Havas İlmi ve Etkileri

şumul

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
13
Maalesef günümüz meraklıları, sırf kendilerini önemli kılmak veya dünyevi işlerde kolay neticeler almak düşüncesi ile, çok tehlikeli bir maceraya kendilerini atmaktadırlar.
Bu macera ise, zamanında ele geçmesi hayal olan bir çok havas ve büyü kitaplarının , internet vasıtasıyla piyasalarda kolayca ele geçmesinden kaynaklanan ve bunun neticesinde, cinleri davetler yoluyla kendilerine esir edeceklerini ve tüm işlerini kolayca gördürecekleri hevesine kapılan kişilerin, bilinçsizcesine yaptıkları davet ve benzeri yollarla, onları kendilerine değil de, kendilerini onlara esir etmelerinden kaynaklanan rahatsızlıklardır.
Öncelikle davetler hakkında biraz bilgi verelim.

Arkadaşlar öncelikle şunu bilmek lazım gelir. Çoğu davete icabet olunur. Ama sizde, ruhanileri ve cinleri hissetme ve görme özelliği yoksa bunu anlayamazsınız.Bu yüzden her zaman derim ki, bu ilim bir ihsanı ilahi ile olur. Kişi kendi gayret ve çabaları ile bu ilme ulaşamaz. Cinleri ve ruhanileri hissetmek ve görmek için ya , çok ağır bir cini hastalık geçireceksiniz. Artık onlardan biri olacaksınız. Sonra tedavi olduktan sonra bu münasebetinizi kullanabileceksiniz, yada, nefsinizi terbiye edip, onlarla görüşecek makama çıkacaksınız. Yoksa boşuna oruç tutup uykusuz kalmayın. Önce nesf ıslahı şartı var.
Gelelim davete. Davet yapacağınız zaman mutlaka bu işte uzman olan ve cinlere hükmedebilen birinin yardımını alınız ve kendinizde görüntü yoksa , onları görebilen ve bizlerin tercüman diye isimlendirdiğimiz birilerini yanınızda bulundurun. Gelenlerin , davet ettikleriniz mi yoksa başka taifeler mi olduğunu bilmeniz şart. Ekseriyatla davete ilk icabet edenler süfliler olurlar. Bunlar ulviler suretinde size gelirler. Sizde bunu fark edemezseniz ki , istiğdadınız yoksa bu mümkün değil. O zaman bir gün gelir imanınızı kaybedecek şeyler yaptırır size. Bu sadece davet için geçerli değil. Riyazette de aynı tehlike var. Riyazete giren kişi , eğer gerçekten salih ise zaten belirli bir mertebeden sonra bu alemin kapıların ona açılır. Değişik surette ruhaniler gelirler . Özellikle şeytan bu kişiyi yoldan çıkarmak için evliyalar ve büyük zatlar ismiyle veya suretinde gelir ve bu kişinin güvenini kazanmaya çalışır.Çünkü bu kişi bu ilim merhalelerinde muvaffak olursa, şeytanın başına bela olacaktır. Buna meydan vermemek için, daha yolun başındayken ondan kurtulmanın yoluna bakar. Kişi ilim ve iman hakikatleri yönünden hamsa ve feraseti de kapalı ise, o zaman onun oyuncağı olur. Unutmayın ki bir şehre girdiğinizde, sizi karşılayan veya ilk karşılaştıklarınız, şehrin valisi veya kaymakamı değildir. Önce başı boş avareler ve işi gücü olmayan serseri vari insanlarla karşılaşırsınız. Zaten işi olan işinin başındadır ve onlarla görüşmek için önceden haberleşmeleriniz lazımdır. Ama tinerci ve eşgiyalar, zaten birileri gelse de onu soysak veya eğlensek beklentisi ile sizin gibileri beklemektedir ve ilk girişte bunlar karşınıza çıkarlar. Tabi sizde kimin ne olduğunu bilmeyecek derecede iseniz, sizi oyunlarına alet etmek ve kötü emellerine kavuşmak için, ben polisin veya valiyim veya sen kimi arıyorsan, ben oyum diye sizi kandırır ve de güveninizi kazanınca da, gerekli maksadına ulaşmak için son hamleyi yapar. İşte ruhani mekanlarda yolculukta aynen böyledir. Sen kapı açılır açılmaz balıklamaya içeri dalarsan ve her gördüğün sakallıyı evliya veya ervahı Tayyibe sanarsan, oda zaten senin tüm düşünce ve isteklerini bildiği için, sen neyi arıyorsan ben oyum der ve senin güvenini kazanmak için bir iki numarasını sergiler, sende kendini ona teslim edersin. Aslında teslim ettiğin kendin değil, imanındır. Allah muhafaza.

Ben mehdiyim uçuyorum kaçıyorum, seçilmişim diye gezen meczuplar bunlara tam bir örnek. Yukarıda bahsettiğim hadiselerin sonun da , o çok güvendiği ve ulvi sandığı şeytan veya şeytani varlıklar, o zata der. Artık sen Allah tarafından görevlendirildin.Buna inanması içine, onu birçok harika olaylara şahit tutar . Bak der şimdi şu olacak , olur. Birinin bir şeyi kayıptır, buldurur. Geçmişten doğru haberler verir. Tüm insanlar ona çok mübârek bir zat gözü ile bakar. Sonra der sen mehdisin, Allah seni görevlendirdi derler . Derbederim de , bu emir Allah tan geliyor zanneder. Ama sadece şeytanın bir oyunudur. Çünkü şeytan o an onu elde etmezse ,sonra gizli kapılar o zata açılacak ve şeytanın bir daha o zata gücü yetmeyecek dir ve şeytanın ve askerlerinin başına bela olacaktır. Şeytan buna fırsat vermek istemez ve onu yoldan çıkarmak için ne gerekiyorsa yapar .
Buna bir örnek vereyim.Burada bir arkadaşımız, bir dostunun oğlunun rahatsız olduğunu söyledi ve bakmamızı rica etti. Bizde kıramadık akşam evlerine gitmek üzere sözleştik. Saat 15 15 civarları idi. Akşam 15 30 gibi evlerine gittik. Çocuğun sözde bizden haberi yok. Ama o kadar rahat ki, daha biz babası ile konuşurken, ona haber gitmiş. Saat 15 15 de siz görüştünüz haberim var dedi. Çocuğu o kadar etkilemişler ve güvenini kazanmışlar ki, biz ne dersek boşa sözleriz. 1 gecede Kur anı öğrenmiş. Olacaklardan anında haberdar ediyorlar. Görüntü iletişim hat safada.
Onların Müslüman olmadıklarını söylesek de nafile, ben seçilmişim, tüm İslam bana tabi olacak diyor da başka bir şey demiyor. Ama gecede rahatsızlanıp, ortalığı kırıp geçiriyormuş. Namaz ve diğer ibadetleri kesinlikle yapamıyor.Evde kesinlikle metal eşya bulundurmuyor, kırıp atıyor. İşte bu kadar tehlikeli bir durum.
Davete icabet olduğunda kişi üzerinde yoğunluk olur. Eğer hissedebilirseniz bunu hissedersiniz. Bu yoğunluk tüm vücudun karıncalanması gibidir veya üzerinize bir şeyler çullanıyor gibi haller olur. Özellikle kafa kısmında saç diplerinde aşırı derecede elektriklenme olur. Gelen taife süfli ise davet edene çökerler. Eğer onları alt edecek gücü yoksa, o kişiyi mahvederler. Bu yüzden diyoruz davetten önce arkanı sağlama al. Cinlerin güçlerini bilseniz inanın onlarla hiç uğraşmazsınız. Rabbim onlara öyle bir güç ve istiğdat vermiş ki , eğer kullanma ruhsatları olsa tüm insanlığı kısa bir zamanda helak olmalarına sebep olurlardı. Bunu ağır hastalarda görüyoruz.Ağır hastaların bakım anında çektikleri acıyı ve girdikleri hali görseniz inanın onlarla aynı odada bile kalamazsınız.
Aslında bazı vakalardan örnekler verecektim. Ama bunları okuyan hastalarımın isimlerini vermesem de, durumlarından kendilerini anlayıp üzülürler düşüncesi ile uygun görmedim.
Bu tür hastalara bakarken, sırf onlara bakmayalım diye, ona o derece saldırırlar ki feryatları ve çığlıkları kulakları çınlatır. Ama bu onların sonu olur. Saldırmaları ölmelerinin başlangıcı olur. Her hasta tedavimde öyle saldırırlar ki çocuklara zarar vermesinler diye , tamamen onları imha edene kadar yatmam. Zaten uyuduğum an saldırırlar. Unutmayın cinler kendilerine zarar veremeyecek zatlara kuvvetli saldırıda bulunmazlar. Ancak kendilerine zarar verildiği an saldırırlar.Eğer , hastanın gideceği hoca veya ilim sahibi zat, cinlerin çok korktuğu biri ise, hasta daha ona tedavi olmaya niyetlendiği an , tüm güçleri ile ona saldırıda bulunurlar ve çıldırtırlar. Eğer hasta onlarla iletişim kuruyorsa ki, ağır derecede olan çoğu hastalar bu seviyededir, onu bir çok şeyle tehdit ettirirler.Kişi , o zata gitmeyi, kendi idamı gibi görür ve ailesinin onu götürmemesi için ne gerekiyorsa yapar.
Zaten bizler muska ile büyü ile uğraşmazsak ve sünneti seniye dairesinde yaşasak hiçbir cin bize yanaşamaz. Biz tetiklediğimiz için veya İslam dışı yaşadığımız ve onlara zarar verdiğimiz için onlar bize musallat olurlar.
Davet süresinde, rüyalar çok önemlidir. İlk önce o alemin kapıları size rüyada açılır. Yatmadan önce mutlaka abdestli yatın ve yanınıza kağıt ve kalem koyun. Rüyada size bazı ayetler ve Arapça sözler söylenecektir. Bunları uyandığınız an hemen yazın. Şeytan , boş ver sabah bakarsın diye sana vesvese verir. Sakın kanma, uyuyunca unutturur. Sabah hatırlayamazsın. Her ayette ve sözde bir şifre ve sana bir uyarı veya nasihat vardır. Mutlaka bunu uygula.Bunlar sana mahsusdur.
Gözlerindeki perdeler kalkmaya başladıkça, veya hislerin açılmaya başladıkça, acayip şekiller ve görüntüler olur. Birden bire gözünün önünde ışık hızında geçenler olur. Yolda yürürken çok güzel renklerde , bu yakut kırmızısı, ateş mavisi. Sarı gibi renklerde notta şeklinde sinek büyüklüğünde ışıklar yanında gezerler. Sen yürürsün onlarda sağında veya solunda bâzen de önünde seninle beraber hareket ederler. O renkler o kadar harikadır ki seni mest eder. Sakın onlara dokunmak için elini uzatma . Kaybolur giderler. Bâzende gece yattığında aynı renkte görüntüler tavanda çeşitli şekillerde gözüne görünürler. Bâzen de siyah benek veya noktacıklar gibi,ama gölge renginde etrafında ve gözlerinin önünde uçuşurlar. Bunlar artık o alemin kapılarını sana açıldığına bir işarettir. İstiğdatların gelişiyordur. Bunları daha da geliştirmek için çabalaman gerekecek. Bu güzel renk ve şeklilerin yanında süflilerde gelecek. Özellikle yâkaza hali dediğimiz yarı uyur veya yarı uyanık hallerde , yani tam uyumak üzere iken veya uyandığın ilk an gözüne gözükenler olur. Bunlar insan suretinde de olur. Bazen gözünü açarsın başınızın üzerinde uçuşan saç yumağı gibi siyah duman renginde topuzçuklar veya ışık olarak ama , cismani eşya ve şekillerinde görürsün. Bâzen de ilk uyandığın an bakarsın duvarda örümcek yürüyor.. İlk uyandığında o örümcek hemen duvardan tavana doğrun yürür ve tam köşeye gelinde sanki duvarın içine girer gibi kaybolur. Bâzen de açarsın gözünü , tam gözünün önünde ufacık , yuvarlak bir ışık öylece durur. Bu görüntülere örnek çoktur. Bu işle uğraşan her kese olur bunlar. Bunlar artık o alemle irtibat kurduğuna ve onların ilgisini çektiğine bir işarettir.
Bir de ses olayları vardır. Bâzen olur ki tam uyumak üzere iken o kadar vıcır vıcır konuşurlar ki uyuyamazsın. Bâzen de çok net ses verirler sana hitap ederler. Birden gözünü açarsın kimse yok. Kulak çınlamaları ile çok rahatsızlık çekebilirsin.
Şuna dikkat etmek lazımdır . Süfliler geldiklerinde sana güçleri yetmezse aile efradına musallat olurlar. Onlara zarar verirsen onlarda ailene zarar verirler. Geçmişte bu işlerle uğraşan kişilerin nesilleri, bu günlerde o cinlerin intikam saldırılarıyla uğraşmaktalar.. Geride mutlaka birine bu işi öğretmek ve görevlileri ona devretmek lazım gelir. Sadece size şunu ısrarla söylüyorum. Belirli bir mağnevi destek bulmadan ve bu işte ehil kişilerin yardımını almadan bu işe girmeyin. Davet işi gerçekten çok tehlikeli. O ilk saldırıları atlatamazsanız işiniz biter. Bu ulvi davetleri için geçerli. Süfliler önemli değil . Onlar zaten sizinle oynamak ve sizi saptırmak için can atıyorlar.
Tekrar söylüyorum. Havascı olmak istiyorsanız, davetten çok takvaya ehemmiyet verin. Siz onları değil onlar sizi çağırsın. Unutmayın ki Rabbim her zaman kendi yolunda gidenleri ve şeytanla mücadele edenleri korumak için semavi ve arzı ordularını ve ervahi envariyeyi, o kişinin yardımına ve hizmetine verir.
Havas alimleri havas kitapları okuyarak değil , takva üzere yaşayarak ve nefs terbiyesiyle havascı oldular. O alemde yaşadıklarını ve o alemdekilerden aldıkları dersleri bize yazarak da ,havas kitapları oluşturdular. Yani onlar okuduklarını değil yaşadıklarını yazdılar. Her şeyin ölçüsü Kur’ an da var.


Arkadaşlar burada ki maksatlarımız halisane olmalı. Öncelikle bu işte muvaffakiyet derecemize göre , hükmetme derecemiz söz konusu olur. Ama cinlere her istediğimizi yaptıra bilirmiyiz düşüncesinden çok, bu işte muvaffak olup , şerir cin ve şeytanlardan muzdarip olan insanlara ne derece yardımcı olabiliriz düşüncesinde olmamız lazım. Cinlere hükmetmekte ki maksat dünyevi menfaatler içinse, hükmedilen oluruz. Ama uhrevi maksatlar için ve ümmeti muhammede veya tüm insanlığa hizmet etmek içinse, o zaman hükmeden oluruz inşeallah. Çünki yaptığımız işte rizayı ilahi yoksa ve Allah ın teveccühünü kazanamamış isek, o zaman bir şekilde nefsimize uyar ve cinlerin maskarası oluruz. Her zaman Allah a dua ederim ki , bizi bu şerirlerin hile ve şerlerinden kurtar diye. Ben bu işi insanlara zarar veren cinlerle ve şeytani taifelerle savaşmak için öğrendim. Zaten bu iş içinde cinlere ihtiyaç yok. İhtiyacınız , o şerirleri alt edebilecek mağnevi kuvvetler, zaten cinlerle sürekli savaş halindeyiz, cinler bize neden hizmet etsin ki. O yüzden mağneviyatımızı yüksek tutarak bu güçlere karşı koyabileceğimiz Rabbimin semavi ve arzı ordularını kendimize celp edebilecek davetlerde ve maksatlarda bulunalım. Unutmayalım ki kötüden dost olmaz. Hele şeytan ve taifelerinden hiç dost olmaz. Size sadece imanınız karşılığında hizmet ederler. Bu dünyada bu şerir taifeler yüzünde muzdarip olan ve hayatları cehenneme dönen binlerce insan var. Sizler bu insanlığın kurtuluşuna vesile olabilmek için çalışın. Nasıl ki maddi alemde sürekli din ve inanç savaşları var., aynen manevi alemde de aynı savaşlar hüküm sürmektedir. iyilerle kötüler sürekli savaşmaktadır. Bizler iyilerin tarafında olalım.


ravi
 

MadUnknown

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Ağu 2011
Mesajlar
13
Tepkime puanı
3
Hocam ellerinize sağlık.Ben aslında Havas ilmine çok düşkünüm ve bu işlere girmek istiyorum ama öğretebilecek ilmi kudretli bir kişiye ihtiyacım var.Bana yardımcı olmanızı isterdim ama kabul görürmüsünüz bilmem.
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Hocam ellerinize sağlık.Ben aslında Havas ilmine çok düşkünüm ve bu işlere girmek istiyorum ama öğretebilecek ilmi kudretli bir kişiye ihtiyacım var.Bana yardımcı olmanızı isterdim ama kabul görürmüsünüz bilmem.

Üyelerden herhangi bir şey istemek forum kurallarımıza uymamaktadır. Reklama da buna kapılıp talepte bulunulmasına da izin vermeyiz.
 

şumul

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
13
Hocam ellerinize sağlık.Ben aslında Havas ilmine çok düşkünüm ve bu işlere girmek istiyorum ama öğretebilecek ilmi kudretli bir kişiye ihtiyacım var.Bana yardımcı olmanızı isterdim ama kabul görürmüsünüz bilmem.

Muhterem kardeşim sizi yetiştirmek bizim ne haddimize.Ama sadece bu işlere hazır olmadan girme derim. Hatta hiç girmeni tavsiye etmem. Çünkü girince, tekrar çıkış yok gibi. Yükü çok ağır. Bizlerde bazen kendimize sorarız. Ne gereği vardı diye. Ama bunlar sıkıntıdan oluyor. Mutlaka birilerinin yapması lazım. Her isteyen yapamaz. Biraz özel istiğdatlar olmalı. Bunlar varsa zaten istesen de , istemesen de seni içine çeker. Ama yoksa, hiçte heves etme derim.

Üyelerden herhangi bir şey istemek forum kurallarımıza uymamaktadır. Reklama da buna kapılıp talepte bulunulmasına da izin vermeyiz.
Forum kurallarını biliyorum. O yüzden formda kimse ile görüşmüyorum. Rahat olunuz. Talepler olsa dahi kesinlikle kimse ile irtibat kurmuyoruz. Zaten buna vaktimizde olmuyor.
 

DreamDuality

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2009
Mesajlar
1,067
Tepkime puanı
150
Ravi hoca, bende cinlerle iletişim konusuyla ilgileniyorum.
Bilgili birisi olduğunuza göre, sizle durumumu paylaşayım.

Ben cinlerle iletişime geçmezsem veya onları kızdırırsam;
çevremdeki insanları bana karşı bir silah olarak kullanıyorlar.

Ailemi, çevrem birden nedensiz yere bana karşı kötü davranır oluyor.
Sevdiğim dostlarım dahi biranda düşmanca davranıyor.

Sonrasında onlara iletişime geçtiğimde;

- Bak gördün mü? İnsanlar senin dostun değil.
Onlar seni sevmiyor. Senin gerçek dostun bizleriz.

şeklinde yanıtlar veriyorlar.

Bu noktada sormak istediğim şu?

Cinler insanları birbirlerine karşı kullanıırlar mı?
Cinler insanları etki altına alıp birbirlerine karşı düşman edebilir mi?

Not: Sizin inancınızda varlık kelimesi olmadığı için cin kelimesini kullandım.
Temel olarak çok çeşitli bedensiz varlıklarla görüştüm.
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Forum kurallarını biliyorum. O yüzden formda kimse ile görüşmüyorum. Rahat olunuz. Talepler olsa dahi kesinlikle kimse ile irtibat kurmuyoruz. Zaten buna vaktimizde olmuyor.

Siz ilgilenmeyebilirsiniz ancak forumda talepler olacaktır, görüldüğü gibi.
Bu genel bir hatırlatmadır, tek tek şahıslara yönelik değil herkesi kapsayan.
 

şumul

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
13
Ravi hoca, bende cinlerle iletişim konusuyla ilgileniyorum.
Bilgili birisi olduğunuza göre, sizle durumumu paylaşayım.

Ben cinlerle iletişime geçmezsem veya onları kızdırırsam;
çevremdeki insanları bana karşı bir silah olarak kullanıyorlar.


Ailemi, çevrem birden nedensiz yere bana karşı kötü davranır oluyor.
Sevdiğim dostlarım dahi biranda düşmanca davranıyor.

Sonrasında onlara iletişime geçtiğimde;

- Bak gördün mü? İnsanlar senin dostun değil.
Onlar seni sevmiyor. Senin gerçek dostun bizleriz.

şeklinde yanıtlar veriyorlar.

Bu noktada sormak istediğim şu?

Cinler insanları birbirlerine karşı kullanıırlar mı?
Cinler insanları etki altına alıp birbirlerine karşı düşman edebilir mi?

Not: Sizin inancınızda varlık kelimesi olmadığı için cin kelimesini kullandım.
Temel olarak çok çeşitli bedensiz varlıklarla görüştüm.



Yönetimden sık sık uyarı alıyorum . Kusura bakmayın. O yüzden artık paylaşımda yapamayacağım. Yönetimdeki arkadaşlar bu tür diyologları reklam olarak görüyorlar. ben bir mana veremedim ama , öyle imiş. tekrar özür dilerim. Paylaşımlarıma son verdim o yüzden. yeni paylaşımlar yapamayacağım.
 

MadUnknown

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Ağu 2011
Mesajlar
13
Tepkime puanı
3
Yalnış anlamayın Sayın Yöneticim,burada insanlar bu ilmi öğrenmek için dolanıyorlar zaten.Bunun reklam amacı yokki.Bu bir parapsikoloji forumu sonuçta.Hocamdan rica ettim o da açıkladı vakti olmadığını vs. hiç önemli değil kendisine yinede teşekkürü borç bilirim.Bu kadar büyü paylaşımları oluyorken bizim yaptığımız olay neden reklam oluyor ki? Sonuçta burada açıkça büyüler sermaye olarak kullanılırken.Hele ben hiç hoşlanmam boşa kullanılan büyülerden.Ama bu normal sayılırken neden bu ilmi öğrenmeyelim? Bazı şanslı kişilerin öğretecek bir üstadları var ama herkesin böyle bir şansı yok malesef.Biraz daha saygı duyalım bu işlere,insanlarımız bu konulara bu ilimlere yıllarını vermiş sırf bizim için.Ravi hoca gibi kişilerin ilimlerini öğrenmek,bilgilenmek kötü birşey değil elbet hocamızda burada emek veriyor sonuçta.Bunları yazmaktan üşenmiyor biz neden onun güzel ilim ve bilgisini kısıtlayalım ki?
 

Mefetseger

Moderator
Katılım
17 Ağu 2010
Mesajlar
856
Tepkime puanı
291
Konum
Ankara
İş
Uzman Biyolog
Sanırım söylenen sözler tam olarak anlaşılmıyor. Tabii ki burası bilginin, deneyimlerin paylaşıldığı bir forum. Yardım etmek veya sorulan sorulara cevap verip vermemek kişiye kalmış birşey. Ve zaten konuyu açan üyede bilgisini paylaşmak için burada. Bunun dışında reklam yapılmasından kasıt kişinin gerçek ismini vererek yaptığı paylaşımlardır. Site kuralları net ve kesindir. Lütfen bu nokta dikkatinizden kaçmasın ve yanlış anlaşılmalara yol açmasın.
 

DreamDuality

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2009
Mesajlar
1,067
Tepkime puanı
150
Yönetimden sık sık uyarı alıyorum . Kusura bakmayın. O yüzden artık paylaşımda yapamayacağım. Yönetimdeki arkadaşlar bu tür diyologları reklam olarak görüyorlar. ben bir mana veremedim ama , öyle imiş. tekrar özür dilerim. Paylaşımlarıma son verdim o yüzden. yeni paylaşımlar yapamayacağım.

Diğer konunuzun altında 'ravi hoca' yazıyordu.
Bu zamanda ben pek hoca ya denk gelemiyorum.
Baktım ki havas ilmiyle ilgilenen bir 'hoca' sitemize
gelmiş ; fikirini sormak istemiştim.

Bu tür diyalogları yönetcilerin reklam olarak gördüğünü bilmiyordum.
Ben size yazınca reklamınızı mı yazmış oldum?
Yoksa siz bana yazınca mı reklamınızı yapıyorsunuz?

Alimlerin, üstatların reklama ihtiyacı yoktur !
Asıl ben sizi zor duruma düşürdümse, özür dilerim.
 

origanum

Yönetici
Katılım
15 Eki 2008
Mesajlar
3,090
Tepkime puanı
377
Yalnış anlamayın Sayın Yöneticim,burada insanlar bu ilmi öğrenmek için dolanıyorlar zaten.Bunun reklam amacı yokki.Bu bir parapsikoloji forumu sonuçta.Hocamdan rica ettim o da açıkladı vakti olmadığını vs. hiç önemli değil kendisine yinede teşekkürü borç bilirim.Bu kadar büyü paylaşımları oluyorken bizim yaptığımız olay neden reklam oluyor ki? Sonuçta burada açıkça büyüler sermaye olarak kullanılırken.Hele ben hiç hoşlanmam boşa kullanılan büyülerden.Ama bu normal sayılırken neden bu ilmi öğrenmeyelim? Bazı şanslı kişilerin öğretecek bir üstadları var ama herkesin böyle bir şansı yok malesef.Biraz daha saygı duyalım bu işlere,insanlarımız bu konulara bu ilimlere yıllarını vermiş sırf bizim için.Ravi hoca gibi kişilerin ilimlerini öğrenmek,bilgilenmek kötü birşey değil elbet hocamızda burada emek veriyor sonuçta.Bunları yazmaktan üşenmiyor biz neden onun güzel ilim ve bilgisini kısıtlayalım ki?

Anlaşılmayan nokta sitenin herhangi bir iş için aracı edilmesidir.
Bilgi paylaşılmasına hiçbir karşıt görüş yoktur. Ama geçmişte bazı profesyonel kişiler gerek işinin ehli olsun (ücretsiz reklam yaparak müşteri elde etmek) gerek sadece insanların iyi niyetlerini suistimal etmek amaçlı (dolandırıcı) üye olmuş kişiler olsun, kendilerini bazı işler yapar şekilde lanse etmişler ve bunların olumsuz sonuçlarından sitemiz sorumlu tutulmuştur. Biz kimseye aracı olmuyoruz, kimsenin kimse ile iletişim kurmasını ya da bu site aracılığı ile özelde görüşmelerini istemiyoruz. Bu konuda kararımız kesindir.
Eğer kendinize icazet alacak bir hoca bulacaksanız bu reeldeki hayatınızda gerçekleşecektir. Burası yeri değildir. Sitemiz sadece parapsikoloji hakkında derlenmiş bilgilerin paylaşılması amaçlıdır, farklı bir amaç beklenmemelidir.
Üye ile yapılan görüşme sonucunda kendisinin adının sanal alemde başkaları tarafından da kullanıldığı için altına hoca ibaresini eklediği, site kurallarına karşı herhangi bir amacı olmadığı belirlenmiştir. Zaten kendisi de kurallara karşı bir davranışta bulunmayacağını belirtmiştir.
 

bayatlifirari

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Eyl 2011
Mesajlar
17
Tepkime puanı
1
paylaşım için teşekkür ederim.
yönetime de saygılarımı sunarım.

esenlikle kalın.
 

DreamDuality

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2009
Mesajlar
1,067
Tepkime puanı
150
Ravi hoca nın paylaşımlarına devam edicek olması güzel.
Bir gayrimüslüm olarak ben bile konularını beğendim.

Farklı bakış açılarından mistik bilgiler okuyabilmek çok güzel.
Bu siteyi farklı yapan, güzel yapan bir özellik de budur.

Sonuçta bilgi açısından kullanmayacak olsak dahil birşeylere
ulaşabilmek harika birşey.

Ben açıkçası havas ilmini riyazet yapan müslüman tüm kişilere
açık bir sistem sanıyordum.

Ama bu da ilim istiyen ve , hoca- öğrenci ilişkisi içinde yürütülmesi
gereken birşey olduğunu da yeni öğrendim.

O halde ravi hoca yazsın, biz okuyalım.

Özellikle deneyimlerinizi, yaşadığınız olayları, üstü kapalı da olsa
anlatırsanız, paranormal deneyimleri okumak keyifli olacaktır.

Bu kimse için sorun teşkil etmezdi sanırım.

Özellikle bedensizlerle ilgili tutumunuzu ve musallat olaylarda
yaşadıklarınızı çok merak ediyorum.
 

şumul

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
13
Teşekkürler DreamDuality kardeşim. Yönetim kendine göre haklı. Malesef art niyetli kişilere bu tür tedbirler alınmalı. Kararlarını saygı ile karşılıyorum.
Musallatlarla yaşadıklarımızı anlatmamı istemişsiniz.
Aslında her gün bir macera bizin için.
Ama sizi kırmamak için bir tanesini anlatayım.
Malum, bizim uygulama sistemimiz savaş olduğu için, onlarda bizlere ve ailemize zarar vermek için saldırılarda bulunurlar ve olmadık hilelere baş vururlar.
Yalnız yazacağımız yazılar bazı arkadaşlara hayal ürünü gelebilir. Ama Allah şahit tamamen gerçektir. Zaten bazı konuları bu yüzden yazmıyoruz. Bazı arkadaşlar atıyorsun gibi eleştirilerde bulunuyorlar. O bizi çok üzüyor.
Ama seni kırmamak için bir kıssa.
Bir gün eşimle beraber bir yakınımızın dağdaki bahçelerine gitmiştik. Eşim derken onunda boyutu açıktır ve bire bir görüşür bu alemle. Zaten o da rahatsızdı, bu işi öğrendikten sonra şifasına vesile olabildik.
Köylüler bilirler, meşe palamutunun kozalakları olur. Onları toplar yakarız. İşte sonbahar mevsiminde yine palamut topluyorduk bahçe etrafındaki meşelerin altlarında. Arazı dağlık olduğu için çok hoşumuza gider bu tür açık alanlar. Hava kararmak üzere, yani akşam ezanına yakın bir zaman ken, eşim bana dedi, biraz ileriye bakayım, orada da kozalak varsa sana haber vereyim. Tabi ben kozalak toplama telaşındayım, Hava kararmadan ne kadar toplarsak diye gayret içindeyim. O telaşla eşimin gittiğini unuttum veya unutturdular. Bir an akşam ezanı okunmaya başlayınca aklım başıma geldi. Baktım bizim ki yok ortalıkta. Hava kararmak üzere. Aldı beni bir telaş. Sağa sola koşuşturuyorum, ismini haykırıyorum ama nafile. O zaman durumu anladım. Dedim bu şerefsizler götürdü kızı. Benden ayrıldığı noktaya tekrar gittim ve onun yöneldiği tarafa doğru ilerlemeye başladım ki, birden arkamdaki meşenin oradan sesini duydum. İsmimle beni çağırdı. Gayet net bir şekilde. O zaman içim ferahladı. Çok şükür dedim. Hemen koşarak sesin geldiği yere gittim , baktım kimse yok. İyice panikledim. Bu arada havada karardı gibi. Hemen aklım başıma geldi ve soyut alemde ki dostlarımızı gönderdim.Gidin bulun ve korumaya alın diye. Biraz zaman sonra perişan bir halde geldi. Meğerse ilk bahçeye girdiğimizde biraz dolaşmıştık. O sırada dereden geçerken bir şerefsiz peşine takılmış bunun. Ama bana söylememiş. Aşagğda ki meşeliğe de o çağırmış ve ilerde ki mezarlığa götürüyormuş. Allah muhafaza oraya götürse ve bulamasak boğup öldürebilirler. Çünki hipnoz vari bir şekilde yönetiyorlar kişileri. Bizin dostlar varınca eşime bir tokat vurup kaçmışlar. O tokadın etkisi ile yere düşmüş ve aklı başına gelmiş , o şekilde yanıma gelmiş. Götüren kişi kim diye sordum. Cem isminde bir cin dedi. Bunlar takma isimler olabilir , ama insan suretinde gelirler. Korkutmak istedikleri zamanda canavar, köpek, yılan , örümce v.c gibi suretlerde gelirler. Neyse cemle sonra hesaplaştık.
İşte yaşadığım günlük olaylardan birisi.
Günlerimiz bu tür maceralarla geçer. Özellikle ağır derecede ki hastalarla yaşadıklarımız dahada macera vari. Ne kadar sıkıntılı da olsa bazen de olağan dışı bu cedelleşmeler hoşuma gitmiyor değil. Her zaman yeni şeyler keşfetmek güzel aslında. Sadece biraz tehlikeli ve sürekli tetikte olmamızı gerektiriyor.
 

MadUnknown

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Ağu 2011
Mesajlar
13
Tepkime puanı
3
Hocam Allah daha büyük dertler ve kederler vermesin.Daha kötüsü de olabilirdi.Bu tür varlıkların kaydebecek olduklarını bile bile şeytana kulluk etmeleri ne kadar acınası birşey.Bende yıllar önce bunların yalanına battım ateist olmuş zamanlarım vardı Allah'a şükürler olsun ki işaretimi aldım.Bir gece bir varlık hissettim.Bu arada ben varlıkları hissedebiliyorum direk kapılar bana açılmadı ama karanlıkta hissedebiliyorum veya onların geldiğini anlayabiliyorum.İyi veya kötü ayırt etmeyi başarıyorum neredeyse.Neyse o günlere lanet olsun ki bir gün ateistken odamda kötü varlıklar olduğunu hissettim ve dua ettim ama malesef o şer beni öyle bir kaplamıştı ki diğer gün yine Allah'a beni yaratan o Yüce Rabbime kötü laflar ettim,onu yokmuş gibi algıladım.Yine bir varlık geldi hissettim.Yine dua ettim.Rüyamda bembeyaz bir ışık vardı ve yüzüne bakamıyordum.Bana dedi ki yalnış hatırlamıyorsam ' Bunu bir oyun mu sanırsın? ' dedi ve ben o günden sonra yaptığım rezilliği ve yalnışlığı Allah'ın izniyle atlattım.Allah'a şükürler olsun inancım kaç yıldır tam ve asla yolumdan sapmıyorum,dua ediyorum.Halen beni bu yolumdan çevirmek isteyen varlıklar var.Mesela geçenlerde ailem ve kendim ve evim için dua ederken duanın yarısında duamı böldüler ve bana 'hayır' dediler.Ben de tekrardan duamı ettim.Daha sonra diğer gün tam dua edeceğim perdeyi oynattılar birden.Ben hiç umursamadan 'La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyim-azim' deyip Felak,Nas,Fatiha okudum.Halen her gece okumaktayım.Ve hiçbir olay ve rahatsız edici birşey olmadı.Allah'a inanmayıp onu yok sayanlara lanet etmekteyim.İnançları ne olursa olsun bu haksızlık.Dün mesela salondaki yastık hareket edip yavaşça kanepeye düştü.Artık korkmuyorum çünkü Allah ve melek kardeşlerim yanımda benim.Şükürler olsun ki onun değerini ve yüceliğini anladım.Bugün gideceğim ve evime bir Kur'an alacağım her gün okuyacağım Ayet-el Kürsi,Esmaül Hüsna vs. okuyacağım.Ben aslında varlıklarla çok olaylar yaşadım.Bazen önümden bir duman gibi hızla geçtiler,bazen aşık olduğum bir kişiye duyduğum bir özlem vardı o kişi Fransa'dayken onun bedeniyle İstanbul'da karşılaştım.Tabiki anladım bedeni burdaydı ama içinde ruh yoktu.Ayrıca bir kere gece uykumda çok büyük bir ışık başucumdaydı.Yüzüne ışıktan bakamıyordum.Saçımı okşadı ve seni seviyorum dedi.Melek olduğuna inanıyorum ama hakikati Allah bilir.Aslında kendimi Havas ilmine vermek istiyorum.Çünkü küçüklüğümde daha detaylı görürdüm mesela bir keresinde küçükken dışarıya çıkayım dedim evde kimse yoktu kapıyı aralatayım derken yalnışlıkla kapattım.Sonra kapatırken parmağımın derisi kapının arasında kaldı ve deri söküldü.Acıdan ağladım.Allah'a ,Hz.Peygamberimize dua ettim ve kapı ardından hemen açıldı.Sonra içeri gidip kapıyı kapatınca ne göreyim önümde 3 tane simsiyah varlık bana bakıyorlardı.Ben korkudan ağladım sonra o kadar aşırı görmemeye başladım.Belki de korktuğum için bir anlık kalp gözümü kapatmış olabilirim ama artık yavaş yavaş açılıyor.Mesela bir kere bir hata yaptım içimden bir cin çağırdım ve bana bir konuda yardım etmesini istedim.Gece evde kafamı yastığa koyduğumda makine sesi gibi bir ses duyuyordum kafamı kaldırınca duruyordu.Kaç kere tekrarlanınca yeter artık dedim ses gelmedi yatmaya hazırlanırken..Odamın yeri parkeli bu arada hocam.Birden odama çıplak ayakla birisinin koşuştuğunu duydum.Anında kafamı kaldırdım ne oluyor burda ! dedim sinirlendim birşey yoktu.Sonra rüyamda tabii istediğim bilgiyi aldım.Ama o varlıkla başka bir problem yaşamadım.Mesela mutfakta var bi tane zararı yok diye düşünüyordum ama artık yine de dua ediyorum,ne olur ne olmaz.Bu arada arkadaşlara bilgi olsun diye hocam siz bilirsiniz zaten, mümkün olduğunda kartlarla vs. fal bakmasınlar çünkü direkt üzerlerine çekerler bunları.Ben mesela çok iyi fal bakardım bir gün bir akrabama kartlarımı bıraktım hemen başıma ütülendiler sanki 'bu kartlar nerede' gibi bir tavır sergilediler.Diğer gün kartları getirdim.Bir kaç gün sonra evime bir varlık geldi hissettim beni korkutmak istedi bir takım eşyaların yerini göz göre göre değiştirdi.Bende kartları yaktım.İyi ki yakmışım.Arada sigara içmek için mutfağa çıkınca kedilerin seslerini duyuyorum ama öyle böyle değil sanki konuşuyorlar ama tam anlamıyorum yaptıkları şey miyavlamak değil anlayacağınız.Durumlar böyle Allah'a şükür duamı ederim,rahatça yatarım.Herkese önerim şu; dua etmek için kötü olayların çıkmasını beklemeyin siz duanızı edin kötülüklerden zaten kurtulursunuz arkadaşlar.Allah'a asla şirk koşmayın zaten her istediğinizi size fazlasıyla verir eğer dürüst olursanız..Hocam bu arada forumumuzda sizin gibi değerli kişiler bulunduğu için çok mutluyum Allah sizin gibileri başımızdan eksik etmesin.Selametle
 

şumul

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Tem 2011
Mesajlar
90
Tepkime puanı
13
Sayın MadUnknown, gerçekten yaşadıklarınız boyutunuzun mükemmel olduğunu gösteriyor. Onları görme meselesine gelince senin ki, kalp gözü ile görme değil. Bizim gibi insanlar gözleri ile görür. Senin görmen de böyle. Sadece sende ki olay, istediğin zaman değilde, onlar hazırlıksız yakalandıkları veya görünmek istedikleri an görüyorsun. Hazırlıksız yakalanma dediğim olay, anında onların olduğu mekana girdiğin an görürsün, ama onlar olayın farkına varınca kendilerini gizlerler. Diğer bir görme sistemi de hissiyatla görmektir. Termal kamera misali enerjilerini hissederek o enerjiye şekil vermek gibi bir şey. Ama bu hissiyat her kezde olmaz. Sende var anladığım kadarıyla. Rabbim yolunu açık etsin.
Sadece şuna dikkat et. Onlara karşı en büyük silahın, korkusuzluğun olacak. Korkmazsan sana tam hükmedemezler. Savunma mekanızmanı güçlü kıl. Ama onları da fazla hafife alma.Şu an onlara zarar verecek seviyede olmadığın için, sadece gönül eğlendiriyorlar. Ama havas ilmine dalıp ta zarar vermeye başlayınca çok büyük enerjilerle saldırırlar. O yüzden hazır olmadan teşebbüs etme. Selametle kal.
 

MadUnknown

Kayıtlı Üye
Katılım
14 Ağu 2011
Mesajlar
13
Tepkime puanı
3
Bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederim hocam.Artık pek korkmuyorum çünkü Allah ve melek kardeşlerim yanımda dediğim gibi.Onlar yanımda olduğu ve ben duamı eksik etmediğim sürece kimse hiç bir mümine dokunamaz.Bu yüzden rahatım artık eskisi gibi korkmuyorum ve evime destursuz girenleri cesaretimle geri çekmeye çalışıyorum.Dediğiniz gibi korku onların en büyük aracı insanlara korku salarak hüküm sürmeye çalışıyor mahlukatlar.Havas ilmi çok derin ve tehlikeli bir ilimdir dediğiniz gibi.Malesef insanlar kendilerini gözde etmek için veya ün kapmak için kullanmak istiyorlar ama çoğu kişi bunlara dayanamıyor Allah muhafaza akıl hastahanelerinde can vermekteler.O yüzden herkesin sırf merak bile olsa bu işlere el sürmesini istemem sonuçta bu bir nikah gibidir.Nikahı kıydınız mı geri dönüşü olmaz.Hocam birde şunu sormak istiyorum annem şu an izin vermiyor ama evde hayvan beslemek caiz midir? Önce Allah,ardından annem izip verip sizde bir kelam ederseniz bu duruma evimde bir kedi beslemek istiyorum.Kediler hakkında bir kaç şey duydum ama doğruluğunu Allah bilir sizde yorum yaparsanız çok mutlu olurum.Yorumlarınız için Allah razı olsun hocam.Selametle.
 

fthbl

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Ocak 2012
Mesajlar
184
Tepkime puanı
11
...sigara içmek için mutfağa çıkınca...
Cinler sigara dumanından hoşlanır, tiryakiye sıkıntı verirler bazen ki yeni bi sigara daha içsin.
Tiryaki de sigara üstüne sigara yakar efkarım dağılsın diye ama nafile,kısır döngü sürer gider.
 
Üst