DreamDuality
Kayıtlı Üye
- Katılım
- 19 Ara 2009
- Mesajlar
- 1,067
- Tepkime puanı
- 150
Mehmet bey ressam değildi; ama resim yapmaya özel bir ilgisi vardı.
Yeni bir yağlı boya resme başladı. Hanımının resmini yapıyordu.
Bir gece uyku tutmadı. Kalkıp tuvaldeki resmine devam etti.
Saat 03.30 civarıydı. Resme kendisi tam kaptırmış,çalışıyordu ki..
- Birden odanın kapısı açıldı. Dönüp kapıya baktım. Kapıda zayıf, uzun boylu
daha önce hiç görmediğim bir kadın görüntüsü belirdi.
Kadın yanına gelip elini sıkıca kavradı. Kendisinden geçer gibi oldu.
Tüm halimiyeti kadına geçmişti. Eli kurşun gibi ağırlaştı.
Kendi iradesi dışında,otomatik olarak resme devam etti.
Ancak resmi yapan kendisi değildi.
Eli büyük bir hızla tuvalde boyalar arasında dolaşıyor ve ortaya
bambaşka bir kadın resmi çıkmaya başlıyordu. Gelen varlık
resmi büyük bir hızla bitirdekten sonra odayı terketti.
-Üstümden büyük bir ağırlık kalkmıştı. Elim ağrıdan kopacak gibiydi.
Biraz kendimi toparladıktan sonra resme baktım.
İnanılır gibi değildi... Resim az önce esrarengiz bir şekilde
odama giren kadının görüntüsüyle aynıydı.
Akıl alacak gibi değil ama; hayalet bana kendi resmini
yaptırıp gitmişti.
Aynı apartmanda oturan yaşlı bir kadın birkaç gün sonra
evlerine gelir. Tabloyu görünce çok şaşırır.
'' Bunu neye bakarak yaptın '' diye haykırır.
Bu kadının eskiden beri tanıdığı; yıllar önce ölen bir arkadaşıdır.
Gidip fotoğrafı getirir. Ve Mehmet bey e gösterir.
Gerçekten de fotoğraftaki kadın odasına gelen hayalettir.
Bunun üzerine yşlı komşusuyla beraber bu olayı araştırırlar.
Ortaya çıkan gerçek bir hayli düşündürücüdür.
Resmi yaptıran hayalet, şuanda Mehmet bey in oturduğu
evin eski sahibiymiş. Ev hayalete yaşarken miras kalmış ama;
diğer mirasçıların baskısıyla evi satmış ve evde hiç oturamamış.
(Yine de evde bir resmi bulunmasını istedi belki de; kimbilir.)
Kaynak: Alıntıdır.
Yeni bir yağlı boya resme başladı. Hanımının resmini yapıyordu.
Bir gece uyku tutmadı. Kalkıp tuvaldeki resmine devam etti.
Saat 03.30 civarıydı. Resme kendisi tam kaptırmış,çalışıyordu ki..
- Birden odanın kapısı açıldı. Dönüp kapıya baktım. Kapıda zayıf, uzun boylu
daha önce hiç görmediğim bir kadın görüntüsü belirdi.
Kadın yanına gelip elini sıkıca kavradı. Kendisinden geçer gibi oldu.
Tüm halimiyeti kadına geçmişti. Eli kurşun gibi ağırlaştı.
Kendi iradesi dışında,otomatik olarak resme devam etti.
Ancak resmi yapan kendisi değildi.
Eli büyük bir hızla tuvalde boyalar arasında dolaşıyor ve ortaya
bambaşka bir kadın resmi çıkmaya başlıyordu. Gelen varlık
resmi büyük bir hızla bitirdekten sonra odayı terketti.
-Üstümden büyük bir ağırlık kalkmıştı. Elim ağrıdan kopacak gibiydi.
Biraz kendimi toparladıktan sonra resme baktım.
İnanılır gibi değildi... Resim az önce esrarengiz bir şekilde
odama giren kadının görüntüsüyle aynıydı.
Akıl alacak gibi değil ama; hayalet bana kendi resmini
yaptırıp gitmişti.
Aynı apartmanda oturan yaşlı bir kadın birkaç gün sonra
evlerine gelir. Tabloyu görünce çok şaşırır.
'' Bunu neye bakarak yaptın '' diye haykırır.
Bu kadının eskiden beri tanıdığı; yıllar önce ölen bir arkadaşıdır.
Gidip fotoğrafı getirir. Ve Mehmet bey e gösterir.
Gerçekten de fotoğraftaki kadın odasına gelen hayalettir.
Bunun üzerine yşlı komşusuyla beraber bu olayı araştırırlar.
Ortaya çıkan gerçek bir hayli düşündürücüdür.
Resmi yaptıran hayalet, şuanda Mehmet bey in oturduğu
evin eski sahibiymiş. Ev hayalete yaşarken miras kalmış ama;
diğer mirasçıların baskısıyla evi satmış ve evde hiç oturamamış.
(Yine de evde bir resmi bulunmasını istedi belki de; kimbilir.)
Kaynak: Alıntıdır.
