Karanlığı Anlamak

LaiLah

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Eki 2011
Mesajlar
123
Tepkime puanı
64
Konum
eskişehir (;
İş
öğrenci..
Karanlığı Anlamak

“Karanlık” nedir? Açıktır ki, biz Paganlar olarak, karanlık ile kötülüğü kastetmiyoruz. Karanlık Taraf'ta olanlar Doğa'nın karanlık tezahürlerine uyum sağlamaya çalışan insanlardır. Doğa'nın ölüm, gizem, büyü, ve gece gibi tezahürlerine ilgi duyanlardır ki bunların tümü genel bağlamda “Ay” sembolizmasıyla gösterilir.

Bu tür temalar biz Kara Paganlar'a güç verir zira bunlar bizim bilinçaltımızın en derinliklerinde zaten var olan enerjilerini açığa çıkartırlar. Aslında, insanlar bunu kabul etmekten korksalar dahi bu gücün kendisi bile başlı başlına bilinçaltımızdaki bir temadır.

Doğa'nın karanlık tezahürlerine ilgi duymak sadece Kara Paganlar'a has olan bir şey değildir. Bizler bunu bir çok Pagan olmayan insanla da paylaşırız. Misal, belirli bir müzik ve estetik anlayışı geliştiren gotik alt kültürü de aynı karanlık kaynaktan beslenir.

Karanlığın Yönleri

“Karanlığı” tanımlamak tıpkı dişil [tanrıça] enerjinin ve eril [tanrı] enerjinin yönlerini anlatmak kadar zor ve güçtür. Bunu daha anlaşılabilir kılmak için şu terimlerden yardım alabiliriz; aktiflik ve pasiflik. Kutupluluğun, çoğu Pagan tradisyonunda genel bir kavram olmasından dolayı bunun konuyu anlayabilmek amacıyla iyi bir seçim olduğunu düşünüyoruz.

Temel olarak, karanlığın pasif yönleri daha çok ruhsal/soyut olanla alakalıyken, aktif olan yönleri daha çok fiziksel/somut olanla alakalıdır.

Ay, bilgelik, gece, Karanlık Tanrıça'nın üretkenliği, gizem, bilinçsel ve kehanetsel çalışmalar, ölüm, rüyalar, mezarlıklar, kesişen yollar, ruhlar, ve büyü Karanlığın pasif yönlerinden bazılarıdır.

Şehvet, arzu, tutku, Karanlık Tanrı'nın üretkenliği, değişim, Kaos, savaş/karmaşa, yıkım, fırtınalar, seks, vahşi hayvanlar, ve evcil olmayan şeyler ise Karanlığın aktif taraflarından bazılarıdır.

Her ne kadar buradaki pek çok yön [özellikle aktif taraftakiler] negatif olarak adlandırılacak olsa da bunu belirleyecek olan şey onun içeriğidir. Misal, şehvet, her ne kadar pek çok insan tarafından bir utanç kaynağı olarak görülse dahi temel bir insani dürtüdür. Kendi içinde değerlendirildiği zaman ne günahkar ne de uygunsuz bir harekettir. Önemli olan insanın bu dürtüsünü nasıl kontrol edebildiğidir. Tecavüz, kontrol edilemeyen veya yanlış şekilde kontrol edilmiş olan şehvetin bir dışavurumudur. Aynı şekilde karmaşa da öyledir. Eğer onunla nasıl başa

çıkabileceğimizi bilirsek bizi bulunduğumuz konumdan daha iyi bir konuma taşıyacaktır. Eğer karmaşanın getirdiği ilerleme olmasaydı toplumumuz sürekli atalet içerisinde ufalanıp giderdi.

İlk bakışta, bir insan Kara Paganizm'i pasif olarak değerlendirebilir. Aslında bu hatalı değil aksine başlangıç için yararlı bir genelleme bile olabilir. Kara Paganizm karanlık/pasif/ ve içseldir... Fakat, tıpkı Ying ve Yang'da olduğu gibi Kara Paganlık kendi içerisinde aktif yönü de bulundurur.

Karanlığın çekiciliğine kapılmış olan insanlar genellikle daha içe-dönük kişilerdir. Ve böyle olarak ancak, kendilerinin farkında olabilirler. Onlar, gözlemleyici, planlayıcı, ve düşünürdürler. Genellikle de ben-merkezci insanlardır ki bu bizim için asla kötü bir özellik olarak alınmaz. Ben-merkezciliğin aşırı formları haricinde, bu tip insanlar genellikle dışsal yaklaşımlara itibar etmezler.

Öte yandan, dışa-dönük insanlar ise dışarıdan gelecek olan ilgiye ve dışsal olan şeylere karşı bir zaaf beslerler. New-Age'cilerin ve Ak Paganların pek çoğu
dışa-dönük insanlar olarak her şeyin cevabını kendileri dışında bazı şeyler üzerinden ararlar tıpkı başka varlıklar, ruhlar, kristaller vs. gibi. Bu insanlar aslında alttan alta kendilerinden ve diğer insanlardan da uzaklaşmaya başlarlar. Kendini bilme arayışları her şeyin kökenini dış araçlarda aradıklarından hiç bitmeyecek ve tatminkar olmayan bir döngü haline gelir. Böylece, kendi farkındalıklarını kendi elleriyle uzaklaştırmış olurlar. Bu söylemler, dışa-dönük insanların sağlıklı bir ruhsal yaşam geliştirmeleri imkansızmış gibi algılanmamalıdır. Daha ziyade, onların sağlıklı bir ruhsal yaşam geliştirmek konusunda içe-dönük insanlara ziyade daha çok efor sarfetmeleri ve dikkatlerini kendilerine yöneltmeyi öğrenmeleri gerektiği anlaşılmalıdır.

“Karanlık” tarafta olmak iddiasını taşıyan insanların bir diğer özellikleri ise kendi korkularıyla yüzleşebilme yeteneğine sahip olmalarıdır. Onlar kendilerini toplumun kısıtlamalarından, utançlarından kurtarabilmek için sosyal tabuların ötesine bakmayı isterler. İşte bu nedenden ötürüdür ki seks çoğu zaman karanlık ile ilişkilendirilmiştir. İnsanlığın sürekli olan iki teması olan bu seks ve ölüm temaları, kişisel olarak son derece dönüştürücü özellikler taşırlar.

Karanlık her ne kadar kişiden kişiye farklılık gösterecek tanımlara sahip olsa da karanlık tarafta olanların belli başlı ortak noktaları vardır. Karanlık, tutkulu, kışkırtıcı, gizemli ve güçlüdür. Aynı zamanda karanlık taraftakiler için, rahatlatıcı, huzurlu ve güvenlidir.

Peki karanlık neden kışkırtıcıdır? Cevap basit olarak şöyle verilebilir; çünkü o bizim yaratılıştan gelen arzularımızı besler, tıpkı güç ve aidiyet gibi. Hepimiz, hayatımızın her alanında gücün ve kontrolün bizde olmasını isteriz. Bazıları bunu kabul ederken, bazıları ise utançlarından veya bu dürtülerini reddettiklerinden, bastırdıklarından bunu inkar ederler. Fakat aslında hepimiz aynı hissederiz. Kimse kaybetmeyi

sevmez. Aynı şekilde iki taraf da bizim içimizdedir. Seçim ise bunu bastırmak veya bunu olduğu gibi kabul etmek konusunda yapılabilir. Elbette ki bu dürtüler, bizim en temel dürtümüz olan hayatta kalma dürtümüzün kalıntılarıdırlar. Hepsi aynı şekilde, insan olmak ile alakalıdır en nihayetinde.

Karanlık, aynı zamanda bu dürtülerimizle bağlantı kurar. Onları kabul eder, onaylar fakat onları yargılamaz.

Karanlık taraftakiler karanlıkta rahatlığı da bulurlar. Onlar için karanlık, toplumun günlük baskılarından kurtulabilecekleri, yüzlerine taktıkları maskeleri çıkarabilecekleri, kırılgan benliği savunmak zorunda kalmayacakları bir liman gibidir. Orada onlar oldukları veya olmak istedikleri gibidirler.

Karanlık bize kendimizi geliştirme olanağı sunar: potansiyelimizin tamamını kullanma olanağı. İnsanı zayıflatan utanç, korku, suçluluk gibi duygulardan bizi arındırır. Ve bizleri sırtımızda ağır yükler olarak taşıdığımız dışsal beklentilerden azad eder. Bize saf benliklerimizi sunar, aramamız ve arzularımızı gerçekleştirmemiz için. Bağımsızlık, refah, cinsel tatmin, popülerlik, kabul edilme... Kendi içimizdeki bu gizli liste, arzularımızın listesi, sınırsızdır. Bunlar her zaman bizi mutluluğa götüren yollar değildir fakat şunu bilmeliyiz ki bunlar sıklıkla ihmal ettiğimiz ve bizi gerçek kişisel özgürlüğümüze götüren yollardır. Doğaldır ki her zaman arzularımızı yerine getiremeyebiliriz, ve bazı zamanlarda bunlar bizim zayıflıklarımız haline de gelebilirler, fakat bizler, kendimiz ve sağlıklı bireyler olarak gelişebilmemiz için bunu keşfetme hakkına sahibiz. İşte bu nedenlerden ötürüdür ki karanlık sıklıkla güçle ilişkilendirilir. Gücün kendisi karanlıktan gelmez fakat bizler karanlıkta gücün bizde saklı olduğunun farkına varırız.

Benzer şekilde, gizemler de sıklıkla, ve metaforik olarak içimizdeki saklı potansiyeli sembolize ettiğinden, karanlıkla ilişkilendirilirler. Gizemli olan ile karşılaştığımız zaman huşu ve saygı ile onu izler ve böylelikle onun bir parçası haline geliriz.

John J. Coughlin 2001
 

darkm@ster

Banlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
238
Tepkime puanı
6
Konum
bedenimde
İş
asker.
karanlığı nasıl kullanacığımıza eklesymiş çok daha güzel olurmuş.
 

LaiLah

Kayıtlı Üye
Katılım
1 Eki 2011
Mesajlar
123
Tepkime puanı
64
Konum
eskişehir (;
İş
öğrenci..
Öyle olsaydı 'Karanlığı Anlamak' değil, 'Karanlığı Kullanmak' yazardım. :)
 

demonic

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Haz 2011
Mesajlar
640
Tepkime puanı
82
karanlığı nasıl kullanacığımıza eklesymiş çok daha güzel olurmuş.

karanlığı kullanmak için onu anlamak gerekir...anlayamadığınız birşeyi kullanamazsınız...peki sizce karanlığın tanımı nedir?karanlık öznel bir olgudur...kimisi karanlığa gerçekleri göstermediği için kızar,kimileri kendisini kıracak gerçekleri göstermediği için sever...gece olduğunda odanızda oturup karanlığı izleyin...neden bu kadar sessiz?neden konuşmuyor?neden ışık gibi parlamıyor?karanlık neden siyah?siyah neden koyu ve başka şeylerle kaynaşmıyor?karanlık neden var?sahi karanlık neden siyah?siyah,karanlık neden hep kötüye yorumlanır?siz karanlıktan ne kötülük gördünüz?sizi kıran,canınızı yakan şeyler daha çok gün ışığındamı,gece karanlığındamı oluyor?karanlık neden dinginde ışık fırıl fırıl?kusurları örtmede gece gibi ol deniliyorsa ışık ispiyoncunun teki mi?bu forum neden siyah?uzay neden karanlık?
Cevaplarınızı bulmada başarılar...
 

[XTR] Similar Threads

Cevaplar
4
Görüntüleme
493
Ü
Cevaplar
0
Görüntüleme
889
Üye silindi 76175
Ü
Cevaplar
114
Görüntüleme
5K
Cevaplar
6
Görüntüleme
610
Üye silindi 76175
Ü
Üst