaklarınız dan zamanla korkmamayı vesvese lere yenik düşmemeyi ruhunuza öğretir.

Başım dan geçen bir kaç olay aktarmak istiyorum.

1: Kalbin hazır olmayışı ile ilgili

Bundan yaklaşık 4 ay önce idi. 10 Yıldır çalıştığım işimden çok fazla yalan söylemem gerektiğinden ötürü ayrılma kararı aldım. Ve kendi işimi kurmak için eşimle bir fikir alış verişi içine girdik. Ve personel taşımacılığı yapmaya karar verdim. Borç harç bir araba alacak ve sabahları 2.5 saat akşamları 2.5 saat çalışacaktım günün geriye kalan kısmını ise ibadetle ve yıllardır hasret kaldığım kitaplara verecektim. Bu şekil de de oldu. İşten ayrıldım. Arabayı alacak olduğum zamanda yaklaşık 1.5 ay bir boşluğum oldu Namaza başladım, Süleyman efendinin kurslarına gidip sohbetlere katıldım ( ALLAH EHLİ SÜNNET VEL CEMAAT YOLUNDA YÜRÜYEN BU KARDEŞLERİMİZE TÜM ALEMLERDE BAŞARIYI VE ALLAH AŞKINI DAİM KILSIN ) her şey harika gidiyordu ve huzura erişmiştim. Namazlarıma azami dikkat ediyor namaz kılarken secde edenin sadece bedenim değil kalbimin secde etmesi için elimden geleni yapıyordum. Bir gün odam da namaz kılıyordum sanırım ikindi namazı idi.Odanın içi olduğu gibi güneş idi gölge tek bir yok iken secdeye kapandığım farzın son secdesin de namaza kendimi tam anlamıyla verdim. Gözlerim açık secde ettiğim yer güneşli tek bir gölge yok iken birden secde ettiğim alanın üstü karardı yani secde ettiğim esnada üzerimden bir şey geçti. Sizi temin ediyorum kalbimin pompaladığı kanın damarlarıma verdiği sızıyı hissettim, tüm kalp atışlarımı tüm hücrelerim de hissettim. Ruhum kafatasıma kadar toplandı adeta ve korkudan o an selam vererek namazımı bozdum. Adetli esma zikri yapıyordum ve geceleri uyumayıp sürekli araştırıyordum ve araştırmaya başladım zikir konusunu. Esmaların adetlerini düşürdüm ve herşey yoluna girdi.

2: Adetli Namaz duaları ve/ veya ayetler

Hepimizin bildiği gibi bazı ayetler adetli okunduğun da Allah c.c yapılan duaların kabulü daha kolay olabilir ( Farklı bir yöntemini ise bir sonraki başımdan gecen bir olayda aşağıda belirticem )

Elemneşrahleke Sadrek duasını evimde 100 rekatlık lık kılınan bir mevlid gecesinde namazımı eda ettikten sonra okumaya başladım. Bayada edetli bir okuma şekli var. Okumaya başladım 150 ila 225 arası bir okuma gerçekleştirdim. Bu arada ben kolay kolay korku nedir bilmeyen bir insanım dır. Allaha hamd olsun ki bana korkmayı layık görmemiş yaradanım. Ayetel kürsi i şerifi okduktan sonra tüm korkularım söner. gerçi bu anlatacaklarımda pek de öyle olmadı. Neyse okumaya devam ederken evde ki anlamsız eşyalardan sesler gelmeye başladı. Mevsim yaz evin bir camı açık vakit gece ne çok sıcak ne çok serin yani genleşmeleri için hiç bir neden yok. Porselen bir vazo var ıvırı zıvırı içine topladığımız. Ben okumaya devam ettikçe sanki ona çekiçle vuruyormuşumda kırılmak üzereymiş gibi sesler. Yukarıdaki heyecan ve stresin 2 katı hislerle okumayı bıraktım.

3: Herşeyin üstün deki güç : Allaha tefekkür ve tam teslimiyet.

Bu olayı yaşayalı sanırım 2.5 ay ya olmuş yada yakındır. Akatlar da Karanfil köy camisinde geçen bir olay dır. Muhterem Cami Hocası ve müezzini ile birlikte tüm cemaatine Allah c.c. den cennetini niyaz ederim. Sanırım bir ayet ya da Hadisi şerif vardı. "KULUM KULLUĞUNU TAM OLARAK YAPSIN YETERKİ YEMESİNİ,İÇMESİNİ,VS HERŞEYİNİ BEN YAPARIM ONA GÖNDERİRİM " gibi. Gündüzleri o camide namazlarımızı kılar diğer 2 servisçi abimizle sohbet eder yemek yer ve günü paylaşıyorduk. Bir sabah geldiğim de sanki diğer sabahlardan farklı gibi idi.Sabah cebim deki son param ile bir çorba içtim. Öğle yemeğin de aç kalacaktım. Diğer abilerimin durumları da aynen benim ki gibi idi.Öğle namazı için camiye geldik. Musalla taşında bir tabut vardı. Öğrendiğimize göre Caminin hemen karşısındaki lokantanın sahibi olan abimiz vefaat etmiş. Ani bir şekilde kalp krizi sonucu Allah c.c. emri ile gerçek vatana göç etmiş ti. Çok üzüldük. Öğle namazının ardından Cenaze namazına katılarak her müslümana farz olan namazı tamamladık.NAMAZ BİTTİĞİNDE HOCA EFENDİ ŞUNLARI SÖYLEDİ ÖLÜM BİR SON DEĞİL AKSİNE BAŞLANGIÇTIR.ÖLÜM AŞIĞIN MAŞUĞU NA KAVUŞMASIDIR. dediğinde ağzımdan tabi ölen aşık ise, aşık değil ise bir et yığının defnedilmesinden başka bir şey değil... dedim. Ve sobet amaçlı araçlarımıza çekildik. Saat 2.5 ile 3.5 arası karnım çok acıktı ve miğdeme dönerek nekadar aç gözlü ve gözü doymaz sın bu gün sana yemek yok ya sen yola geleceksin bu huzursuzluk vermeleri bırakacaksın yada ben bu huzursuzluğu çekmeyi kabul ediyorum dedim. Herkeste güldü tabii :) Benimkisi bir nevi zorunlu da olsa nefis terbiyesi idi. Yani madem param yok bari nefsimi terbiye edeyim diye düşünmüştüm.Açlığım çok fazla rahatsızlık verince kalkında camiye gidelim dedim ( amacım su içmek ti ) Kalktık dik bir yokuşu çıktık ve cami karşımızda idi.Bir anda gördüklerime inanamadım. Vefaat eden abimizin hayrına onun dükkanında ( ALLAH C.C. ONA VE CÜMLESİNE RAHMET VE MAĞFİRET EYLESİN ) patatesli pide ve ayran dağıtılıyordu.Allahım dedim SEN NE BÜYÜK VE YÜCESİN şura da bir kaç dakikalık nefis terbiyesine bedava yemek ihsan eyledin. Dedim ve dükkana girdik birer pide ve yanında da ayran ikram ettiler duamızı ettik ve alıp caminin önündeki banklara oturduk. Yedik hamdolsun. Tabiki bu aç gözlü bünyelere 1 pide ne yapar :) Abilerim den biri Hadi bir kez daha sıraya girelim kimse anlamaz birertane daha alalım dedi. Bende kendisine ALLAHIM C.C. ya hamdolsun ki o bize birilerinin üzüntüsünden sevinç halk etti ben hakkım olanı aldım çok fazla insan yerse Allah c.c. rahmet etsin der ve kabir deki abimiz daha çok rahatlar diye almayacağımı söyledim gene ısrar etti gene aynı şeyi söyledim. Oaman ayran alalım diyince benim kafam biraz attı ve sert şekilde BAK ALLAHIMIZ BİZE HİÇ YOKTAN YEMEK GÖNDERDİ YEDİK AZ OLANA AMA ÖZ OLANA KANAAT EDELİM HAMD EDELİM DEDİM ve sert çıktığım için sustu. ARADAN 2 DK GEÇMEDEN OMZUMA BİR EL DOKUNDU. BİR ÇOCUK ELİNDE 3 ADET PİDE VE 3 AYRAN VE ŞUNLARI SÖYLEDİ ABİ BU PİDELER FAZLA GELMİŞ ZİYAN OLMASIN DİYE GETİRDİM BUYRUN YİYİN AFİYET OLSUN DEDİ VE ELİME TUTUŞTURDU. Arkadaşlar sevinçle yemeğe başladılar elimden alıp bense ellerimi kaldırıp herkesin için de SAA HAMDÜ SENALAR OLSUN RABBİM MUCİZELERİN VE DUALARIMIZI KABUL EDİŞİN NE KADAR GÜZEL DEDİM VE BENDE HAKKIM OLANI RAHMET DİLEYEREK YEDİM. O GÜNÜ YAŞATAN VE BUNU İDRAK ETME YETİSİNİ BANA VEREN O İKRAM EDİCİLERİN EN İKRAM EDİCİSİNE MİLYON KEZ HAMDOLSUN.

Kıssa dan hisse İbadetlerimizi tam yapalım yapalımki diğer ibadetler için yüzümüz olsun... Hakkınızı helal edin...

Arkadaşlar yukarıdaki konu bir çok kişinin görmek isteyip duymak istedikleri şeyler ve ben ömrümde ilk sizle paylaşıyorum Şimdi aranızdan psikolojik sorunların var psikiyatriste git , genleşmedir o , kedidir o kedi bişey olmaz , vs gibi şeyler diyeniniz olacak. Yaşım 30 yani hayattan bir çok tecrübe almış hangi sesin neyden çıkacağını çabuk panik yapmayan yetişkin biriyim o yüzden bu tarz yorumlarınızı yazmayın zira zaten bu tarz şeyleri kimseyle paylaşmayacakken değerli kardeşimizin konusuna yorum yapmak için ve bildiklerimi paylaşmak için Allah c.c. Lutfedişi sonucu verdiği ilhamla paylaşmak istedim.
Masallah masallah , masallah kardesim , coguna bir masal gibi gelir ama yasanmis ibretlik hikayeler . Allah razi olsun . Cok etkilendim. Bu yazidan kendime bayagi pay cikaracagim Allahin feyzi ,bereketi , magfireti üzerineze olsun
 

ruhname

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Eki 2012
Mesajlar
557
Tepkime puanı
152
bende bilinçsiz olarak zikir .çekmenin zararlı olabileceğini duymustum zaten 3000 gibi adedli zikirleri ancak tarikatçılar çeker yada seyhler evliyalar falan dilek için çekilenler çok az buna oranla
 

ibis73

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Ocak 2010
Mesajlar
338
Tepkime puanı
26
Bir mürşid ya da şeyh veya onlara benzer birinden bir hoca filanda olabilir işin ehli olacak yani onun verdiği sayıda çekmek daha doğru olur. Soracak biri bulamıyorum bir mazaret değildir. Çok zikir çekmek beyninizdeki düzenli frekans akışını etkileyerek başka boyuttan varlıkların etkisine girme tehlikesinde olmaya sebep olabilir. Başlarda rahmaniymiş gibi gelen sonra sonra sizi gerçeklerden uzaklaştırabilecek ilhamlara maruz kalabilirsiniz. Manevi bir kilitlenme yaşayabilir, şaşkın bir duruma gelebilirsiniz.
Aydinlatici bir yorum sayin thisislove .baska yorumlar bekliyorum
 

ibis73

Kayıtlı Üye
Katılım
22 Ocak 2010
Mesajlar
338
Tepkime puanı
26
Burda yazilan mesajlari begeniyorum yada tesekkürederim butonuna basacagim yere begenmiyorum olarak basmisim , özür dilerim
 

langlois

Kayıtlı Üye
Katılım
8 Ağu 2014
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
siz zikri kimin için yapıyorsunuz acaba diye soru sordurtur bu konu
 

aşk1

Banlı Kullanıcı
Katılım
31 May 2010
Mesajlar
852
Tepkime puanı
20
bende bilinçsiz olarak zikir .çekmenin zararlı olabileceğini duymustum zaten 3000 gibi adedli zikirleri ancak tarikatçılar çeker yada seyhler evliyalar falan dilek için çekilenler çok az buna oranla
30 000 i mi kastettiniz bilmiyorum ama 3000 de bir şey olmaz. yalnız bu konu çok ilgimi çekti acaba bende sınır yer nerde başlıyor diye şu çok sayıda zikir olayını düşünüyorum da. rahatsız edileceğimi düşünmüyorum çünkü sıradan bir zikir çalışması yapıcam dua ile. yani zikirleri kötü şeylere alet etmeyceğim. bu olayları yaşayanları ben genelde zikirleri nasıl kullandıklarını eksik olarak verdiklerini söylediklerini sanıyorum. ayrıca bi günde insanın kendisini yırtasa bile çekebileceği bir zikir cekebileceği kapasitesi var. 24 saat içerisinde uyumasa azıcıkta yese diğer ihtiyaçlarıda çıkarsak hadi 1 saat çıkaralım geriye kalan 23 saatte bir insan nasıl verdiğiniz rakamları çekebilir hiç mantıklı gelmiyor :D 30 000 40 000 ne demek yahu. bakın zikir çekmekten korkmaktan önce her zikrin gündelik bir çekimi vardır. çünkü zaman denen bir şey var. dilin o zikre alışması var. böyle bir konu daha aşmıştı birisi herhalde hayatında hiç zikir çekmemiş olacak ki diyordu ki 100 000 120 000 cekicem bana kötü şeyler olur mu diyordu :DDDDDD 24 saatte sen nasıl 120 000 yapıcaksın. ve zikre sınırlandırma getirmeye çalışmanız hiç doğru bir şey gibi gözükmüyor. isteyen insan Allah'ın isimlerini istediği kadar seslendirir. ama tabi bunu nasıl kullandığı çok önemli. kötü mü iyi mi bilemeyiz şahsın kendisi bilir ne yaptığını.

insan üzgünken ve çaresizken yaratıcıya çok fazla ihtiyaç duyuyor bir an önce onu hissetmek ona gitmek istiyor bundan dolayı kuran kerim okunuyor zikir çekiliyor ya da ölmek isteniyor. kişi bunlarla sakinleşiyor. birileri çıkıpta defalarca şu ayeti okumamalısın. şu zikri çekmemelisin diye korkutmak doğru değil bana göre. çünkü o okuma diye korkuttuklarınız belkide o şahsı koruyucu bi kalkan yapıyor siz bunu bilemezsiniz. ama dediğim gibi şahıs esmaları kötüye kullanımını yaparsa tabiki hoş olmayan şeyler yaşanacaktır. oyüzden ben kullanmasını bilmem derseniz kullanımını öğrenip ona göre zikrinizi çekin. zaten kullanım nasılsa ona göre güzel bi sonuç elde edersiniz. sayılara takılmayın sayılara göre bir şey elde edeceğiniz yok. sayıyı sadece yerine getirilmesi gereken kotanız olarak görün. Allah sizi siz ona kendi ismiyle seslenmeseniz de duyar. ama ona kendi ismiyle seslenilmesi tövbe edilmesi bol bol şükür edilmesi kuranı kerimin okunması ve hayatını ona göre şekillendirmek çok güzel bir samimiyet göstergesidir. dünya da onu yani Allah'a unutuyoruz hiçbirimiz dünyayı bırakıp birazcık olsun sadece ona yoğunlaşamıyoruz. kendimizi onunla olma ona dua etme güzelliğinden alıkoyuyoruz. çoğumuz duayı bir istediğimiz kabul olsun diye yaklaşıp ediyor. ama o an dua etmenin halinin güzelliği yaşamıyoruz. namaz ne kadar canlı bir şey gibi geliyorsa kılına güzel duygu hissettirip ona bu güzelliği yaşatıyorsa duada öyle. yaratıcıyı en çokta sanırım buyüzden seviyorum ona dua etmek apayrı bir şey öbür tarafta bu dua etmeyi halen yaşayabilmek isterdim. aslında hepimizin istediklerimizden çok ona ihtiyacımız var. bu ihtiyaçta bizde dua olarak patlıyor. zikirlerden asla korkmayın. Allah'ın isimlerinin güzelliklerini neden sizde göremeyesiniz ki. zikir yapacaklara tavsiyem öncelikle bir deneme yapsınlar baksınlar toplamda ne kadar zikir çekebilecekler. nette yazılan 40 000 50 000 100 000 sayılarına itibar etmeyin kendi kotanız ne kadar bir bakıp ona göre bir sayı belirleyip kendinize zikrinizi duanıza göre çekin. ve zikirinizi çekerken bol bol duanızı anımsayın ve zikir öncesi sonrası tövbe edin yaptığınız hatalarını anımsayıp, bol bol sükretmeyide unutmayın verdiklerini anımsayarak :) ama sakın kendinizi esmalardan korkarak mahrum bırakmayın.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Esmalardan kolay kolay fenalık gelmez. Ancak normal hayatta tercih etmek istemeyebileceğiniz şeylerle de karşılaşabilirsiniz. Geçen aylarda bir tanıdığın çocuğu kolay erişilebilir bu bilgilerden bir hevesle faydalanmak istiyor. Okuduğu esma (sayısını hatırlamıyor bir hafta kimseyle konuşmadan okunuyor) ile görevli varlık kendisine inanılmaz sinirli biçimde (epey de eleştiriyor) ne istediğini ve istediğini aldıktan sonra gitmesini söylüyor, tabi bu şaşkın korkudan felç, hiç bahsedilmemiş veya denk gelmemiş bu varlık durumuna. Normalde profesyonellerin yapmak istediği ve yaptığı harikulede bir şey. Gel gör ki her şeyin fazlası vardır ve bizim için bu fazlalık sonsuzdur.. :)
 

manda

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Ağu 2014
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Aslinda Allah'in celle celalahu butun isimleri insanlar icin ilactir ama hangi ilacin neye iyi geldigini bilmek gerekir. Insanda birde galib olan esma veya esmalar var. Bunlar kiside cok cabuk level attirir Allah'in izniyle. Bunlarda ebcedle hesaplanir vicdanda test edilir ruyada da insana gosterilir. Allah in celle celaluhu her ayetin, zikrin, esmanin bir melegi vardir. Bunlar sizinle irtibata gecebilir bazen sesini duyarak bazen gorerek kisinin mertebesine gore. Ama gorununce insan bir sure konusamayabiliyor.

Neyse galibi esma bulunduktan sonra ki bu kisinin ilacidir 3 gunluk esma itikafina girebilir: daha manevi mertebelere yukselebilmek icin. Bu surecte kotu varliklar rahatsiz edebilir. Geceleri uyunmaz zikir ile mesgul olunur gunduzleri oruclu. Zikir sayisida diyelim esmaniz Ya Hayy. Onun zikir sayisida 180. Bu surecte 180*180=32400 tane gunluk zikir cekiliyor. Ardindan 2 rekat esma sukur namazi kiliniyor

Birde bu esmalar bulunmadan once veya riyazet esnasinda cekilen kisiye verilen 19 tane esma var. Onlari cekip kalbi isindirablir.

Belli bir makama kadar zikirler sayi ile cekilir.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Alıntılanan yazı hakkında bir yorum eklemem gerekiyor.
Bu yazı bariz biçimde ''tarikata girmek şart'' duygusunu empoze etmek için hazırlanmış. Güzel yazı ancak amaç ortaya çıkınca güzelliği soluyor.
Diyeceksiniz ki tarikat kötü müdür? Tamam da hangi tarikatı soruyorsunuz? Hangi tarikat olursa olsun çok bariz hataları yoksa dibi kavun değil ki koklayıp ne olduğunu anlayasınız. Tarikatlar ne yazık ki bireysel değil. Bir topluluktan meydana geldiği doğru, ancak amaç o toplumu oluşturan bireylerin bireyselliği olmalıyken, tarikatlar toplumsal hareketlere girişiyor. Bunu da saygısız, hoş görüsüz bir şekilde yaptıklarında (ki çoğu o hale geldi) diğerleriyle tosluyor, devletlerle sıkıntılar yaşanıyor, kısaca huzursuzluk ve kaosun yayılmasına yardımcı oluyor.
Doğrudur bir bilene danışmak şart biz de bir çok konuda böyle diyoruz. Hele hele belirli bir tarif üstünden giderken yanlış yapma lüksünüz yok İşte kör düğüm burada! Hep tarifler ve hazır şeyler üstünden konuşulduğu için bir bilene danışmak gerekiyor.
Bu tür bilgiler hep kişiye özeldir aslında. Gelin görün ki tarikatlarda bu bireysellikten çıkarılıp diğer tarikat mensuplarına da aktarılır. Hal böyleyken 1 kişinin kendi çabalarıyla belli bir zamanda alacağı bilgi birken, tarikatta desteklerle bu üç oluyor. Bilgi belli bir zümre içinde sıkışıp kalıyor. Herkes tabii meraklı köfteci.. İki Havass kitabı, bir kaç yazma hemen bu ilimlerin içine girmek isteniyor. DİKKAT! O kitaplar kimindi? Belli bir tarikate mensup bir zatın.. :) Ne yapacaksın? O tarifler için yine o tarikata veya tarikat dışından bir şekilde o konuyla ilgili olan birinden yardım almak zorundasın. Çünkü o sana özel değil, sen çabalamadın o bilgi için, biri çok ciddi zahmetlere girerek o sayıları çıkardı.
Hoop kısır döngü! Sanki bazı şeylerin tek yolu tarikatmış gibi görünmeye başlar ve bu döngü kendini besler katlanarak büyür..

Oysa ki, söz konusu Kuran ise, Allah'a seslenmek ise, Allah'ın adlarını, kelamı olan sureleri okuyup derdine çare aramak ise bunu emin olun tek başınıza da yapabilirsiniz.. Kimsenin tekelinde değil bu işler! Asla ama asla bunu unutmayınız.
-Tarikatsız ilim haramdır / Haram sevap sadece Kuran'da yazabilir, çok iddialı ve cüretkar laflar dikkat edin nelere gidiyor. Bazıları ''yahu benzetme yapılmış'' demesin, zira tarikatlar işlerine geldiği herhangi bir konuda tek harfi bile kullanmanızı yasaklar. Bu durumda kendileri sadece Allah'ın yetkisi olduğu bir şeyi benzetmelerinde kullandıkları an ikilem ve yine trajikomik bir durum ortaya çıkar. Dikkat edelim lütfen, akıl bize yeter.
-''Bu işlerle uğraşanların başına türlü işler gelir, siz de bu işleri yazıyorsunuz Chillout'' dediğinizi de duyar gibiyim. Zaten yukarıda açıkladım, başkasının tariflerini o başkalarına danışmadan yaparsanız (zaten amaçlanan da bu olayın koptuğu yer de bu) doğru başınıza işler gelebilir. Bırakın Havass kitaplarını, onlardan sadece fikir edinin.
-Bir bilene danışmasak nasıl yapacağız kendi tariflerimizi tekniklerimizi diyenleri de duyar gibiyim. Gayet de oluyor. Siz temiz bir niyetle bir şey dilediğinizde nasıl o şey imkansız gibi görünse de oluyor da, ilim niyetlendiğinizde neden olmasın? :) Gerekirse en güvenli biçimde verilir anahtarlar size. Bunu unutmayın. Sonuçta siz sistemin ve her şeyin sahibinden istiyorsunuz, ondan daha iyi öğretmen, daha iyi gözetici, daha iyi yol gösterici olabilir mi? Eh bazı tarikat büyüklerine (!) göre demek ki yetmiyor Allah'tan dilemek.. Bu bile size bir çok şeyi anlatır.
 

manda

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Ağu 2014
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Devir tarikat devri degil zaten haklisin. Hangi tarikata gidersen git sana yol gosterecek bir seyh bulamazsin gunumuzde. Sadece meshur 19 zikirleri verebilir size. Bunun devami gelmez yani.
Zaten islam tarihine dikkatli bir sekilde bakarsak sahabe efendilerimizin hepsi bu yolda tek basina gitmislerdir. Yani bireysel sufilik yapilmistir. Buda mumkun demekki.
 

La-edri

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Haz 2010
Mesajlar
2,195
Tepkime puanı
509
Bireysel sufilik yoktur sevgili manda, Rasulullah icin Cebrail vardi, sahabe icin Rasulullah vardi, akabinde Hz.Ebubekir Ali vs vardi. Bu ilim gönülden gönüle gecer.

Mevlana'nin Sems'i .Yunus Emre'nin Taptuk Emre'si bunlari yok saymak bize bir fayda getirmez.

Bu ilim Kitaptan okunup ögrenilecek olsaydi Allah Kur'an i meleklerle indirirdi, ama o bu ilmi insana bir insan ile iletti.
Kur'an nedir ? Rasulullah'in dilinden cikan ayetlerdir, araci burada bir insandir. Kur'an ilmi böyle intikal eder.
Tarikat cemaat vs bunlara benede karsiyim fakat Kamili mürsidsiz bu yol kat edilmez ister kabul görsün ister görmesin.
Kisiye tarikat sart degildir zaten külliyen zarar ,tarikata giren tarikatin haline burunur onlar gibi konusur hareket eder giynir vsa bu Allah'in istedigi gibi olmak anlamina gelmiyor. Olay amacindan sapiyor yani gurublasmalar meydana gelior ve bastaki kisi binlerce kisiye beyin oluyor onlari kuzu gibi güdüyor kendi istekleri ugruna cogu kez.Yani olay amacindan sapmis bir durumda günümüzde.

Ama bu mürsidleri inkar etmemiz anlamina gelmez, mürsidsiz Allah'a gidilmez , bireysel sufilik mumkun degel olmaz cünki bir sen birde ben mantigi sart, bu konu uzun es geciyorum.
Hz Musa normal bir peygamber degildi onun kitabi yani tevrati vardi, buna ragmen o bireysel kendi basina ilim ögrenemedi Hz Hizir ona öncü oldu. Neden bireysel yoluna gidemedi ?Okunmasi gereken kitap ona indi ama ne oldu ona bir üst ilim sahibi gerekti.

Musa o ayri bir mesele konuya ne alaka o bir peygamberdi diyenler icin konuyu bir seviye daha normal insana indireyim.

Mevlana Sems'den önce bir Kur'an alimiydi babasi da öyle idi hatri sayilir büyük bir alim bizden cok daha iyi kuran okurdu insanlar egitirdi, fakat onu okudugu kur'an mevlana yapmadi onu SEMS mevlana yapti.Yunus Emre yine öyle onu taptuk Emre Yunus yapti.

Bu yolda yol almis kisiler bosuna bir mürsidi kamile varmassan olmaz demiyorlar, fakat tarikat illa mürsid demek degildir, seyh nedir, seyh yasli adam demektir yasli ya bilgin oluyor mantik icabi :)

Bu tür konulari arabca cümlelerle anlatincada alim olmuyoruz o cümlelerin acilimi var bir köke inelim, tarikat yol demektir illa cemaat degil her gönülden bir yol gider Allah'a. ama o yolu hadi bul bakalim,insan kendini dahi tanimazken yolunu nasil bulacakki, iste o yolda senin kendi yolunda sana ayna lazim iste o mursiddir.

Bir cocugunuzun nineleri dedeleri nebileyim belkide kendiniz yillardir namaz kiliyorsunuzdur bir soralim 40 yil namaz kilmis bir insan mirac yapmismi ? Demekki namaz var birde namaz var.Ama namaz mirac icin kilinir yoksa bosa kurek sallamak oldugunu Allah ayette bildirmedimi.
Zikir cekiyoruz bilmem kac ton iyide ne oluyor ? Kalb gözumuz aciliyormus yahu kimseye lazim degil kalb gözü eger Allah'i musahede edemiyorsa,Amac Allah baska bir sey degil bu yolda kalbgözü ucmak kacmak vs akliniza ne tür nimet gelirse amac yuz ton zikir cekmekde degil. Allah.

Bir mürsid cikar karsiniza ne cübbe ne sarik sakal ne elde tesbih ama mürsid midir . evet mürsiddir.

Düsünseneize ben yillarca tip anatomi kitaplari okumusum tabiri caiz ise yalamis yutmusum, iyide ben amaliyat yapabilirmiyim ? Kitap insana teoriden haber verir pratikten degil Kuran da namazin sekli yoktur degilmi. Cunki pratigini size yaptiran birirsi lazim .Saheb icin bu Muhammed'di, Onun icinde Cebrail idi.
Kur'an i ben tek basina okurum diyebilenler okur okumasinada teoriik olarak , zira la ilehe ilallah pratige indiginde fenafillah akabinde bekabillah'tir.. Iste bu ve buna benzer bir cok ayet icin pratiksiyen lazim.O kiside la ilhe ilallah ayetini saadece okumamis ayni zamanda pratige indirmis kisidir yani mürsid.

Birsey daha var kurani okurum diyebilenler icin mutesabih ayetleri ne yapacagiz? Bu beni derinden ilgilendiriyor nasil okuyorsunuz ? Bilmem kim alimin actigi parantez mi yol olacak peki oldu diyelim, bu yolu sana gösterenin konumu ne oluyor ?Yani o parantezi acan hocanin konumu ne oldu simdi senin icin ? Insallah anlatabilmisimdir Mürsid ve Kur'an bagini, lazimligini olmaz ise olmazligini.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Sevgili La Edri yazdıklarının bir çoğuna katılıyorum. Bununla birlikte detaylandırmak istediğim ve farklı düşündüğüm bazı noktalar var.

İnsandan insana, gönülden gönüle olan durumlar dışında da, bazı insanlara verilen hediyeler var. Bazısına tamamen (nasıl kullanacağı,faydaları,zararları) bazısına kısmen veriliyor. Aynı şekilde temiz niyetli kişilere de niyetlerinin sonucu bu tür hediyeler verilebiliyor.

Hz. Hızır örneği vermen çok iyi olmuş, Hz. Hızır başlı başına bir sır kendi içinde. Bu zat gibi bazı kimseler, insanların karşısına çıkıp yapacakları şeyi yapıp gidiyor bazen irtibatı kesmiyor. Evet burada gönülden-gönüle, insandan-insana aktarım var mesela.

Anatomi,tıp gibi ilimler insanın kendi çabasıyla ilerletmeye çalıştığı bir ilim olduğundan elbette bir hocası da gerekiyor ve fakat burada mevzubahis olan ilim insana ait olmayan sonsuz bir ilim. Haliyle o sonsuzluk için insana ihtiyaç yok diye düşünüyorum. Bazı durumlar evet ama şart da değil.

Muhkem ve müteşabih ayetler konusu çok sevdiğim bir konu. Allah razı olsun lafını açtığın için. Kuran canlı ve zamanın içine hapis değil deriz. Bu da bu özelliğinden geliyor zaten benim için. Nasıl? Muhkem ayetler tamam belli, herkese aynı anlamda. Müteşabih ayetler ise, zamana, kişiye ve duruma göre adeta canlı biçimde anlam katabilir. Müteşabih ayetleri bir kalıba sokmak bence Kuran'a eziyettir. Alimin açtığı parantez, Allah'ın müteşabih bıraktığı ayetin amacına ters gibi zincirlemiş gibi geliyor bana. Pek anlatamadım belki ama bu konu derin ve güzel.

Bu tarikat ve kişisellik anlamında biraz da kendimden yola çıkarak yazdım açıkçası. Benim hayatımda hiçbir tarikat, hiçbir kalıcı hoca olmadı. Bazı hediyelerden dolayı belki çok acılar çektim, belki çok güzel şeyler yaşadım ama bunun da pişirmeye yarayan çok yönlü bir ateş ve su olduğunu idrak ettim. Zaman içinde karşıma çıkan ve bir daha görmediğim zatlar da oldu, yardımcı olan dostlar da.. Ama hepsi görevini yerine getirip, ya gitti ya da bu konularla alakalı olmayan bağları kaldı. Anlatmak istediğim hem duada, hem madde evrende, hem ilimde, her şeyde dediğimiz ve de doğru olduğu gibi Allah'ın dediği olur.
 

derviş0

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Mar 2014
Mesajlar
16
Tepkime puanı
4
Niyet Allah ın rızasıysa cinler gelse bile korkar kaçarlar...
 

manda

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Ağu 2014
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Evet sevgili arkadaşlar bireysel sufilik demek mürşidsiz yola çıkmak demek değildir. Peygamber Efendimiz Sallallahu aleyhivesselem bu yolun her zaman rehberi olmustur ve olmaya devam edecektir.

Günümüzde insana yol gösterecek bir şeyh yok eskiden olduğu gibi . Sadece vereceği meşhur 19 tane zikir vardır. Bundan öte gidemez yani bizleri o güzide makamlarda gezdirme rehberliği yapamaz. Devirde tarikat devri olmayıp hakikat devri olduğundan bireysel sufilik ister istemez ortaya çıkıyor. Zaten bu yolun en parlak yol Kur'an-ı Kerim ve Hadis yoludur. Zikir yolu ikinci yoldur. Buna en güzel örnek sahabe efendilerimizdir. Onlar ne tarikata bağlandılar ne de el verecek zikir alacak bir şeyhe başvurdular. Onlar Hz. Muhammed Sallallahu Sellem Efendimizi rehber edindiler. Bu yüzden her bir sahabe efendimiz kendine özgü bir sufidir. Mesela Hz. Ömer Radıyallahu anhum hakkı batıldan ayıran faruki ve adil bir sufidir. Hz. Ebubekir radıyallahu anhum sıddıkı ekber bir sufidir.

Kısacası hayatını hadislerle donatmamış peygamberimiz sallalahu aleyhivesellem gibi birebir yaşamayan zaten sufi olamaz.

Mürşid meselesine gelince öncelikli yol Kur'an-ı Kerim ve Hadis yoludur. Bu yol akılla başlar kalble devam eder. Kur'an-ı Kerim'de Yusuf suresi 12. ayette "De ki:İşte benim yolum budur! Ben basiret ve idraklerine seslenerek insanları Allah'a çağırıyorum" ayetiyle akılla yola çıkılacağı anlaşılıyor. Sonra Rad Süresi 28. ayette "Yine o inkâr edenler diyorlar ki: "Peygambere Rabbi tarafından bir mûcize verilmeli değil miydi?" De ki: "Allah dilediğini bu tür iddiaları sebebiyle saptırır. Kendisine yöneleni de hidâyete erdirir. İşte onlar iman edip gönülleri Allah’ı zikretmekle, O’nu anmakla huzur bulan kimselerdir. İyi bilin ki gönüller ancak Allah’ı anmakla huzur bulur." kalble devam edeceğine işaret vardır.

Kalb huzura erince insana bir yere kadar mürşidlik yapacaktır. Bir yerden sonra zaten hak yolunun yolcusu manasına salik Peygamberini rehber edinmişşse Allah'ın izni ve inayetiyle yoldan kaymaz.
 

yare-i yarim

Moderator
Katılım
10 Ocak 2013
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
879
İş
Sanatsal tablolar oluşturmak/Mutfak eşyaları dalında ticaret
Bir sorum olucaktı bilenlere
birisi sırf Allah rızası için zikir çekiyorsa ne olur ?
yorumlarda görüyorum hadimler geldi sinirliydi fln
şu durumda sırf Allahın rızasını ummak için zikir çekilincede olurmu bunlar ?
 
Üst