Meditasyon

şinçeyank

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Eyl 2011
Mesajlar
899
Tepkime puanı
146
İş
üniversite Öğr.
Yolun sonundaki aydınlık tüm berraklığı ile hissediliyor..
Ya yoldaki engeller ?

Karanlık bir yoldaki ışıklı yola doğru gidiyorsun
Toprağın altından yansıyan renkli ışık yansımaları gözlerini kamaştırıyor.
Adeta ışıklar birbirleri ile dans ediyorlar.
Her ışık kristal tanelerinden oluşuyor.
Üzerindeki elbiselerine baktığında artık üzerinde beyaz ve zümrüt yeşilinden oluşan yeni elbiseni görüyorsun.
Işıl ışıl parlıyorsun
Bir kapı var ileride merakla ışıklı yolda ilerleyerek karanlığı geride bırakıyorsun.
Artık çok geride..
Her hücreni saran bembeyaz kristalli bir ışık içine doluyor seni sarıyor hissediyorsun.
Vücudun değişime hazır.
Yenileniyorsun.
Berrak kristaller önce ellerindenden ve ayaklarından seni sarıyor.
Damarlarındaki akan kanı tüm canlılığıyla hissediyorsun.
Sıcaklığı bütün vücudunu sarıyor.
Rahatlıyorsun.
Başında uçuşan kelebekleri görüyorsun.
Kanatlarından sana adeta zihnini temizleyen beyaz kristaller bırakıyorlar.
Rahatsın. Huzur bu..
Hazırsın..
Şimdi kapıyı açma zamanı.
Seni saran ışıkla beraber kapının tokmağına dokunuyorsun bir su kadar berrak etrafındaki herşey artık.
Ve canlı.
Kapı kolayca açılıyor.
(Eskiler artık geride kaldı.)
İlk gördüğünse bir kayık.
Nehirin üzerinde duran zümrüt gibi parlayan ruhunu alıp başka diyarlara götüreceğin hissettiğin bir kayık.
Işıklı ve berrak yolda seni sarmalayan gücünle ilerliyorsun.
Ve kayığına biniyorsun.
İçi bembeyaz ve parlak.
Kürek çekmene gerek yok kendiliğinden ilerliyor.
Suda en az senin kadar canlı ve bir o kadarda mavi.
Masmavi dibi parıl parıl parlıyor.
Rengarenk taşlara ışıl ışıl parlayan gözlerinle bakıyorsun.
Küçük küçük pembe balıklar var daha önce hiç böylesini görmedin.
Onlar sana sevgi getiriyor.
Sıcaklık.. sevgi.. Artık sadece sevgi dolusun.
Sana bu yolculukta eşlik edecek tek şey suya baktığın zaman yanısıyan tek şey olan Sen'sin.
Ve sen artık yolculuğa hazırsın.
Başlıyor..
Kayığın içerisinde renkli kristal taneleri var.
Yavaşça ilerlerken karşına bir kuş çıkıyor
Kayığa adeta yol gösteriyor.
Altın sarısı renginde parıl parıl parlayan zümrüt yeşili gözlerindeki huzuru görebiliyorsun
Güveniyorsun.
Yemyeşil ağaçların ve ağaç yapraklarının altında bir nehirde ilerliyorsun
Ağaç yapraklarının arasından sızan güneşi görüyorsun.
Huzur dolu bedenin.
Gözlerini kapattığında bile karanlık yok senin için.
Vücudun zihnin kalbin pozitif enerjinle doluyor.
Ve bir şelale evet küçük bir şelaleye doğru ilerliyorsun.
Oda ne
Ardında bir mağara var.
Kayığın seni götürdüğü yer burası.
İçine doğru giriyorsun.
Üzerinden akan su masmavi kristallerle seni tüm hastalıklarından arındırıyor.
Bu mağara seni yeniliyor adeta.
Burnundan aldığın her derin nefesin tüm bedenini yeniliyor.
Bu harika bir duygu.
Gözlerin kapalı
Burası cennetten bir bahçe gibi.
Derin derin nefes alıyorsun.
İçine dolan oksijen bütün hastalıkları dışa vuruyor.
Artık onlardan kurtuluyorsun.
Gözlerini açıyorsun.
Artık tüm bedeninden yayılan bir ışık var hissediyorsun, görüyorsun.
Su seni tüm canlılığıyla sarıyor ve hastalıklarını yok ediyor.
Dışarı vurduğun tüm negatif enerjini su yok etti.
Artık sen bambaşkasın.
Buradan çıkıyorsun.
Merakla kayığın seni ne tarafa götüreceğini izliyorsun.
Pembe renkli ışıldayan balıkların hep seninle geliyor.
Sevgi huzur mutluluk.
Artık başka hiç bir düşünce yok.
Başka bir şelale çıkıyor karşına.
Onun ardındaki mağaraya doğru seni beyaz bir kuş götürüyor.
Gözleri masmavi. Güven verici. Mutlulukla gülümsüyorsun.
Bu mağaraya girdiğinde bembeyaz bir ışık seni karşılıyor.
İçeri giriyorsun.
Burada kayıktan inmen gerekiyor.
Bir merdiven var.
Mağarada kayıktan iniyorsun içerisi bembeyaz ışıl ışıl kristallerle parlıyor.
Kayığın seni merdivene kadar getirdi.
İniyorsun.
Yukarı doğru parıldayan merdivenlerden çıkıyorsun.
Küçük bir ateş yanıyor geniş bir merdivenin kenarında.
Ona doğru ilerliyorsun.
Ateşin yanında turuncu renkte küçük bir kutu var.
Üzerinde ise açmak için minik bir anahtar.
Kilide anahtarı taktığında içinden geçmişte yaşadığın pişmanlıkları gösteren bir “ayna” çıkıyor.
Bunlardan kurtulmak için büyüyen onları yok edecek ateşe atıyorsun.
Diğer bir siyah kutuda ise üzüntülerini güvensizliklerini yansıtan bir “ayna” çıkıyor.
Bunuda ateşe atıyosun.
Yok oluyor hepsi.
Ve sen artık arınıyorsun.
Ateş yerini bembeyaz kristallere çeviriyor.
İzler yok oldu.
Artık sadece sen varsın.
Ve mutlulukların sevgin inancın.
Yaşadığın kötü şeyleri yaktın.
Yok ettin.
Gülümseyerek merdivenlerden çıkıyorsun.
Son merdivende kayığın seni nehrin üst tarafında beklediğini görüyorsun.
Seni hiç yanlız bırakmıyor.
Bir kapı var karşında.
Sen artık dönmeye hazırsın.
Kayığın seni alıyor ve kapıya doğru götürüyor.
Beyaz mor pembe çiçekli ağaçların yeşil yaprakların ardında kapıya doğru ilerliyorsun.
Suya bakıyorsun.
Elini değdiriyorsun suya artık su kadar berraksın.
Mutlusun.
Kendini seviyorsun.
Sen olmadan herşey eksik kalacak.
Biliyorsun.
Kendine güveniyorsun.
Herşeyi yapabillir her zoru başarabilirsin.
Bunun için varoldun.
Farkındasın.
Kapıya vardın.
Bembeyaz bir anahtarı dev gibi kapının küçük deliğine takıyorsun.
Ve artık geri dönüyorsun.
Artık hiç bir yer senin için karanlık değil.
Güneş seni ısıtıyor rüzgar saçlarını okşuyor ve derin derin nefes alıyor oksijeni içine dolduruyorsun.
Kapıyı kapatıyorsun ve anahtarı cebine koyuyorsun.
İstediğin her zaman buraya gelebilir, kayığınla huzurlu bir yolculuk yapabilirsin.
:Angel_anim:

Bunu ben yazdım umarım beğenerek okursunuz :)
 

şinçeyank

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Eyl 2011
Mesajlar
899
Tepkime puanı
146
İş
üniversite Öğr.
Teşekkür ederimm sevgili OneRepublic :)
 

bendekiben

Elit Üye
Katılım
10 Eki 2011
Mesajlar
1,218
Tepkime puanı
199
Konum
Ankara
Harika yaratıcı bir yazı öyle hoş anlatmışsınki okurken empati kurmamak mümkün değil teşekkürler emeğine yaratıcı gücüne eline sağlık
 

şinçeyank

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Eyl 2011
Mesajlar
899
Tepkime puanı
146
İş
üniversite Öğr.
Sayın Bendekiben çok teşekkür ederim yorumunuz için :) Beğenmenize çok sevindim :)
 

gümüşejderha

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Ocak 2011
Mesajlar
134
Tepkime puanı
14
Yolun sonundaki aydınlık tüm berraklığı ile hissediliyor..
Ya yoldaki engeller ?

Karanlık bir yoldaki ışıklı yola doğru gidiyorsun
Toprağın altından yansıyan renkli ışık yansımaları gözlerini kamaştırıyor.
Adeta ışıklar birbirleri ile dans ediyorlar.
Her ışık kristal tanelerinden oluşuyor.
Üzerindeki elbiselerine baktığında artık üzerinde beyaz ve zümrüt yeşilinden oluşan yeni elbiseni görüyorsun.
Işıl ışıl parlıyorsun
Bir kapı var ileride merakla ışıklı yolda ilerleyerek karanlığı geride bırakıyorsun.
Artık çok geride..
Her hücreni saran bembeyaz kristalli bir ışık içine doluyor seni sarıyor hissediyorsun.
Vücudun değişime hazır.
Yenileniyorsun.
Berrak kristaller önce ellerindenden ve ayaklarından seni sarıyor.
Damarlarındaki akan kanı tüm canlılığıyla hissediyorsun.
Sıcaklığı bütün vücudunu sarıyor.
Rahatlıyorsun.
Başında uçuşan kelebekleri görüyorsun.
Kanatlarından sana adeta zihnini temizleyen beyaz kristaller bırakıyorlar.
Rahatsın. Huzur bu..
Hazırsın..
Şimdi kapıyı açma zamanı.
Seni saran ışıkla beraber kapının tokmağına dokunuyorsun bir su kadar berrak etrafındaki herşey artık.
Ve canlı.
Kapı kolayca açılıyor.
(Eskiler artık geride kaldı.)
İlk gördüğünse bir kayık.
Nehirin üzerinde duran zümrüt gibi parlayan ruhunu alıp başka diyarlara götüreceğin hissettiğin bir kayık.
Işıklı ve berrak yolda seni sarmalayan gücünle ilerliyorsun.
Ve kayığına biniyorsun.
İçi bembeyaz ve parlak.
Kürek çekmene gerek yok kendiliğinden ilerliyor.
Suda en az senin kadar canlı ve bir o kadarda mavi.
Masmavi dibi parıl parıl parlıyor.
Rengarenk taşlara ışıl ışıl parlayan gözlerinle bakıyorsun.
Küçük küçük pembe balıklar var daha önce hiç böylesini görmedin.
Onlar sana sevgi getiriyor.
Sıcaklık.. sevgi.. Artık sadece sevgi dolusun.
Sana bu yolculukta eşlik edecek tek şey suya baktığın zaman yanısıyan tek şey olan Sen'sin.
Ve sen artık yolculuğa hazırsın.
Başlıyor..
Kayığın içerisinde renkli kristal taneleri var.
Yavaşça ilerlerken karşına bir kuş çıkıyor
Kayığa adeta yol gösteriyor.
Altın sarısı renginde parıl parıl parlayan zümrüt yeşili gözlerindeki huzuru görebiliyorsun
Güveniyorsun.
Yemyeşil ağaçların ve ağaç yapraklarının altında bir nehirde ilerliyorsun
Ağaç yapraklarının arasından sızan güneşi görüyorsun.
Huzur dolu bedenin.
Gözlerini kapattığında bile karanlık yok senin için.
Vücudun zihnin kalbin pozitif enerjinle doluyor.
Ve bir şelale evet küçük bir şelaleye doğru ilerliyorsun.
Oda ne
Ardında bir mağara var.
Kayığın seni götürdüğü yer burası.
İçine doğru giriyorsun.
Üzerinden akan su masmavi kristallerle seni tüm hastalıklarından arındırıyor.
Bu mağara seni yeniliyor adeta.
Burnundan aldığın her derin nefesin tüm bedenini yeniliyor.
Bu harika bir duygu.
Gözlerin kapalı
Burası cennetten bir bahçe gibi.
Derin derin nefes alıyorsun.
İçine dolan oksijen bütün hastalıkları dışa vuruyor.
Artık onlardan kurtuluyorsun.
Gözlerini açıyorsun.
Artık tüm bedeninden yayılan bir ışık var hissediyorsun, görüyorsun.
Su seni tüm canlılığıyla sarıyor ve hastalıklarını yok ediyor.
Dışarı vurduğun tüm negatif enerjini su yok etti.
Artık sen bambaşkasın.
Buradan çıkıyorsun.
Merakla kayığın seni ne tarafa götüreceğini izliyorsun.
Pembe renkli ışıldayan balıkların hep seninle geliyor.
Sevgi huzur mutluluk.
Artık başka hiç bir düşünce yok.
Başka bir şelale çıkıyor karşına.
Onun ardındaki mağaraya doğru seni beyaz bir kuş götürüyor.
Gözleri masmavi. Güven verici. Mutlulukla gülümsüyorsun.
Bu mağaraya girdiğinde bembeyaz bir ışık seni karşılıyor.
İçeri giriyorsun.
Burada kayıktan inmen gerekiyor.
Bir merdiven var.
Mağarada kayıktan iniyorsun içerisi bembeyaz ışıl ışıl kristallerle parlıyor.
Kayığın seni merdivene kadar getirdi.
İniyorsun.
Yukarı doğru parıldayan merdivenlerden çıkıyorsun.
Küçük bir ateş yanıyor geniş bir merdivenin kenarında.
Ona doğru ilerliyorsun.
Ateşin yanında turuncu renkte küçük bir kutu var.
Üzerinde ise açmak için minik bir anahtar.
Kilide anahtarı taktığında içinden geçmişte yaşadığın pişmanlıkları gösteren bir “ayna” çıkıyor.
Bunlardan kurtulmak için büyüyen onları yok edecek ateşe atıyorsun.
Diğer bir siyah kutuda ise üzüntülerini güvensizliklerini yansıtan bir “ayna” çıkıyor.
Bunuda ateşe atıyosun.
Yok oluyor hepsi.
Ve sen artık arınıyorsun.
Ateş yerini bembeyaz kristallere çeviriyor.
İzler yok oldu.
Artık sadece sen varsın.
Ve mutlulukların sevgin inancın.
Yaşadığın kötü şeyleri yaktın.
Yok ettin.
Gülümseyerek merdivenlerden çıkıyorsun.
Son merdivende kayığın seni nehrin üst tarafında beklediğini görüyorsun.
Seni hiç yanlız bırakmıyor.
Bir kapı var karşında.
Sen artık dönmeye hazırsın.
Kayığın seni alıyor ve kapıya doğru götürüyor.
Beyaz mor pembe çiçekli ağaçların yeşil yaprakların ardında kapıya doğru ilerliyorsun.
Suya bakıyorsun.
Elini değdiriyorsun suya artık su kadar berraksın.
Mutlusun.
Kendini seviyorsun.
Sen olmadan herşey eksik kalacak.
Biliyorsun.
Kendine güveniyorsun.
Herşeyi yapabillir her zoru başarabilirsin.
Bunun için varoldun.
Farkındasın.
Kapıya vardın.
Bembeyaz bir anahtarı dev gibi kapının küçük deliğine takıyorsun.
Ve artık geri dönüyorsun.
Artık hiç bir yer senin için karanlık değil.
Güneş seni ısıtıyor rüzgar saçlarını okşuyor ve derin derin nefes alıyor oksijeni içine dolduruyorsun.
Kapıyı kapatıyorsun ve anahtarı cebine koyuyorsun.
İstediğin her zaman buraya gelebilir, kayığınla huzurlu bir yolculuk yapabilirsin.
:Angel_anim:

Bunu ben yazdım umarım beğenerek okursunuz :)

Belli ki karanlıktan ışığa doğru yapılan bir meditasyon.Ben ışıkta değilim belki ama ışığı hiç sevmem benim için varsa yoksa karanlık bayılırım karanlığa.Bu uygulamayı ışıktan karanlığa doğru çevirerek yapılabilirmi mesajınızı bekliyorum
 

şinçeyank

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Eyl 2011
Mesajlar
899
Tepkime puanı
146
İş
üniversite Öğr.
Belli ki karanlıktan ışığa doğru yapılan bir meditasyon.Ben ışıkta değilim belki ama ışığı hiç sevmem benim için varsa yoksa karanlık bayılırım karanlığa.Bu uygulamayı ışıktan karanlığa doğru çevirerek yapılabilirmi mesajınızı bekliyorum

Nasıl ve ne yönde düşünürseniz o şekilde yapabilirsiniz. Uygulamayı bırakın zihniniz yapsın.
 

dertlipınar

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Nis 2011
Mesajlar
150
Tepkime puanı
31
Konum
AYDIN merk
İş
emekliÄŸim
elinize sağlık yüreğinizden gelen bu güzel duyguları çok beyendim keşke bende bu duyguları yaşayabilsem yapabilsem de kendimle barışabilsem yazınızı okurken uygulamak istememe rağmen uygulayamadım çünki zihnimde canlandıramıyorum sanırım kafam kalın zor algılıyor hayatta istediğim üç şeyden biri kendimle barışık olmak ama çok çabalamam rağmen bir türlü barışamadım tekrar teşekkür eder sağlık huzur mutluluk dilerim hepinize
saygılarımla
 

Marissa

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Nis 2010
Mesajlar
52
Tepkime puanı
1
Konum
İstanbul
Tek kelimeyle "harika" bir paylaşım olmuş... Emeğinize, yüreğinize sağlık :)
 

şinçeyank

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Eyl 2011
Mesajlar
899
Tepkime puanı
146
İş
üniversite Öğr.
elinize sağlık yüreğinizden gelen bu güzel duyguları çok beyendim keşke bende bu duyguları yaşayabilsem yapabilsem de kendimle barışabilsem yazınızı okurken uygulamak istememe rağmen uygulayamadım çünki zihnimde canlandıramıyorum sanırım kafam kalın zor algılıyor hayatta istediğim üç şeyden biri kendimle barışık olmak ama çok çabalamam rağmen bir türlü barışamadım tekrar teşekkür eder sağlık huzur mutluluk dilerim hepinize
saygılarımla

Zor algılamaktan değil, başka şeylerle meşgul olmasından kaynaklanır zihninizin. Okurken aslında başka şeyler düşündünüz belki, halletmeniz gereken işleriniz, sorunlarınız , bunun gibi herşey olabilir. :) Kendinize haksızlık etmeyin. Kendinizle brışık olmak için önce kendinizi sevmelisiniz. Çabalanan herşey bir süre sonra sonuç vermeye başlar. Her konuda böyledir :) Saygılar.

Tek kelimeyle "harika" bir paylaşım olmuş... Emeğinize, yüreğinize sağlık :)

Teşekkür ederim sevgili Marissa :p
 
Üst