Havas İlmi Hakkında-1

dildarı-suda

Banlı Kullanıcı
Katılım
14 Nis 2012
Mesajlar
129
Tepkime puanı
15
Konum
İstanbul
İş
yurt içi yurt dışı ticaret ( Mutfak eşyaları dalında )
Havas ilmi genel kanıdaki düşüncelere rağmen sadece harflerin ve sayıların, esmaların veya ayetlerin sırlarından, hikmetlerinden faydalanılarak çeşitli etkiler elde etmek için esmanın veya ayetin kendisi ya da vefki ve bunlara bağlı harf ve sayılar ile tılsımlar kullanılarak ve bu sistem üzerine kurulmuş herhangi bait bir ilim veya ilmin metodu değildir.

Bu ilmin konusunun özünde Allah’ın takdiri ile bilinen veya bilinmeyen ilahi kanunları ruhani ve manevi alemlerin etkileri barizdir. Kişi eğer derse ki;’Ben havas ilmini biliyorum’.Bu ilimlerin kendisine has özellikleri ve konuları vardır, bu ilmin kendisi ve lisanı evrenseldir. Bu ilimler ruh ve madde ile canlı ve cansız ile harfler ve rakamlar ile yıldız ve burçlar ile nebilöz ve galaksiler ile ses ve renk dalgaları ile kısaca kainatta daha genişi evrende herşeyle bağlantılıdır.Bize düşen gücümüzün yettiği kadar ilmimizin ve bilgimizin ulaştığı yere kadar Allah (c.c.) izin verdiği yere kadar anlatabilmektir.


Bu ilim yüzyıllardır gelmiş geçmiş bütün alimlerin bir sır gibi gizlediği ve öğretmediği ve öğretmekten de çekindiği vebal altında kalmaktan korktuğu ilimlerdendir. Builimler de başarılı olmanın ve zarar görmeden ilerlemenin bazı şart ve ilkeleri vardır. Havas ilmini bilmek ve öğrenmek için önceden bilinmesi gereken kurallar ve önemli noktaları sırası gelince özet olarak anlatacağım ama bundan önce bilinmesi gereken bu ilim yıldızlar ilminden bilinen veya bilinmeyen sırlarla alemi semalardan gelmiştir. Bu ilim insanlardan önce yani arz oluşmazdan evvel ruhani alemlerde meleküt ve cinler aleminde bilinen ve kullanılan birçok gizlilikleri, esrarı ve acaibiyeti içinde gizlemiştir.

Burada sırası gelmişken belirtmeliyim ki; yaşamış olduğumuz bu maddi alemin yasaları ve fiziksel oluşumları manevi alemlerin etki ve yasalarıyla meydana gelmektedir. Bu ilmin kullanılışı melekler ve cinlerden sonra çok eski kavimler ve uygarlıklar tarafından kullanılmıştır bu manevi yasaları öğrenip etkilerine göre gerektiği şekilde uygulamışlardır. İnsanlar bu bilgileri çok çeşitli yollardan elde etmişlerdir. Hatta kimilerine göre mana aleminden gelen varlık veya varlıklar bazı insanlara bu ilmi ve kullanma metodunu öğretmişlerdir. Bu anlattığıma örnek; Bakara süresi 102. ayetinde olan Harut ve Marut isimli iki meleği örnek olarak verebiliriz. Bu manevi ilimlerin kaynağı şüphesiz ki; Alim olan yüce Allah (c.c.)’tır. Ve bilinmelidir ki; ilim de Allah’tan başka Allah’ın ilim verdiği varlıklardan veya veli kullarından bu ilimlere vakıf olan insanlardan öğrenilebilir.
Çok eski kavimler ve uygarlıklar da bu ilimleri manevi makamlardan ve rahmani ruhanilerden hayırlı yönde insanlık alemine faydalı olabilmek için öğrenmişlerdir.

Fakat zaman içinde insanların aç gözlülüğü, hırsı ve bencilliği şeytanın hileleriyle birlikte bu ilmin bilgilerini ve kudretini kötü yönde kullanmak isteyince o insandaki rahmani sıfatların yerini şeytani sıfatlar taşıyan negatif unsurlu varlıklar guruplarından insanın nefsaniyetine hitap eden bilgiler gelmiştir. Yine buna da örnek olarak Bakara süresinin 102. ayetini yukarıda olduğu gibi örnek olarak gösterebiliriz. Çünkü bu hadiseler yaşanırken bu ilimler aşikardı ancak yukarıda sıraladığımız gibi bu ilimleri kendi nefsi çıkarları için insanlar kullanmaya başlayınca alimler kendileri anlayabilecekleri bir dil ve uslupla bu ilimleri rumuzlamak ve gizlemek ihtiyacı hissetmişlerdir. Ancak demişler ki;Arif olanlar anlasın kamil olanlar kullansın.

Şüphesiz ki; tüm alemler içerisinde ve dışında ve alemleri kuşatan Ahad olan ve Ahir olan ve dilediğini yaratan ve yaratmaya Halik olan ve yarattığına da Malik olan Malik olduğuna da Basir olan ve Semi olan yalnız Allah (c.c.) Hay’dır ve Kayyüm’dür. Ve o MUHİT- ÜL MUHYİ’ dir öyle ki; MUTEAL ‘NUR Rahman ve Rahim olan VAHİD- ÜL

VEDÜD ne güzel Rab ve ne güzel Vekil’dir. Ondan başka her varlık ölümlüdür. Bundan dolayıdır ki; Sorumlusu kalmamış tılsımlar veya kasemler misalini burada anlattıklarımızdan dolayı yapılan tertipler hazırlanan tılsımlar etki ve anlamlarını yitirmiş semboller zamanlar içinde değişime uğramış fiziksel ya da metafiziksel

varlıkların değişik enerji dalgalarına kapılıp yok olmuşlardır. Bu sebepten ötürü yapılan bazı şeylerin tesiri görülmez. Ancak dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de şudur: Tılsım yazarken eskilerin kullandıkları diller ve yazılar çok eski kavimlerin dillerine göre yazıldığı için günümüze gelene kadar bir çoğu unutulmuş bir çokları da tahribatlara uğratılmıştır. Bu uygarlıklara ve dillere örnek olarak Mu uygarlığı Atlantis kavimleri ve eski kipti ırkı ile eski İbranice,eski Süryanice ve eski Arapçanın bazı lehçeleri ve eski Mısır yazıları, lehçeleri ve alfabeleri ki; bugün bunların bir çoğu unutulmuştur. Ve bu tılsımlar da günümüzde kullanılmıştır.

Ve dahası eski enbiyave peygamberlerin kalemleri bunlardan en meşhuru Hz. Süleyman’ın kalemleri ve tablolarıdır. Ve yine bu büyük zatların kullandığı ilahi dili ve esmaları harf veya rakamlar ile oluşturulan semboller ile ifade edilen şekilleri bu konuya örnek olarak gösterilebilir. Bir de özellikle belirtmek isterim ki; gizli ve manevi ilimlerin hakikatlerini bazı insanlar tarafından bilinip öğrenilmesini engellemek için kasten yanlış yazanlar ile bu ilimlere hurafe deyip yalanlama çabası

gösteren ve bu ilimlerle uğraşan kişilere bir sürü kulp takmaya çalışan ve gelecek kuşaklara aktarılmasını engellemek için her türlü çabaya baş vuran gurup ve güçlerin bu ilimlere olumsuz etkileri olmuştur, kısmen de başarmışlardır.

Havas ilmi açılımı vefk-muska-büyü-celp-tütsüleme-remil-cifr ilmi-yıldız ilimleri-astroloji) bu ve benzeri ilimlerin genel merkezi havas ilmidir. Manevi tedaviye ihtiyacı olan insanlara okunan teshirli dua olarakda bilinir. Ayrıca havas ilmi çok geniş kapsamlıdır bunları uygulamak için ebced hesabı tam manası ile bilinip hesaplanarak okunmalıdır.

Ebced hesabı ile beraber kişinin o gün hangi yıldızın teshirinde olduğu ve o günlerde hangi saatlarde nelerin yapılıp yapılmayacağı hesaplanır bunlarda biliniyor ise şifa olur eğerki önemli bir niyet var ise o zaman başarı sağlanır

(Alıntı)
 

ahya

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Eyl 2011
Mesajlar
145
Tepkime puanı
10
Konum
Münih
Hala bazı kişiler anlamamış bu sitede. Kaç kere yazdığımızı hatırlamıyorum bile. Yeni gelen ve siteyi tam olarak araştırıp okumamış üyelerimiz için tekrar yazıyorum. Lütfen bu siteye üyeliğinizin devamını istiyorsanız her yeri iyice okuyun içeriğimizi anlayın ve öyle soru sorun ya da sitemize girin.
Her türlü uygulama büyüdür, öncelikle bunu idrak edin artık. İslam dini mensuplarının en çok düştüğü hata ve anlamadığı noktayı açıklıyorum. Başımıza gelen herşey Allahın takdiridir, tekamülümüz açısından sürekli sınavlar sunar bize, yapılması gereken bunun Allahtan geldiğini ve sabrımızın sonunda seviye atlayacağımızı ve kendisine uygun bir kul olacağımızı bilmektir. Dolayısıyla Allahın bize takdir ettiğine karşı çıkıp kendi cüzi aklımızla senaryo yazıp, şu şöyle olsun hayatımda, yok sevdiğim dönsün yok filancadan intikam alayım yok bilmem ne gibi dünyevi ve insanlığın acizliğinden, nefsinden ve hırsından dolayı olmasını istediği konularda kaderde olmayanı oldurmaya çalışmak üzere yapılan her türlü uygulama islam dini ve diğer semavi dinler açısından günahtır. Sitede sadece bu dinlerin mensupları yoktur bu arada, her türlü insan vardır ve günahtır değildir diye demeç vermek bu site konusunun işi değildir ve üyenin de yasaklanma sebebidir. Bilin artık bunları. Büyü herkesin yapacağı basit bir iş değildir, aileden gelen yetenekleri olan ve sülalesinden bu iş için seçilmiş kişilerin ömür boyu çileli, masraflı ve tüm zamanını alan kısacası dünyevi hayattan elini çektirdiği bir eğitim sonrasında ve bunların arasından icazet alabilmiş kişilerin yapacağı iştir. Her önüne gelende kaderi değiştirebilme gücü olsaydı dünya ne hale gelirdi. Ne yazık ki bu sitede de kendini büyücü sanan ya da bu işi hiç bir vasfı olmamasına rağmen kendi yapacağını sanan gafiller vardır. Özellikle son zamanlarda medyada çıkan saçma sapan filmler ve kitaplar gençlerin bunları yapabileceklerine inanmasına yol açmakta ve onları hayal dünyasında yaşayan birer sanal kişilik haline getirmektedir. Aynı gençlik küçüklüğünde de süpermen, örümcekadam gibi çizgi filmlerden etkilenmiş ve kendini film sektörünün tamamen ticari amaçla oluşturduğu bu gerçek dışı yaratıklarla özdeşleştirmiş ve ben de bunlar gibiyim, uçabilirim deyip camdan atmış ve hayatını kaybetmiş ya da sakat kalmıştır. Medya bunlara son vermeyeceğine göre gençlik aklını başına almalıdır yoksa ölümler devam edip gidecek. işin kötüsü sadece kendilerine etmeyecekler çünkü varlık musallatı sonucu en sevdikleri en masum kişilerin de hayatını riske atacaklardır. Bunun nedeni ve nasıl olduğu büyü eğitimi sırasında en başta temel olarak verilmektedir zaten. Kimse anlamadığı, bilmediği işi yapmamalı ve konuşmamalıdır. Ya sonucu ağır olur ya da etrafa rezil olur.
Büyü yapım işinin gereği her uygulayıcı kendi mensubu olduğu inancın sembollerini kullanmalı ve duasını etmelidir, Allaha inanan biri inanmadığı Zeus'a yalvarır ve onu aracı eder, ona dua ederse inancı zedeleneceği için uygulamasını tutturamaz. Ya da Allaha inanmayan biri, başka bir inantan örneğin budist biri tutup da islami unsurları kullanamaz, çünkü onun da değerleri şüpheye düşeceği için bilmediği duaları ederken ya da inanmadığı birinden isterken içine acaba olur mu endişesi düşeceği için yaptığı işten hayır gelmez. Büyü esnasında hiç bir endişeye, şüpheye yer verilmemelidir, Acaba tutar mı dendiği an işin bittiği andır, ömür boyu tutturulamaz.
Bu ülkenin çoğunluğu müslüman olduğu için yani islami unsurlarla büyüdüğü ve Allahın varlığına inandığı için islami unsurları kullanır, halkın gördüğü de budur. Buna havass denir. Tutup da Zeus'tan, Ra'dan, Şiva'dan, tanrıçalardan isteyemez. Hıristiyan ya da yahudi büyülerini de kullanamaz. Tek seçeneği vardır. İslami unsurları kullanarak büyü yapmak. Duaların çok uzun yıllardır kullanıldığı için bir titreşimi vardır,evrende herşey enerjiden yani atom ve moleküllerden oluşmuştur. Ses molekülleri çok güçlüdür, ol deyince olması gibi, yalnız sadece bu kadarını kullanabilmek insana özgü değildir bir de yapanın kendi enerji gücünü katması gerekir ki bu kadar güç sadece yaratanda vardır. İnsan ek olarak başka şeyler, yardımcı malzemeler kullanmak zorundadır. Bu yüzden okumalardan yararlanılır, yazılır, tütsüler yakılır vs. Her kişinin enerji alanı farklı olacağı için uygulamaları da farklıdır. Piyasada bu yüzden tonla tarif dolaşır. Onlar ve sitemizdekiler de tamamen arşiv bilgisinden öteye gitmezler. Çünkü birisine uyan başkasına uymaz, kimse birbirinin ikizi değil, kaldı ki ikiz kardeşler arasında bile azıcık farklılık oluyor. Onlar birbirlerinin tariflerini kullanabilir zaten bu yüzden aileden birisine geçer, çünkü genetik yapıları az çok uyar ve sadece çok az bir değişimle o tarifler kuşaktan kuşağa aktarılır.
Yani büyücünün islami unsurları kullanmasının islam dini ile hiçbir alakası yoktur, sadece yapan kişi müslüman olarak doğmuştur. Ve tutturabileceği tek seçenek olarak da islami unsurları kullanır. Her koyun kendi bacağından asılır. Hırsızlık yapmak da islamiyete göre günahtır ama o da birşey olunca Allah der, islami dua eder. Belki de hırsızlığa çıkmadan önce besmele çekiyordur. Bu durum onun yaptığı bu kötü mesleğin islama göre günah olmamasını gerektirmiyor değil mi? Lütfen artık dini ve inancı karıştırmayın bu işlerle. Sapla samanı ayırın.

Kisacasi Havass ilmi Islami majikal sistemi ve gelenegidir.

Sevgi ve iskla
 
Üst