Tüy

gümüş

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
1,683
Tepkime puanı
252
Kuş tüyünün özellikle eski Mısır, Maya, İnka, Amerika kızılderilileri ve Asya Şamanizmi tradisyonlarında önemli bir yeri vardır. Kuşlardaki tüylerin tüm özellikleri aerodinamik prensiplerine uygun olarak tasarlanmıştır. Teleğin borusunun içi boştur; bu, hafiflik sağlar. Birçok kuşta her tüycüğe gözle görülemeyecek daha küçük tüycükler bağlıdır.
Birçok tradisyonda ilahlar, krallar ve kahramanlar için kullanılan tüy, kuş sembolüyle birçok anlamı paylaşır ve genellikle, hakikatin, doğruluğun, ilâhî adaletin, hafifliğin ve göğe çıkmada kuşlara en büyük yardımcı unsur olduğundan yükselmenin sembolü olarak kabul edilir.
Tüy, eski Mısır yazısında tüy "j" sesini veren tek heceli işaretlerden biri olup, "hakikat"in hiyeroglifidir ve hiyeroglif yazısında hafiflik, yükseklik, uçuş gibi sözcüklerin oluşturulmasında kullanılan bir işarettir.

Eski Mısır tradisyonunda hakikatin ve doğruluğun ' nesnel objesi tüy, kişileştirilmesi ise ilahe Maat'tir. Dolayısıyla Maat sözcüğü hiyeroglifte tüyle temsil edilir ki, bu, genellikle beyaz bir tüydür. "Maat salonu "nda gerçekleşen, psikostazi denilen, ölümden sonraki tartılma ya da yargılanma sahnesi Mısır resimlerinde, bir kefesinde ölünün kalbi, diğer kefesinde tüyün bulunduğu bir terazi ile temsil edilir. Ölü, dünyada yaşarken neler yaptığını, hangi kuralları çiğnemediğini bir bir sayar. Bu sembolizmde de tüy sembolü hakikat, adalet ve doğruluğu simgeler.



Fakat tüy eski Mısır tradisyonunda yalnız Maat'te değil, diğer birçok ilahın başında bulunur. Tüyü olan her ilah bir hakikati, bir yasayı veya ilkeyi simgeler. (Kimilerine göre iki tüy iki hakikati simgelerdi.) Tüy Mısır'da ışıkla da ilişkilendirilir. Nitekim, karanlık hakikati gizlediğinden, hakikatler ancak ışık altında görülebilir.


Tüyün ışıkla ilişkilendirilmesine Amerika kızılderilileri tradisyonlarında da rastlanır. Amerika kızılderilileri şeflerinin tüylerden oluşan başlığında, İnka ve Maya başlıklarında da görüldüğü gibi, güneşin ışık ışınları gibi bir yayılma göze çarpar; kimi başlıklarda tepe üç tüyden oluşur. Tüy, Amerika kızılderililerinde kabile şeflerinin yanısıra, ilahların, kabile şamanlarının başlıklarında ve giysilerinde bulunur. Kuzey Amerika kızılderilileri kartal kemiğinden çıkarılan düdük sesi eşliğinde icra ettikleri "güneşe bakan dansları"nda kartal tüyü kullanırlar. Kartal tüyü kullanımı Asya Şamanizmi'nde de mevcuttur. Asya samanları, özellikle Samoyed ve Altay şamanları başlığına kartal veya kuğu tüyleri takarlar. Moğol şamanı ise omuzlarında kanatlar bulunan bir giysi giyer. Kartal tüyü kullanımı Hititler'de de mevcuttur. Hitit bayram-larındaki adetlerden kartal tüyü ile su serpmeydi. Tüy, şamanın "uçuş" denilen trans deneyiminde sık sık rastlanan bir öğedir, şa törenlerinde de kullanılır.



Çin tradisyonlarında göğe yükselme" "dönüşüp kuş tüyleriyle ölümsüz gibi yükseldi" deyimiyle ifade edilir. Tao'cu rahibin adı "kuş tüylü bilgin" ya da "kuş tüylü konuk"tur. Taoizm'de "son realite olan Tao taş kadar ağır, tüy kadar hafiftir, " denir. Tüy sembolüne Hint tradisyonunda yılanlar ırkının düşmanı "kuş tüylü ırk" öyküsünde (Vishnu-Purana) bir ırkın niteliği olarak, İzlanda tradisyonunda ise "hakikat ağacı"ndaki altın güvercinin tüyü olarak rastlanır. Tüyün sembol olarak kullanımına Afrika ve Okyanusya yerlilerinde ve diğer birkaç tradisyonda da rastlanmakla birlikte, tüyün en çok önem taşıdığı tradisyonlar, varlıklarını birbirinden uzak topraklarda sürdürmüş olmalarına rağmen, Şamanizm (Asya ve Amerika Şamanizmi) ve eski Mısır tradisyonlarıdır. Eski Mısır ilahlarının başlarını süsleyen tüyler Asya'da Türk samanların, Amerika'da ise önce Maya samanlarının, sonra torunları olan Kızılderililerin başlarını süslemiştir. Bu, birbirine uzak topraklarda yeşermiş üç kültürdeki ortak bir özelliktir.


Yitik Mu uygarlığı araştırmacısı James Churchward'a göre tüy sembolünün kökeni yitik Mu kıtasıdır. Sembol Mu kıtasından göçler ve Uygurlar yoluyla tüm dünyaya yayılmıştır. Churchward şöyle diyor: "Mu'da kraliyet tacını ve rahip-kral Ra-Mu'nun başlığını üç tüy süslerdi. Bu üç tüye Uygurlar'da da rastlanır. Mu'da sarı tüy kraliyet üyeleri, mavi tüy rahiplik kurumu, kırmızı tüy ise ordu üyeleri ve soylular içindi. Tüy takma alışkanlığını atalarından miras olarak almış bulunan Kuzey Amerika kızılderilileri savaşa gitmeden önce tüylerin uçlarını kırmızıya boyarlar. Tüyün Mu dilindeki karşılıkları ku, kuk ya da kukum idi ki, Mayalar'ın ilahı Kukul-Kan "tüylerle kaplı yılanların Efendisi" anlamına gelir. Eski Mısır'ın ilk zamanlarında da firavunun tacını ve baş rahibin başlığını bir tüy süslerdi. Mısır'ın ilk dönemlerinde devekuşu tüyü değil, düz bir tüy kullanılırdı, kıvrık devekuşu tüyü kullanımı sonradan, Menes döneminden itibaren başlamıştır. Nitekim, ilahlar için devekuşu tüyünün değil, düz tüylerin kullanıldığı görülmektedir. Tüyler Mısır'da genellikle' maviye boyanmıştır. "


Kahramanlara veya atalara ait insan kılları birçok tradisyonda kuş tüyü ile özdeş tutulmuş veya ilişkilendirilmiştir. Sümer ilahı Samukan'da, rüyasında kolları kuş kanatları gibi tüylenen Sümer kahramanı Enkidu'da ve Altaylılar'ın atalarının yılan ile köpeğin bekçilik ettiği yasak meyveleri yiyince tüylerinin dökülmesi öyküsünde bu ilişkiyi görmekteyiz. İlginçtir ki, Türkçemiz'deki "tüy" sözcüğü sembolün her iki kullanımını da ifade edebilen, iki anlamlı bir sözcüktür.

Kalem olarak kullanılan tüy, yani tüy-kalem ise kelâm'ı ifade eden bir semboldür.


( Ezoterizmin Işığında NeoSpiritüalist Yaklaşımla Semboller - Alparslan Salt )


***

KIZILDERİLİLERDE TÜY

Kuş Tüyü Şifası

Şifa malzemesi olarak kullanılan doğal maddeler, tıpkı kutsal çubuk gibi, içerdikleri özel ruhsal niteliklere göre seçilirler. Örneğin, bir kuş tüyü, kuşun, hava akımındaki küçücük farklılıkları kolayca seçebilmesine yarayan bir duyarga gibidir.Buna benzer şekilde, bir Şif acı Şaman da iyileştirme törenlerinde tüyleri kullanırken enerjiyi hissedip, yönlendirebilir. Tüylerin hava ve rüzgarla bağları olduğundan ve kuşların uçmasını sağladığından ötürü bunlar, kutsamaların ve duların ta Yüce Ruh'a kadar taşınmasında da kullanılırlar.

Popüler imgelemede, hiçbir hayvan tılsımı, Kızılderili kültürüyle kuş tüyü kadar bağıntılı değildir. Tüylü başlıklarıyla yaşlılar ya da başında tek bir tüy taşıyan bir savaşçı, dünya kültürünün arşetipik imgeleri olmuşlardır.
Ancak bu tüylerin birer süs olmaktan öte anlamları vardır. Tek tek veya toplu olarak kullanılan tüyler, fiziksel ya da ruhsal bazı başarıların belirtisidirler. Bu, özellikle kartal tüyleri için geçerlidir. Kartal, Kızılderili geleneklerinde kuşların en asili ve ruhsalı olarak kabul edilirdi ve kartal tüyleri, Kızılderililerin dans kostümlerinde başlık olarak kullanılırdı. Kullanıcı kendisini böyle büyük bir kuşla özdeşleştirdiğinde, en yüksek ruhsal güçle de özdeşleştirmiş olurdu.

Tüyler, büyülü koruyucular gibi iş gören fetişleri ve kalkanları süslemekte de kullanılırdı. Çağdaş bir Crow Şifacı Şamanı olan Thomas Yellowtail (Sarıkuyruk), büyülü bir tüyle Vietnam'a savaşa giden genç bir Crow savaşçısı için şöyle der: "Tıpkı eski günlerde savaşçıların savaşırken taşıdıkları şifa gibi..." Genç adam, yoldaşları öldürülmesine rağmen hiç yara almadan kurtulmuştu!

Dört Yönün Şifa Tüyleri

Bir tüy içerdiği büyüsel özelliklere bağlı olarak belirli bir amaç için seçilir. Bu da tüyün alındığı kuşun ruhsal özelliklerine bağlıdır. Terleme Kulübesinde kartal tüyü doğuya, baykuş tüyü güneye, kuzgun tüyü batıya, şahin tüyü de kuzeye olmak üzere, dört ayrı kuştan alman dört tüy dört yöne doğru yerleştirilir. Bu tüyler, Terleme Kulübesinin arınma ve dua için güçlü bir yer olmasına yardım etmek üzere, titizlikle orkestra edilmiş bir enerji simyası yaratarak, dört yönün sembolik özellikleriyle tınlar.

Kartal Tüyü

Kartal, gözleri çok keskin ve çok yükseklerde uçabilen bir kuştur. Bu nedenlerden dolayı, dualar onunla Yüce Ruh'a kadar taşınabilir. Şifacı Şamanların, Şeflerin, Savaşçıların bir onur madalyası gibi taktıkları kartal tüyleri Kızılderili kültürünün en bilinen işaretidir. Doğu'nun Ruhsal Koruyucusu olan Wabun altın kartalla temsil edilir. Onun altından tüyleri, gün doğumunun ışıklarını ve her günün yeni bir başlangıç olduğunu söyleyen bilgeliği temsil eder.

Baykuş Tüyü

Bazılarının "Ölüm Belirtisi" diye korktukları baykuş; bilgelik, algı, ayırt etme ve hileyi anlama özelliklerinin öğreticisi olarak düşünülür. Baykuşlar, güçlü birer düş ve görü getiricisidirler. Tüyleri başka kuşların tüyleriyle karıştırılmamalı ve sorumsuzca kullanılmamalıdır çünkü şifaları çok güçlüdür. Kırmızı bir beze sarılan baykuş tüyü şifasının, böylece diğer enerjilerden uzak tutulacağından ve etkisini koruyacağından söz edilir. Bazı Kızılderililer baykuş tüyüne dokunmazlar. Kadim dişil gizemlerle ilişkili olduğundan, şifasının çoğu gizlidir. Eğer yanıt istiyorsanız, baykuş tüyünün kullanıldığı törenlere katılın ama alacağınız yanıtlar yüzünden değişmeye de kendinizi hazırlayın. Baykuş, paradoks ve gizin; yaşam ve ölümün, dinlemenin, dişilliğin, karanlığın ve bilinmeyenin öğretmenidir.

( Kızılderili Bilgeliği - Wa'Na'Nee'Che' ( Dennis Renault ) & Timoty Freeke )
 
Üst