Bana Cehennemi Anlatırmısın? Düzen İçindeki Düzenler.

victorious

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
Bu yazıyı 2007 yılında yazıp nette yayınlamıştım.2001 yılı sonlarında başlayan ağır bir rahatsızlığım ve bu rahatsızlığımda yaşadığım doğaüstü bazı olaylarda yer almaktadır.Aslında iyi okunursa bu dünyada bildiğimiz bazı şeylerin aslında öyle olmadığı ve tüm meselenin perde arkasından büyük bir yönetmen tarafından organize edildiği ve bu organizasyonda işlerin nasıl döndüğü hakkında da fikir sahibi olabileceksiniz.Dünyanın gerçek düzenine ait,perde arkasından bilgiler yer almaktadır.Hatta öbür dünyada işlerin nasıl yürüdüğüne dair gördüğüm rüyayı da yazdım.Bu bilgilere inanmak yada inanmamak sizinle ilgili olup bana ise paylaşmak ve sadece saygı duymak düşer.Daha önce bu yazıyı yayınladığımda alıntı olduğunu söyleyenler oldu.Net üzerinde bu yazının ilk yayınlanması benim üyeliğimdedir ve iş o haddeye gelirse sağlık raporlarım halen mevcut.Yazı zaten uzundu bugüne ait yazdığım yeni şeylerle biraz daha uzun hale geldi.Ancak sabırla okumanızı tavsiye ediyorum. Buyrun;

(Mart 2007 tarihli yazım ve yaşadıklarım):
Öyle aklınıza direk ateşte adam yakmak gelmesin…
Daha acı verici,saniyelerin sırtına "sistematik sahtekarlıklar" ile ızdıraplar yüklemek…
Şüphe verici noktaları da işaret edeceğim ve bu sayede bunu yapan zihniyetin kişiliğine dair de ipuçları edinmiş olacaksınız.Bunların sadece psikiyatri hastalığından ibaret olduğuna inanmak saflık olur.Nedenini okuyunca anlarsınız.
Acaba nereden başlasam,en büyüklerden galiba... Sorunlardan uzaklaşmaya iyi niyet göstermenin bilimsel faydası da olmalı sanırım.
Ancak yazı epey uzun oldu.Sabırla okumanızı istirham edeceğim.Bölümler halinde sunacağım.Özetin özetini yazmak bu kadar uzun sürdü,birde tahmin edin 5 yıl saniye saniye yaşamak nasıldı? Cehennem!
->Önce altyapı hazırlıkları.Öyle ya dünyada cehenneme atacağın kişiyi önce manevi hapse atman gerekir.Elini kolunu bağlaman gerekir.Bu anlamda;
-Kafamı sanki demiyeceğim,gerçekten bir şey ile sıkıyorlardı,
Neticeleri:
* İradem elimden gidiyordu
* Beyin fonksiyonlarım sadece beynime hariçten gelen işlevleri yerine getirebiliyordu ve bu işlevler ise tamamen benim aleyhime olan şeylerdi hepside.Bunu yeni yeni fark ediyorum düzeldiği için.Kafamın içinde çalışmasını hissedebildiğim bi etkide,adeta bir mekanizma var ve bu çalıştığı zaman beynime o hariçten gelen,beni kötülüğe sürükleyecek telkinlere engel olamıyordum.
* Hal böyle olunca isteyen beni istediği kötü yöne sürükleyebiliyordu.İçki içmeye gidelim diyen birini imkansız reddedemiyordum.Vs. tüm kötü şeylere sürükleniyordum.Farkındaydım ama elimden bişey gelemiyordu.
* Bu yüzden maddi olarak ta sıfırı bulmuş durumdayım.
* Hiç kimseye sorunlarımı anlatamıyordum,bi şekilde kafamdaki düşünce mekanizması beni kandırıyordu ve ne çevremdekilere ne de bu forumlara sorunlarımı anlatamıyordum.5 yıl boyunca kimseyle konuşamadım.Üstelik web programcılığı felan da bildiğim halde bir foruma üye olupta iki çift laf yazamadım.
-> (en fazla acı verenlerinden biri buydu) Dişime ve tırnaklarıma hep bişeyler sürtülüyor,yünlü eşyalar,jilet,bıçak,tırnak makası.Kışın kazak,çorap giyemiyorum.Traş olmak,tırnak kesmek tam bir işkence.O kesici aletle dişlerimi kestiğim hayalimde bire bir canlanıyor ve acılarını eksiksiz yaşıyorum.Hayat tam bir kabus hem de uyanık haldeyken.Meyve yiyemiyordum,meyve yemek kötü bir kabusa dönüştüğü için asla yiyemiyordum.Vitamin alamıyordum.Dişlerim fiziksel olarak zarar gördü.Bedensel olarak ta çok zarar gördüm.Bir kaldırıma bakayım,o kaldırımı ısırıyorum,kafam köşesine sürtülerek kesiliyor…İnanın ki bunlar hayalimde öyle canlanıyorki,yani sanki gerçeğini tv de karşımda izliyorum.O denli net bi şekilde bu feci şeyler kafamda canlanıyor ve bire bir bu acıları yaşıyordum.Ortada sadece akan kan yoktu!

-> Hayal sisteminin bozukluğu;şu sıralar hala devam eden bir sorun.Demiştim ya sistematik,bir kurgu gibi.Bu da öyle. Kendimi hep feci şekilde farklı senaryolarda can verirken görüyorum.Bu senaryolar çevremde baktığım şeylerde oluşuyor.Mesela yolda giden bir kamyona baksam,kendimi o kamyonun tekerleri arasında sıkışmış feci şekilde acı çekerken görüyorum.Asfalta baksam,dişlerim ve kafam asfaltta sürtülüyor.Bu olayları çok gerçekçi yaşıyorum.Acılarını bire bir hissediyorum.Ortada sadece kan yok.Alt yapı kısmında bahsetmiştim,beynim ve iradem bende değildi.Bu ayda yılda bir olmuyordu.Her an,her daim,bu 5 kabus yılının içinde her saniye ayrı bir işkence yaşıyordum.Bir tırnak makası dişlerimi kesiyor,bir traş bıçağı dişlerime sürtünüyor.Bu öyle basit bir etki değil,sanki dev gibi,dayanılmaz bir acısı vardı.Eve gelince ilk işim çorapları ve üzerimdeki kazağı çıkarmak olurdu.Onlar üzerimdeyken acı çekiyordum.O yünlü eşyalar dişime dolanıyordu.Bunlar masal gibi gelebilir ama günlük hayatta aynısı gerçeten yapılıyormuşçasına acısını yaşıyordum.
Kafamda bir şey hayal etmek istediğimde,sevdiğim değer verdiğim insanları hayal edemiyorum.Çünkü hayalim sanki benim irademden çıkmış ve hayal etmek istediğimde onların hayalimde çok kötü durumlarda olduğunu görüyorum.İstemeden,elimde olmadan.Mesela çok iyi,değer verdiğim birini anımsamak istediğimde hayalimde onun acı çıkğlıklar içinde feci şekilde can verdiği (elektrik çarpması,hızarın kesmesi,yanması ..vs.) canlanıyor zihnimde.Kötü birini hayal ediyorum hiç bi sorun yok.Hatta çok düzgün görünüyor.Hep diyorum ya bir sistematiği var bunların.Bu bir gizli kapaklı perde arkası sahtekarlığı diye.Hastalık kara düzen olur.Kolun kırılmışsa hiçbir cismi kaldıramazsın,masayı kaldırıpta,sandalyeyi kaldıramıyorsun gibi bir durum çok saçma.Hastaysan her şeye hasta olman gerekir.Burda bir sahtekarlık söz konusu.Sevdiğin insanlar acılar içinde görünsün,dejenere iğrenç pislik yaratıklar sa iyi görünsün.Hadi ordan.İşte bu yüzden bu bilinçi bir bela,bir sahtekarın gazabına uğradım.Hayal sistemim tamamıyla bozulmuş durumda.
İnsanlar yanıma gelip sorunlarından bahsediyor.Pardon sorun? Evet sorunla işkence farklı şeyler. 1 milyon insanlık işkence 1 insanda toplanırsa ne olur? Cehennem!

=======II=======
->Kafam bir işlemci gibi işliyor;Hep düşünüyorum,hep...hep.İyi kötü,herşeyi..Düşünmekten artık günde 1-2 saate kadar inmiş uykularım.Ölü gibi dolaşıyorum üstelik çok ta yorucu bir işim var yapmak zorunda olduğum.Düşünceler sistematik;insanların yaşayış biçimleri,gruplara ayrılmış şekilleri,hayatın nasıl idare edildiği,inanların ruh yapılarındaki davranışlarının gözüme görünür hale gelmesi....sanki tanrı yaptığı işleri bana zorla anlatıyordu ve benim küçük beynim silindir altında kalmış gibi eziliyordu.1 sn. bile beynim dinlenemiyordu.Engel olamıyordum.Demiştim ya alt yapı çalışmalarındaki mengene ve dürtü mekanizmasına yenik düşüyordum üstelik bunların farkında bile değildim.Kafamı bir şey sıkıyor diyemiyordum.O derece bu lanetler kuşatmıştı beni.Hayatın hiçbir güzelliğini yaşayamıyordum,sadece kötülükleri yaşıyor ve acı çekiyordum.

->Nedir bu telkinler,ruhsal anatominin bozulması: Bir insana birkaç şeyin dışında bundan daha fazla kötülük yapılamaz galiba. İçimde bir olayı düşünürken gülme geliyor ardından da güldüğüm için samimi olmadığım ve akabinde yalancı konumuna düşüyorum.Bu gülme gözlerimde bir etki ile oluşuyor.Buna bağlı olarakta günlük hayatta gerçek maddi ve manevi zararlara uğruyordum.Üzülmem gereken şeye asla üzülemiyordum.Bir cenazemiz var diyelim.Ben orada üzülmem gerekirken,kafama öyle telkinler geliyorki,üzülemiyorum.Bu telkinler:benim davranışlarımın çevremdeki insanların beyinlerinde nasıl oluştuğunun empatisini sürekli yinelemek.Karşı koyulmaz bir hastalıktı.Gülmem gereken yerde üzgünüm.Çevremdeki insanlar gülüp eğlenirken benim içime yine o sebepsiz sıkıntılar dolardır.Etrafımdakiler sorardı sebebini ama bilmediğim şeyi bir türlü anlatamazdım.Başka insanların yüz ifadeleri ile davranmak.Çok gıcık oluyorum buna hala devam ediyor.Kendi hal ve edalarımla yaşamak istiyorum ama fark etmeden.Fark ettiğiniz zaman yaşam bozuluyor.O zaman hayat sanki tiyatro oynuyormuşsunuz gibi oluyor ve yaşamdan hiçbir zevk alamıyorsunuz.Bir şahıs ile olan münasebetlerimin aynısını o anda kafamda kendim izliyorum,berbat bir durum.Hayatın orjinalitesi bozulmuş.Sonrasında beklide yüzlerce kez o kişi ile olan münasebetim aklıma geliyor.Her gelişinde olay büyüyerek ilerliyor ve kafam kazan gibi oluyor.Neticesinde ise ruhumun çok büyüdüğünü hissediyorum.Diğer insanlar çok küçük varlıklar gibi gelmeye başlıyor.Sonra içimde suçlamalar sen büyüksün,sen biliyorsun her şeyi diğer insanlar bilimiyor ve bir de bakmışım ki hayatımda yapayalnız kalmışım.Hadi bu telkinlere inanmıyorum diyelim.Yahu gerçekten o kadar uğraştım ki bay olsun bayan olsun arkadaş edinmeye sanki herkes benden kaçırılıyordu.Çok fazla ısrar ettiğimde ise çok iğrenç dejenere pislik bir adam veya kadın illaki beni buluyordu.Akabinde başlıyordu pisliğini bana bulaştırmaya.Taki ben artık bu durumu anlayıncaya kadar.Anlamakta yetmiyor o pislikler ile içimdeki dürtüler ne hikmetse aynı paralelde hareket ediyorlardı.İşte bu yüzden sistematik diyorum.Bu yüzden işte birilerini suçluyorum.

->Her zaman kötü adam ben,suçlu ben: Öyle bir durum ki; yaşamda bir konu hakkında birisi benim hakkımı yiyorsa,içimden bir ses sürekli bana tehditler yağdırıyor,beni suçlu buluyor.Hakkımı o kişinden almam ve hakkımı aramamam için her türlü telkinler geliyordu.İşin en garip yanı ise gerçekten o tehditler günlük yaşamda gerçekleşiyordu.Tv de haber izlerken,bir dolandırıcı bir kötülük yapmış olsun,o kişinin yaptığı kötülüğü kendimde hissediyor ve adeta o kötülüğü ben yapmışım gibi oluyordu.

->Her daim içimde bir pişmanlık bir korku: bir kişi bir suç işler ve kendisine verilecek cezayı beklerken ki durumundaki pişmanlık ve korku duygusu aralıksız 5 yıl sürdü.Kendime bu soruyu soramıyordum.Çünkü dedim ya beynim ve iradem bende değildi.Durduk yere hiç bi suçum yokken kendimi hep pişman ve suçlu hissediyorum.

->Sıkıntı : İçimde öyle bir sıkıntı varki,tarif edilemez.Sebebi yok,durduk yere acaip bir sıkıntı var.Durduğum yerde duramıyorum.Bu sıkıntıdan dolayı,ne konuşabiliyorum,ne de bir sosyallik kalıyor.Durduğum yerde deliler gibi kıvranıyorum.Beni yiyip bitiriyor,mahvediyordu.Kalbimde bir baskı oluşuyor,nefes almamı engelliyordu.Bu baskı sebepsiz sıkıntıları da beraberinde getiriyordu.Kalbim çarpıntı şeklinde atıyordu hep.Aralıksız sürüyordu.Bu baskı aynı zamanda toplum içinde kendimi ifade etmemi,bir konuda hakkımı aramamı acaip derecede engelliyordu.Hakkımı aramak için konuşmam gerektiğinde,kalbim öyle bir atıyordu ki,öleceğim sanıyordum.Yine hakkımı aramam gerektiği zaman beynim adeta duruyordu.Tek kelime dahi konuşamıyordum ve yine suçlu ben oluyordum.

=======III=======
->Nefes Darlığı: Bu sıkıntılar neticesinde genzim kapanıyor,nefes alış-verişlerim duruyor.İçimdeki sıkıntılar katlandıkça katlanıyordu.5 yıl aralıksız devam etti. Zaten burnumdan çocukken ameliyat olmuşum evet bir problem vardı ama bu sıkıntılar tamamen durduruyordu nefes alışlarımı. 3 ayrı hastaneye gittim,nefes alamıyorum dedim.Doktorlardan kimisi, benden sağlamsın dedi,kimisi zayıfla (75 kg-1.77 cm boy) dedi,kimi si de,evet bi sorun var özel kliniğime gel 3.000 ytl ye ameliyat edeyim dedi.

->Cinsellikte Çift Kişilik: Dedim ya dünyada çekmediğim dert yok diye.Bu da eksik mi kalacaktı bu dertlerin sahtekarı tarafından.Sürekli telkinler geliyor,bi takım iğrenç duygular,sanki bu şeyi ben istiyormuşum,sanki ben temayül ediyormuşum gibi gizli kapaklı yapılmaya çalışılıyordu.Foyası sonradan çıkıyor ortaya.Üstelik benim gibi bir yapıda olan adama.Rüyalarda da yine aynı işbirlikçilik devam ediyordu tabi.Rüyalar zaten iğrençlik tanrıçasının jokeri adeta.Dünyada kafasına koyduğu şeyi insana rüyasında dayatarak,zorla yaşatmak.Bunu anlatmakta utanacak sıkılacak bişey yok.Beni yansıtmayan durumların veya çektiğim binlerce dertten her hangi bir tanesidir.Şükür ki bu pislik illetten de sıyrıldık.Umarım tekrar yaşamam.

->İçimde acelecilik duygusu (hatta belirgin dürtüsü) var; Bi işi yapacağım zaman kafama sanki bir sinyal geliyor,kafamı ileri itiyor ve birden ileri atılma hissiyle atılıyorum.İstem dışı oluyor.Bunun yaşama yansımaları ise,korkaklık,ürkeklik,hakkını asla arayamamak gibi sonuçlarla sirayet ediyor.Sanki bu şeyi biri bilinçli yapıyor,her nedense;aleyhime olan bişeyden kaçınmaya çalışırken bu sinyal aleyhime daha da fazlalaşıyor.Beni kötülüğe çekmeye zorluyor.

->Zaten kısıtlı zamanlarda girdiğim internet için bilgisayarın başına geçtiğimde,kafamı bişey sıkıyor,internette faydama olan şeyleri yapmaya çalıştığımda içime sıkıntı düşüyor.Bunun dışında ne kadar saçma şey yaparsam yapayım hiç bişey olmyor.Görsel sonuçları;chat olayını asla sevmem,ölü zamanda sıkıntı dağıtmak için chat yapsam net alemindeki en iğrenç kişi illaki beni bulur.Aynı yerde chat yapan kişiliksiz birisi çok kaliteli insanlarla tanışırken üstelik.Not:psikolojik etkilerle başlayan birşey,görsel kötü sonuçlarla maddileşiyor yaşamda.İnternete girmemek için bi kenarda sıkıla sıkıla oturuyorken sanki 10 kişi kafamı itiyor git internete gir diye.

->Rüya görmekten bıktım;uyuduğumda sabahlara kadar rüya görüyorum.Bilinç altı demeyin lütfen yeterince gamsız olduğumu söyleyebilirim.Günlük yaşamda ahlaki değerlerini yitirmiş kötü bir insandan kaçındım onu görmezden geldim diyelim.Gece rüyamda nerdeyse adamın ayaklarına kapandığımı görüyorum.Bu rüyaları gösterenlerin yarasımı varki.Dinlenmek için uyuyorum (-ki uyuyabilirsem) ama sabah kalktığımda kafam kazan gibi.Kafamı yastığa koyduğum andan itibaren uyanıncaya kadar rüya görüyordum.Hatta daha uyumadan başlıyordu rüyalar.Normal rüyalar değildi,her türlü iğrençlik vardı.Korkunç rüyalar,iğrenç rüyalar.O kadar pislik ki yazmaya bile canım sıkılıyor.En yakınınla ilişkiye sokuyolar zorla.Uyandıktan sonra 1 hafta üzüntü ile dolaşıyordum.Ağlıyordum.Bu varlık alemi bu kadar iğrenç pislik ve dejenere.Varlık aleminde güvende olduğumu asla düşünmüyorum.Bilmiyorum da umarım birde öbür tarafı olmaz bu hayatın.Bu cehennemde yaşadıklarım öbür tarafın ip uçları gibi sanki.Tek istediğim kökten,komple yok olmak.Hayat,varlık bu risklere rağmen benim neyime gerek.Aşağılık varlık alemi!

->Sanki dünyanın düzenini ben döndürüyorum;kafama öyle düşünceler geliyor ki,bir şirket bir ürünü pazarlıyor diyelim,kendimden geçiyorum ve o ürünün nasıl pazarlanacağına dair kafamda yığınla düşünceler oluşturuluyor,o şirkete yoğun acıma duyguları geliyor içime.Acımazsam kafamdaki sıkıntıların şiddeti fazlalaşıyor.İllaki yenik düşüyorum.Ya da tv de program yapan birini görsem bu programda şöyle olsa daha iyi sonuç verir,şu dekor uymamış.Programı yapana yoğun acıma duyguları geliyor.Kurtulmaya çalışıyorum.Fakat ilginç olan şu,bu tür düşünceler geldiğinde zaten kafam sanki mengeneyle sıkılıyor,içimde ağır bir dürtü mekanizması var ve ben bu başkalarına üzülme ve onları düşünme hastalığından asla kurtulamıyordum.Kendi düşünme özgürlüğüm elimden gitmiş sanki kafama ilgili (!) düşünceler enjekte ediliyor ve bende buna eli kolu bağlı baka kalıyorum.Neticede yorulan beyin benim beynim. Diğer düşünceler;İnsanlar gruplara ayrılmış,şu gruplar (hristiyanlar,müslümanlar) tanrı tarafından insiyatifli,bu gruplara hep bela geliyor.Sonra kafama sanki fısıldanıyor;bu kadarını insanlar yapamaz bunu tanrı yapıyor,şu grup imtiyazlı vs..Her insan aynı şartlarda var olmuş iken nasıl olurda biri çok zengin,biri açlıktan ölüyor.Zengin olan insanlar zannediyormusun ki kendileri oldular.Bunları organize eden tanrıdır.Fısıltılar devam ediyor.Sadece fısıltı değil kafamda bir yığın ilgili şekillerde canlanıyor.İster inanın ister inanmayın,ben iddia etmiyorum sadece sorunlarımı yazıyorum.En ilginç olanlarından biri de şu idi: Bir gün yine yalnızım uyuyorum.Gece rüyamda dünya yuvarlağının tam dışında bir pencere açılmış ve tanrı yanımda bana dünya düzeni hakkında bilgiler veriyor.Fakat bu iletişim konuşma şeklinde değil,kelime yok ses yok ama ben anlıyorum."Herkes hristiyanların öbür dünyada yanacağının,onların günahkar olduğunu düşünür.Müslümanların bu dünyada sıkıntı çekmelerine karşılıkların öbür dünyada cennet olacağı bilinir ya.Çok yanlış asıl olan,tam tersidir.Zaten dünyadaki yaşam da bunun ispatıdır." Şeklinde bilgiler edindim.Ben o ilginç diyaloğu cümlelere döktüm.Tam olarak böyle bir diyalog değildi.Yöntem farklıydı ama bilgiler bunlardı.Rüya devam ediyordu;öbür dünyadaydım ve epeyce fazla insan tabut içinde uyuyor vaziyettelerdi.Bana tekrar aynı metodla bi takım bilgiler geldi;"Bu insanlar normalde hep uyur vaziyettedirler,gerektiği zaman uyandırılıp bir takım (!) hayatlar yaşarlar işi biten sonra tekrar uyuma moduna geçer."Bir takım hayat artık nedir,ızdırap veya iyilik,kişisine göre. Orada vurgulanan bir nokta ise,yaratılan tüm insanların aynı anda yaşatılmasının zor olduğu idi.Yine aynı rüyada söylenen şeylerden biri de bildiğimiz şekilde sonsuz bir cennet hayatının olmadığı ve öbür dünyanın bu şekilde olduğu idi.Dünyanın dışında tanrı ile yan yana iken tanrının şeklini de gördüm.Ha hiç bi şekilde bir iddiada bulunamam o şekil gerçekten omuydu yoksa değimliydi.Ben yaşadıklarımı anlatıyorum.Zaten çokta meraklısı değilim,hatta nefret ediyorum bu şeylerden.Şekil şöyle idi: Sanki açık sarımsı renkte, küçük,aralıklı, yuvarlak kürelerden oluşan,yukarı doğru incelen bir piramit şeklinde idi.Tam olarak bir piramide benziyordu.Neyse gece uyandım korku ile.Dua ettim yeter artık dedim,ben senin icraatlerini bilmek istemiyorum ve çok korkuyorum diye.Sonra uyudum rüya görmedim.Bir defasında da Yunanistan ile 2 kez veya 3 kez savaştığımızı ve sadece 1 kez galip gelip diğerlerinde yenildiğimizi görüyorum.Görmekten ziyade birisi söylüyor,böyle olacağını.Bunlardan banane ya,zaten deliler gibi işkence çekiyorum,defalarca intihar teşebbüslerinde bulunmuşum.

=======IV=======
->Ekstra etkiler,dayatmalar.Bir bayanla tanışmak isteyeceğim zaman kalbim öyle bir atıyor ki,sanki yerinden çıkacak.İnanmazsınız yaşım 29 hala bir kız arkadaşım olmadı.(Çok afedersiniz bi kaç aşağılık paralı birlikteliği saymazsak).Şekil olarak hayli iddialı olduğum söylenir.Belki ilgisi vardır diye yazıyorum,her kafeye oturduğumda epeyce dikkat çekmişimdir.Bir süre sonra wc ye giden bayanlar,gsmlerinin bluetoothlarını kurcalayanlar.Bir tanesine niyetlenip gitmeye kalksam,kalbim davul gibi çalmaya başlar,beynim durur,ne söyleyeceğimi asla bilemem (şiirler bile yazan ben).Hadi bunlar psikolojik,ya maddi engellemeler de neyin nesi.....onları da denedim.Her şeye rağmen gitmeye kalktığımda resmen,ya kız bayılacak oldu,ya ben yada o kafe başımıza yıkılacak oldu.2 defa o kadar uğraştan sonra bi bayanla tanışmaya kalktım,sırasıyla ailesindeki herkes hastanelik oldu tam bizim buluşacağımız gün.Neticede olmadı.Servise bindiğim duraktaki 2 tane bayanla bakışıyorduk (1 yıl boyunca!) artık neredeyse gelip bana odun diyeceklerdi.Biliyordum gidince neler yaşayacağımı.Birine niyetlendim yanına gittim.O anda öyle sıkıntılar çöktü ki üstüme,kalbim öyle bir atıyor,beynim sıfıra inmiş-durmuş ki o anın bitmesini istedim.Sanki ölecektim.Dedim ya herşey sistematikti sanki.Bişeyler bana hayatı cehennem etmek istiyodu bunuda başardı.Hayat gerçekten acılarıyla ve iyi şeylerden men etmeleriyle gerçekten bir cehennem oldu bana.Burada yazdıklarımı sakın övünme olarak anlamayın.29 yaşında kötü olan herşeyi acı bir şekilde yaşamış ve iyi şeylerden yaşam boyu men edilmiş,beyni tükenmiş birinin övünmek aklından bile geçemiyor.Hevesler bile bitmiş.

->Bu hayatta Guantanamo ya gitmeden gündelik yaşamda aynı işkenceleri farksız olarak yaşamak mümkünmüş arkadaşlar.Üstelik bundan yanınızdaki kişinin bile haberi olmuyor,çünkü bişey görmüyor.Yemin ederim ki gerçekten acı,dehşet aynısı...

->Torbalarca psikiyatri hapları,hastanede yatmalar,doktorlar.....hiç biri çare olmadı o dönemde.Öyle ya o haplar insanoğlunun normal sorunları için üretildi.Cehennem ateşine ne yapsın bir kap su!!! 5 YILDIR HASTANE KAPILARINDA SÜRÜNMEKTEN ARTIK GINA,BAY,KUS GELDİ! YETER ARTIK !!! Sadece bu psikiyatri hastalığından yaklaşık 40 defa hastaneye gitmişim.Her gidişim ayrı bir çile.3-4 yere uğrayarak ulaşabiliyorum doktora.Bir yığın masraf.Rapor istirahat ilaç vs..Bi türlü adam olamadık şu aşağılık dünyada.Yaşıtlarım ne yapıyor ben nelerle uğraşıyorum.Daha hayatın başlangıç noktasına bile gelemedim.Bir yığın bela,borçlar…Hiçbir şeye hevesim kalmamış.80 yaşındaki insandan daha bitik duygular.Bedenim müthiş yıpranmış.Beynim artık fiziki ömrünü tamamlamış.Artık ilkokul çocuklarını bile anlamakta zorlanıyorum.Gazete dahi okuyamıyorum.Başım ağrıyor,sıkıntı basıyor.Peki ne olacak benim halim.Bunların hakkıyla bir telafisi dünya şartlarında olamayacağına göre benim hayatım güme mi gitti.Çalışma hayatım geri gelmeyecek şekilde bitmiş.Peki bundan sonraki yaşantımı kim imar edecek.Beni cehenneme atan zihniyet (gerçekten böyle) bunların cevaplarını da hazırladı mı acaba.Kötülük yapmak kolay,herkes yapar,iyi icraatleri yapmak telafi etmek ya imkansız ya da çok zor.Adaletsiz ve aşağılık bir alemde adeta dingonun ahırı olmuş bir düzende gerçek cehennem hayatı…

=======V=======
->Sonuç: Neden yaratıldım ki? Cennet mi istemem.Yaşadığına bin pişman olmak! En acılı müslüm gürses arabeskleri gerçek hayatta yok,mecazdır ama ben yaşadım.Bitmiş bir beyin.Artık gündelik kendi kişisel işlerini bile yapamayan bir insan.Hevesleri bitik,bedeni zarar görmüş.Diğer insanlardan farkım neydi ki.Ben işkence çekmek için yaratılmış bir numunemiydim? Diğer insanlardan çok geri kaldım,bu hayatta sadece ve sadece kötü şeyleri yaşadım.İşin ilginç olan taraflarından biri de şu,küçükken rüyamda cehennemde yandığımı görmüştüm.Yıllar sonra bunu hayatta gün be gün yaşadım.Bu anlattıklarım gerçekten özetin de özetidir.Ayrıntılarıyla yazmaya kalksam fasiküller tutar.Sonuç olarak bu hayattan nefret ediyorum ve yaşamak bir kenara bu evrende asla var olmak bile istemiyorum.Kendim ve sevdikleriminde var olmasını isteyemiyorum.Haksızmıyım?

Kurtuluş Nedir? ..belki bir teselli.

Yerine yenisini koymak asla.Evet şuan epeyce rahatlamış durumdayım.Eski halime göre rahatlamış durumda.Yoksa diğer insanlara göre kıyaslarsam kendimi hala epeyce sorunlar var.Düşünce sistemim hala bozuk.Hayalimde sürekli şiddet içerikli görüntüler oluşuyor.Başka bir olay da şu ki,birisini sürekli kötü hayal edersem,o kişinin yaşam düzeni bozulmaya,birisini iyi şekillerde hayal edersem o kişinin sosyal yaşamı düzelmeye başlıyor.Buna inanmıyordum ama günlük yaşamda çok fazla örneğini yaşadım.Acaba diyorum bu yüzden mi benim düşünce gücüm elimden alınmış.Bu durumun sevmediğim tarafı ise,dejenere iğrenç insanlar hayalimde düzgün,temiz insanlar kötü ve şiddet içerikli görünüyorlar.Acaba ben kurtuldummu? Yaşım 29,beynim hakikaten artık tükenmiş.Önceleri yaşam dolu,hırslı,azimli,çalışkan biri iken,şimdi gerçekten çökmüş,bitmiş biriyim.23 yaşına kadar namazlı abdestli,dindar biri olduğum için zaten dünya adına işe yarar bir kaç güzellikten mahrum idim!O yaştan sonrada işkence ve kabuslar çöktü üstüme hiç bir şey yaşamadım.Okuduğum üniversite de yarım kaldı.Asla çalışıp geçimimi sağlayacak halim kalmadı.Dıştan bakanlar,turp gibi delikanlı diyorlar ama içten bitik.Nasıl ki 80 yaşındaki birisinin yaşam yorgunluğu sonrasında artık hiçbir şey yapmaya mecali kalmadıysa,benim içinde aynı durum söz konusu.Hatta daha fazlası... Benim çektiğim ağır psikiyatri hastalığını,ne insan,ne cin ne de bildiğimiz başka bir varlığın marifeti olmayan,gizli saklı birinin yaptığı,gizli kapaklı bir sahtekarlık olarak niteliyorum.Çünkü dünya şartlarında,iğrenç duygular temiz insanların üzerinde açıkça yaşatılamadığı için.Bu iğrenç duyguları üzerimde yaşayan lanet zihniyet asla ve asla bana yaşattığı cehennemin bedelini sonsuza kadar ödemeye gücü yetmeyecek! Yaşamaktan,var olmaktan artık korkuyorum ve bu evrende beni yok olupta bu sahtekarlığın bitmesinden daha fazla hiçbir şey mutlu edemez.Varlığı reddediyorum.

Bugün (Ağustos 2012) ;

Yaşım 34.Yukarıda yazdığım işkenceler çok şükür ki epeyce azaldı.Ancak bana bunu yapanın fiili işkenceleri bitse de sanırım kızgınlığı dinmemiş olacak ki; hala bazı konularda gizliden aleyhime çalışmalarını sürdürmekte.
->Yani,hala yalnız ve bekar yaşayan biriyim ve evlenmek için ne yapsam engelleniyorum.Üstelik evlenmeme yardım eden kişilerin başına da çeşitli işler gelmekte.
->Uyku sorunum hala devam ediyor.Gece yatağıma uzandığımda türlü düşüncelerle beynimi zaptedip uyumaya geçişimi engelliyorlar.Arkadaşlar uyku bir beden için en önemli gıdalardan biridir.Tüm insanların geneli yatağa yatınca uyuyabildikleri için bunun ne denli önemli bir şey olduğunu farketmiyorlar bile.Bu hayatta ki en ağır sorunlardan biridir bana göre uykusuzluk.Göz altlarım karardı,beni görenler uyuşturucu kullandığımı söylüyorlar.Hiç işim olmadığı halde.
->Hayalimdeki oluşan şiddet görüntüleri devam ediyor.Yine eskiden olduğu gibi iyi insanlara hayalimde kötülük yapılıyor kötü insanlar ise pürü pak canlanıyor hayalimde.Nerde pislik insan var gelip beni buluyor.İyi insanlara yaklaşmaya ya da onların bana yaklaşmaları durumunda ise mutlaka aramızı bi şekilde bozuyorlar.
->İçimde konuşan o ses hala devam ediyor.O ses şunu yapıyor.Diyelim ki günlük hayatta iyi bir şey yaşadım veya iyi bir şeye sahip oldum.Bu iyi şeyi bitirmek için bana nazar ediyor veya o şey hakkında büyük laf konuşuyor ve neticede o iyi şeyi elimden alıyor.Çünkü işte günlük hayatta nazar ve büyük konuşma diye bildiğimiz ve bunu bilen kişilerin bundan nasıl imtina ettiklerini bilirsiniz.Bu da ayrı bir konudur belki başka zaman ayrı bir başlık altında yazarım o konuda dönen sahtekarlıkları.
->Aşırı rüya görme olayım eskisi kadar olmasa da yine de çok fazla rüya görüyorum.
->Maddi durumuma saldırılar halen hız kesmedi.Yine eskisi gibi.Parayı kazanmanın belki 100 yolunu bilirim ancak elbette başımda dönen bu sahtekarlıklar buna da müsade etmiyorlar.Her işimde engellenirim.Az bi sermaye biriktireyim,gözüme iyi bir iş kestireyim o işe başlamadan önce mutlaka o sermayemi elimden çalarlar.

Çocukluğuna inmek diye bir tabir vardır ya hani bu psikoloji/psikiyatri aleminin çok bilindik bir sözü.Çocukluğumda çok kötü geçti.Hep hastalıklar,uykusuzluklar ve 9 yaşımdan itibaren sokaklara düşmem gibi.

Son söz;
Yaşadıklarımı hakedecek hiç bir şey yapmadım ve yaşanılan şeyler neden-sonuç ilişkisine uysa eyvallah deyip razı olup saygı duyacağım belki.Ancak yaşadığım zulümler asla bir hastalığın neden sonuç ilişkileri değildi.Keyfe keder ve bilinçli olarak yapılmış eziyetlerdi.Tüm işler Tanrının elinden çıkmaktadır.Geri kalanı yapılan işleri kisvelere ve kılıflara uyarlamak kalıyor.Yani yok işte cin musallat oldu,yok bilmem şu büyü yaptı bu muska yaptı.Bunlar işin fasulye kısımları.Bu yapılan kirli işlerde oluşan kötü gücü hedeflere ulaştıran kim? İşte bu işlerin nasıl yapıldıklarını da ileriki zamanlarda yazmayı düşünüyorum.Siteye yeni üye oldum bakalım bu mesaj ile sorun yaşamazsam ilginç konuların devamı gelebilir.
Bana zaman ayırdığınız için teşekkürler..
 

maiela

Banlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2012
Mesajlar
143
Tepkime puanı
9
Öncelikle yazınızın tamamını okudum. Şöyle yazmışsınız, rüyanızda tanrı size şöyle demiş "Herkes hristiyanların öbür dünyada yanacağının,onların günahkar olduğunu düşünür.Müslümanların bu dünyada sıkıntı çekmelerine karşılıkların öbür dünyada cennet olacağı bilinir ya.Çok yanlış asıl olan,tam tersidir.Zaten dünyadaki yaşam da bunun ispatıdır." Şeklinde bilgiler edindim demişsiniz. Çok garip geldi yani rüyanıza giren o sarı kürecik piramit şeklinde size tanrı olduğunu söyleyen şey bunları diyor ve sizde bana tanrı böyle dedi bilgi edindim diyorsunuz. belliki rüyanıza şeytan falan girmiş ve sizi çok rahat bi şekilde kandırmış. bunun başka bir açıklaması yok, yani o sözüde geçtim tanrının görüntüsünün o sarı küçük kürecikler ve piramit gibi olması ne demek bu rüyayı çocuk görse bile güler geçer sizin gibi ciddiye almaz...

Aslında yazdığınız her satıra bir cevabım var ama bunu yazmaya uğraşmayacağım. Dini inanışınız ne bilmiyorum ama bu dünyanın hak hukuk dünyası olmadığını her din yazar. Bende istemem aç çocuklar ve haksız yere para kazanan zengin insanlar olmasın... Ama bu tanrının kötü olduğunu yada tanrının olmadığını göstermez. Ayrıca bu dünya etme bulma dünyasıda değildir ben bu dünyada ölene kadar çok kötülük yapanlar gördüm. Yapsınlar öbür dünyada bedelini öderler dedim, sizde bir sınavdan geçmişsiniz ama sınavınızda şeytan size bol vesvese verip rüyalarınıza girip kendisini tanrı gibi göstermiş.İşin ilginç yanı 23 yaşına kadar abdestli namazlı olan siz bu rüyanızzdakinin tanrı olduğuna inanmışsınız pes...

Büyü yapılıyor ama tanrı bunu niye engellemiyor demeye getirmişsiniz. tanrı bunu niye engellesin zaten bu dünya bir sınav değilmi? Bakın dini inancınızdan bahsetmiyorum ama tüm dinlerdede dünyada insanların sınavdan geçeceği yazmaz mı??Tanrı bizi hür irademize bıraktı ki diğer tarafta bak sen şunları şunları yaptın diye hesap sorabilesin.ee tanrı napsın o büyüyü engellesin o kötü olayı engellesin kardeşim zor duruma düşünce birilerini suçlamak kolay, sen korunsaydın büyüden. Ben dini inancıma göre konuşuyorum müslümansanız namazını kılıp Kur anını okuyan imanı sağlam birine zaten büyü işlemez.hristiyansanızda o dinin gereklerini yerine getirip korunabilirdiniz..

Bence sizin sorununuz psikolojikte değil. sorun sizsiniz bence sizin hayata bakışınızmı, dini inancınızmı bilemem. Ayrıca bu dünya hakettim kötülük geldi dünyası deil. haketmesenizde başınıza bir sürü kötülük gelebilir. ama kötülük geldiğindede Tanrı yı suçlamayalım lütfen, biz önlemimizi alalım. Ayrıca bir sürü kötü şey yaşayan insan var sadece siz yaşamıyorsunuz kötü şeyleri.Belkide etrafınızda çok normal sandığınız insanlarında iç duyguları sizin gibi bilemezsiniz...Bence sizin başınıza gelen kötü şeylerden tek sorumlusunun Tanrı olduğunu düşünmekle, sizden başkasının hayatlarının çok güzel olduğunu düşünmekle ve şeytanın oyunlarına inanarak durumunuzu dahada kötüleştirmişsiniz...
 

victorious

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
Sn maiela;

Rüyada her şey görülebilir.Hepsine iman ve itibar edecek değilim.Sadece rüyamı anlattım.Rüyamda gördüğüm o şeklin Tanrının gerçek şekli olduğunu asla iddia etmedim ve şuan da etmiyorum.Hayat herkes için aynı yaşanmaz.Kimileri yüzeysel yaşar.Kimileri derinden yaşamaya zorlanır.Amacım durduk yere bir suçlu aramak ve onu günah keçisi yapmak değil.Yaşadıklarımı her zaman düşündüm,hep düşündüm.Çevremdeki insanlarla ve olaylarla mukayese ettim.İnan anlatacak o kadar çok şey var ki.İspat edecek ve delillendirilecek o kadar çok konu var ki.Hepsini ispatlarım.Ancak kesinlikle benim kimseyle bi alıp veremediğim yok gerek yerden gerekse gökten.Ama durduk yere ve asla bitmeyen dertler yıllarca sürerse ve bundan kurtulmak için tıbbi,bilimsel ve uhrevi tüm yollara başvurulup da hala kurtulunamazsa bu işin için de iş vardır.Ancak yazdıklarım varsayım değildir.Yaşadığım o karanlık kuyulara nasıl düşürüldüğümü evre evre gözlemledim.Bunların hepsini açıklayabilirim.

Zaten başımıza gelen tüm gizli musibetlerde en büyük joker günah keçisi cinlerdir,şeytandır,büyüdür.Sen inanıyormusun Allah böylesine dev bir kainat ve düzen yaratacak ordan biri (şeytan) de çıkacak sırf onun kafa tutmasına göre sistemi şekillendireceğine? O sadece dünyada iyi kötü kavramının açıklanması ve insanların bu kültür ile yaşamalarını sağlmak amaçlı tamamen Allah tarafından irade edilmiş bir konudur.Yahu razıyım keşke bunlar yapsaydı.Bi yolu bulunurdu.Şimdiye kadar öğrendiğim en büyük gerçeklerden birisi de şu, her iş Allah'ın iradesi ile gerçekleşmektedir.Biz zannediyoruz ki,hayatın akışını kendimiz sağladığımızı.

-Allah istemeden;
*Kimse kimseye büyü yapamaz.
*Kimse kimseye nazar edemez.
*Psikiyatri hastalığı perde arkasından serbest at oynatma yeridir.Çünkü kimse görmüyor.

Gerçekten yaşadığım şeylerin dışında hiç bir şey yazmadım ve bundan sonra yazacaklarım da sadece yaşadığım ve gördüğüm şeyleri yazacağım.Benim hiç kimse ile bir alıp veremediğim yok.Aksine ben bu konulardan kurtulup sonsuza kadar kapanmasını istiyorum.Kaldı ki işim gücüm yokta haşa Allah ile mi uğraşacağım.Asla yok böyle bişey.Ben sadece sağlıklı ve huzurlu bir insan olmak ve hatta mümkünse bu hayattan bir an önce kurtulmanın temennisindeyim.
 

maiela

Banlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2012
Mesajlar
143
Tepkime puanı
9
Paylaştığın yazıda yazdıklarından yola çıkarak tanrının seninle uğraştığını hep kötülük verdiğini çıkardım hatta böyle bir cümle okudum diye hatırlıyorum ama yazı çok uzun bulupta paylaşmam zor...Yanlış anlaşılmasın diye yazılarına şikayetlenirken belirtseydin cinler bana bunu yaptı diye.

Siz nasıl şeytanın Allah a kafa tutup(haşa) milleti kötü yola sürüklediğine inandığımı düşündünüz anlamadım doğrusu... ayrıca her iş elbetteki Allah ın iradesiyle gerçekleşmektedir. Allah istemezse şeytan veya cin insana bir şey yapamaz, büyü tutmaz, kötülükler haksızlıklar yapılamaz elbette. Ancak Allah her yanlış işi düzeltseydi bu yanlış diye o zaman bu dünyanın ne anlamı kalırdı onu soruyorum?? Bu dünya sınav dünyası değilmi herkes bir şekilde bir şeylerle sınanıyor. Bu dünya hak adalet dünyası olsaydı zaten sizin düşünmenize gerek kalmadan Allah kimseye haksızlık yaptırmazdı. Bu dünyada kötülükler engellenseydi sınav dünyası mı olurdu ben bunu anlatmaya çalışıyorum ama anlayan kişiye. Ayrıca dediğim gibi Allah a inanıyorsunuz e kötülüklerden korunma yollarını deneyin. imanlı namazlı Kur an okuyan birine büyü işlemez bu şekilde korunun. ha yok ben korunmayacağım e sonrada biri bana kötü büyü yaptı yada kötülük yaptı hemen Allah a mı şikayetlenicem(haşa) niye beni korumadın diye? ben korunmadımki ben korunsam, korunmak için çaba harcasam elbet korurdu.
 

victorious

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
İlk parağrafınızdaki iddiamın arkasındayım.Durum aynen öyle ama işte gel gör ki bunları hemencecik şurada izah edebilmek biraz zor.

Yani dünyanın bir imtihan yeri olduğu konusunu tartışırsak,detaylarla başımızı kuma gömmekten başka bişeye yaramaz.Olaya başka bir boyuta taşımak istiyorum.Meseleyi daha iyi anlatabilmek için.Bir defa ben asla kitabi kaynaklarda yazılanlarla bu böyledir,çünkü burda böyle demiş şeklindeki yaklaşımlara inanmıyorum.Demiş ama gerçek hayattaki durum nedir? Öylemi? Hayır.İşte benim sancım burada.Ben burada tamamen hayatın içinde yaşadığım ve yaşatılan şeklini anlatmaya çalışıyorum.Tamam anayasa kitabı var,doğrular yazılmış ancak;doğrular dosdoğru uygulanıyor mu?
Bakın arkadaşlar; bende çoğunlukla olan durum şuydu:

Üstte de yazmıştım.Kafamın için hissi bir güç ile genişliyor,gözlerim dalıyor,derinlere bakıyorum ve bu sırada beynime ve bilincime sürekli bilgiler akıyordu.Bu bilgilerin içeriği ise genelde yaşadığımız hayatın gerçekte nasıl sevk ve idare edildiği idi.Bunları örneklendirdim.Örnekler verdiğimde daha önce olduğu gibi bugün yine burada derin itirazlara maruz kalıyorum.Bunu anlayabilirim.Çünkü yıllarca bildiğimiz klişelerden farklı ve üstelik böylesine derin ve el yakan bir konuda dikine açıklamalar yazınca bu tepkileri mazur görebilirim.

Aslında bu konuları bazı konuları tartışarak gelmiş olsaydık daha farklı olabilirdi.Mesela irdelenecek bir çok başlık var.
Dinler,Nazar,Irklar,Mezhepler,Büyü,Siyasi Durumlar,Şeytan,Melek,Cin..
İnsanlar hep bir kategorilere ayrılmışlardır.Bu kategorilere göre muamele görmekteler.İnsanların yaşayacakları hayat,zenginliği,fakirliği,şanı-şöhreti,hamallığı...vs. bunların hepsi önceden yazılmış ve değişeceğini zannettiğimiz ve yanıldığımız konulardır.
Bir defa zaten orada burada yazan veya söylenenlerle bir yere varamayız.Aslolan yaşamakta olduğumuz ve farkedemediğimiz gerçekler.Alında günlük hayatta hayatın uygulanışı aynen yazdığım şekillerde olmakta.Ben bunları bi yerden okumadım.Aksine okumaktan acayip sıkılırım.

Seni çok iyi anlıyorum.Dünya imtihan dünyası,Allah karışmayacak ki günahı sevabı biz işleyeceğiz,sonra da ona göre hesaba çekileceğiz.Bu bahsettiklerini anlamadığımı düşünme.Bunlar yılların klişesi.Bunların aslında böyle olmadığını belki birgün anlayacaksınız.

Konunun özüne dönmek gerekirse,bana hep "bilgi paylaşımı" dayatıldı.Rüyamda olsun,günlük yaşamda olsun kafam bir işlemci gibi çalışıyordu.Hep düşündürülüyordum.Bana hep bu hayatın nasıl yönetildiği anlatılıyordu.Üstelik örnekler vererek.Bu ilham ve his olarak beynime geliyordu.
Ör: "Şu adama bak,ite bu adam şu zümrenin mensubu olduğu için,şöyle bir kadere sürüklendi.Sen zannediyormusun ki bu adam gitti o duruma kendi düştü.O adam şu sebebe ulaştırılmak için bu duruma önceden getirilmişti....vs.vs." gibi. Bu örneklerden çok yazabilirim.Ama şimdi pat diye yazsam beni din düşmanı zındık ilan edersiniz.Vallahi benim kimseyle uğraşmak gibi bi derdim yok.Tek istediğim bana bulaşmasınlar,bilgilerini de ya kendilerine saklasınlar ya da bak o kadar Allah'a yaklaşıp alim ulema olmak için kendini yırtıp perişan eden adamlar var.İşte onlarla bir olsunlar.İstediğim çok basit,bana bulaşma,kurmaya çalıştığım düzenimi engelleme.Hepsi bu.
 

maiela

Banlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2012
Mesajlar
143
Tepkime puanı
9
Hep düşündürülüyorum diyorsunuz ve "Şu adama bak,ite bu adam şu zümrenin mensubu olduğu için,şöyle bir kadere sürüklendi.Sen zannediyormusun ki bu adam gitti o duruma kendi düştü.O adam şu sebebe ulaştırılmak için bu duruma önceden getirilmişti....vs.vs." demişsiniz ben bunları düşündürenin Allah olduğunu düşünmüyorum ki bu cümle klişe bir kadere isyan cümlesi. Bunu size o istemediğiniz varlıklar söylüyor bence.

'Seni çok iyi anlıyorum.Dünya imtihan dünyası,Allah karışmayacak ki günahı sevabı biz işleyeceğiz,sonra da ona göre hesaba çekileceğiz.Bu bahsettiklerini anlamadığımı düşünme.Bunlar yılların klişesi.Bunların aslında böyle olmadığını belki birgün anlayacaksınız.' demişsiniz, bu yılların klişesi ve aslında böyle olmayan şeyleri açıklarsanız hepimiz öğreniriz...
 

Psikite

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Kas 2011
Mesajlar
335
Tepkime puanı
198
Yaş
26
Konum
Alpha
Maiela haklı bende rüyamda ALLAH' ile konuştum fakat onu görmedim hiç bir şey yada şekil görmedim sadece sesini duydum sizinki şeytan olabilir evet.
 

victorious

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
Tanrının düzeni şu şekilde: Kendisi olabildiğince gizlenecek.Hayatımızdan uzak durmalı ki gerçek dünya hayatı olabilsin.Makul olanda
budur zaten.Olabildiğince hayatı bize yaşatabilmek.Ancak inanın ki isimlerimize kadar herşeyimizi o düzenliyor.Hayalimizde oluşan
ve olayları idrak etmemizi sağlayan düşünceleri bile bizzat kendi eli ile yapmaktadır.Bizler insan olarak gerçekten bir hiçiz.Tanrı üzerimizden
elini çektiği an bir kum çuvalı gibi yere yığılıveririz.Bedenimizi ayakta tutan şey damarlarımızdaki akan kan,kalp,mide,beyin,böbrek vs. olduğunu mu
zannediyorsunuz.Tanrının üzerimizdeki marifeti olan can ile yaşıyoruz.Beynimizde bir ağaca bakıpta beynimizde onun bir ağaç olduğunu birebir bize
Tanrının anlatması ve marifeti ile anlıyoruz.Benim Tanrıya ukalalık eden bir din düşmanı olduğumu sakın düşünmeyin! Ben haksız yere maduriyete
uğramış bir insan olarak sadece kurtulmak için hesap soruyorum.Üzücü bir olaya baktığınızda içinizde oluşan üzülme duygusunu anlık olarak bizlere Tanrı
yaşatıyor.Tanrı üzülme duygusunu size yollamasa üzülemezsiniz veya üzülme yerine sevinme duygusu yollasa o an işte buna psikiyatri hastalığı deniyor.
Hatta psikiyatrideki tanımı duygu durum bozukluğu vs..Biz bu dünyada sadece idrak edebilen varlıklarız.İdrak ve duyguları yaşamak.Bunu şunun için yazdım.
Hani burada bazı ithamlı,suçlayıcı ve hakaretli cümlelerim oldu.Bu cümlelere dayanak oluşturması ve daha iyi algılanabilmesi için.

Şu her daim koz gibi ortaya sürülen şeytan meselesi.Şeytanı gözünüzde çok fazla büyütüyorsunuz.Tanrının kurduğu bu düzende iğneden ipliğe herşeye
müdahale ettiği halde kendisine küstahlık yapmış birisine bu dünyaya müdahale yetkisi vereceğini mi zannediyorsunuz.Yanılıyorsunuz.Şeytan,cin,melek bunlar bu hayatta bazı şeylerin sebeplere büründürülerek açıklanabilmesi için bizzat Tanrı tarafından tanımlanmış "öğelerdir".Şeytan vardır veya yoktur.Ama kesin olan şu ki kesinlikle şeytan hayatımıza müdahale edemez.Etmiyor.Yapılan tüm müdahaleler Tanrı tarafından ve bunların bazıları şeytana sebeplendiriliyor.Olay sadece budur.Kesinlikle şeytanın Tanrıya yok beni ateşten yarattın ben o çamurdan yarattıklarından üstünüm yok efendim kıyımet gününe kadar özgürsün git bildiğini yap vs..vs. yahu komik bu ya.Vallahi komik.Yok böyle bişey.Cin gelipte bir insana elini süremez arkadaş.Yine Tanrının yaptığı bir takım fiillerin bu varlıklara sebep edilmesidir.Vardır yoktur bilemem ama işlevi budur arkadaş!

Bir gün bir rüya gördüm.Rüyamda bir odaya kapatılmışım.Odada bir mezar var.Odanın başında bir ihtiyar bekliyor (Bu şerefsiz ihtiyarı bir kaç kötü rüyada daha görmüştüm).Bir ses bana diyor ki " Allah tarafından haksız ve zamansız hapse atıldığın için,şehit oldun" dedi.Yaşım 18-19 du.Gerçekten de o günden beri hapis hayatı yaşıyorum.Manevi olarak her türlü iyilikler engelleniyor ve hep yalnızlığa itiliyorum.Yahu banane senin şehitliğinden,bana mı sordun? İşte bu diktatörlüktür! Ben seçilmiştim bu belalar için.Haketmek için hiçbir şey yapmadım.Ben işte buna kızıyorum.Yoksa gelipte burada Tanrının muhabbetini yapmanın hiçte meraklısı değilim.

Herkesin bir derdi var,haklısınız.Bende o herkeste olan insanı dertlerin yanı sıra bir de bu işkenceler var.Bir çok psikiyatri hastası gördüm inanın ki benim şu yukarıya yazdığım onlarca hastalıktan sadece bir tanesine yakalanmış ona feryad ediyor adam.Yoksa ben dünyevi sorunlar için gelipte bu denli
derin mevzulara girecek değilim.Dünyevi meselelerinde alasını yaşadık.9 yaşında sokaklarda ve yıllarca yalnız başına ve hayatının bir çok uzun evreleri hastalık,açlık ve yoklukla geçmiş biri olarak.
 

maiela

Banlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2012
Mesajlar
143
Tepkime puanı
9
Şeytanı gözümüzde fazla büyüttüğüm falan yok yukarıdada yazdım şeytan kim ki Allah a isyan edecek ama okumamışsınız hala aklınızdaki fikirleri savunuyorsunuz. Tamam cin şeytan Allah ın izni olmadan bir şey yapamaz. Ama bir şey yapacakları zamanda Allah onları engellese o zaman onları niye yarattı, en başta şeytanı. İnsanları doğru yoldan çevirsin diye değilmi? Şeytan bunu yaparken Allah ona engel olsa o zaman şeytan niye yaratıldı.

VE EN ÖNEMLİSİ Allah yada sizin tabirinizle tanrı bize kastı mı varki bizimle uğraşsın şeytan ve cin isminin arkasına sığınıp?(haşa). Allah bizi kullarını seviyor neden bizimle uğraşsın. Allah ın bize kötülük yapıp başımıza aksiklik ve kötü olaylar getirmesi için şeytanın veya cinin arkasına sığınmasına gerek yok. Allah ın Gazabı vardırhiç duydunuzmu bilmiyorum 'Allah ın Gazabı üzerinde olsun' derler beddua ederken.Allah size gazap yollarsa o zaman işte oturur keşke bana şeytan yada cin musallat olsaydı da Allah ın Gazabı üzerimde olmasaydı diye dua edersiniz....

Siz diyorsunuz tanrı benimle uğraşıyor diye. Kim bilir belkide Allah ın Gazabına uğramışsınızdır.(inş öyle değildir) Ama Allah ın Gazabı haksız yere kimseye uğramaz bunu bilin...
 

ladyrowena

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Tem 2012
Mesajlar
33
Tepkime puanı
1
Konum
evrende ve zamanda herhangi bir yerde
maile bak bu kainattaki yüce yaratıcı rüyülarımızda bizimle konuşur ve hatta bazı zamanlar kişilere bu dünyadaki görevlerinden bahseder fakat bu görüntüler herkesin dinine göre farklılık gösterir hristiyanlarda yaşlı bir adam , müslümanlıkta bir islam büyüğü bazı pagan dinlerinde kutsal hayvanlar ve eklenti dinlerde huzur dolu bir karanlık bu yüzden arkadaşımızın gördüğü sarı piramit tabiki tanrı olabilir zaten rüyalar simgeseldir. ve ben inanıyorum ki bizim tanrı değidiğimiz yüce güç kainatın ta kendisidir ve zaten bütün kutsal kitaplarda bu söylenir nurdan yaratılmış varlıklar diye işte bu nur yaratılış enerjisidir ve bu enerjinin karşıtı olan enerji kötü yaratıkları oluşturmuştur.
Müslümanlığın adalet sistemi de bana ters geliyor neden mi çünkü :
iki adam var biri çok iyi biri herkesin iyiliğini düşünüyor kendini yaratan tanrıya minnet duyuyor fakat bu adam panteist, diğeri ise dünyanın en kötü insanı kumar oynuyr içki içiyor her türlüğü pisliği yapıyor fakat bu adam müslüman ve ibadetlerini her zaman yapıyor ve günün birinde ikiside ölüyor sonra panteist olan müslüman olmadığı için sonzuza dek cehennemde kalıyor diğeri ise içinde müslümanlık vardı diye 2000 yıl ya da daha uzun süre cezasını çekip cennete gidiyor adam ne kadar ceza çekerse çeksin sonsuzluğun yanında bu hiç kalır

İşte bumudur İSLAM ADALETİ BU MUDUR ALLAH ADELETİ sakın bana yanlış biliyorsun deme kaç hocaya din öğretmenine sordum
 

maiela

Banlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2012
Mesajlar
143
Tepkime puanı
9
maile bak bu kainattaki yüce yaratıcı rüyülarımızda bizimle konuşur ve hatta bazı zamanlar kişilere bu dünyadaki görevlerinden bahseder fakat bu görüntüler herkesin dinine göre farklılık gösterir hristiyanlarda yaşlı bir adam , müslümanlıkta bir islam büyüğü bazı pagan dinlerinde kutsal hayvanlar ve eklenti dinlerde huzur dolu bir karanlık bu yüzden arkadaşımızın gördüğü sarı piramit tabiki tanrı olabilir zaten rüyalar simgeseldir. ve ben inanıyorum ki bizim tanrı değidiğimiz yüce güç kainatın ta kendisidir ve zaten bütün kutsal kitaplarda bu söylenir nurdan yaratılmış varlıklar diye işte bu nur yaratılış enerjisidir ve bu enerjinin karşıtı olan enerji kötü yaratıkları oluşturmuştur.
Müslümanlığın adalet sistemi de bana ters geliyor neden mi çünkü :
iki adam var biri çok iyi biri herkesin iyiliğini düşünüyor kendini yaratan tanrıya minnet duyuyor fakat bu adam panteist, diğeri ise dünyanın en kötü insanı kumar oynuyr içki içiyor her türlüğü pisliği yapıyor fakat bu adam müslüman ve ibadetlerini her zaman yapıyor ve günün birinde ikiside ölüyor sonra panteist olan müslüman olmadığı için sonzuza dek cehennemde kalıyor diğeri ise içinde müslümanlık vardı diye 2000 yıl ya da daha uzun süre cezasını çekip cennete gidiyor adam ne kadar ceza çekerse çeksin sonsuzluğun yanında bu hiç kalır

İşte bumudur İSLAM ADALETİ BU MUDUR ALLAH ADELETİ sakın bana yanlış biliyorsun deme kaç hocaya din öğretmenine sordum
İyide şuanki konumuz din değilki sayın ladyrowena. Bu yazıyı paylaşan victorious tanrının kendisini cezalandırdığını söylüyor. Ben tüm mesajlarımda söylerim din ayrımı yapmam ben burda İslam dininin savunuculuğunu yapmıyorum farkındaysan. victorious unda Allah ile ilgili söylemlerinden sonra ben kendi fikrimi söyledim. Burda hangi din daha adaletlidiri falan tartışmıyoruz.Her dine saygım vardır benim.
 

victorious

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
Sn. ladyrowena,

Öncelikle yazdıklarının ne olduklarına bakmaksızın bu tür sıradışı fikirlerime paralel düşünen birisinin olması hoş oldu.
Dinlerin adalet yapısını tartışarak asıl konuyu dağıtmak da istemiyorum ama yorumunuzun hatırına bişeyler yazmaya çalışacağım.Benim din düşüncem şudur; Sadece bu yüzyılı düşünmeyin.Binlerce yıl öncesini düşünün.İnsanların hayatını yönlendirecek,davranışlarını düzenleyecek,başka insanlar ile aralarındaki hukuku belirleyecek ve hayatın akışını sağlamak açısından bir takım kuralların olması gerekiyordu.Yoksa davranışların neden-sonuç ilişkileri nasıl açıklanabilir ve düzenlenebilirdi.3000 yıl öncesini düşünün.Bir insan kabilesi düşünün.Ahmet Mehmet'i gidip dövse,malını gaspetse Ahmet'e bunu neden yapmaması gerektiğini neye dayandırarak O na söyleyebilirdik veya Ahmet Mehmet'e bu tür yanlış fiillerde bulunmadan,bulunmaması gerektiğine ilişkin, önce vicdanı ile kendi arasında neye istinaden bir muhasebe yapacaktı...? İşte burada din devreye giriyor ve diyor ki; Ahmet Mehmet'e yanlış yapma! Neden? Çünkü günah.Nolur? Yanarsın.Zaten din kelimesinin terim anlamında der ki;din bir "öğretiler" topluluğudur.Kilit kelime bu.

İşte bu şekilde toplumlarda sosyal bir varlık olan insanın hayatını düzenleyen sadece dinler değildir.Yıllar boyu geçmişten günümüze dek süregelmiş insani ahlak birikimleri,deneyimleri,sosyo-kültürel yapıların nesilden nesile aktarılmasıyla zengin bir kültür-bilgi-ahlak mirası oluşmuştur.Bu gün din olmasa da işte bu miras ile bizler başka insanlara yanlış yapamayacağımızı biliriz.Bir insan zaten öncelikle aile terbiyesi alıyor.Diyelim ki aile de yok aile terbiyesi de yok.En fazla 7 yaşına kadar sahipsizdir.O zaman da okula başlar ve işte eğitimde başlamış olur.Eskiden okulmu vardı,bilinçli aile eğitimi yahut toplum mu vardı.Hele ki günümüz için söylemek gerekirse,şahsi kanaatime göre dinler olmazsa olmazlığını yitirmişitir.Bu açıklama umarım fikirlerinize katkı sağlamıştır.

Şimdi gelelim maiela'nın kanaatime anti tez oluşturmak istediği konuya.
Nasıl bir insanım? 20 yaşına kadar fazlaca sessiz,az konuşan,utangaç kimseye zararı olmayan büyüklerine saygılı yardımsever..vs.vs. yani gerçekten iyi olan bir çok şeyi kişiliğinde barındıran kendi halinde birisiydim.Hayatım boyunca bu çektiklerimi hakedebileceğim kadar büyük bir suç işlemedim.Hani bazıları yapmıştır;
-bir genç kızın hayallerini ve istikbalini adice söndürmüştür,
-fakir insanların bir yıl boyunca bekledikleri hasadı dolandırarak çalıp kaçmıştır,
-küçük bir çocuğa iğrenç işler yapıp işkence yaparak öldürmüştür,
-......
-......(istediğin kadar çoğalt).
bunlardan birini yapar da denir ki "ettiğini buldu","Allah belasını verdi".İyi biri olmayı bir kenara bırakın kötü olan yığınla insandan kaçı bu şekilde kötülüklerine ceza buldu.Kötüler ceza çekmez ki ! Böyle ağır pis işler iyilere çektirilir!
O işkenceler başlayana kadar hayatım boyunca bırakın bu denli ağır suçları,vasata yakın büyüklükte bile bir suçum günahım olmadı.Velhasıl sıradan kendi halinde yaşayan mazlum bir çocuktum.Yemin ediyorum ki yukarıda yazdığım pislikler yaşadıklarımın sadece özetinin özetidir.Düşünsenize saniye aralık vermeksizin o üstte yazdığım zulümleri çekmek ne demek.Neden Tanrıyı suçluyorum.Çünkü çektiklerim ve bana anlatılan o adi ve pislik,beyin zımparalayan fikirler asla bir inin cinin,şunun bunun yapacağı türden işler değildi.Bu kesinlikle Tanrının işiydi.Tamam belki aracı kullanıyordu.Ancak maşayı tutan ve yönlendiren kesinlikle Tanrı idi.

Beni bir kenara bırakın. Hayata bakın."Ayinesi iştir kişinin,söze bakılmaz". Maalesef biz hep söylenmiş sözlere bakarak yargıya varıyoruz.Ben ise hayatın içinde bizzat yaşadığımız uygulamaları anlatıyorum.Yahu aslında bana ne?! Kim kime napmış,Tanrı kimi nasıl yönetiyo falan filan.Kesinlikle beni enterese etmezdi bu zulümleri bana yapmasaydı ve halen de yapmaya devam etmeseydi.Benim bu hayatta hiç bir iddiam yok.Ne zenginlik ne güzel bayanlar la gününü gün etmek.Vallahi her insan gibi sıradan yaşayıp,bir düzen kurup eceli gelince de ... olup gitmekten başka! Yahu bu yaşta hala mağara adamı gibi yaşıyorum.Beynim iflas etmiş.Günlük çalışabilme mesaim 2 saate kadar düşmüş.Ekmek aş veren yok.Bir ütülü kıyafet giymeyeli yıllar olmuş. Çekiyorum ki bağırıyorum.Alsınlar başlarına çalsınlar bu hayatı.İstiyorsam namerdim.Yaşadığım sürece benim de bir düzene ihtiyacım var.Deseler ki 3 ay sonra öleceksin.Eyvallah hiç bişey umrumda olmazdı.Yaşadıkça gereksinimler devam ediyor,edecek.
 

maiela

Banlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2012
Mesajlar
143
Tepkime puanı
9
Her insan farklı dinlere inanır, aynı dine inananlarda da farklı görüşler ortaya çıkar. Ancak bu benim şahsi görüşüm Allah ın kullarına kastı yoktur, kullarını sever, sevmese niye yaratsın?yaratıp acı çektirince eline ne geçecek? ve kesinlikle ama kesinlikle Allah ın şeytan ve cini yaratarak, bize yapmak istediği kötülükleri onlara dayatarak, onları maşa gibi kullanarak bize acı ve kötülük yaşatacağını düşünmüyorum. dediğim gibi Allah ın Gazabı vardır öyleki Allah ın Gazabına uğradığınızda oturur keşke cin yada şeytan musallat olsaydı da Alah ın Gazabı üzerimde olmasaydı dersiniz. Ama sizde haklı olarak neden ben diyorsunuz.neden ben bu acıları yaşıyorum haksız yere diyorsunuz. ve bende ısrarla bu dünyanın hak hukuk dünyası olmadığını söylüyorum. haketmesenizde başınıza bir sürü kötü felaket olaylar gelebilir.

Ve evet kötü insanlar gördüm etraflarına kötülük saçmadıkları, yuva yıkmadıkları, insanları birbirine düşürmedikleri an yok ve hiç birşeyde olmuyor. Allah hiç bir musibet veya bela vermiyor onların başına. Ve iyi insanların başına kötülükler, büyüler geliyor. Bende diyorum bazen Allah ım niye bu kötü kullarının önünü kapatmıyosun diye ama bunu yargılamak biz insanlara düşmez. Bu dünyada kötü insanlar yaptıklarının bedelini ödemiyorlar bazen. Ama ben o bedeli diğer tarafta ödeyeceklerine eminin. Sizinle farklı düşündüğümüz konu diğer taraf konusu ve tanrının insanlara acı çektirmesinden zevk aldığını düşünmeniz.
 

alin

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Ara 2010
Mesajlar
723
Tepkime puanı
338
Konum
İstanbul
Sayın victorious, açtığınız konu kısmının tümünü okudum. Salt karşı çıkmak için yazmadığımı bilmenizi isterim. 23 yaşınıza kadar başka, sonrasında başka bir dönem var anladığım. Örneğin 23- 26 yaş aralığı çocuk yaşta aldığımız bilinçaltı kodlarının ,hayatımıza en net yansıdığı dönemlerdir. Zihninizi o denli kurcalayan durumlar, bir psikolojik hastalık, bir musallat ya da her ikisi olabilir.

Diğer düşüncelerinizle ilgili yanıt vermek istedim, bilinçaltı demeyin lütfen demişsiniz, rüyalarınız vs. hakkında ama maalesef diyeceğim. Sanırım kalıplarda saklanan, doğru dürüst anlatılmayan yaratıcı insan ilişkisi, sizin kadar acı tecrübeli yaşamasa da daha sevgi dolu, daha anlar olmaktan uzaklaştırıyor çoğumuzu. Asla inanç sisteminizi yargılamam, kaldı ki bugün düşündüğünüzü yarın başka görebilirsiniz, her duygu, fikir sizin özelinizdir başka türlü düşünmenizi dayatamam. Allah iradeye karışmamışken haddimiz değil. Anlaşılmayan durum şu, bize en çok etki tepki bizden gelir. Kader kavramını da ciddi anlamda karıştırmaktayız, bu da suçlamalara götürüyor kimilerini. Yaratıcının bizim yaptığımız hiç bir ibadete ihtiyacı yoktur, bir lütuf değildir ibadet yapıyor olmamız, tamamen bizimle ilgilidir düşüncelerimiz, inançlarımız, kalıplarımız. Yaratıcı bize koca evreni, sayısız olanağı sunar ve tabiki gelişimimiz için engellerimiz de olacaktır. Onun yaratımında herkes neden eşit değil diye, hak aramaya düşebiliriz ya da kendi gerçekliğimizi daha pozitif yaratmaya çalışabiliriz. Bu dünya nerede, nasıl başladığımızla değil, nasıl yola devam ettiğimizle ilgilidir.

Sizin yaşadığınız psikolojik sıkıntıları yaşamadım, empati kurmaya çalışabilirim ancak. Yalnız inanın, sizin gibi sayısız insan var negatif çekimleri bitmeyen. Bu durum başkalarında değil, tüm çözümün kendimizde bittiğine inanıp, bakış açımızı değiştirmemizle alakalıdır. Bir kaç cümleyle hayatınızı elbette değiştiremem yalnız daha iyi bir yaşam sürmenizi temenni edebilirim. Önerileri almanız ya da reddetmeniz sizin tercihinizde. İnanın değişim sizin elinizde. Farkındalık, kuantum ve bilinçaltı konularını anlayarak okumanızı önerebilirim.Son yıllarımda, kendime yaptığım en büyük iyilik diyebileceğim bu yeni algılayış biçimi, sizin de hayatınızı değiştirebilir.

Sevgiyle...
 

victorious

Kayıtlı Üye
Katılım
31 Tem 2012
Mesajlar
7
Tepkime puanı
0
alin,

Sıcak mesajınız için teşekkür ediyorum.
25 li yaşlarımı hatırlıyorum da,o sersemleten ve asla hiç bir işe yaramayan psikiyatri haplarını içerken,yeter ki iyileşeyim diye besmele ve dualar okuyarak içiyordum.Kurtulma konusunda her daim samimi ve derin çabalar içinde oldum.Asla şöyle demedim.Yok efendim ben haklıyım,bunlar böyledir,hep böyle oluyor..vs.vs.Tamam arkadaş ben haksız olayım,düzeleyim de. Tek amacım hep söylediğim gibi kurtulup sıradan bir hayat yaşamak.

Gün geçtikçe gaybi sırlar gün yüzüne çıkmakta.Şu kısa ömrümde bile gözlemleyebileceğim derecede ilimde ve algılamada insanlarda hep bir ilerleme oldu.Şu siteye baktım da neler varmış.Lucid,astral vs..20 yıl önce buraya yazdıklarımı gidip bi toplumda konuşsam saf saf bakarlardı.Ancak bugün çok değişik yorumlar insanların ferasetinin ne noktaya geldiğini gösteriyor.Anlaşılmak güzel bi duygu. Gün gelecek bilim de belki bunları açıklayabilecek.Hatta benim iddia ve ithamda bulunduğum konular da aşikar olacaktır.Huy değişecek mi,zannetmiyorum.

Bir baba düşünün.Evde ailesine karşı pamuk gibi olup dış dünyada başka insanlara karşı alabildiğine gaddar ve zalim.İki yüzü olan..Biri perdenin önündeki karakter,diğeri ise perdenin arkasında olan gerçek karakteri.Bunları yazarken mistik duygularınızı incittiğimi düşünerek affınıza ve anlayışınıza sığınıyorum. Yoksa ithamda bulunduklarıma zerre kadar bu hassasiyeti taşımıyorum.

Şu metin bana göre çok önemli ve aslında bu metin deşildikçe bir çok konuya mesnet olacak ve ışık tutacaktır :

Tanrının düzeni şu şekilde: Kendisi olabildiğince gizlenecek.Hayatımızdan uzak durmalı ki gerçek dünya hayatı olabilsin.Makul olanda budur zaten.Olabildiğince hayatı bize yaşatabilmek.Ancak inanın ki isimlerimize kadar herşeyimizi o düzenliyor.Hayalimizde oluşan ve olayları idrak etmemizi sağlayan düşünceleri bile bizzat kendi eli ile yapmaktadır.Bizler insan olarak gerçekten bir hiçiz.Tanrı üzerimizden elini çektiği an bir kum çuvalı gibi yere yığılıveririz.Bedenimizi ayakta tutan şey damarlarımızdaki akan kan,kalp,mide,beyin,böbrek vs. olduğunu mu zannediyorsunuz.Tanrının üzerimizdeki marifeti olan can ile yaşıyoruz.Beynimizde bir ağaca bakıpta beynimizde onun bir ağaç olduğunu birebir bize Tanrının anlatması ve marifeti ile anlıyoruz.Benim Tanrıya ukalalık eden bir din düşmanı olduğumu sakın düşünmeyin! Ben haksız yere maduriyete uğramış bir insan olarak sadece kurtulmak için hesap soruyorum.Üzücü bir olaya baktığınızda içinizde oluşan üzülme duygusunu anlık olarak bizlere Tanrı yaşatıyor.Tanrı üzülme duygusunu size yollamasa üzülemezsiniz veya üzülme yerine sevinme duygusu yollasa o an işte buna psikiyatri hastalığı deniyor.Hatta psikiyatrideki tanımı duygu durum bozukluğu vs..Biz bu dünyada sadece idrak edebilen varlıklarız.İdrak ve duyguları yaşamak.

Saygılar.
 

alin

Kayıtlı Üye
Katılım
9 Ara 2010
Mesajlar
723
Tepkime puanı
338
Konum
İstanbul
Onun yarattığı, onun bir parçasıyız. Sınırsız kaynak içinde, her birimize başka şartlar sunarak, elimizdeki malzemelerle ne olacağımız meselesidir bu dünya. Şöyle söyleyeyim, sadece bakış açınızı değiştirerek duygularınızı ve duygularınızı değiştirerek yaydığınız enerjiyi değiştirirsiniz.Onunla da önünüze çıkan yaratımlar değişecektir. İşte insandaki en önemli ve diğer canlılardan ayıran meziyette burada ortam bulur "irade". Silkelenip olağanca gücümüzle ki bu güç ondan aldığımız ve farkında olamayacağımız kadar büyük bir güçtür. Bunu köreltebiliriz ya da daha verimli kullanırız. Kimseye sen iyi yerlere gidiyorsun dur demez, bize malzemeleri vermiştir, işleyişi vermiştir, çekim yasası da dahil evrende sayısız yasa vardır. Bunları anlayıp deneyimlediğimizde, farkındalığımız arttığında daha net görebiliriz. Onun ruhundan üflediği küçük yaratımlarıyız. Kendi gücümüzü bilmediğimiz zaman, bizimle uğraşan, adaletsizlik yayan bir güç varmış gibi algılayabiliriz ama öyle değil. Malzemeler, herkeste eşit şartla başlamayan bu yaşam içinde önümüze sunulur. Farkına vardığımızda onlardan harika işler yaratıp, gerçek benliğimize yaklaşabiliriz. Konu siz ya da ben değiliz, bütün için bu geçerlidir. Dilerseniz, değişim seçmezsiniz kendi yolunuzu deneyimlersiniz, dilerseniz dışarıya açık olur, kendinizi ve yaşadıklarınızı başkalaştırabilirsiniz.

Bakış açılarımın değişik olduğu dönemlerde deneyimlediğim, sayısız ben olabilir, sayısız yol oluşturabilirim. İşte size bahsettiğim yerde silkelenme anı (sıçrama anı) ve devamı gösterdi ki kendi çekimlerimiz kendi hayatımızı çok ama çok başkalaştırabiliyor. Yineliyorum sizi ikna amacı değil, hepimizin bunu hatırlatan kişiler,durumlar yoluna çıkar, çıktı da. İster alırız, ister almayız, hür irademiz hala bizde. Sizin de seçimleriniz, sizin için hayırlı olur umarım.

Sevgiyle...
 
Üst