Mevlana'nın Ölüm Hakkındaki Düşünceleri

OneRepublic

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Eyl 2011
Mesajlar
771
Tepkime puanı
165
Konum
Belçika
"Ölüm günümde tabutum yürüyüp gitmeye başladı mı, bende bu cihanın gamı var, dünyadan ayrılığıma tasalanıyorum sanma; bu çeşit şüpheye düşme.Bana ağlama, yazık yazık deme. şeytanın tuzağına düşersem iste hayıflanmanın sırası o zamandır.Cenazemi görünce ayrılık ayrılık deme. O vakit benim buluşma ve görüşme zamanımdır.Beni kabre indirip bırakınca, sakin elveda elveda deme; zira mezar cennetler topluluğunun perdesidir.Batmayı gördün ya, doğmayı da seyret.Güneşe ve aya batmadan ne ziyan geliyor ki? Sana batmak görünür, ama o, doğmaktır.Mezar hapis gibi görünür ama o, canın kurtuluşudur.
Hangi tohum yere ekildi de bitmedi?
Ne diye insan tohumunda şüpheye düşüyorsun?
Hangi kova kuyu ya salındı da dolu dolu çıkmadı?
Can Yusuf'u ne diye kuyuda feryat etsin?
Bu tarafta ağzını yumdun mu, o tarafta aç.
Zira senin hayuhuyun mekansızlık aleminin fezasındadır."

"Kardeş, mezarıma defsiz gelme; çünkü Allah meclisinde gamlı durmak yaraşmaz.
Hak Teala beni ask şarabından yaratmıştır.
Ölsem,çürüsem bile, benim yine o aşkım."
Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız.
Bizim mezarımız ariflerin gönlündedir.

Mezarı canın kurtuluş yeri, ölmeyi batan güneşin yeniden doğmaya hazırlığı olarak niteleyen Mevlânâ; Ölüm ile uyku arasında da bir benzerlik kurar. "Uyku ölümün kardeşidir." sözüne ait fikirleri-ni şöyle dile getirir:
"Ey kardeş, çünkü 'Uyku, ölümün kardeşidir.'. O kardeş, bu kardeşten belli olur." (Mesnevi, İV/3084)

Sabahleyin uykudan uyanmak da, mahşerde di-rilmenin bir örneğidir:

"Sûrun üfürülmesi Hakk'ın bir emridir. Onunla bütün halkın bedenleri yerden kalkar.
Sabah uyanınca aklımız nasıl bedenimize geliyor-sa, herkesin canı da öyle bedenine girer.
Her ruh, kendi bedenine girer. Kuyumcunun ruhu, terzinin vücuduna girmez.
Alimin canı, o âlimin bedenine; zâlimin ruhu, o zâlimin tenine girer.
Ayak bile karanlıkta kendi ayakkabısını keşfeder-ken, can niçin tenini bilmesin?
Sabah vakti küçük haşırdır. Büyük hasrı ondan kıyas et.
Uyku ve uyanıklık, akıllılar için Ölümle mahşere iki şahittir.
Küçük haşr, büyük hasrın; küçük ölüm büyük ölümün örneğidir." (Mesnevi, V/l781-96)

Uyku ve uyanmak ile, mademki her gün ölümün bir benzerini yaşıyoruz, o halde bundan ders alıp, ölümü karşılamaya hazırlanmalıyız:
"Ölüm için ihtiyat gerekir. Akıbeti, hasrı gören-ler için de zevk u safa.
Ölümü Yûsuf gibi gören, canını feda eder. Kurt gibi görense, doğru yoldan ayrılır.
Ölüm, herkese kendi rengindedir. Saf ayna iyiyi de kötüyü de gösterir.
Güzel yüz aynada güzeldir, çirkin yüz de çirkin.
Sen ölümden korkup kaçıyorsun. Bil ki seni asıl kendi çirkinliğin korkutmada.
Gördüğün kendi çirkin yüzün, ölümün yüzü değil. Canın o suretten ürktü.
İyi de, kötü de senden yetişmiştir. Çirkin de, güzel de kendi elinle kazandığındır." (Mesnevi, III/ 3458-65)

Sen müminsen, tatlı isen; Ölümün de mümin olur. Kâfir ve acı isen, ölümün de kâfirdir." (Ariflerin Menkıbeleri, II/12)
Mevlânâ; insanların ölüm gerçeğini görüp, dos-tun huzuruna eli boş çıkmamalarını, ebedî hayat için hazırlık yapmalarını öğütler:
"Hiç bir ölü, Öldüğü için hasret çekmez. Ancak tâatinin azlığına yanar.
Yoksa Ölen kimse; kuyudan ovaya çıkmış, zevk u safa meclisine ulaşmıştır.
Bu daracık matem yurdundan ferahlayıp, geniş bir ovaya göçmüştür.
Orası doğruluk yeridir, orada yalan yoktur. Ayranla sarhoş olan, has şarabı ne bilsin?
Orası öyle bir doğruluk yurdudur ki, Hak onlarla beraberdir. Su ve çamurdan (bedenden) kurtulmuş, nur ile dostturlar.
Bu hayat için bir iki nefesin kaldı. Bari gayret et de, ercesîne öl." (Mesnevi, V/1774-79)
"Hayat îmânla ebedîdir. Yoldaşın îmân olursa ölmezsin." (Mesnevî, III/3399)
Mevlânâ; iradî ölüm, zarurî ölüm, ölüm korkusu ve ölüme hazırlığı şu iki mısrada özetler:
"Aşksız olma ki ölmeyesin. Aşkla öl ki diri kalasın."
(Rubailer, 181)

Alıntıdır.
 

Nursade

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Mar 2010
Mesajlar
19
Tepkime puanı
8
Cok degerli bir paylasim, emegine saglik cok tesekkür ederim.
 

ZeberuS

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Ağu 2015
Mesajlar
143
Tepkime puanı
7
çok beğendim gerçekten Mevlana nasıl büyük biriymişki aklın ve maneviyatın arşına çıkmış ne mutlu ona şefeatine nail oluruz inş...
 

aklıselim1

Banlı Kullanıcı
Katılım
18 Haz 2013
Mesajlar
163
Tepkime puanı
11
Konum
istanbul
"
Bizim mezarımız ariflerin gönlündedir.

bana göre bu sözü mecazi anlamda değil gerçek anlamda kullanmıştır.... çünkü artık mevlana ; mevlana olarak ne biliyorsa hepsini yakıp kül etmiştir. artık o hakikatine ulaşmış ne olduğunu keşfetmiştir bir olmuştur....

bir film repliği


  • Bu sen misin Züleyha…
  • Bir zamanlar bendim. Ama şimdi bütünüyle sensin. Arada bir Züleyha yok.
 
Üst