Kabirle ilgili bir kaç güzel söz:
* Çok geniş tasavvur ettiğin senin dünyan, dar bir kabir hükmündedir. (Bediüzzaman)
(Yani dünya hayatı nurani ahiret hayatına , cesede bağlı hayatın ruh düzeyindeki hayatla karşılaştırılınca,insan ruhu için bu beden bir kabir sayılabilir )
* Kabir, âlem-i âhirete açılmış bir kapıdır. Arka ciheti rahmettir, ön ciheti ise azaptır. Bütün dost ve sevgililer o kapının arka cihetinde duruyorlar.(Bediüzzaman)
* Kabir var, hiç kimse inkâr edemez. Herkes, ister istemez oraya girecek. Ve oraya girmek için de, üç tarzda, üç yoldan başka yol yok.
Birinci Yol: O kabir, ehl-i İmân için bu dünyadan daha güzel bir âlemin kapısıdır.
İkinci Yol: Âhireti tasdik eden, fakat sefâhet ve dalâlette gidenlere bir haps-i ebedî ve bütün dostlarından bir tecrid içinde bir haps-i münferid, yalnız başına bir hapis kapısıdır. Öyle gördüğü ve itikad ettiği ve inandığı gibi hareket etmediği için, öyle muâmele görecek.
Üçüncü Yol: Âhirete inanmayan ehl-i inkâr ve dalâlet için bir idâm-ı ebedî kapısı, yani hem kendisini, hem bütün sevdiklerini idam edecek bir dar ağacıdır. Öyle bildiği için, cezası olarak aynını görecek. Bu iki şık bedihîdir, delil istemiyor, göz ile görünür.
(Bediüzzaman)
* Hem deme: 'Ben de herkes gibiyim.' Çünki herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder. Herkesle musibette beraber olmak demek olan teselli ise, kabrin öbür tarafında pek esassızdır. (Bediüzzaman)
Soru: Bugün Nur dersinde, biri herkesin kabir azabı göreceğini iddia etti. Her ne kadar kelime-i tevhid bile getirerek ölmüşse yine de azab görecek, dendi. Bu nasıl olur? Hem imanla gidilecek, hem de azab görülecek; bunun delilleri nelerdir?
Cevap: Herkesin mutlaka kabir azabı çekeceğini ifade eden bir ayet vaya hadis bilmiyoruz. Risalelerde de bunu teyid eden bir ifade bulunmamaktadır.
Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, imanla gitmek, hiç azap çekmeyeceği anlamına gelmemelidir. Günahkar bir mümin olabilir. Üzerinde kul hakkı olan bir mümin de, imanla gidebilir.
Sorularla Risale
Soru: 3000 yıl önce ölen birinin kabir azabı ile kıyamete yakın ölen kimsenin kabir azabı bir olur mu, kabirdeki sorgu ile hesap günü yapılan sorgu arasında fark var mıdır?
Cevap: 1- Kabir azabı, peygamberimizin bildirdiğine göre günahkar müminler ile kafir olarak ölenler içindir.
2- İster mümin ister kafir olsun, başına ne gelirse günahlarının affına sebep olacaktır. Bela, musibet, hastalık, sıkıntı gibi şeyler insanların günahlarının hafiflemesine sebep olmaktadır.
Bir mümin bu dünyada günahkar olarak yaşar, fakat başına gelen musibetler onun günahlarının azalmasına sebep olacaktır. Kabir de çektiği azaplar da yine günahlarına kefaret olup onları siler.
Aynen bunun gibi Allah adili mutlak olduğu için kafir kullarının başına gelen musibetler de cehennemdeki azaplarının azalmasına sebep saymaktadır. Aynı günahı işleyen ve kafir olan iki kişiden biri musibete uğrasa diğeri uğramasa, musibete uğrayanın azabı diğerine göre hafifleyecektir.
Kafir cehennemde sonsuza dek kalacağı için cennete giremeyecek, ama ister bu dünyada isterse kabir de çektiği sıkıntı ve azaplardan dolayı cehennemdeki azabının şiddeti hafifleyecektir.
Bu sebeple kabir de çok kalıp çok azap çeken, az kalıp az azap çekene göre daha kötü olmayacaktır. Belki de ahirette bu durumunu öğrenince çok memnun olacaktır.
3- İnsanların hayatı ve geçirdiği zaman birimleri aynı değildir. Mesela, birkaç dakikalık rüyada günler, aylar ve yıllar geçmiş gibi geliyor. Bazen de yeni yatıp kalkmış gibi bir gecenin nasıl geçtiğini fark edemiyoruz.
Bunun gibi kabre erken giren bir insan, Ahirette yeni kalkmış gibi olabilir. Bir diğeri ise birkaç sene kabir de kalır, ama binler sene kalmış gibi azap çekebilir.
İşte kabre erken veya geç gitmek kişiye, günahına ve durumuna göre değişebilir. Allah orada da uyku ve rüyada olduğu gibi bir durum yaratabilir.
4- Azabın şiddeti değişik olabilir. Bir volt ile milyon voltun derecesi bir olmadığı gibi, mum ateşiyle güneş ateşi de bir değildir. Kabirde de herkesin durumuna göre ayrı ve çeşitli azaplar olabilir. Kabire geç giden birisi çok kısa zamanda şiddetli azap ile, erken giden birisi kadar ceza çekebilir.
Sorularla İslamiyet