Farklı bir bakış açısı - Mor ve Ötesi Enerji Yalanı

BeLiaL

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Kas 2010
Mesajlar
443
Tepkime puanı
78
Konum
Eskişehir
İş
öğrenci
ENERJİ YALANI...

Bilinen bütün uygulaması ile enerji adı altında anlatılan öğretiler ve yapılan uygulamalar birer yalandır...

şaşkınlık geçirenler ve ne oluyor diyenlere bir önerimiz var...

REİ Kİ den KUNDALİNİYE, MELEK ENERJİLERİNDEN KANAL BAĞLANTILARINA kadar enerji ile ilgili hangi öğreti ve uygulama varsa iddia ediyorum hepsi uydurma,hepsi dalavere...

inanmıyorsanız TELAPATİK VİBRASYON hakkında araştırma yaparak insanların HİPNOTİK duyarlılıklarının TELAPATİK VİBRASYON kullanılarak nasıl İĞFAL edildiğini öğrenebilirsiniz...

konu ile ilgili ;

Kİ=CHİ=CAN ne demektir?

EN NUR tecellisi nasıl kazanılır?

Çok güzel bir konuya parmak basmış arkadaş ben belial :D şimdi konunun devamını paylaşıcam ilk olarak bir reiki sitesinden bilgiyi almış beyazgül adlı arkadaşımız.Ve ona karşılık bazı cevaplar vermiş.

REİKİ NASIL ÇALIŞIR?

Tüm canlıların sahip olduğu bir yaşam enerjisi vardır ve bu enerji doğumla birlikte getirilmiştir.(1)
Yaşam enerjisi düşük olan insanlar daha kolay ve daha sık hasta olurlar.(2)
Yaşam enerjisi yüksek olanlar ise daha dayanıklıdırlar.(3)
Reiki insanın yaşam enerjisini arttırıcı bir yöntemdir.(4)
Reiki uygulayıcısı ister kendine ister bir başkasına reiki uygulasın kendinden bir enerji vermez O sadece reikiye kanal olur.(5)
Dolayısıyla enerjisi azalmaz aksine artar.(6)
Reiki kişinin vücut dengesini ve uyumunu korumasını sağlar.(7)
Eğer vücudunda herhangi bir yerde bozukluk yada sorun varsa bu tüm vücudu etkileyeceğinden bütüne yönelir.( 8 )
Günümüzde bir çok hastalığın altında zihinsel nedenlerin bulunduğu ve hastalığa yol açan zihinsel kalıplar değiştiğinde hastalığın da iyileştiği artık bilinmektedir.(9)
Reiki sadece fiziksel boyutta değil zihinsel ve ruhsal boyutta da şifa verici özelliklere sahiptir.(10)
Reiki tıpla birlikte çalışır ve tıbbi tedaviyi asla reddetmez.(11)
Dünyada yapılan araştırmalar tıbbi tedavi gören hastaların reiki kullanmaları durumunda iyileşme hızının %50 arttığı ve ilaçların yan etkilerinden çok daha az etkilendiklerini ortaya koymuştur.(12)
Reikiyi düzenli olarak kullanmanın bir çok faydası vardır.
Bunlardan bazıları şunlardır.;

Kronik hastalıklarınızı yavaş yavaş ortadan kaldırır.
Bağışıklık sisteminizi güçlendirerek sizi hastalıklara karşı korur.
Stresli zamanlarınızda sizi rahatlatır ve sakinleştirir.
Korku duygusunu yenmenize yardım eder.
Kafanız karışık olduğunda düşüncelerinizi netleştirmenizi sağlar.
Ağrı ve acılarınızı azaltır.
Düşüncelerinizi doğru noktaya yönlendirmenize yardım eder.
Varolan hastalıklarınızın ilerlemesini durdurur.
Vücudunuzu toksinlerden arındırır ve zehirli maddelerin atımını sağlar.
Duygusal blokajları çözer ve duygusal sorunlarınızı çözmenize yardım eder.
Sezgisel yeteneklerinizi ve farkındalığınızı arttırır.
Vücudunuzdaki yaraların daha kolay geçmesini sağlar
Kötü alışkanlıklarınızdan ve size zarar veren tutumlarınızdan vazgeçmenize yardım eder.
İnsanlarla ilişkilerinizde daha sakin ve daha yapıcı olmanıza yardım eder.
Sanatsal üretkenliğinizi arttırır ve ilham almanızı kolaylaştırır.
Kin, nefret,öfke gibi zarar verici duygulardan sıyrılmanıza yardım eder.
Bilinçaltınızdan kaynaklanan sorunları tedavi eder.
Kendiniz için daha doğru ve iyi olanı bulmanıza yardım eder.
Enerji vererek sizi dinçleştirir ve yaşlanma etkilerini azaltır.
Cinsel sorunlarınızın çözülmesinde yardımcı olur.
Psikolojik rahatsızlıklarda,fobilerde ve depresyonda olumlu sonuçlar verir.
Sevgi ve ilgi duygularınızı artırır ve duygusal ilişkilerinize olumlu katkısı olur.
Uykusuzluk, bitkinlik ve isteksizlik gibi sorunlarınızın çözülmesine yardım eder.
Fiziksel,psikolojik ve zihinsel sorunların çözümlenmesine yardım etmesi ve diğer pozitif etkileri hem iş yaşamında hem duygusal yaşamınızda hem de sosyal ilişkilerinizde sizi destekleyecek ve çok daha mutlu bir insan olmanıza yardım edecektir.

Yukarı daki yazı bulabileceğiniz bir çok rei ki sitesinden birisinden kaynak belirterek alınmış ve belirttiğimiz iddiamıza kaynak teşkil etmek üzere kullanılmıştır...


Tüm canlıların sahip olduğu bir yaşam enerjisi vardır ve bu enerji doğumla birlikte getirilmiştir.(1)
bütün canlıların bedenlerinde (madde türevlerinin hepsinin) var olmalarına yarayan ve hareketi-işlevi bulunduğu beden ile sınırlı bir enerji mevcuttur,

bu enerji ayni fabrikada üretilen aküye ilk yüklenen enerji gibidir...


Yaşam enerjisi düşük olan insanlar daha kolay ve daha sık hasta olurlar.(2)
Yaşam enerjisi yüksek olanlar ise daha dayanıklıdırlar.(3)
enerjinin düşük ve yüksek olması söz konusu değildir,
enerji fizik bedenin yapısına uygundur çünkü fizik bedene sonradan dahil olur yoksa enerjiye beden giydirilmez...

Reiki insanın yaşam enerjisini arttırıcı bir yöntemdir.(4)
rei ki ve benzerleri yaşam enerjisini arttıramaz, arttırır demek bütün tek tanrılı dinlere göre ŞİRK tir...

rei ki ve benzeri çalımalar moral motivasyon açısından insanı dingin yapan meditasyonlardır...

Reiki uygulayıcısı ister kendine ister bir başkasına reiki uygulasın kendinden bir enerji vermez O sadece reikiye kanal olur.(5)

işte doğru bir söz...
evet o sadece meditasyon düşünesinin telkini ile yaratılan (telapatik vibrasyon) olumlu titreşimin muhatabına iletilmesine aracılık eder...

Dolayısıyla enerjisi azalmaz aksine artar.(6)
enerjide değişiklik olmaz, sağlanan zihinsel rahatlık hormonol dengeyi etkiler buda mutluluk hissi verir...

Reiki kişinin vücut dengesini ve uyumunu korumasını sağlar.(7)
her türlü meditasyon ruhsal ve fiziksel dengeye yardımcı olur...



Günümüzde bir çok hastalığın altında zihinsel nedenlerin bulunduğu ve hastalığa yol açan zihinsel kalıplar değiştiğinde hastalığın da iyileştiği artık bilinmektedir.(9)
stres denilen çağın hastalığına karş gelmenin temelinde manevi boşluğun yattığı artık inkar edilemez bir gerçektir...
semavi dinlerden çeşitli nedenlerle uzak kalan insanların meditasyon için değişik yöntemleri denediği de bir gerçektir...

Reiki sadece fiziksel boyutta değil zihinsel ve ruhsal boyutta da şifa verici özelliklere sahiptir.(10)
rei ki ve benzerleri ne fiziksel ne zihinsel ne de ruhsal boyutta şifa veremez,meydana gelen olumlu gelişmeler tamamen MEDİTASYON ETKİSİ İLE ZİHNİN OLUŞTURDUĞU OLUMLU DÜŞÜNMENİN KAZANIMLARIDIR...

Reiki tıpla birlikte çalışır ve tıbbi tedaviyi asla reddetmez.(11)
TIBBİ TEDAVİYİ RET ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL ÇÜNKÜ ŞİFA ARACI DEĞİLDİR...
eğer şifa aracı olduğuna inanılsa şifa verici olaak kullanılır,
yoksa neden tedavide ki hastaya olumlu düşünmesini telkin için kulanılsın...

Dünyada yapılan araştırmalar tıbbi tedavi gören hastaların reiki kullanmaları durumunda iyileşme hızının %50 arttığı ve ilaçların yan etkilerinden çok daha az etkilendiklerini ortaya koymuştur.(12)
klinik bulgular göstermiştir ki olumlu anlamda etki yapan tüm meditatif eylemler tedavi sürecinde hastaya çok faydalı olmaktadır...
"ŞİFAHANE" kavramı buna en güzel önektir...



DÜZENLİ YAPILAN HER TÜRLÜ MEDİTASYON BU FAYDAYI SAĞLAR...
rei ki denen uygulamanın ENERJİ olmayıp TELAPATİK VİBRASYON (olumlu düşünme titreşimi yönlendirmesi) olduğunu anlattığımız bu inceleme örneklemeler ile devam edecektir...

NOT: bu inceleme tamamen kendi yaptığımız deneyimlemelere dayanmaktadır...
(çalışmalarından faydalandığımız-gözlemlediğimiz REİ Kİ ustası dostumuz M.D lara saygılarımızla...


konunun gerçek adı morve ötesi enerji yalanıdır...

Alıntıdır



 

Dex

Banlı Kullanıcı
Katılım
2 Ağu 2011
Mesajlar
114
Tepkime puanı
7
Gerçekten farklı bir bakış açısı ama bu paylaşım bazı insanları inançlarındaki değişikliğe yol açabilir . Konu faydalı bile olsa imzanız inançları sarsabilcek türden ki eğer yanlış algılamadıysam . Farklı bir bakış açısı olmuş Pylaşımınız için teşekkürler .
 

cracken23

Kayıtlı Üye
Katılım
17 Tem 2010
Mesajlar
34
Tepkime puanı
3
Hmmm... Gerçekten değişik bir bakış açısı ve üzerinde kafa yorulmaya değer... :)
 

BeLiaL

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Kas 2010
Mesajlar
443
Tepkime puanı
78
Konum
Eskişehir
İş
öğrenci
Sayın elf angel yazı şeklini değiştirmeniz hoş olmuş fakat bazı siteler telif hakkı yüzünden sizinle ugrasabilir hani site içeriyordu diye silmissiniz ya onlarında o hoşuna gitmiyor ben o yüzden direk olarak paylaştım...
 

asnadum

Kayıtlı Üye
Katılım
5 Haz 2011
Mesajlar
8
Tepkime puanı
1
ne kadar kolay onca insanı aptal yerine koyup kendi inancını en yükseğe koymak.bencil olmak neden size bu kadar kolay.konuyla alakası olanlar zarar görmeyecektir.ama bilmeyende girip okuyor bu konuyu öğrenmek için.yöneticiden rica ediyorum konu sahibiyle gerekli üslup hakkında bilgilendirsin
 

darkm@ster

Banlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2009
Mesajlar
238
Tepkime puanı
6
Konum
bedenimde
İş
asker.
insan mantıklı düşündüğü zaman her din in kendine göre yöntemleri vardır
örn. müslümanlıkta namaz
yahudilikte.ağlama duvarlarında ağlamak ve sinagogda ayin yapma
hıristiyanlıkta.klisede ayin yapmak günah çıkarmak
satanizmde.ayinler
bunun gibi dinlerdeki ibadet şekilleri insanların enerjisine olumlu etki etmektedir
insanın kendi dinin ibadetlerini yapması daha iyi olur.
 

Elfangel

Kayıtlı Üye
Katılım
29 Ara 2009
Mesajlar
938
Tepkime puanı
354
Sayın elf angel yazı şeklini değiştirmeniz hoş olmuş fakat bazı siteler telif hakkı yüzünden sizinle ugrasabilir hani site içeriyordu diye silmissiniz ya onlarında o hoşuna gitmiyor ben o yüzden direk olarak paylaştım...

Ancak bizim sitemizde de başka sitelerin isimlerinin paylaşılmasının yasak olduğunu biliyorsunuz sayın Belial, alıntı yazılması yeterli.

İyi forumlar...
 

BeLiaL

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Kas 2010
Mesajlar
443
Tepkime puanı
78
Konum
Eskişehir
İş
öğrenci
ne kadar kolay onca insanı aptal yerine koyup kendi inancını en yükseğe koymak.bencil olmak neden size bu kadar kolay.konuyla alakası olanlar zarar görmeyecektir.ama bilmeyende girip okuyor bu konuyu öğrenmek için.yöneticiden rica ediyorum konu sahibiyle gerekli üslup hakkında bilgilendirsin
Arkadaşım ben olan bir konuyu alıntı olarak paylaştım bu benim üslubum değil ve üsluptada hiçbi sorun göremedim aksini iddia ediyorsan yaz buraya bi kanıtın varsa yoksa hiç mesaj yazmana bile gerek yok canınız yandığı için benimle bu şekilde konuşamassınız.Aksini ispatlayabiliyorsan buyrun tutan yok yazın ve bu konunun içerdiği bilgilerin çok yanlış olduğunu söyleyin neye dayanarak yapabiliyorsanız yapın...
 

BeLiaL

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Kas 2010
Mesajlar
443
Tepkime puanı
78
Konum
Eskişehir
İş
öğrenci
Tekrar gizlimabet forumunun ne kadar hoşgörülü ve objektif olduğunu anladım ismi lazım olmayan bi forumda bu konuyu açar açmaz kapattılar herhalde birilerinin canı yandı enerji adı altında şarlatanlık yapan insanların canının yanması pek normal ki söylediğim cümleler meclisten dışarıdır gizlimabet te böyle bir şey olacağını düşünmüyorum.İyiki gizlimabet var...
 

decanfrost

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Tem 2010
Mesajlar
34
Tepkime puanı
1
en ufak bir bilgi ve deneyimden yoksun bir yazı enerji bedene göre değildir beden sadece bir kılıftır burda boş düşüncelerinle insanların aklını bulandırma ben deneyimlerime dayanarak enerjinin arttığını artırılabildiğini bazı durumlarda düştüğünü ve başkasına şifa ve zarar amaçlı kullanılabildiğini biliyorum:) Senin tek tanrılı dediğin dinlerin kaç yy lık geçmişi var biliyomusun sende bilip bilmediğin herşeye sarlatanlık diyosun gücü onu hak edenler kullanır seni inandırmaya gerek duymadıgım icin en ufak bir sey yapmıyorum:)
çalışmalarınıza devam etmenizi temenni ederim hic bir kıvılcım göremeyen bu arkadas gibi sarlatanlık demek daha kolay olsada iyi forumlar...
 

Dex

Banlı Kullanıcı
Katılım
2 Ağu 2011
Mesajlar
114
Tepkime puanı
7
Tekrar gizlimabet forumunun ne kadar hoşgörülü ve objektif olduğunu anladım ismi lazım olmayan bi forumda bu konuyu açar açmaz kapattılar herhalde birilerinin canı yandı enerji adı altında şarlatanlık yapan insanların canının yanması pek normal ki söylediğim cümleler meclisten dışarıdır gizlimabet te böyle bir şey olacağını düşünmüyorum.İyiki gizlimabet var...

Kardeşim üstünede alın bunları . Neden biliyormusun insanların inançlarına gerek konu açman olsun gerek farklı konularındaki yorumların olsun gerek imzan olsun ters düşebilir . Ve onları başka amaca veya inanca doğru sürekleyen yada inançlarına ve fikirlerine karşı gelen cümleler var . Ne kadar insanların senin konuna objektif olarak bakmasını istiyorsan onlarında inançlarına aykırı düşücek şeyler paylaşmamanı tavsiye ederim . Ben inanıyormuyum ? Hayır . Ama Forumun düzenine ayak uydurmaya çalışıyorum ve inanmaya çalışıyorum . Sanada tavsiyem sende konulara objektif olarak bakman . İnancıma ne kadar aykırı olsada bunu söylemek '' Gerçekten inançsızlık çok kötü hatta evrendeki en kötü şeydir '' demek istiyorum . Teşekkürler . İyi Forumlar Herkeze .
 

gizli_gizler

Kayıtlı Üye
Katılım
7 Şub 2011
Mesajlar
168
Tepkime puanı
20
Konum
Antalya
Birileri birşeylere inanıyor veya inanmıyor olabilir fakat bir uslup vardır.Arkadaşın inanç belirtme şeklini biraz düzeltmesi gerekiyor.Ancak kendisine saygı duymayan insanlar başkalarına saygı duymazlar.Kendi inancımızı belirtelim derken başkalarına kırıcı davranmayalım.
 

BeLiaL

Banlı Kullanıcı
Katılım
17 Kas 2010
Mesajlar
443
Tepkime puanı
78
Konum
Eskişehir
İş
öğrenci
en ufak bir bilgi ve deneyimden yoksun bir yazı enerji bedene göre değildir beden sadece bir kılıftır burda boş düşüncelerinle insanların aklını bulandırma ben deneyimlerime dayanarak enerjinin arttığını artırılabildiğini bazı durumlarda düştüğünü ve başkasına şifa ve zarar amaçlı kullanılabildiğini biliyorum:) Senin tek tanrılı dediğin dinlerin kaç yy lık geçmişi var biliyomusun sende bilip bilmediğin herşeye sarlatanlık diyosun gücü onu hak edenler kullanır seni inandırmaya gerek duymadıgım icin en ufak bir sey yapmıyorum:)
çalışmalarınıza devam etmenizi temenni ederim hic bir kıvılcım göremeyen bu arkadas gibi sarlatanlık demek daha kolay olsada iyi forumlar...
Ben yazmama rağmen bazıları okumuyor herhalde konuyu ben tasarlamadım katkıda bulunmadım sadece paylaştım başlıktada belirttiğim gibi farklı bir bakış açısı gerçek budur diyen yok neden böyle üslubunuz anlamış değilim...(farkettiyseniz yazı islami kaynaklara göre yapılmış ben inançsızım objektif olarak paylaştım anlatabildim?)
 

japongülü

Kayıtlı Üye
Katılım
4 Tem 2011
Mesajlar
54
Tepkime puanı
17
inanmadıkları halde enerjilerle şifa bulanlar var buna ne diyorsunuz?
 

Riddick

Banlı Kullanıcı
Katılım
1 Nis 2011
Mesajlar
133
Tepkime puanı
20
Japongülü o bence placebo etkisiyle alakalı bir durum.
 

vivalavida

Kayıtlı Üye
Katılım
21 Eyl 2010
Mesajlar
444
Tepkime puanı
122
"...Çok güzel bir konuya parmak basmış arkadaş ben belial :D şimdi konunun devamını paylaşıcam ..."
Sanırım bu paragraf, insanları konuyu sizin yazdığınız konusunda yanıltıyor. Altında alıntı dahi olsa kullanıcı isimleri aynı olduğu için bu gayet normal.

Konuya gelince; kullanılan üslup sanırım dikkat çekmek için özellikle böyle seçilmiş, zira üslubun hakkını veren bir yazı olmamış. Benim anladığım; enerjinin aslında aktarılmadığı, telkin yoluyla kişideki engellerin kaldırıldığı oldu. Bu doğru olsa bile doğru telkini gönderebilmek de eğitim geretiren bir durum. Tartışmaya açık bir konu.

Yazı dizisinin devamı gelecek demiş, detaylı açıklamaları merakla bekleyeceğim.

Sevgiler.
 

embriyo

Elit Üye
Katılım
19 May 2010
Mesajlar
2,217
Tepkime puanı
884
Konum
Ankara
İş
Ressam
Sayın üyemizin alıntı yaptığını biliyorum, hatta alıntı yaptığı yeri de biliyorum. Zaten kendisi enerjiye inanmasa bu sitede işi ne? değil mi? Bütün dünyanın kabul ettiği evrensel şifa enerjisi Reiki de artık aşağıda çoğunu belirttiğim Avrupa ülkeleri ve Amerika'da hastanelerde tamamlayıcı tıp olarak uygulanıyor. Yazıyı üyemizin paylaştığı metinden tek tek alıntılar yaparak oluşturmamayı tercih ettim, bazıları hariç.

Bilinen bütün uygulaması ile enerji adı altında anlatılan öğretiler ve yapılan uygulamalar birer yalandır...


' Gözümüzle Allah'ı göremeyiz ama O bizim gözümüzden görür'
Yani içimizde ondan bir parça taşıyorsak ve hepimiz enerjiden oluşuyorsak, nasıl enerji uygulamaları inkar edilebilir.

'rei ki ve benzerleri yaşam enerjisini arttıramaz, arttırır demek bütün tek tanrılı dinlere göre ŞİRK tir...rei ki ve benzeri çalımalar moral motivasyon açısından insanı dingin yapan meditasyonlardır...' denmiş

Ve İsa dedi ki... biri bana dokundu, çünkü( yaşam enerjisi) gücünün benden gittiğini biliyorum.. o (kadın) hangi amaçla ona ( İsa) dokunduğunu ve nasıl anında iyileştiğini tüm insanların huzurunda söyledi.

Luke 8: 45- 47

Tek tanrılı dinlerden Hristiyanlığın kutsal peygamberi İsa' da insanlara şifa dağıtmasıyla bilinir. Dokunarak yani enerji transferiyle.

Bu arada yazıları hazırlayan kişi ne reikiyi ne de meditasyonu bilmiyormuş.
Reiki yapılırken meditatif duruma geçilmez bile, kaldı ki meditasyon sayılsın. Devamlı meditasyon olduğundan bahsedilmiş, kişinin önce meditasyonu araştırıp ne olduğunu öğrenmesi gerekir. Ancak bazı ruhsal şifacılar ki bunlar da azınlıktır, aynı zamanda trans medyumudur. Şifacı transa geçip, şifacı ruhlar ile irtibat kurar. Hem ruhsal rehberinden veya rehberlerinden gelen enerjiyi hem de kendi enerji alanı ile rezonansa girdiği prana enerjisini nakledebilir. Yani hasta olan kişiyle değil, rehberiyle bağlantı kurar ve enerji akışına kanal olur.

Olumlu düşünmek tabii ki faydalıdır, hatta şifa sırasında yapılan extra olumlamalar ve dualar da iyileşme hızını arttırır. Dua, müzik, şarkı, ilahi ya da mırıldanma olsun, seslerin canlandırıcı gücü vardır. Ses daima insanlıkla ilahi olan arasında dolaysız bir bağ olarak görülmüştür.

Evrenin Yaratıcısı her varlığa özel bir doğa (fıtrat) vermiş; her şeyi bir kalıpla çevrelemiştir. Her varlık o doğa üzerine doğar, büyür ve ölür. İnsan dışındaki canlıların fiziksel ve ruhsal doğası, kesin hatlarla tamamlanmıştır. Onlar pencerelerinin boyutlarını değiştiremez. İsteklerini kendi iradeleriyle geliştiremezler. Çağlar boyunca süt veren inek, asla bal vermeyi öğrenemez.
İlâhî ışık, bir gül çiçeğinde ne kadar yansırsa, diğer gül çiçeğinde de o kadar yansıyacaktır. Asırlar geçer ve ağustosböceği-nin ruhanî penceresinden hep aynı miktarda ışık geçebilir. Bir arı çiçeğe kavuşmak istiyorsa, onun çocukları olan diğer arıların hayatları da sadece çiçeğe kavuşma dualarıyla geçecektir. Bitkiler bu çağda ne kadar güzelse, gelecek çağlarda da o kadar güzel olacak.
Ancak insan ruhu, diğer canlıların aksine, gelişip değişmeye müsait yaratılmıştır. Bir gürgen çekirdeğinden hep gürgen ağacı gelişecektir. Oysa, bir insan çekirdeğinden isyankâr bir Firavun da çıkabilir; yüce bir Peygamber de yetişebilir.
Ruhunuzu açarsanız, İlâhî ışıklar kimliğinize doluşacaktır. Ruhunuzu ışığa açmanızın tek yolu, istemenizdir.
Ellerinizi açarak, secdeye kapanarak ya da boynunuzu iki büklüm önünüze eğerek de olsa benzer sonuçlara ulaşıyorsunuz: Reiki felsefesinde enerji istiyorsunuz; İslâm dininde nur (ruhsal ışık) talep ediyorsunuz. Sonra da nurlanan bedeninizi kuşatan devreyi, ışıklanan ellerinizi yüzünüze sürerek tamamlıyorsunuz.

Melek konusuna da değinmeden geçemeyeceğim.
Meleklerimiz, ilk nefesimizden son anımıza kadar bizlerle. Bizi korumak, kollamak, gerektiğinde cesaret vermek için. Melekleri Allah'ın sevgi sözcükleri olarak düşünebiliriz. Onlar sıcak, sevecen, saf ve sevgi doludur. Saf sevgidir onlar, Allah'ın bize uzanan elleridir. Melek kelime anlamı olarak mesaj getiren demektir. Evrensel güçle, Tanrısal olanla bağlantımızdır. Ancak biz onlardan yardım istersek yapabilirler, aksi halde özgür irademize müdahale etmiş olurlar.



Hastalıkta, bir varlığın ruhsal bedeni ve diğer süptil bedenleri ile fizik bedeni arasındaki bütünlük bozulmuştur. Hasta kişinin enerji alanı yeterli hayat enerjisini çekip alamamakta, bu da bedenin normal işlevlerini yerine getirememesine neden olmaktadır. Şifacının alıp aktardığı enerji hastanın görünen ve görünmeyen bedenleri arasındaki enerjetik düzensizliği gidermekte, bütünlüğün yeniden kurulmasını sağlamaktadır. Bu durum bedenin kendi kendini iyileştirmesi için gerekli düzenlemeleri yeniden başlatır.

Gerçekte iyileşmeyi meydana getiren kişi şifacı değil, hastadır. İyileştirici güç bize dışarıdan empoze edilen bir şey değil, içimizde var olan bir kudrettir. Örneğin bir insanın hücreleri aktarılan enerjiye rağmen enzim, hormon ve diğer organik molekülleri üretemiyorsa o insanın hücrelerinin çoğalması, yıpranan kısımlarının onarılması gibi fonksiyonlar yerine getirilemez.

Yani hasta, kendi kendini iyileştirebilecek tek kişidir. Şifacı, iyileşmenin meydana gelebilmesi için yalnızca aracı rolü oynar. İyileşmeyi şifacı değil şifa yapılan kişinin zihni ve bedeni gerçekleştirir. Bu nedenle şifacıyı, iyileşmenin gerçekleşmesi için ihtiyaç duyulan enerjiyi bir başkasına aktararak, o kişinin enerjisini güçlendiren bir aracı ya da dönüştürücü olarak görmemiz gerekir.

Chi- Ki- Prana, atmosferdeki serbest bir enerji formu ve aynı zamanda canlı varlıklardaki hayat verici enerji olarak kabul edilir. Bedene gıdalar ve solunum yoluyla girer. Belli tekniklerin kullanılmasıyla normal üstü miktarlarda alınabilir. Bedende depolanabilir ve sağlığımızda ilerleme kaydetmek için kullanılmasının yanı sıra başkalarına yardım etmek ve şifa yapmak için zihinsel olarak yönlendirilebilir. Veya enerjiyle yapılan çalışmalarda kullanılabilinir.

Her maddenin her atomu, sürekli hareket içinde olan elektron ve protonlardan oluşur. Bu elektron ve protonlar elektrikseldir ve manyetik enerji titreşimleridir. Canlı maddenin atomları, cansız maddenin atomlarından daha aktiftir ve titreşimleri daha yüksektir. Bu nedenle ağaçların, bitkilerin, hayvanların ve insanların enerji alanları daha kolay saptanabilir ve görülebilir.

Atomik yapısı olan her şey, canlı ve cansız dediğimiz her şey kendisini çevreleyen bir enerji alanına sahiptir. Canlı ve cansız varlıkların etrafındaki enerji alanına aura denir. Kristallerin, bitkilerin, hayvanların ve insanların birbirlerinden farklı titreşimleri olan auraları vardır.
İnsan aurası, fiziksel bedeni çevreleyen ve çeşitli renklerde algılanan bir enerji alanıdır. Bu alan bedeni her yönden sarar. Üç boyutludur. Sağlıklı bir bireyde, bedenin çevresinde elips ya da yumurta şekli oluşturur. Bedenin çevresinde 2,5- 3 m olduğu kabul edilir. Birey spritüel olarak geliştikçe aurasının enerjetik titreşiminin arttığı ve buna bağlı olarak hem fiziksel olarak sağlıklı olacağı hem de dışsal güçlerden o oranda az etkileneceği kabul edilir. Aurik alanları zayıf olanlar dışsal etkilerden daha çok negatif olarak etkilenir. Bunlar kolay yorulma, çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkması vs.dir.
Aura için, ‘Evrensel Enerji Alanı’nın varlıkların etrafında yer alan parçasıdır diyebiliriz. Bugün modern bilim de insan bedeninin etrafında tespit edilebilen bir enerji alanının varlığını kabul etmektedir. Bedenden yayılan bu enerjiler elektriksel, manyetik, ses, ısı, ışık ve elektromanyetik alanlar içermektedir.

Aurayı ya da enerji alanını göremesek bile hepimiz bir şekilde enerji alanını deneyimliyoruz. Bu konuda herhangi bir bilgimiz yoksa bu yaşadığımız deneyimi adlandıramıyoruz. Şimdi bu deneyimlerin neler olabileceğine bir bakalım:

* Belli kişilerin yanında kendinizi tükenmiş veya iyileşmiş hissettiğiniz oldu mu?
* Belli mekanlarda kendinizi iyi hisseder misiniz? Ya da belli mekanlara gittiğinizde tedirginlikle oradan bir an önce uzaklaşmak istediğiniz oldu mu?
* Yeni tanıştığınız bir insana karşı onu fazla tanımadığınız halde yakınlık duyduğunuz oldu mu?
* Yeşillik yerlere gittiğinizde şarj olduğunuzu hisseder misiniz?
* Birisinin size baktığını hissettiğiniz oldu mu?
Hepimiz zaman zaman farkında olmadan aura etkileşimlerini tarif eden ifadeler kullanırız:
* “....’la tanıştım, elektriklerimiz pek tutmadı.”
* “İlk görüşte vuruldum.”
* “Adamda garip bir elektrik vardı, sen de hissettin mi?”
* “Gözlerinden sanki ateş fışkırıyordu.”
* “Yo adam çok karizmatik canım.”
* “Konserde tüylerim diken diken oldu.” vs.
Bunlar aslında enerji alanlarının etkileşimlerini tarif etmek için kullandığımız ifadelerdir.

Ancak auramızın titreşimi ile uyumlu olmayan bireylerle geçinmemiz zorlaşır, onların yanında sıkıntı veya tükenmişlik duygusu hissederiz.” Demiştik. Böylesi durumlarda uyumsuz olduğumuz kişiyi geri veya kötü diye nitelendirmek doğru değildir. Bu durum sadece enerjilerimizin aynı titreşimde olmadığını gösterir.
Başlangıçta hiç hoşlanmadığımız bir bireyle de zamanla çok iyi bir ilişki geliştirebiliriz. Çünkü her an hepimiz öyle veya böyle değişiyoruz. Kaldı ki bir arada bulunan, aynı evi paylaşan bireyler arasında zaten doğal olarak sürekli bir enerji alışverişi vardır ki bazı bilim adamları buna kuantum etkileşim demekteler. Bu alışverişler de hem yanımızdaki bireyin hem bizim enerji alanımızı sürekli değiştirir.
Bir varlık canlılığını koruduğu sürece kozmosdan gelen çeşitli frekanslardaki enerjiyi aurasındaki şakralar aracılığıyla özümseyip fizik bedene iletir. Fizik beden de alınan besin maddelerini hücrelerinde özümseyip auraya enerji transferi sağlar. Bu durumda yaşayan sistemler hem dıştan içe doğru hem de içten dışa doğru sürekli bir enerjetik değiş tokuş durumundadır. Enerjetik alan fiziği desteklerken, fizik beden de enerji alanını desteklemekte böylece birleşik bir alan oluşmaktadır. Bu birleşik alan normal otonomisini koruduğu sürece sağlıklılık söz konusu olmaktadır.
O halde “hareket ve değişim” olgusu auramız için de geçerlidir. Durugörürler aurayı dans eden bir enerji seli gibi algılarlar. Auranın enerjetik karakteri her an çok çeşitli etkenlere bağlı olarak değişir.

Auradaki enerjiler bazen dışarı bazen de içeri doğru akarak sürekli sirküle olur. Bu enerjinin herhangi bir engelle karşılaşmadan akması bedenin sağlıklı olmasını sağlar. Akışa engel olan enerjetik bir blok varsa hastalık meydana gelir.

Kirlian fotoğrafçılığı ve biyoenerji gerçeği- aura fotoğrafı

Varlıkların sadece görünen maddî yanlarından ibaret olmadığını, madde ve enerji perdesinin arkasında daha nice esrar saklandığını bu yöndeki gelişmeler bize söylemektedir. Bu gelişmelerden birisi canlılarda bir de enerji bedenin varlığını ortaya çıkaran ilginç bir olay, 1940′lı yıllarda yaşandı. Eski Sovyetler Birliği araştırmacılarından Semyon ve eşi Valentila Kirlian’lar, yüksek frekans alanı içindeki canlı organizmalar üzerinde bir fotograf tekniği geliştirdi.

Bu tekniğe, mucitlerinin isimlerine atfen “Kirlian Fotografçılığı Tekniği deniyor. Kirlian Kamerası, Rusya’daki bir çok üniversitede hayli ilgi gördü. 1968′de V. Inyushin, W. Grisshchenko, N. Vorobev, N. Shoinki, N. Federova ve F. Gibadulin adlı doktorlar, ortak bir bildiride şöyle demişlerdi: “Bütün canlıların, sadece atom ve moleküllerden yapılmış bir fizik bedenleri değil, aynı zamanda bir de bunun kopyası olan enerji bedenleri vardır.” Bu ikinci bedene; “Biyoplazmik Beden” adını vermişlerdi.
Kimyasal olarak kirlenmemiş yiyecekler, sıvılar ve solunan temiz hava, nefes egzersizleri yapmak, fiziksel egzersiz yapmak, dinlenmek, düzenli uyumak, doğu kökenli olan yoga, meditasyon, zikir, namaz, taici gibi çeşitli ibadet ve bedensel aktiviteler yapmak, doğal lifli giysiler giymek auranın titreşimlerini güçlendirirken; aşırı yorgunluk, dengesiz ve düzensiz beslenme, kirli hava, uzun süren uykusuzluk, alkol ve sigara, olumsuz duygu halleri, obsesif takıntılar auranın titreşimlerini düşürür.
-----------------------------
Reiki artık dünyada bir çok hastanede tamamlayıcı tıp adı altında kullanılmakta ve bir çok eğitim kurumunda da öğretilmektedir. Reiki'nin hastalıklara nasıl iyi geldiği konusundaki bilimsel çalışmalar devam etmektedir. Ancak bu çalışmalar devam ederken bir çok bilim adamı Reiki'nin olumlu etkilerinden faydalanmaktadır.


Dünyada hastalarına Reiki uygulaması yapan bazı hastaneler şunlardır: Yale University Hospital,University of Michigan Hospital,Throat Hospital in New York,Memorial Sloane Kettering Hospital,South Pointe Hospital,Imperial Point Medical Center,Ayrshire Central Teaching Hospital,Kirklandside Hospital,Ailsa Hospital,Croy Day Hospital,St. John's Hospital,Elliot Regional Cancer Center,Portsmouth Regional Hospital in Portsmouth,California Pacific Medical Center,Kent County Hospital, R.I,Brookhaven Hospital,Meriter Hospital in Madison,Baptist Hospital in Nashville,Hartford Hospital,The Charlotte Hungerford Hospital,Thompson Hospital,Columbia Presbyterian Hospital,Beth Israel Hospital,Kesler Institute,California Pacific Medical Center,Portsmouth Regional Hospital,Marin General Hospital,Lynden Hill Clinic,Veterans Hospitals.California Pacific Medical Center.

Bu arada şunu da ilave edeyim;
semavi dinlerden çeşitli nedenlerle uzak kalan insanların meditasyon için değişik yöntemleri denediği de bir gerçektir...

Yoga, meditasyon, zikir, namaz, vs. aslında hepsi aynı amaç için yapılan bedensel ve ruhsal arınma yöntemleridir. Bütün kadim dinlerin okları aynı yolu gösteriyor. Hepimiz ışığın, nurun, yüksek benliğin, Allah'ın parçalarıyız.

Makrokosmozun tüm bilgileri içimizdeki en küçük hücrede mikrokosmoz olarak mevcut. Biz beynimizdeki bir hücrede oluşan görüntüleri yaşamımız olarak adlandırıyoruz ve onu yaşadığımızı sanıyoruz. Muhteşem bir tasarım ve bizler de gölge oyuncularıyız, oyundaki rolü biten kostümünü bırakıp, gerçek evine dönüyor.

İnsan kabı kadar algılar, bazı şeyler anlatılamaz. Anlatılsa bile anlaşılamaz. Kişilerin tekamülüyle de alakalı. Kuran-ı Kerim oku diye başlıyor, önce kendi içimize doğru bir bakışla sonra da doğayı, evreni okumaya çalışmalıyız.

Kusura bakmayın biraz uzun oldu, ancak atladığım bir nokta kalsın istemedim. Açıkçası cevap yazmadan önce de gelecek tepkileri bekledim. Ancak tahminimden az kişi cevap yazmış.

Metni alıntı ve kendi yazılarımdan oluşturdum.

Sevgi, saygı ve ışıkla kalın:)

 
Üst