Nekromansi

ADoNaY

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Haz 2010
Mesajlar
33
Tepkime puanı
8
Nekromansi bilgi alma veya geleceği tahmin amacıyla ölülerle iletişime girme veya ölüleri çağırma iddiasındaki uygulamanın adıdır. Antik Mısır ve Babil'de ortaya çıkan nekromansi ayrıca İsrail, Çin ve Greko-Roman dünyada da bolca tatbik edildi. Hıristiyan Kilisesi için nekromansi, saf olmayan ruhlarla şeytani alışveriş, mücrim merakla gerçekleştirilen ayinler ve yasak ruh çağırma eylemiyle eş anlamlıydı. Ancak, Ortaçağ boyunca varlığını sürdüren nekromansi, bir gizli rahipler grubu arasında, eşi görülmemiş bir rağbet kazandı. Grup yeraltı ruhlarıyla, hatta meleklerle iletişime girebilmek için büyük bir coşkuyla büyü kitaplarına başvuruyordu. Fal ve teürji gibi diğer antik ''bilim''ler üzerinde de şevkle çalışıldı. Hem simyacılar hem de rahipler sınıfı arasında, eski kaynaklarda türetilmiş özel şifreli alfabeler ve diğer sembolik araçlar sayesinde ''öbür dünya'' ile iletişim kurulabileceği düşüncesi giderek popülerlik kazandı.

Antik Köken

Nekromansi ayinleri ve hayalet defetme/ ruh çıkarma metinleri antik Yakındoğu'da her yerde bulanabiliryordu. Mısır'da henüz M.Ö ikinci binyılda, ölen kraliyet mensuplarına danışma, kamu yararı için devlet tarafından karşılanıyordu. İlkçağ'da Anadolu'da şeytani ruhlarla ve tanrılarla ayinsel iletişim, yere kazılan çukurlarla gerçekleştiriliyordu. Çukurlar yeraltı tanrılarına dünyalar arası geçiş kapısı sağlıyordu. Bu zengin mistik ayinler beşiğinin ve Arapça büyü metinlerin çevrilmesine yönelik büyük dalganın ortak bir sonucu olarak 12. ve 13. yüzyıllarda Avrupa ruhban sınıfının bilgili ve eğitimli üyeleri dikkatlerini nekromantik metinlere çevirdiler. Metinler astral sihir ve ruh çıkarma tekniklerinin, Hıristiyan ve Yahudi öğretileriyle seztezini içeriyordu. Bu yazılarda betimlenen büyü sistemleri, önceki yüzyılların basit efsunculuğundan çok farklıydı ve kapsamlı sihir ve çağırma yöntemlerine dönüşmüşlerdi.


Mesleğin İncelikleri

Ortaçağ nekromanserlerinin ezoterik araçları arasında büyü çemberleri, ruh çağırma, kurban verme, kılıçlar ve dua yer alıyordu. Sihirli alfabelerin de büyük önemi vardı. Çemberler yere çiziliyor, çoğunlukla onlara, Hıristiyan ve Okült düşüncelerden geliştirilen çeşitli mistik semboller eşlik ediyordu. Ruhsal varlıkları memnun etmek için uygun zaman ve yerde insan ve hayvanlar kurban ediliyordu. Okült üzerine en önemli Ortaçağ yazıları Benediktin rahip Johannes Trithemius (1462-1516) ve onun öğrencisi Heinrich Cornelius Agrippa (1486-1535) tarafından yazıldı. Agrippa'nın Okült Felsefesi Üzerine Üç Kitap (1531-33) adlı eserinde şifreli simya formülleri, Kabalizm ve ruhlar dünyasıyla iletişime geçmekte kullanılan tablo ve Teb alfabesi yer alıyordu.
 

demonic

Kayıtlı Üye
Katılım
2 Haz 2011
Mesajlar
640
Tepkime puanı
82
Benim bildiğim asıl necromance telekinezinin grand master hali...yani siz telekinezide kağıt çeviriyor,kaşık büküyor,eşya hareket ettiriyorsunuz ya işte necromance ise bunun insan üzerindeki hali...yani beynimizde bir damar koparsa ölürüz,yada kalp damarlarından biri koparsa ölürüz...işte necromancer kağıt oynatma yerine sizin iç organlarınızı oynatır ve ölümünüze sebep olur...ayrıca kağıdı tek yönlü hareket ettiren bir kişi necromancer olmak için çok yönü öğrenmek zorunda...yani bir ölüyü hareket ettirmek için vücuttaki her kasın işlevi bilinmek zorunda...sinek,örümcek vb. Güçsüz varlıkları dokunmadan öldüren kişiler tanıyorum ama bir insanı öldürmek muazzam bir güç gerektirir...
 

ADoNaY

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Haz 2010
Mesajlar
33
Tepkime puanı
8
Nekromansi tamamen ölülerle iletişim halindeki bir sanattır. Bildiğiniz gibi majinin kollarından biri olduğu için söyledikleriniz biraz uzak gibi görünüyor. Bununla ilgi internet üzerinde de seramonik majiyi de içinde bulunduran birçok eski kitap var. İsterseniz buralardan da tam bilgi edinebilirsiniz. Bilgilerinizi paylaştığınız içinde ayrıca teşekkürler.
 
Üst