T
thadeus
Ben heybetli Kaf Dağı’nın sonsuz hükümdarıyım.Ne kimseye sözüm geçer, ne nazım.O herkesin merak ettiği, imrendiği yerde.Yapayalnızım.
Buyruk bir
Ve buyurdu hükümdar
“Kusursuz olduğuna inanırsan, senden daha aptalı yoktur.Gerçek perdesini örtmüşsün demektir.Kibrin en büyük kusurdur.”
Buyruk iki
Ve buyurdu hükümdar
“Muhteşem dediğin krallar,eskimeyen kadınlar.Şu çingeneye avuçlarını okutsalardı.Yüzüne bakamazlardı.”
Buyruk üç
Ve buyurdu hükümdar
“Bir insan en güçlü olmak istiyorsa, altın değil bilginin peşinden koşmalıdır.Bilgin asla seni terk etmez ve tanrı katında değerli olandır.Yoksa ölünce çıplak uyandırılmazdık.Tanrı kendi gücünden bahsederken altından söz etmez.”
Buyruk dört
Ve buyurdu hükümdar
“Unutma ki bir elmanın en olgun olduğu vakit, dalından düşeceği andır.Bir elmanın en olgun olduğu vakit çürümeye başladığı zamandır.”
Buyruk beş
Ve buyurdu hükümdar;
“Dikkat et, dikkat et ki zehir her zaman en tatlı lokmaya koyulur.”
Buyruk altı
Ve buyurdu hükümdar:
“Bir adam gördüm.Yaptığı işte o kadar iyiydi ki herkes ona gıpta ederdi.Etrafındaki herkes onu överdi.Bu adamsa her zaman övgüleri kabul eder ve hep ne kadar önemli olduğunu düşünürdü.Gün geldi adam artık eski yaratıcılığını kaybetti.Bunun sonucunda onu göklere çıkaran etrafındaki insanlar bir anda dağıldı.O vakit geldiğinde zavallıyı öyle yükseğe çıkarmışlardı ki yere çakılınca paramparça oldu.”
Buyruk yedi
Ve buyurdu hükümdar
“Mutlu olmak istiyorsan kendin olmalısın.Sevdiğin biri için sevmediğin şeyler yapmamalısın.Zaten sevdiğin doğru kişi olsaydı sana istemediğin şeyler yaptırmazdı.
Ve geride kalanlar için asla üzülmemelisin.Zaten sen kadar değerli olsalardı, gerinde kalmazlardı.”
Buyruk bir
Ve buyurdu hükümdar
“Kusursuz olduğuna inanırsan, senden daha aptalı yoktur.Gerçek perdesini örtmüşsün demektir.Kibrin en büyük kusurdur.”
Buyruk iki
Ve buyurdu hükümdar
“Muhteşem dediğin krallar,eskimeyen kadınlar.Şu çingeneye avuçlarını okutsalardı.Yüzüne bakamazlardı.”
Buyruk üç
Ve buyurdu hükümdar
“Bir insan en güçlü olmak istiyorsa, altın değil bilginin peşinden koşmalıdır.Bilgin asla seni terk etmez ve tanrı katında değerli olandır.Yoksa ölünce çıplak uyandırılmazdık.Tanrı kendi gücünden bahsederken altından söz etmez.”
Buyruk dört
Ve buyurdu hükümdar
“Unutma ki bir elmanın en olgun olduğu vakit, dalından düşeceği andır.Bir elmanın en olgun olduğu vakit çürümeye başladığı zamandır.”
Buyruk beş
Ve buyurdu hükümdar;
“Dikkat et, dikkat et ki zehir her zaman en tatlı lokmaya koyulur.”
Buyruk altı
Ve buyurdu hükümdar:
“Bir adam gördüm.Yaptığı işte o kadar iyiydi ki herkes ona gıpta ederdi.Etrafındaki herkes onu överdi.Bu adamsa her zaman övgüleri kabul eder ve hep ne kadar önemli olduğunu düşünürdü.Gün geldi adam artık eski yaratıcılığını kaybetti.Bunun sonucunda onu göklere çıkaran etrafındaki insanlar bir anda dağıldı.O vakit geldiğinde zavallıyı öyle yükseğe çıkarmışlardı ki yere çakılınca paramparça oldu.”
Buyruk yedi
Ve buyurdu hükümdar
“Mutlu olmak istiyorsan kendin olmalısın.Sevdiğin biri için sevmediğin şeyler yapmamalısın.Zaten sevdiğin doğru kişi olsaydı sana istemediğin şeyler yaptırmazdı.
Ve geride kalanlar için asla üzülmemelisin.Zaten sen kadar değerli olsalardı, gerinde kalmazlardı.”