Sevgili üyeler her zaman bilinmeyen en ilgi çekendir. Aynı zamanda da istismara en açık olandır. Tarih boyunca çeşitli sebeplerle gizli olan, bilinmeyen şeyler istismar edilip durmuştur. Bazen de düzeni korumak için ortaya atılmış masum yalanlardır. Günümüze de tortuları kalmıştır. Öyle bir tortu yığınıdır ki bu, zihinler ve inançlar bu kokuşmuş tortular altında ezilip durmuştur.
Bunlardan birine örnek olarak cinleri ele alacağım. Normalde cinlere bulaşmak öyle kolay da değildir. Bu konuda inanılmaz yoğunlukta bilgi olduğunu ve bir türlü bir biriyle bağdaşmadığını ve hatta neredeyse yaşamı kısıtladığını fark ettiniz mi? Şimdi bu bilgilerin (!) ne yaptığına bakalım.
- Zaman belirtirler sürekli. Ne gibi? Gece banyo yapma, gece yemek yeme, gece gece gece.... Bir kere cinlerin mesai saati ve imza defteri yoktur devlet dairelerindeki gibi. Bunu iyi anlayalım. Bu oldukça yanlış bir inanış. Dünya'da kaç kişi gece yaşıyor bir araştırın. Yaşam şartları gereği çok sayıda insan akşam ve gece yaşamak, çalışmak zorunda. Bazıları da keyif için o ayrı. O halde hepsinin cinlenmiş olması gerekecekti. İstediğiniz saatte istediğinizi yapın kardeşim, sıkmayın tatlı canınızı. İsteyenlere gelince böyle cinlerle yakınlaşamazsınız bırakın musallatı.
- Mekan belirtirler sürekli. Bu varlıkların bu boyutla alakası yok ki belli mekanları olsun. Öyle olsaydı eski insanlar salak mıydı veya ilimleri az mıydı ki bu yerleri belirleyip uzak kalmadılar? Çünkü belli bir yerleri yok. Her an her yerde ve hiçbir yerdedirler. Dünya'nın her yeri bizim, doğaya saygılı olun ve her yerde yaşayın kardeşim. Doğayı bozmayın yeter. O da cin uyarısı değil, doğa olmadan yaşayamayız diye diyorum. Yani doğayı koruyun ötesine tatlı canınızı sıkmayın kardeşim. Bir de uzak kalınamayacak yerlere sokarlar belli mekanlar yerine. İşte kapı ağzında, merdiven altında, duvar sıvası boşluklarında, pis yerlerde, çöplüklerde efendim daha bir kamyon ilginç yerlerde yaşarlarmış. Niye kardeşim? Sorunlu mu bu varlıklar? Yani kapı ağzı merdiven altı nedir? Ayrıca çöplük ve pis yer neden illa? Bunların da abdestlileri var, bunların da gayet temizleri var bu nedir ki yani? Yine musallat olmadı üzgünüm. Dedim ya zor iş cinlerle münasebet.
- Sigara içince cinler musallat olurmuş. Kızılderililerin toptan cinli olması lazımdı bu kapsamda. Adamlar sigaranın alası barış çubuğu pipo tüttürürdü. Kendi sağlığınız ve çevrenizin sağlığı için içmeyin. Ha içiyorsanız da bırakmaya çalışın. Bırakamıyor veya istemiyorsanız da canınız sağ olsun, afiyet olsun. Türkiye'de yaklaşık 20 milyon tiryaki var. Dünya'da ise 1.3 MİLYAR ve bunlardan kaçı cinli acaba. Bu arada bunların 260'da 1'i kadar yani 5 milyon kişi de sigara yüzünden ölüyor her yıl. Neyse efendim, canınıza paranıza olan olur onun dışında da hiçbir şey olmaz. Allah korusun kanser olup ölene kadar da içseniz musallat işi yine yatar. Böyle de olmadı..
- Mezarlıkta ses etmek, içki içmek musallata neden olur derler. Bu da zibidileri ve kendini bilmez saygısızları korkutmak için uydurulmuş masum bir yalandır. Bu durumda da size musallat olmazlar anlayacağınız.
- Böyle ilginç şeyler yapıldığında da musallat olurlarmış. Ne gibi? Soğan yakmak, ağız kapatmadan esnemek, besmele çekmeden yiyip içmek,sıcak su dökmek vs. vs.
Gözünüz çıkana kadar da soğan yaksanız gelmez efendim kusura bakmayın. Ağzınızı kapatmadan esnemek sadece kabaca bir hareket ağzınızdan burnunuzdan kulaklarınızdan KBB doktoru girme dürtüleri yoktur bu cin taifesinin meraklanmayın. Besmele çekmeden yiyip içmek de bir şey yapmaz ama besmele çekerek yiyip içmek berekettir, hoştur ve ibadettir. Sıcak su ayrı bir olay, kardeşim bu cin madem sıcak sudan etkileniyor kafasında ısıtılmış veya ısıtılmamış yaş odun da kırabiliriz madem? Yahu komik şeyler bunlar. Biraz mantıkla bakın benim bu espirili ifademi anlarsınız.
- En güzel kısmına geldik. Size bir de teşhiste bulunulur. Ne kadar stres, mikrobik ve manevi rahatsızlık belirtisi varsa bunların hepsi o teşhistir efendim. Aman sinir stres yapmayın her an size cinlenmişsin tanısı konabilir (!)
Peki bunlara neden bu kadar inanılır? O kadar çok sebep var ki.. İstismar diyin, güvenlik diyin, düzen korumak diyin, uydurma diyin ama bilin ki çok sebep var. En kötüsü de bu sebepler ne olursa olsun dini buna alet edenlerdir. Ya kimin ne zaman söylediği belli olmayan şeyleri AYET gibi sunarlar ya da oradaymışçasına Hz. Muhammed'in adını kullanmaktan çekinmezler. Bir çare ve endişeli insanlar da bunları bilerek ve öğrenerek büyür. Yapacakları başka bir şey de pek yoktur. Çünkü bilinmeyenden korkulur, gerekirse denize düşünce yılana sarılınır. İş ki bu konularda yılana veya bilimum mahlukata sarıldıklarını bilsinler.
Peki arkadaş hele sen söyle bu cinler nasıl musallat olurlar derseniz size daha önce başka başlık altında yazdığım 3 şeyi sıralayacağım:
1- Biri tarafından görevlendirilerek sizin üstünüze salınırlar.
2- Siz kaşınıp bilip bilmeden iş yaparsınız ve başınıza gelirler. Sonra da tabii ki gitmezler. Bir güzel musallat edinirsiniz.
3- Farkında olmadığınız yetenekleriniz ve enerji düzeyiniz vardır ve kapı açarsınız. Hani bütün o uyarılar içinde en doğru ve mantıklı olanı, ''onların adını sıkça anmayın!'' uyarısıdır. Çünkü bu 3. maddeye haiz kişiler andıklarında harekete geçirdikleri enerji mekanizmasıyla aradaki boyutsuzluğu kaldırabilirler. Kötü niyetli varlıklara denk gelindiğinde ise böyle bir durumda, sizin farkında olmayan ve bilgisiz biri olduğunuzu görüp sizin enerjinizi sömürmek isteyebilirler. Bunu da bu boyutta güç için yaparlar. Ya da yine bu boyutsuzluk kalktığında size gerçekten aşık da olabilirler. Aşık olunduğunda da size uyarı gelir. Gizlenmezler pek, cesur ve pervasız hareket ederler. Bir şekilde anlarsınız. Bu durumda da kişisel olarak yapabilecekleriniz ve uzman yardımı almak gibi seçenekleriniz olur.
Bu 3 madde dışında canları sıkıldıkça size musallat olamazlar. Hatta ÇAPLARI YETMEZ diyeyim. Dikkat edin yukarıdaki 3 madde de enerji takviyesi var. Birileri tarafından açılan kapılar var. Bunu iyi anlayın ve özümseyin. Mesele tamamen enerji yönlendirmedir. Yoksa çok afedersiniz bir yere tuvalet yaptınız, soğan yaktınız diye bir şey edemezler, edecekleri varsa bile.
Özetle: Hurafelere İtibar Etmeyiniz, Ettirmeyiniz.
Bunlardan birine örnek olarak cinleri ele alacağım. Normalde cinlere bulaşmak öyle kolay da değildir. Bu konuda inanılmaz yoğunlukta bilgi olduğunu ve bir türlü bir biriyle bağdaşmadığını ve hatta neredeyse yaşamı kısıtladığını fark ettiniz mi? Şimdi bu bilgilerin (!) ne yaptığına bakalım.
- Zaman belirtirler sürekli. Ne gibi? Gece banyo yapma, gece yemek yeme, gece gece gece.... Bir kere cinlerin mesai saati ve imza defteri yoktur devlet dairelerindeki gibi. Bunu iyi anlayalım. Bu oldukça yanlış bir inanış. Dünya'da kaç kişi gece yaşıyor bir araştırın. Yaşam şartları gereği çok sayıda insan akşam ve gece yaşamak, çalışmak zorunda. Bazıları da keyif için o ayrı. O halde hepsinin cinlenmiş olması gerekecekti. İstediğiniz saatte istediğinizi yapın kardeşim, sıkmayın tatlı canınızı. İsteyenlere gelince böyle cinlerle yakınlaşamazsınız bırakın musallatı.
- Mekan belirtirler sürekli. Bu varlıkların bu boyutla alakası yok ki belli mekanları olsun. Öyle olsaydı eski insanlar salak mıydı veya ilimleri az mıydı ki bu yerleri belirleyip uzak kalmadılar? Çünkü belli bir yerleri yok. Her an her yerde ve hiçbir yerdedirler. Dünya'nın her yeri bizim, doğaya saygılı olun ve her yerde yaşayın kardeşim. Doğayı bozmayın yeter. O da cin uyarısı değil, doğa olmadan yaşayamayız diye diyorum. Yani doğayı koruyun ötesine tatlı canınızı sıkmayın kardeşim. Bir de uzak kalınamayacak yerlere sokarlar belli mekanlar yerine. İşte kapı ağzında, merdiven altında, duvar sıvası boşluklarında, pis yerlerde, çöplüklerde efendim daha bir kamyon ilginç yerlerde yaşarlarmış. Niye kardeşim? Sorunlu mu bu varlıklar? Yani kapı ağzı merdiven altı nedir? Ayrıca çöplük ve pis yer neden illa? Bunların da abdestlileri var, bunların da gayet temizleri var bu nedir ki yani? Yine musallat olmadı üzgünüm. Dedim ya zor iş cinlerle münasebet.
- Sigara içince cinler musallat olurmuş. Kızılderililerin toptan cinli olması lazımdı bu kapsamda. Adamlar sigaranın alası barış çubuğu pipo tüttürürdü. Kendi sağlığınız ve çevrenizin sağlığı için içmeyin. Ha içiyorsanız da bırakmaya çalışın. Bırakamıyor veya istemiyorsanız da canınız sağ olsun, afiyet olsun. Türkiye'de yaklaşık 20 milyon tiryaki var. Dünya'da ise 1.3 MİLYAR ve bunlardan kaçı cinli acaba. Bu arada bunların 260'da 1'i kadar yani 5 milyon kişi de sigara yüzünden ölüyor her yıl. Neyse efendim, canınıza paranıza olan olur onun dışında da hiçbir şey olmaz. Allah korusun kanser olup ölene kadar da içseniz musallat işi yine yatar. Böyle de olmadı..
- Mezarlıkta ses etmek, içki içmek musallata neden olur derler. Bu da zibidileri ve kendini bilmez saygısızları korkutmak için uydurulmuş masum bir yalandır. Bu durumda da size musallat olmazlar anlayacağınız.
- Böyle ilginç şeyler yapıldığında da musallat olurlarmış. Ne gibi? Soğan yakmak, ağız kapatmadan esnemek, besmele çekmeden yiyip içmek,sıcak su dökmek vs. vs.
Gözünüz çıkana kadar da soğan yaksanız gelmez efendim kusura bakmayın. Ağzınızı kapatmadan esnemek sadece kabaca bir hareket ağzınızdan burnunuzdan kulaklarınızdan KBB doktoru girme dürtüleri yoktur bu cin taifesinin meraklanmayın. Besmele çekmeden yiyip içmek de bir şey yapmaz ama besmele çekerek yiyip içmek berekettir, hoştur ve ibadettir. Sıcak su ayrı bir olay, kardeşim bu cin madem sıcak sudan etkileniyor kafasında ısıtılmış veya ısıtılmamış yaş odun da kırabiliriz madem? Yahu komik şeyler bunlar. Biraz mantıkla bakın benim bu espirili ifademi anlarsınız.
- En güzel kısmına geldik. Size bir de teşhiste bulunulur. Ne kadar stres, mikrobik ve manevi rahatsızlık belirtisi varsa bunların hepsi o teşhistir efendim. Aman sinir stres yapmayın her an size cinlenmişsin tanısı konabilir (!)
Peki bunlara neden bu kadar inanılır? O kadar çok sebep var ki.. İstismar diyin, güvenlik diyin, düzen korumak diyin, uydurma diyin ama bilin ki çok sebep var. En kötüsü de bu sebepler ne olursa olsun dini buna alet edenlerdir. Ya kimin ne zaman söylediği belli olmayan şeyleri AYET gibi sunarlar ya da oradaymışçasına Hz. Muhammed'in adını kullanmaktan çekinmezler. Bir çare ve endişeli insanlar da bunları bilerek ve öğrenerek büyür. Yapacakları başka bir şey de pek yoktur. Çünkü bilinmeyenden korkulur, gerekirse denize düşünce yılana sarılınır. İş ki bu konularda yılana veya bilimum mahlukata sarıldıklarını bilsinler.
Peki arkadaş hele sen söyle bu cinler nasıl musallat olurlar derseniz size daha önce başka başlık altında yazdığım 3 şeyi sıralayacağım:
1- Biri tarafından görevlendirilerek sizin üstünüze salınırlar.
2- Siz kaşınıp bilip bilmeden iş yaparsınız ve başınıza gelirler. Sonra da tabii ki gitmezler. Bir güzel musallat edinirsiniz.
3- Farkında olmadığınız yetenekleriniz ve enerji düzeyiniz vardır ve kapı açarsınız. Hani bütün o uyarılar içinde en doğru ve mantıklı olanı, ''onların adını sıkça anmayın!'' uyarısıdır. Çünkü bu 3. maddeye haiz kişiler andıklarında harekete geçirdikleri enerji mekanizmasıyla aradaki boyutsuzluğu kaldırabilirler. Kötü niyetli varlıklara denk gelindiğinde ise böyle bir durumda, sizin farkında olmayan ve bilgisiz biri olduğunuzu görüp sizin enerjinizi sömürmek isteyebilirler. Bunu da bu boyutta güç için yaparlar. Ya da yine bu boyutsuzluk kalktığında size gerçekten aşık da olabilirler. Aşık olunduğunda da size uyarı gelir. Gizlenmezler pek, cesur ve pervasız hareket ederler. Bir şekilde anlarsınız. Bu durumda da kişisel olarak yapabilecekleriniz ve uzman yardımı almak gibi seçenekleriniz olur.
Bu 3 madde dışında canları sıkıldıkça size musallat olamazlar. Hatta ÇAPLARI YETMEZ diyeyim. Dikkat edin yukarıdaki 3 madde de enerji takviyesi var. Birileri tarafından açılan kapılar var. Bunu iyi anlayın ve özümseyin. Mesele tamamen enerji yönlendirmedir. Yoksa çok afedersiniz bir yere tuvalet yaptınız, soğan yaktınız diye bir şey edemezler, edecekleri varsa bile.
Özetle: Hurafelere İtibar Etmeyiniz, Ettirmeyiniz.