Başınız sağolsun. Önce şunu idrak edin zihin huzuru diye bir şey yoktur. Huzur sizsiniz ve siz zihin değilsiniz. İçinizde her zaman yaşayan bir çocuk var, siz osunuz. Sevinciniz ve ızdırabınız hepsi Tanrı'dan gelir. Siz Tanrı'sınız ve olmakta olan yalnız sizin iradenizdir.
Bu durumda beden-zihin olan sizden bahsetmiyorum tabii. Önce gördüğünüz ve adına dünya dediğiniz bir rüya olduğunu bilin, bunu hissedin. Bir rüyanın rüya olduğunu gördüğünüzde elinizden gelen herşeyi yapmışsınız demektir. Sonrasında o kendiliğinden çözülüp kaybolur. Rüyanın rüya olduğunu görmeniz için ondan daha gerçek bir şey bulmalısınız. Ötede adım atacak sağlam bir yer.
Siz kimsiniz bedenden ve zihinden başka? Esas soru budur. Diğer bütün problemler onun etrafında oluşur. Gerçek kimliğinizi arayın. Onu gerçekten ararsanız onunla ilgili çok süptil hisler gelecektir. Kelimelerle tarif edemeyeceğiniz şeyler. Yöntem meditasyondur, sessizliktir. Zihne ait olan herşeyi geride bırakmaktır.
Bunu nasıl yapacaksınız. Karanlık ve sessiz bir yerde oturun. Kendiniz olarak bildiğiniz herşeyden ayırın kendinizi ta ki sadece var olduğunuz hissi kalana kadar. O saf varoluş haline geri dönün. Orada Tanrı'yla temas kuracaksınız ve evrenle de, O'nunla da aranızda bir duvar bulunmadığını bileceksiniz. Bunu bir günde yapamazsınız. Mümkün olduğunca çok meditasyon yapın. "Ben var olanım" hissi çok sade ve güzel bir meditasyondur. Zamanla zihniniz yavaşlar ve düşüncelerinizi daha iyi gözlemleyebilirsiniz.
Enerjinizi arttıracak çalışmalar yapın. İnandığınız dine göre, müslümansanız arada bir namaz kılın ya da inandığınız dine göre dua edin özellikle gece vakitleri daha etkilidir.
Günlük hayatınızda da gözlemleyin. Olayların içinde rol oynayan bir aktörmüş gibi davranın ve kendinizi izleyin. Zihninize aldırış etmeyin. Onun sonu gelmez acılar ve düşünceler üretmesine göz yumarsanız, onunla yola devam etmeye kalkarsanız o sizi yönetir. Sadece ona aldırış etmeyin. Düşündüğünüz şeye güç verirsiniz ve onu yaratırsınız, yeniden ve yeniden. Bu konular için kendinize vakit ayırın, kararlı olun daha önce de bir yerde yazmıştım, aceleci ve sabırsız davranıp gökteki ay için ağlayan bir çocuk olmayın. Sadece samimiyet, açamayacağı kapı yoktur, her şeyde hem gerekli hem yeterlidir. Sevgiyle...