Hurafelere İtibar Etmeyin

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Sevgili üyeler her zaman bilinmeyen en ilgi çekendir. Aynı zamanda da istismara en açık olandır. Tarih boyunca çeşitli sebeplerle gizli olan, bilinmeyen şeyler istismar edilip durmuştur. Bazen de düzeni korumak için ortaya atılmış masum yalanlardır. Günümüze de tortuları kalmıştır. Öyle bir tortu yığınıdır ki bu, zihinler ve inançlar bu kokuşmuş tortular altında ezilip durmuştur.
Bunlardan birine örnek olarak cinleri ele alacağım. Normalde cinlere bulaşmak öyle kolay da değildir. Bu konuda inanılmaz yoğunlukta bilgi olduğunu ve bir türlü bir biriyle bağdaşmadığını ve hatta neredeyse yaşamı kısıtladığını fark ettiniz mi? Şimdi bu bilgilerin (!) ne yaptığına bakalım.
- Zaman belirtirler sürekli. Ne gibi? Gece banyo yapma, gece yemek yeme, gece gece gece.... Bir kere cinlerin mesai saati ve imza defteri yoktur devlet dairelerindeki gibi. Bunu iyi anlayalım. Bu oldukça yanlış bir inanış. Dünya'da kaç kişi gece yaşıyor bir araştırın. Yaşam şartları gereği çok sayıda insan akşam ve gece yaşamak, çalışmak zorunda. Bazıları da keyif için o ayrı. O halde hepsinin cinlenmiş olması gerekecekti. İstediğiniz saatte istediğinizi yapın kardeşim, sıkmayın tatlı canınızı. İsteyenlere gelince böyle cinlerle yakınlaşamazsınız bırakın musallatı.

- Mekan belirtirler sürekli. Bu varlıkların bu boyutla alakası yok ki belli mekanları olsun. Öyle olsaydı eski insanlar salak mıydı veya ilimleri az mıydı ki bu yerleri belirleyip uzak kalmadılar? Çünkü belli bir yerleri yok. Her an her yerde ve hiçbir yerdedirler. Dünya'nın her yeri bizim, doğaya saygılı olun ve her yerde yaşayın kardeşim. Doğayı bozmayın yeter. O da cin uyarısı değil, doğa olmadan yaşayamayız diye diyorum. Yani doğayı koruyun ötesine tatlı canınızı sıkmayın kardeşim. Bir de uzak kalınamayacak yerlere sokarlar belli mekanlar yerine. İşte kapı ağzında, merdiven altında, duvar sıvası boşluklarında, pis yerlerde, çöplüklerde efendim daha bir kamyon ilginç yerlerde yaşarlarmış. Niye kardeşim? Sorunlu mu bu varlıklar? Yani kapı ağzı merdiven altı nedir? Ayrıca çöplük ve pis yer neden illa? Bunların da abdestlileri var, bunların da gayet temizleri var bu nedir ki yani? Yine musallat olmadı üzgünüm. Dedim ya zor iş cinlerle münasebet.
- Sigara içince cinler musallat olurmuş. Kızılderililerin toptan cinli olması lazımdı bu kapsamda. Adamlar sigaranın alası barış çubuğu pipo tüttürürdü. Kendi sağlığınız ve çevrenizin sağlığı için içmeyin. Ha içiyorsanız da bırakmaya çalışın. Bırakamıyor veya istemiyorsanız da canınız sağ olsun, afiyet olsun. Türkiye'de yaklaşık 20 milyon tiryaki var. Dünya'da ise 1.3 MİLYAR ve bunlardan kaçı cinli acaba. Bu arada bunların 260'da 1'i kadar yani 5 milyon kişi de sigara yüzünden ölüyor her yıl. Neyse efendim, canınıza paranıza olan olur onun dışında da hiçbir şey olmaz. Allah korusun kanser olup ölene kadar da içseniz musallat işi yine yatar. Böyle de olmadı..
- Mezarlıkta ses etmek, içki içmek musallata neden olur derler. Bu da zibidileri ve kendini bilmez saygısızları korkutmak için uydurulmuş masum bir yalandır. Bu durumda da size musallat olmazlar anlayacağınız.
- Böyle ilginç şeyler yapıldığında da musallat olurlarmış. Ne gibi? Soğan yakmak, ağız kapatmadan esnemek, besmele çekmeden yiyip içmek,sıcak su dökmek vs. vs.
Gözünüz çıkana kadar da soğan yaksanız gelmez efendim kusura bakmayın. Ağzınızı kapatmadan esnemek sadece kabaca bir hareket ağzınızdan burnunuzdan kulaklarınızdan KBB doktoru girme dürtüleri yoktur bu cin taifesinin meraklanmayın. Besmele çekmeden yiyip içmek de bir şey yapmaz ama besmele çekerek yiyip içmek berekettir, hoştur ve ibadettir. Sıcak su ayrı bir olay, kardeşim bu cin madem sıcak sudan etkileniyor kafasında ısıtılmış veya ısıtılmamış yaş odun da kırabiliriz madem? Yahu komik şeyler bunlar. Biraz mantıkla bakın benim bu espirili ifademi anlarsınız.
- En güzel kısmına geldik. Size bir de teşhiste bulunulur. Ne kadar stres, mikrobik ve manevi rahatsızlık belirtisi varsa bunların hepsi o teşhistir efendim. Aman sinir stres yapmayın her an size cinlenmişsin tanısı konabilir (!)

Peki bunlara neden bu kadar inanılır? O kadar çok sebep var ki.. İstismar diyin, güvenlik diyin, düzen korumak diyin, uydurma diyin ama bilin ki çok sebep var. En kötüsü de bu sebepler ne olursa olsun dini buna alet edenlerdir. Ya kimin ne zaman söylediği belli olmayan şeyleri AYET gibi sunarlar ya da oradaymışçasına Hz. Muhammed'in adını kullanmaktan çekinmezler. Bir çare ve endişeli insanlar da bunları bilerek ve öğrenerek büyür. Yapacakları başka bir şey de pek yoktur. Çünkü bilinmeyenden korkulur, gerekirse denize düşünce yılana sarılınır. İş ki bu konularda yılana veya bilimum mahlukata sarıldıklarını bilsinler.
Peki arkadaş hele sen söyle bu cinler nasıl musallat olurlar derseniz size daha önce başka başlık altında yazdığım 3 şeyi sıralayacağım:
1- Biri tarafından görevlendirilerek sizin üstünüze salınırlar.
2- Siz kaşınıp bilip bilmeden iş yaparsınız ve başınıza gelirler. Sonra da tabii ki gitmezler. Bir güzel musallat edinirsiniz.
3- Farkında olmadığınız yetenekleriniz ve enerji düzeyiniz vardır ve kapı açarsınız. Hani bütün o uyarılar içinde en doğru ve mantıklı olanı, ''onların adını sıkça anmayın!'' uyarısıdır. Çünkü bu 3. maddeye haiz kişiler andıklarında harekete geçirdikleri enerji mekanizmasıyla aradaki boyutsuzluğu kaldırabilirler. Kötü niyetli varlıklara denk gelindiğinde ise böyle bir durumda, sizin farkında olmayan ve bilgisiz biri olduğunuzu görüp sizin enerjinizi sömürmek isteyebilirler. Bunu da bu boyutta güç için yaparlar. Ya da yine bu boyutsuzluk kalktığında size gerçekten aşık da olabilirler. Aşık olunduğunda da size uyarı gelir. Gizlenmezler pek, cesur ve pervasız hareket ederler. Bir şekilde anlarsınız. Bu durumda da kişisel olarak yapabilecekleriniz ve uzman yardımı almak gibi seçenekleriniz olur.

Bu 3 madde dışında canları sıkıldıkça size musallat olamazlar. Hatta ÇAPLARI YETMEZ diyeyim. Dikkat edin yukarıdaki 3 madde de enerji takviyesi var. Birileri tarafından açılan kapılar var. Bunu iyi anlayın ve özümseyin. Mesele tamamen enerji yönlendirmedir. Yoksa çok afedersiniz bir yere tuvalet yaptınız, soğan yaktınız diye bir şey edemezler, edecekleri varsa bile.

Özetle: Hurafelere İtibar Etmeyiniz, Ettirmeyiniz.
 

DreamDuality

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2009
Mesajlar
1,067
Tepkime puanı
150
Boyut kısmına kısmen katılıyorum.
Bize yakın veya uzak diye bir tahmin yapılsa da
bu 7. boyut burası şu meleklerin gibi
kesin kanılar aklen mantıksız geliyor.

Benim de sormak istediğim birşey var.
Tv da bir dini alim kişi şöyle birşeyden bahsetti.

Her evde cin vardır.Bunlara ummar gibi birşey denirmiş.
O evde oturanlar nasıl kişilerse
onun gibileri de o evde yaşar.O evi paylaşırmış.
Yani kişi iyi ve müslümansa; müslüman ve iyi cinler.
Kişi kötü ve sapkın biri ise; şeytani ifrit cinler
ona eşlik edermiş.

Kişi besmelesiz yemeğe başlarsa
onun yemeğinden yer.
O eşiyle birşelince o cinde onlarla cima edermiş.

Dünya üzerinde dinsiz veya başka dinden olan kişileri
de düşünürsek o halde çoğu evde cin dolu ve
ehli keyif bir hayat sürüyor olması gerekmez mi?
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Boyut kısmına kısmen katılıyorum.
Bize yakın veya uzak diye bir tahmin yapılsa da
bu 7. boyut burası şu meleklerin gibi
kesin kanılar aklen mantıksız geliyor.

Benim de sormak istediğim birşey var.
Tv da bir dini alim kişi şöyle birşeyden bahsetti.

Her evde cin vardır.Bunlara ummar gibi birşey denirmiş.
O evde oturanlar nasıl kişilerse
onun gibileri de o evde yaşar.O evi paylaşırmış.
Yani kişi iyi ve müslümansa; müslüman ve iyi cinler.
Kişi kötü ve sapkın biri ise; şeytani ifrit cinler
ona eşlik edermiş.

Kişi besmelesiz yemeğe başlarsa
onun yemeğinden yer.
O eşiyle birşelince o cinde onlarla cima edermiş.

Dünya üzerinde dinsiz veya başka dinden olan kişileri
de düşünürsek o halde çoğu evde cin dolu ve
ehli keyif bir hayat sürüyor olması gerekmez mi?
Önce onun yemeğinden yemek derken bu fiziksel olarak saçmalık olur değil mi? O halde o alim kişi hele bir yanıtlasın nasıl yer? Neyi yer? Sonra tartışılır o konu. Zira ben böyle bir şey bilmiyorum ve inanmıyorum da. Bilmediğim bir şey hakkında yorum yapamam.
Gelelim cimaya. Kadın anlamıyor mu bir başkasının onu bu şekilde kullandığını? Bu da saçma. O halde o alim açıklasın bu nedir nasıl oluyor. Çünkü tecavüz eden varlıklar tecavüz ettiğinde gayet de cima anlaşılıyor tecavüze uğrayan kişi tarafından.
Bu alimler çok biliyor ama pek de bir şey bilmiyorlar ne dersiniz? Ortaya atılmış bir hurafeyi korku salarak kullanmanın adı alimlik olmuş.
Gelelim evde sürekli takılan cinlere. Böyle bir şey yok. Her evde yok demek istiyorum. Eğer ki boyut kapısına uygun bir mahal üstüne ev yapılmışsa elbette orada bir trafik olur. Bunun dışında belli bir kişinin yanında sürekli de olabilir, yani ev değiştirse de Mars'a gitse de yanında olur. Bu yanındalık da öyle kahve arkadaşı gibi değil, belirli zamanlarda belirli koşullar müsait oldukça olur.
 

DreamDuality

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2009
Mesajlar
1,067
Tepkime puanı
150
Benim varlıklarla paylaşmaktan çekineceğim
bir yemeğim yok. Açlarsa gerçekten doyurmak isterdim.

Ama aynı tabaktan yemek fikri bana huzursuz
edici gelmişti. Neden benim tabağım?
Ayrı bir tabakta sunu olarak onlara sunabilirdim.
Veya acaba tencereden aşıran birileri varmı
düşüncesi insanı paranayoklaştırıyor.

Cinsellik konusunda enerjisel bir paylaşım olabilir diyordum.
Yani insanlar arasında o anda açığa çıkan fazla
enerjiden varlığın beslenmesi şeklinde.

Bu cinsellik kısmı da hurafedir derseniz
bayağı şok edici olacak benim için.
İlla tecavüz mü ediyolar diyorsunuz yani.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Benim varlıklarla paylaşmaktan çekineceğim
bir yemeğim yok. Açlarsa gerçekten doyurmak isterdim.

Ama aynı tabaktan yemek fikri bana huzursuz
edici gelmişti. Neden benim tabağım?
Ayrı bir tabakta sunu olarak onlara sunabilirdim.
Veya acaba tencereden aşıran birileri varmı
düşüncesi insanı paranayoklaştırıyor.

Cinsellik konusunda enerjisel bir paylaşım olabilir diyordum.
Yani insanlar arasında o anda açığa çıkan fazla
enerjiden varlığın beslenmesi şeklinde.

Bu cinsellik kısmı da hurafedir derseniz
bayağı şok edici olacak benim için.
İlla tecavüz mü ediyolar diyorsunuz yani.

Tecavüz olmayan şey karşılıklı rızadır. Rıza durumunda da o varlıkla evlenmiş oluyorsunuz ve bunu da bir şekilde biliyorsunuz. Haliyle büyük çoğunluğu tecavüz oluyor.
Not: Sonradan ekledim yanlış olmasın. Bu evlilik anladığınız bildiğiniz türde bir evlilik değil. Biz insanlarda benzerine evlilik dendiği için bu kelimeyi kullanıyorum.
 

Guven

Kayıtlı Üye
Katılım
20 Eki 2011
Mesajlar
42
Tepkime puanı
12
Sayın Chillout,
Bahsettiğinize göre cinler yaşadığımız dünyada kesinlikle bulunamaz, barınamaz, . Bu kadar kesin konuşuyorsunuz ve eminsiniz peki kaynağınızı öğrenebilirmiyim ?
 

DreamDuality

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2009
Mesajlar
1,067
Tepkime puanı
150
Tecavüz olmayan şey karşılıklı rızadır. Rıza durumunda da o varlıkla evlenmiş oluyorsunuz ve bunu da bir şekilde biliyorsunuz. Haliyle büyük çoğunluğu tecavüz oluyor.

Taciz, tecavüz, evlilik, çoluk çocuğa karışmak ben bunları
varlıklarla uğraşmanın kötü kazai etkileri diyorum.

Yine de çoğu zaman bu tecavüz konusunun bir insanın
saldırı amaçlı gönderdiği varlığın yaptığını düşünme
ihtimalim daha fazla.

Özgür bir varlığın aklına esip tecavüz etmesi ihtimaliniyse
daha düşük buluyorum.(özellikle bu konuyla alakasız
kişilerin).

Çoğu zaman bu musallat olsun korkutma olsun taciz olsun
ardındaki şeyin gene bir insan olduğunu düşünmekteyim.

Bu konuda ne diyorsunuz?
 

BeLLa91

Kayıtlı Üye
Katılım
15 Kas 2010
Mesajlar
890
Tepkime puanı
268
İş
Asistan, öğrenci
Bir ara anneannem gece tırnak kesilmez diyordu, sonra merakımdan gece tırnak kesmeye başladım. Hiç birşey olduğu yok, hakikaten tam bir hurafe. Peki sevgili Chillout cinlerle daha evvel hiç irtibata geçmemiş bir kişi, irtibata geçmiş bir kişinin yönlendirmesi sayesinde, yani şu şu insana git onunla iletişime geç seni geçici olarak görevlendiriyorum dediğinde, iletişime geçebilirler mi? Böyle birşey mümkün mü?
 

nsnnsn

Kayıtlı Üye
Katılım
25 Eyl 2011
Mesajlar
123
Tepkime puanı
10
Konum
istanbul
Boyut kısmına kısmen katılıyorum.
Bize yakın veya uzak diye bir tahmin yapılsa da
bu 7. boyut burası şu meleklerin gibi
kesin kanılar aklen mantıksız geliyor.

Benim de sormak istediğim birşey var.
Tv da bir dini alim kişi şöyle birşeyden bahsetti.

Her evde cin vardır.Bunlara ummar gibi birşey denirmiş.
O evde oturanlar nasıl kişilerse
onun gibileri de o evde yaşar.O evi paylaşırmış.
Yani kişi iyi ve müslümansa; müslüman ve iyi cinler.
Kişi kötü ve sapkın biri ise; şeytani ifrit cinler
ona eşlik edermiş.

Kişi besmelesiz yemeğe başlarsa
onun yemeğinden yer.
O eşiyle birşelince o cinde onlarla cima edermiş.

Dünya üzerinde dinsiz veya başka dinden olan kişileri
de düşünürsek o halde çoğu evde cin dolu ve
ehli keyif bir hayat sürüyor olması gerekmez mi?

Bende o programı dinledim fakat ben cin değilde şeytan ile alakalı olarak dinledim bu yazdıklarınızı. Besmelesiz yerseniz yemeğinize ve yine besmelesiz cimaya başlanırsa eştende istifade edeceğini söyledi
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Sayın Chillout,
Bahsettiğinize göre cinler yaşadığımız dünyada kesinlikle bulunamaz, barınamaz, . Bu kadar kesin konuşuyorsunuz ve eminsiniz peki kaynağınızı öğrenebilirmiyim ?
Başa dönüp tekrar okuyun. Yanlış anlamışsınız, yanlış anlayıp yanlış yargıya varmışsınız, şimdi de bu yargınızı cevaplayıp kendi yargınıza göre olan kaynağı soruyorsunuz.

Taciz, tecavüz, evlilik, çoluk çocuğa karışmak ben bunları
varlıklarla uğraşmanın kötü kazai etkileri diyorum.

Yine de çoğu zaman bu tecavüz konusunun bir insanın
saldırı amaçlı gönderdiği varlığın yaptığını düşünme
ihtimalim daha fazla.

Özgür bir varlığın aklına esip tecavüz etmesi ihtimaliniyse
daha düşük buluyorum.(özellikle bu konuyla alakasız
kişilerin).

Çoğu zaman bu musallat olsun korkutma olsun taciz olsun
ardındaki şeyin gene bir insan olduğunu düşünmekteyim.

Bu konuda ne diyorsunuz?
Yok bazı gerçek alimlerin nikahlı eşleri de vardır. İlla kötü bir şey değildir. Ha bilgisiz ilgisiz biri için evet lanet gibidir.
Zaten yukarıda bırakın cinsel ilişkiyi, diğer türlü saldırıları da 3 maddede toplamıştım. En sonunda da ''KAFALARINA GÖRE HAREKET EDEMEZLER'' yazmıştım. Siz de Güven gibi tam okumamışsınız.

Bir ara anneannem gece tırnak kesilmez diyordu, sonra merakımdan gece tırnak kesmeye başladım. Hiç birşey olduğu yok, hakikaten tam bir hurafe. Peki sevgili Chillout cinlerle daha evvel hiç irtibata geçmemiş bir kişi, irtibata geçmiş bir kişinin yönlendirmesi sayesinde, yani şu şu insana git onunla iletişime geç seni geçici olarak görevlendiriyorum dediğinde, iletişime geçebilirler mi? Böyle birşey mümkün mü?

Evet tırnak kesme olayı da bir hurafedir güzel örnek verdiniz.
Başka insanın yönlendirmesiyle etkileşime geçebilirler. Ancak bu karşılıklı iletişim tarzında olmayabilir. Çünkü herkesin algı düzeyi ve biçimi farklıdır. Bu sebeple başkası tarafından genelde saldırı için gönderilirler. Burada da kişinin algılayış düzeyi ve biçimi aranmaz zaten amaç zarar vermek olduğu için.
Derseniz ki yok ilim için gönderecek, öyle görevlendirecek, önce sizi de eğitmesi lazım bu gönderen kişinin.
 

mami11982

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Ağu 2011
Mesajlar
37
Tepkime puanı
9
Sevgili Chillout,

İnanç şeklini bilmiyorum açıkçası. Aşağıda yazacaklarım islami cevaplardır. Kişiler kendi inançlarına göre yorum yapabilirler.

Cinler yemek yemezler demişsin. Hadislerle cinlerin yemek yedikleri sabittir. Hatta rızıklarının kemik ve tezek olduğu hadislerde geçmekte. Duymuşsunuzdur sizde belki eskiler ahıra işenmez derler. Sebebide budur. İhtiyaç halinde hadiste verebilirim bu konu ile ilgili.

Evlilik konusunda haklısın cinler ile insanlar şartlar uygun olduğunda nikahlanabilirler. Geçmişte oldu gelecektede olabilecek bir şey bu. Kanıt olarak Rahman suresi 56. ayeti (mealen "Onlara ne bir insan, ne bir cin asla dokunmamıştır.") gösterilebilir.

Evlerde cin olmaz demişsin ayrıca. Cabir oğlu Yezid’in naklettiği bir hadiste "Müslüman evlerinin tavanlarında Müslüman cinler bulunur. Öğle vakti sofraları kurulduğunda tavandan aşağıya inip onlarla beraber yemek yerler. Akşam sofraları kurulduğunda yine onlarla birlikte akşam yemeğini yerler. Allah onları Müslümanlara yardımcı kılar. Müslümanlar onlara müdafaa ettirir." buyurmuş peygamber.

Tırnak kesme örneği vermiş Lineer. Ben bu konuyu tırnak ile yapılan büyü uygulamalarından korunmak amacı ile dediklerini duymuştum. Açıkçası mümkün ise kestiğim tırnaklarımı halen yakarım.

Aslında bu konular yoruma açık konular ama yinede tamamen yok yada var demek doğru olmaz kanısındayım. Baştada dediğim gibi bu konuda ki islami yaklaşım böyle. İnsanlar kendilerine göre yorum getirebilirler elbette.
 

la79

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Eyl 2011
Mesajlar
160
Tepkime puanı
18
Sevgili üyeler her zaman bilinmeyen en ilgi çekendir. Aynı zamanda da istismara en açık olandır. Tarih boyunca çeşitli sebeplerle gizli olan, bilinmeyen şeyler istismar edilip durmuştur. Bazen de düzeni korumak için ortaya atılmış masum yalanlardır. Günümüze de tortuları kalmıştır. Öyle bir tortu yığınıdır ki bu, zihinler ve inançlar bu kokuşmuş tortular altında ezilip durmuştur.
Bunlardan birine örnek olarak cinleri ele alacağım. Normalde cinlere bulaşmak öyle kolay da değildir. Bu konuda inanılmaz yoğunlukta bilgi olduğunu ve bir türlü bir biriyle bağdaşmadığını ve hatta neredeyse yaşamı kısıtladığını fark ettiniz mi? Şimdi bu bilgilerin (!) ne yaptığına bakalım.
- Zaman belirtirler sürekli. Ne gibi? Gece banyo yapma, gece yemek yeme, gece gece gece.... Bir kere cinlerin mesai saati ve imza defteri yoktur devlet dairelerindeki gibi. Bunu iyi anlayalım. Bu oldukça yanlış bir inanış. Dünya'da kaç kişi gece yaşıyor bir araştırın. Yaşam şartları gereği çok sayıda insan akşam ve gece yaşamak, çalışmak zorunda. Bazıları da keyif için o ayrı. O halde hepsinin cinlenmiş olması gerekecekti. İstediğiniz saatte istediğinizi yapın kardeşim, sıkmayın tatlı canınızı. İsteyenlere gelince böyle cinlerle yakınlaşamazsınız bırakın musallatı.

- Mekan belirtirler sürekli. Bu varlıkların bu boyutla alakası yok ki belli mekanları olsun. Öyle olsaydı eski insanlar salak mıydı veya ilimleri az mıydı ki bu yerleri belirleyip uzak kalmadılar? Çünkü belli bir yerleri yok. Her an her yerde ve hiçbir yerdedirler. Dünya'nın her yeri bizim, doğaya saygılı olun ve her yerde yaşayın kardeşim. Doğayı bozmayın yeter. O da cin uyarısı değil, doğa olmadan yaşayamayız diye diyorum. Yani doğayı koruyun ötesine tatlı canınızı sıkmayın kardeşim. Bir de uzak kalınamayacak yerlere sokarlar belli mekanlar yerine. İşte kapı ağzında, merdiven altında, duvar sıvası boşluklarında, pis yerlerde, çöplüklerde efendim daha bir kamyon ilginç yerlerde yaşarlarmış. Niye kardeşim? Sorunlu mu bu varlıklar? Yani kapı ağzı merdiven altı nedir? Ayrıca çöplük ve pis yer neden illa? Bunların da abdestlileri var, bunların da gayet temizleri var bu nedir ki yani? Yine musallat olmadı üzgünüm. Dedim ya zor iş cinlerle münasebet.
- Sigara içince cinler musallat olurmuş. Kızılderililerin toptan cinli olması lazımdı bu kapsamda. Adamlar sigaranın alası barış çubuğu pipo tüttürürdü. Kendi sağlığınız ve çevrenizin sağlığı için içmeyin. Ha içiyorsanız da bırakmaya çalışın. Bırakamıyor veya istemiyorsanız da canınız sağ olsun, afiyet olsun. Türkiye'de yaklaşık 20 milyon tiryaki var. Dünya'da ise 1.3 MİLYAR ve bunlardan kaçı cinli acaba. Bu arada bunların 260'da 1'i kadar yani 5 milyon kişi de sigara yüzünden ölüyor her yıl. Neyse efendim, canınıza paranıza olan olur onun dışında da hiçbir şey olmaz. Allah korusun kanser olup ölene kadar da içseniz musallat işi yine yatar. Böyle de olmadı..
- Mezarlıkta ses etmek, içki içmek musallata neden olur derler. Bu da zibidileri ve kendini bilmez saygısızları korkutmak için uydurulmuş masum bir yalandır. Bu durumda da size musallat olmazlar anlayacağınız.
- Böyle ilginç şeyler yapıldığında da musallat olurlarmış. Ne gibi? Soğan yakmak, ağız kapatmadan esnemek, besmele çekmeden yiyip içmek,sıcak su dökmek vs. vs.
Gözünüz çıkana kadar da soğan yaksanız gelmez efendim kusura bakmayın. Ağzınızı kapatmadan esnemek sadece kabaca bir hareket ağzınızdan burnunuzdan kulaklarınızdan KBB doktoru girme dürtüleri yoktur bu cin taifesinin meraklanmayın. Besmele çekmeden yiyip içmek de bir şey yapmaz ama besmele çekerek yiyip içmek berekettir, hoştur ve ibadettir. Sıcak su ayrı bir olay, kardeşim bu cin madem sıcak sudan etkileniyor kafasında ısıtılmış veya ısıtılmamış yaş odun da kırabiliriz madem? Yahu komik şeyler bunlar. Biraz mantıkla bakın benim bu espirili ifademi anlarsınız.
- En güzel kısmına geldik. Size bir de teşhiste bulunulur. Ne kadar stres, mikrobik ve manevi rahatsızlık belirtisi varsa bunların hepsi o teşhistir efendim. Aman sinir stres yapmayın her an size cinlenmişsin tanısı konabilir (!)

Peki bunlara neden bu kadar inanılır? O kadar çok sebep var ki.. İstismar diyin, güvenlik diyin, düzen korumak diyin, uydurma diyin ama bilin ki çok sebep var. En kötüsü de bu sebepler ne olursa olsun dini buna alet edenlerdir. Ya kimin ne zaman söylediği belli olmayan şeyleri AYET gibi sunarlar ya da oradaymışçasına Hz. Muhammed'in adını kullanmaktan çekinmezler. Bir çare ve endişeli insanlar da bunları bilerek ve öğrenerek büyür. Yapacakları başka bir şey de pek yoktur. Çünkü bilinmeyenden korkulur, gerekirse denize düşünce yılana sarılınır. İş ki bu konularda yılana veya bilimum mahlukata sarıldıklarını bilsinler.
Peki arkadaş hele sen söyle bu cinler nasıl musallat olurlar derseniz size daha önce başka başlık altında yazdığım 3 şeyi sıralayacağım:
1- Biri tarafından görevlendirilerek sizin üstünüze salınırlar.
2- Siz kaşınıp bilip bilmeden iş yaparsınız ve başınıza gelirler. Sonra da tabii ki gitmezler. Bir güzel musallat edinirsiniz.
3- Farkında olmadığınız yetenekleriniz ve enerji düzeyiniz vardır ve kapı açarsınız. Hani bütün o uyarılar içinde en doğru ve mantıklı olanı, ''onların adını sıkça anmayın!'' uyarısıdır. Çünkü bu 3. maddeye haiz kişiler andıklarında harekete geçirdikleri enerji mekanizmasıyla aradaki boyutsuzluğu kaldırabilirler. Kötü niyetli varlıklara denk gelindiğinde ise böyle bir durumda, sizin farkında olmayan ve bilgisiz biri olduğunuzu görüp sizin enerjinizi sömürmek isteyebilirler. Bunu da bu boyutta güç için yaparlar. Ya da yine bu boyutsuzluk kalktığında size gerçekten aşık da olabilirler. Aşık olunduğunda da size uyarı gelir. Gizlenmezler pek, cesur ve pervasız hareket ederler. Bir şekilde anlarsınız. Bu durumda da kişisel olarak yapabilecekleriniz ve uzman yardımı almak gibi seçenekleriniz olur.

Bu 3 madde dışında canları sıkıldıkça size musallat olamazlar. Hatta ÇAPLARI YETMEZ diyeyim. Dikkat edin yukarıdaki 3 madde de enerji takviyesi var. Birileri tarafından açılan kapılar var. Bunu iyi anlayın ve özümseyin. Mesele tamamen enerji yönlendirmedir. Yoksa çok afedersiniz bir yere tuvalet yaptınız, soğan yaktınız diye bir şey edemezler, edecekleri varsa bile.

Özetle: Hurafelere İtibar Etmeyiniz, Ettirmeyiniz.
Sevgili Chillout yazınızı okudum ve çok beğendim ama 2 inci maddeyi tam anlayamadım,biz nasıl kaşınırsak gelir ve bir daha gitmezler,onların adını sıkça anmayınız ifadesini açmanı rica etsem onları nasıl anabiliriz ki şahsen ben isimlerini bile bilmiyorum,,
 

DreamDuality

Kayıtlı Üye
Katılım
19 Ara 2009
Mesajlar
1,067
Tepkime puanı
150
Sevgili Chillout;
1.Hz Suleyman zamanında adı geçen Saba Melikesi Belkıs ın
bir insanla bir varlığın evliliğinden olma bir melez olduğu
bilgisi de hurafe midir?

2. Bir insanla bir varlığın birleşmesinden bedenli olarak
bir çocuk doğma ihtimali var mıdır?(Hz İsa hariç).
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Sevgili Chillout,

İnanç şeklini bilmiyorum açıkçası. Aşağıda yazacaklarım islami cevaplardır. Kişiler kendi inançlarına göre yorum yapabilirler.

Cinler yemek yemezler demişsin. Hadislerle cinlerin yemek yedikleri sabittir. Hatta rızıklarının kemik ve tezek olduğu hadislerde geçmekte. Duymuşsunuzdur sizde belki eskiler ahıra işenmez derler. Sebebide budur. İhtiyaç halinde hadiste verebilirim bu konu ile ilgili.

Evlilik konusunda haklısın cinler ile insanlar şartlar uygun olduğunda nikahlanabilirler. Geçmişte oldu gelecektede olabilecek bir şey bu. Kanıt olarak Rahman suresi 56. ayeti (mealen "Onlara ne bir insan, ne bir cin asla dokunmamıştır.") gösterilebilir.

Evlerde cin olmaz demişsin ayrıca. Cabir oğlu Yezid’in naklettiği bir hadiste "Müslüman evlerinin tavanlarında Müslüman cinler bulunur. Öğle vakti sofraları kurulduğunda tavandan aşağıya inip onlarla beraber yemek yerler. Akşam sofraları kurulduğunda yine onlarla birlikte akşam yemeğini yerler. Allah onları Müslümanlara yardımcı kılar. Müslümanlar onlara müdafaa ettirir." buyurmuş peygamber.

Tırnak kesme örneği vermiş Lineer. Ben bu konuyu tırnak ile yapılan büyü uygulamalarından korunmak amacı ile dediklerini duymuştum. Açıkçası mümkün ise kestiğim tırnaklarımı halen yakarım.

Aslında bu konular yoruma açık konular ama yinede tamamen yok yada var demek doğru olmaz kanısındayım. Baştada dediğim gibi bu konuda ki islami yaklaşım böyle. İnsanlar kendilerine göre yorum getirebilirler elbette.

Sevgili Mami 11982,
Öncelikle hayır İslami yaklaşım böyle değil. Buna karşıyım. Hadisçilikle İslamiyet ayrı şeylerdir. Bunu çok sert biçimlerde de defalarca başkalarıyla tartıştık. Kuran'da bunlar geçmiyorsa lütfen İSLAMİ demeyin. Hatta diyemezsiniz. Kuran der ki bu kitaptan başka hadis edinemezsiniz. Başka bir şeyi İSLAMİYET diye sunamazsınız. 2x2=4 İslamiyet=Kuran başka da İslamiyet yok. Bu sayfada en azından bana hadislerle örnek vermeyin ve hadislerle bilgi vermeyin. Hadisler güvenilmezdir. Kuran da kendisi dışında hiçbir şeyin garantisini vermemiştir. O halde DİN gibi ciddi bir konuyu garantisi olmayan şeylerin çerçevesinden tanımlamak olmaz. Bunun cin konusuyla alakası yok. ''İslami yaklaşım'' dediğiniz için bunları yazdım. Tekrar ve son defa söylüyorum bu İslami değil hadisçi yaklaşımdır. Bu konuyu bu başlık altında tartışmayacağım. Başka başlık olursa konusuna uygun biçimde tartışılır. Bu başlık altında ''hadisler=İslamiyet'' yaklaşımını kabul etmiyorum ve tartışmıyorum. Başımıza ne geldiyse hadisçilikten ve onun ürünü mezhepçilikten geldi, geliyor ve gelecek. Teşekkürler.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Sevgili Chillout yazınızı okudum ve çok beğendim ama 2 inci maddeyi tam anlayamadım,biz nasıl kaşınırsak gelir ve bir daha gitmezler,onların adını sıkça anmayınız ifadesini açmanı rica etsem onları nasıl anabiliriz ki şahsen ben isimlerini bile bilmiyorum,,
Yani kısaca büyü yaparsanız, varlıklı işlemler yaparsanız demek istedim.
Onların adını sıkça anmayınızdan kastım da açılması gerek çok haklısınız. Mesele sadece anmak değil. Normal biçime cin cin cin demek değil. Ekmek peynirden bahseder gibi gayet nötr biçimde anmaktan bahsetmiyorum.
Ya onların bazılarının saptanmış isimlerini anmak ya da hakikaten içinizde yoğun bir duygu ile (sevgi, korku vs. vs.) o varlıkları düşünmek ve ilgi duymak kastettiğim. Bu sadece cinler için değil bir çok varlık ve enerji için geçerli. Niyet enerjisini biliyorsunuz GMPP'de sık işlendi. O konuya yakın biçimde söylüyorum.

Sevgili Chillout;
1.Hz Suleyman zamanında adı geçen Saba Melikesi Belkıs ın
bir insanla bir varlığın evliliğinden olma bir melez olduğu
bilgisi de hurafe midir?

2. Bir insanla bir varlığın birleşmesinden bedenli olarak
bir çocuk doğma ihtimali var mıdır?(Hz İsa hariç).

1- Ibni Arabi ve Ebu Hureyre'ye göre öyledir. Ben onlara göre olan bir şeyi gerçek kabul etmiyorum. Olabilir de olmayabilir de diyorum. Bu konuda gerçek diye kabul edebileceğim iki kaynak var. İlki Kur'an sonra Tevrat. Çünkü Belkıs hakkında söz konusu iki Allah kitabında paralel anlatım var. İkisinde de böyle bilgi yok. İkisinde de sadece Melike yani yönetici (Kur'an) ve Kraliçe (Tevrat) denilmiştir. O halde hurafe diyip geçmekte ve üstünü çizmekte benim adıma sakınca yok. Gerisi kişisel tercihinizdir.

2- Ben görmedim, duymadım ve bildiğim kadarıyla da olmaz. Hz. İsa'nın durumu ise çok farklı çünkü Hz. Meryem herhangi bir varlıkla herhangi bir münasebet yaşamadı yani konuyla pek ilgisi yok.
 

la79

Kayıtlı Üye
Katılım
13 Eyl 2011
Mesajlar
160
Tepkime puanı
18
Yani kısaca büyü yaparsanız, varlıklı işlemler yaparsanız demek istedim.
Onların adını sıkça anmayınızdan kastım da açılması gerek çok haklısınız. Mesele sadece anmak değil. Normal biçime cin cin cin demek değil. Ekmek peynirden bahseder gibi gayet nötr biçimde anmaktan bahsetmiyorum.
Ya onların bazılarının saptanmış isimlerini anmak ya da hakikaten içinizde yoğun bir duygu ile (sevgi, korku vs. vs.) o varlıkları düşünmek ve ilgi duymak kastettiğim. Bu sadece cinler için değil bir çok varlık ve enerji için geçerli. Niyet enerjisini biliyorsunuz GMPP'de sık işlendi. O konuya yakın biçimde söylüyorum.
Bu varlıklarla ortak bir boyutta buluşmamızın bir hikmeti olmalı diye düşünüyorum,kendimden biliyorum bir cinle etkileşim içinde olduğumu düşünmekle birlikte bundan kesin kez emin olamıyorum ama bu varlık her neyse benim maneviyatıma çok büyük ve pozitif bir katkı sağladı aslında bunu size yazarken çekiniyorum çünkü o sürekli beni takip ediyor ve attığım her adımdan haberdar en azından ben öyle düşünüyorum ama benim kötülüğümü istediğini de sanmıyorum,,,yalnız benim anlayamadığım bu varlıklar insanlarla iletişim için yine bir insan bedenine ihtiyaç duymazlar mı?ne demek istediğimi anlatabiliyormuyum?yani gizli vahiy şeklinde değilde iki insanın karşılıklı konuşması gibi bir iletişimden söz ediyorum çünkü ben onunla bu şekilde iletişim kurdum ,bazı sanal ortamlarda onunla yazıştığımı düşünüyorum hatta farklı kılıklarda ve kimliklerde onunla konuştuğum da oldu, size bu yüzden sordum sabit bir bedeni farklı kılıklara sokabilirler mi diye,ve o ,aklımdan ne geçiyorsa hepsini eksiksiz bilebiliyor,,
 

mami11982

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Ağu 2011
Mesajlar
37
Tepkime puanı
9
Sevgili Chillout

Hadislere yaklaşımın konusunda bir şey söyleyemem elbette kişi istediği şekilde inanmakta özgürdür. Hadis ilmi ile alakalı bir çalışma yaptın mı bilmiyorum ama o konu ile de çalışma yapmanı tavsiye ediyorum. Hadis ilmini islamdan ayırmak peygamberi islamdan ayırmak ile eşdeğerdir. İslamı tamamlayan peygamberin kendisidir. Yoksa Kuran'ı elime aldım okudum ile islam olmuyor. (Sen söylüyorsun diye söylemiyorum bu lafı) Yoksa arapça bilen herkes peygamber olurdu ki Allah kelamında

Azhab Suresi 21 - "Ant olsun, Allah 'ın resulünde sizin için… güzel bir örnek vardır"
Bakara Suresi 151 - "Nitekim biz size, ayetlerimizi okuyacak, sizi kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti ve bilmediklerinizi bildirecek, aranızdan bir peygamber gönderdik"
Nisa Suresi 80 - "Kim Resûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur Yüz çevirene gelince, seni onların başına bekçi göndermedik! "
Araf Suresi 158 - "De ki, Ey insanlar, şüphesiz ben göklerin ve yerin yaratıcısı ve sahibi olan ve kendisinden başka tanrı bulunmayan, hem dirilten hem öldüren Allah'ın sizin için görevlendirdiği peygamberim Sizler de Allah a ve O'nun okuyup yazması olmayan, Allah a ve sözlerine inanmış olan Peygamberlerine inanın, ona uyun ki, doğru yolu bulabilesiniz" buyuruyor.

Ayetlerde de açıkça gördüğümüz gibi peygamberi örnek almayı, onun gibi yaşamaya gayret etmeyi emretmiş Allah. Daha bir çok ayet ile örnek verebilirim sana. Dediğin gibi olmuş olsa, peygambere ihtiyaç kalmazdı. "Allah peygamber olmadan Kuranı yeryüzüne indiremiyormuydu ki peygamber üzerinden indirdi?" diye düşünmezmiyiz bu şekilde baktığımızda. Kuranın neredeyse tamamını anlamak için peygambere ihtiyacımız var. Bir örnek verecek olursak Allah namaz kılmayı emrediyor. Bana söylermisin Kuranda nerede namaz kılmak anlatılıyor? Peygamber efendimiz bu ve bunun gibi bir çok konuyu açıklıyor, tamamlıyor. Başka bir açıdan baktığımızda senin bakış açında mezhepler de olamaz. Çünkü tüm mezhep imamları Kuran ve hadislere göre hüküm verdiler. Şu anda hangi müslüman olursa olsun, o imamların izlerinde devam ediyorlar. Yani hadislerle verilmiş hükümlerin peşinden. Kıldığımız namaz bile hadislerle şekilleniyor.

Seninde söylediğin gibi bu konu tartışılırsa uzun uzun örneklerde verebilirim. Demek istediklerimin özü peygamber olmadan din anlaşılamaz. Peygamberi anlamakta hadislerden geçmekte. En baştada dediğim gibi hadis ilmi hakkında bir araştırma yapmadıysan yapmanı dostça tavsiye ederim. Hepimiz eksik bilgilerle konuşuyoruz sonuçta.
 

dmkol

Kayıtlı Üye
Katılım
24 Kas 2008
Mesajlar
4,907
Tepkime puanı
529
İş
Web Master
Bu varlıklarla ortak bir boyutta buluşmamızın bir hikmeti olmalı diye düşünüyorum,kendimden biliyorum bir cinle etkileşim içinde olduğumu düşünmekle birlikte bundan kesin kez emin olamıyorum ama bu varlık her neyse benim maneviyatıma çok büyük ve pozitif bir katkı sağladı aslında bunu size yazarken çekiniyorum çünkü o sürekli beni takip ediyor ve attığım her adımdan haberdar en azından ben öyle düşünüyorum ama benim kötülüğümü istediğini de sanmıyorum,,,yalnız benim anlayamadığım bu varlıklar insanlarla iletişim için yine bir insan bedenine ihtiyaç duymazlar mı?ne demek istediğimi anlatabiliyormuyum?yani gizli vahiy şeklinde değilde iki insanın karşılıklı konuşması gibi bir iletişimden söz ediyorum çünkü ben onunla bu şekilde iletişim kurdum ,bazı sanal ortamlarda onunla yazıştığımı düşünüyorum hatta farklı kılıklarda ve kimliklerde onunla konuştuğum da oldu, size bu yüzden sordum sabit bir bedeni farklı kılıklara sokabilirler mi diye,ve o ,aklımdan ne geçiyorsa hepsini eksiksiz bilebiliyor,,
Bahsettiğiniz durumda işin içine insan da girmiş gibi görünüyor. Yani nasıl ve ne şekilde bilemiyorum. Yaşadıklarınız hep sizin yaşantınız.
Sevgili Chillout

Hadislere yaklaşımın konusunda bir şey söyleyemem elbette kişi istediği şekilde inanmakta özgürdür. Hadis ilmi ile alakalı bir çalışma yaptın mı bilmiyorum ama o konu ile de çalışma yapmanı tavsiye ediyorum. Hadis ilmini islamdan ayırmak peygamberi islamdan ayırmak ile eşdeğerdir. İslamı tamamlayan peygamberin kendisidir. Yoksa Kuran'ı elime aldım okudum ile islam olmuyor. (Sen söylüyorsun diye söylemiyorum bu lafı) Yoksa arapça bilen herkes peygamber olurdu ki Allah kelamında

Azhab Suresi 21 - "Ant olsun, Allah 'ın resulünde sizin için… güzel bir örnek vardır"
Bakara Suresi 151 - "Nitekim biz size, ayetlerimizi okuyacak, sizi kötülükten arıtacak, size kitabı ve hikmeti ve bilmediklerinizi bildirecek, aranızdan bir peygamber gönderdik"
Nisa Suresi 80 - "Kim Resûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur Yüz çevirene gelince, seni onların başına bekçi göndermedik! "
Araf Suresi 158 - "De ki, Ey insanlar, şüphesiz ben göklerin ve yerin yaratıcısı ve sahibi olan ve kendisinden başka tanrı bulunmayan, hem dirilten hem öldüren Allah'ın sizin için görevlendirdiği peygamberim Sizler de Allah a ve O'nun okuyup yazması olmayan, Allah a ve sözlerine inanmış olan Peygamberlerine inanın, ona uyun ki, doğru yolu bulabilesiniz" buyuruyor.

Ayetlerde de açıkça gördüğümüz gibi peygamberi örnek almayı, onun gibi yaşamaya gayret etmeyi emretmiş Allah. Daha bir çok ayet ile örnek verebilirim sana. Dediğin gibi olmuş olsa, peygambere ihtiyaç kalmazdı. "Allah peygamber olmadan Kuranı yeryüzüne indiremiyormuydu ki peygamber üzerinden indirdi?" diye düşünmezmiyiz bu şekilde baktığımızda. Kuranın neredeyse tamamını anlamak için peygambere ihtiyacımız var. Bir örnek verecek olursak Allah namaz kılmayı emrediyor. Bana söylermisin Kuranda nerede namaz kılmak anlatılıyor? Peygamber efendimiz bu ve bunun gibi bir çok konuyu açıklıyor, tamamlıyor. Başka bir açıdan baktığımızda senin bakış açında mezhepler de olamaz. Çünkü tüm mezhep imamları Kuran ve hadislere göre hüküm verdiler. Şu anda hangi müslüman olursa olsun, o imamların izlerinde devam ediyorlar. Yani hadislerle verilmiş hükümlerin peşinden. Kıldığımız namaz bile hadislerle şekilleniyor.

Seninde söylediğin gibi bu konu tartışılırsa uzun uzun örneklerde verebilirim. Demek istediklerimin özü peygamber olmadan din anlaşılamaz. Peygamberi anlamakta hadislerden geçmekte. En baştada dediğim gibi hadis ilmi hakkında bir araştırma yapmadıysan yapmanı dostça tavsiye ederim. Hepimiz eksik bilgilerle konuşuyoruz sonuçta.

Ben bu sayfa altında bu konuyu tartışmayacağım dedikçe her zamanki gibi bana Kur'an kullanıp bir şeyler dikte etme çabasına girenlerden oluyorsunuz. Hadislerin doğruluğuna yönelik tek bir kanıt cümlesi yok o da ayrı konu. Ben de Kur'an okuyabiliyorum. Ben de size bir sürü ayetle konuşmayı bilirim. Bir kere daha söylüyorum bana değil siz isterse bütün o imamlar gelsin bunu diyemez!
-Hadis ilmini islamdan ayırmak peygamberi islamdan ayırmak ile eşdeğerdir.
-Tek başına Müslüman olamazsın!
-Sen bilemezsin beyinsizsin, Allah da eksik iş yaptı hem beynini o kitabı anlamayacak biçimde geliştirdi hem de kitabı eksik yazdı!
Dikkat edin tehlikeli yerlere giriyorsunuz. Bana yerini sağlamlaştımak isteyen zavallı insanların cümlelerini ve uydurmalarını yazmayın. Bana bir şey mi yazmak istiyorsunuz bu konuda? Hadislerin tamamen doğru olduğuna dair KANIT getirin. Kur'an kadar keskin bir kanıt olsun! Getiremezsiniz. O halde bu konu kapanır ve kimse bana dinden çıkacaksın gibi fetva veremez. Başka insanlar üzerinde belki etki edersiniz bu şekilde ama bana etki etmez. Ben nefes aldıkça da ulaşabildiğim her yerde başkalarına da böyle ''aforoz fetvaları'' etki etmesin diye uğraşacağım. Siz kimsiniz o imamlar kim de bana İslamı tarif ediyorlar! Siz ve o imamlar kimsiniz Kuran'ı küçümsüyorsunuz? Siz ve o imamlar kimsiniz insanın beynini ve Allah ile arasındaki bağı küçümsüyorsunuz? Bu hakkı MÜSLÜMAN OLARAK TANIMIYORUM! İslami görev olarak da uyarıyorum: Kitaba dönün.
 
S

SoNoL

Hakikatten elimizde mucizevi bir kitap olan Allahın kelamı Kuran-ı Kerim varken, neden islamiyet dini hadislere dayandırılır. Neden destekleme ihtiyacı duyulur. Şahsen Kuran-ı Kerim' de olmayan hiç bir şeyi esas almıyorum. Allahla benim arama kimse giremez. Saygılar.
 

mami11982

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Ağu 2011
Mesajlar
37
Tepkime puanı
9
Yazdıklarımdan bunları çıkarmanıza üzüldüm açıkçası. "La ilahe illalah muhammedün resulullah" diyip kalben tasdik ettikçe müslümansın aksini diyen olamaz. Benim demeye uğraştığım şey peygamber olmadan din olmaz. Hadislerin hepsi, yarısı vs doğru yanlış diyecek, yada sadece hadislerle hareket edecek birisi değilim. Ama önemsiz mi gibi de görmüyorum, gösterilemez açıkçası. Ben peygambere önem veriyorum bu yüzden onunla ilgili herşey benim ilgimi çekiyor. Eminim sizin çok ileri düzeyde arapçanız vardır. Kuranı başkalarının çevirilerinden değil kendi dilinden, kendiniz anlayarak, hangi ayetin ne zaman, hangi olay üzerine indiğini bilerek okuyorsunuzdur. Ama açıkçası ömrünün 45 yılını islama, islamı anlamaya vermiş insanlardan da daha bilgili görmüyorum ben kendimi. Yanlış anlamayın size hakaret gibi değil bu dediğim ama ömürlerinin neredeyse tamamını islamı anlamaya adamış insanların yanında bizim bilgimiz kibrit çöpü kadar kalmaz. Hep söylediğim gibi herkes istediğine inanmakta özgürdür. Belki sizde ömrünüzü islamı anlamaya vermişsinizdir, veriyorsunuzdur bilemiyorum ama Allah yolunda oldukça yolunuz hep açık, Allah hep yardımcınız olsun inşallah.
 
Üst