Zincir Sembolü

gümüş

Kayıtlı Üye
Katılım
11 Kas 2010
Mesajlar
1,683
Tepkime puanı
252
Pek çok halkanın oluşturduğu bir bütünün ifadesi olan zincir; Şamanizmde, Mısır Ezoterizmi’nde, Dogon Gelenekleri’nde, tasavvufta ve diğer pek çok gelenekte yeri olan bir semboldür.

Çoğunlukla yer ile göğün irtibatı, ruhsal tesirin kademe kademe yeryüzüne inişi, yedi kat gök, gezegensel zincir, ip sembolü, ezoterik geleneğin devamlılığı, körlük ve maddi tutkulara bağımlılık gibi kavramlarla özdeşleştirildiği görülür.

Kozmik düzlemde zincir, gökyüzünün ve yeryüzünün evliliğinin sembolü olup. dünyasal varoluş düzleminde ise evliliğin sembolüdür; her bir halka gerçekten veya potansiyel olarak bir kan bağını ifade eder: anne-baba, erkek-kız çocuklar gibi.

Zincir sembolü bir yandan evrenin gelişme-gerileme şeklindeki ikili akışlarını simgeleyen Merkür’ün Kadüse’sine ve diğer yandan da zincirin genel sembolizmine işaret etmekte, birbirine bağlama ve iletişim anlamlarını ifade etmektedir. Kadüse ise Merkür’ün, kendilerini onun asasına dolamış iki yılanın savaşına müdahalesini sembolize eder. Kozmostaki bazı güçlerin kutupsallığını ve dengesini, *düaliteyi (*ikilik) ve Sirius yıldızlarının karşılıklı çizdikleri yörüngeleri simgeler. Mısır hiyeroglifine ait olan ve iki çizginin oluşturduğu içiçe geçmiş üç halkanın meydana getirdiği düşey bir zincir işareti de benzer şekilde ikili bir sembolizme sahiptir. Burada da karşımıza çıkan iki sayısı ve düalite sembollerini incelediğimizde ışık ve karanlık, iyi ve kötü, eril ve dişil gibi birbirine karşıt olan unsurları, kainatın bu tür düalitelerinin bulunduğu ortamlarını, yaradılışla birlikte ortaya çıkan kutupsallığı ve maddi yaşamı sembolize ettiklerini görürüz.

Zincir sembolünün ilişkili olduğu bir diğer sembol de ip sembolüdür. İp sembolünün geleneklerdeki anlamları incelendiğinde yer ile gök arasında irtibat, sebep-sonuç yasası, ruh ile fiziksel beden arasındaki bağ, ruhsal gelişim, insanlar arasındaki psişik irtibat anlamlarına geldiği de görülür.

Tunguz Şamanizmi’nde ipe “yol” denirdi ve bu yeri göğe bağlayan yol anlamını ifade ederdi. Tibet’in Budizm öncesi Bon Dini Geleneği’nde Tibetliler ilk krallarının gökten yere iple indiğine inanırlardı. Yine Bon Dini İnanışları’na göre; iyi insanların ruhları bir merdivene veya ipe tırmanarak Gök’te oturan ilahların yanına giderlerdi. Zincir sembolü, Asya Şaman Geleneğinde ve diğer bazı geleneklerde “yedi kat gök” olarak ifade edilen esiri derecelenme anlamını da kapsar. Sözkonusu “göklerin” bu şekilde kademeli olarak sıralanışına teozofik terminolojide “gezegensel zincir” adı verilir. Gezegensel zincir planlarında ya da kademelerinde yoğun maddeden en süptil (ince, akışkan, yüksek seviyeli) plana doğru yükselme hareketine “yükseliş yayı” denir. Gezegensel zincir sıralamasının inisiyasyonlardaki yedi aşamayı, yedi gerçekliği ve yedi şuur halini temsil ettiğine dair görüşler de vardır.

Dogon Geleneğinde Sirius Yıldız Sistemi’nden gelen “Nommo’nun Gemisi’nin” asılı olduğu bir zincir vardır. Bu zincir, Sirius kaynaklı tesir bağlantısını temsil etmektedir.

Zincir sembolünün Mevlevilikte de yansımaları görülür; Mevleviler “sema” ayini sırasında bir ellerini yukarı açarlar, bir ellerini de aşağıda tutarlar. Ruhsal tesirin bir yerden alınıp bir yere nakledilmesi ilkesini gerçekleştirmek de evrenin evrimleşmesindeki hiyerarşik zincirin bir halkası görevini yerine getirmek anlamına gelir. Bu ise bilginin kuşaktan kuşağa geçmesinde görev yapmak demektir ve gerçekte “gelenek” kelimesiyle kastedilen de budur. Ezoterik gelenekte buna “spiritüel tesir zinciri” adı verilir ve yüksek planlardan kademeli bir şekilde inen tesirin inisiyatöre ve ondan da öğrencilerine aktarılmasını ifade eder. Öğrenci inisiye olduğunda yani bu tesiri kendisi indirip aktarabilir düzeye geldiğinde aldığını vermek zorunda olduğundan tesiri başkalarına aktarmaya başlar ve böylece kendisi de ruhsal tesir zincirinin bir halkası haline gelir ve buna “İnisiyatik Zincir” adının da verildiği görülür. Bu şekilde tarihler boyunca ezoterik geleneğin devamlılığı sağlanır.

Zincir sembolü olumsuz anlamıyla ele alındığında ise inisiyatik bakımdan aydınlanmamış ve uyanmamış oluşu temsil eder. Bu durumdaki kişi maddi tutkulara bağımlı, nefsaniyete teslim olmuş, dünyaya bu şekilde zincirlenmiş, hareket yeteneği kısıtlı bir kişidir.

Sembol bazı geleneklerde olayların birbirlerine neden-sonuç ilişkisi ile bağlı olmasını, bir başka deyişle “Sebep-Sonuç Yasası’nı” da simgeler. Her yapılan eylemin bir sonucunun, her sonucun bir nedeninin olduğu gerçeği aynı zamanda karma yasası ile de ilişkilidir. Teozofiye göre insan, sahip olduğu ahlaki ve zihinsel yetenekleriyle ve de karşılaştığı her olayla geçmişin kesintisiz, adeta bir zincir gibi devam edişidir.


“İster iyi ister kötü, her ne eylemde bulunursa bulunsun, önceki hayatta yapılan her şey mutlaka ya sevinç ya da acı verecektir” Anugita, III. Bölüm

Neospiritüalist görüşte zincir gelişim halkaları anlamına gelir ve yaşam programlarının uyumlu şekilde tamamlanmasını simgeler. Bu da bireyler tekamül zincirlerine bağlı olarak hem gelişiyor hem de geliştiriyor anlamına gelir.. Zincirin halkalarından birinin gelişimi demek, diğerlerinin gelişimine katkı ve gelişirken geliştirmek demektir. Zincir sembolünde görülemeyen metafizik bağlantılar sanıldığından çok daha mühimdir.

Her bir varlığın, her bir bireyin, diğeri üzerinde bir sorumluluğu vardır ve her biri diğeri üzerinde bir etki yaratır Birey hem düşünsel olarak hem de hareket ve eylemlerle bir etki, bir yayın yapar ve bu etki de dalga dalga görünmeyen zincirlerle tüm evrene yayılır.Varlıkların kendilerini tek başlarına veya tek bir birey olarak algılamaktan çok, diğerleriyle zincir bağlarla bağlı olduklarını fark ederek bunun sorumluluğunu anlamaları önemlidir. Böyle bir eylem, varlığın sorumluluk bilincini alması demektir. Bir kişinin diğer bir kişiye göndermiş olduğu etkinin sorumluluk bilincini taşıması gerekir çünkü o zincirde oluşabilecek herhangi bir zayıf nokta zincirin diğer halkalarına da etki yapacak, onların da güçsüzleşmesine neden olacaktır. Aynı şekilde gerçekleştirilen olumlu bir gelişme ve çalışma da diğer zincirler üzerinde olumlu bir etki yapacaktır.

Sembolün bir diğer açılımı ise aydınlanırken, aydınlatmaktır. Diğerlerinin de aydınlanması gerektiğini görebilmek ve bunun için yapabileceklerini kendinde saklı tutmamaktır. Kendi aydınlanmasının diğerlerinin aydınlaması, diğerlerinin aydınlanmasının kendi aydınlanması demek olduğunu anlamaktır. Geliştirmek, gelişmekle eşit değerdedir ve bunlar birbirine bağlı zincirlerdir. Biri olmadan diğeri bir işe yaramaz. Bireyler kendilerinden başkalarını da görebildiklerinde bu sembolü de daha iyi idrak edeceklerdir. Hiçbirimiz sandığımız kadar tekil ve bireysel varlıklar değiliz.


Ezoterik ve bilimsel olarak da birimizdeki atom altı parçacık düzeyindeki gelişim bile, her an nefes almakta ve canlı olan evrenin bir başka köşesinde tezahür eder ve belki de başka tür bir etki olarak açığa çıkar, bu açığa çıkan etki de başka olaylara sebebiyet verir...Bunlar henüz bizim göremediğiniz ama varolan görünmeyendeki zincirlerdir ve bir sistem dahilinde herşey birbirine bağlıdır.


Kaynakça

· SALT, Alparslan; Semboller; RM Yayınları; İstanbul 2006.· CIRLOT, J. E. ; A Dictionary of Symbols; Dover Publications; New York 2002.· SCHIMMEL, Ann Marie; Tanrı’nın Yeryüzündeki İşaretleri; Kabalcı Yayınları; İstanbul 2004.· Theosophical University Press Online Edition· ARIKDAL, Ergün; Gizli Öğreticilik; RM Yayınları; İstanbul 1997


Alıntıdır
 
Üst