Hızır Aleyhisselam'ı görmek isteyen kadın

AkuJuk

Banlı Kullanıcı
Katılım
15 Tem 2011
Mesajlar
198
Tepkime puanı
27
Konum
Kâinat
Sultan II. Mahmud Han zamanında yaşlı bir kadıncağız duymuş ki, Hazreti Hızır her gün yatsı namazında, Yeni Câmî'de görülürmüş. Kendisi de zâten Hızır Aleyhisselâm'ı görmeyi öteden beri çok istermiş.

Duyduğu söz üstüne ertesi gün kocasına durumu bildirip, ondan izin alarak yatsı namazına Yeni Câmî'ye gitmiş. Namaz çıkışında, avluda bir kenara çekilmiş ve başlamış çıkanlara dikkatli dikkatli bakmaya.

O pür dikkat çıkanları tâkip ederken, karşısından bir yaşlı amca çıkagelmiş
- Neye bakarsın hâtun?
-Dediler ki, bu câmîde her gece Hızır Aleyhisselâm görünürmüş. Onu görmeye geldim.
-Peki onu görsen nasıl tanıyacaksın?
-Bilmem.
-O zaman buradan geçse, sen onu tanıyamazsın.
-Doğru, nasıl da akıl edemedim
-Bak öyleyse, sana onu nasıl tanıyacağını öğreteyim.
-Olur
-Arkamdaki câmîyi görüyor musun?
-Evet
-Işıklarına bak. Söndü mü şimdi?
-A evet, söndü.
- Şimdi bir daha bak, ışıklar tekrar yandı mı?
-Baktım. Evet şimdi de yandı.
-Peki öyleyse. İşte aynı böyle, arkasında duran câmînin ışıklarını olduğu yerden kıpırdamadan yakıp söndüren birisini görürsen, işte o Hızır'dır
-Doğru mu?
-Doğru.
-Hay Allah râzı olsun, demiş ve kadın beklemeye devâm etmiş.
Fakat tabiî herkes dağıldığı halde, târife uygun kimse çıkmamış.
Bizimki de mahzun eve dönmüş. Kocası sormuş
-Gördün mü Hızır Aleyhisselâm'ı?
-Yok, göremedim.
-Vah vah.
-Olsun, göremedim ama, nasıl görülür çok iyi öğrendim.
Aşkın gelişi aklın gidişidir.

Ramazan… Cuma günü… Cuma vakti… Cami… Cemaat tek tük camiye girmekte. İmam kürsüde… Girenlerin arasında… O… Hızır… Hızır aleyhisselam da genç ihtiyar arasında onlardan biri gibi gidiyor bir köşeye oturuyor. Kürsüde imam sohbete başlıyor…
Hızır’ aleyhisselâmın yanına kırklarında bir adam gelip oturuyor. Cami yavaş yavaş dolmakta. Adam, bir müddet sonra uyuklar bir vaziyette sallanıyor, ha uyudu ha uyuyacak.
Hızır aleyhisselâm adamı dürtüklüyor:
-Uyuyacaksın, der.
Adam:
-Uyumam, beni rahat bırak.
Hızır aleyhisselâm ses etmez, ancak ezan okundu okunacak, adam ha uyudu ha uyuyacak, bir daha dürtükleyerek:
-Uyuyacaksın dedim, der.
Adam:
-Ben de sana uyumam, beni rahat bırak dedim. Rahat bırak beni. Rahat bırak yoksa, Hızır olduğunu söylerim. Buradan çıkamazsın. Bu kalabalık sakalında bir tel bırakmaz.

Hızır aleyhisselâm susar ve gözlerine kapar, boynunu büker Allah-ü tealaya yönelerek:
-Ya Rabbim! Bu nasıl iştir. Bu kulun benim kim olduğumu bildi. Bu nasıl iştir ki bendeki listede bunun ismi yok.
Cevap gelir:
-Sana verilen listede beni sevenlerin isimleri var. O ise benim sevdiklerimden…

Alıntıdır.
 

BattleFury

Kayıtlı Üye
Katılım
27 Ara 2010
Mesajlar
487
Tepkime puanı
72
Birincisinde Hz.Hızır, kadına gelir ve kendini nasıl gorebilecegini soyler..
"-Bak öyleyse, sana onu nasıl tanıyacağını öğreteyim.
-Olur
-Arkamdaki câmîyi görüyor musun?
-Evet
-Işıklarına bak. Söndü mü şimdi?
-A evet, söndü.
- Şimdi bir daha bak, ışıklar tekrar yandı mı?
-Baktım. Evet şimdi de yandı.
-Peki öyleyse. İşte aynı böyle, arkasında duran câmînin ışıklarını olduğu yerden kıpırdamadan yakıp söndüren birisini görürsen, işte o Hızır'dır
-Doğru mu?
-Doğru."
ancak gel gelelim kendisi halA farkında olamaz.. :D Bazen yanınıza bile gelebilirler ancak onları gerçekten görebilirmiyiz (?) enteresan değilmi :)
 

dertlipınar

Kayıtlı Üye
Katılım
23 Nis 2011
Mesajlar
150
Tepkime puanı
31
Konum
AYDIN merk
İş
emekliÄŸim
Çok güzel, çok etkilendim. Tarif edene değil de, tarifi odaklanan gerçeğe. Göremediğini öğrendim. ALLAH'ım (cc) cümlemizi gerçeği görenlerden eylesin inşALLAH.
 

juba

Kayıtlı Üye
Katılım
8 Eyl 2011
Mesajlar
35
Tepkime puanı
5
Rivayete göre her insanın hayatına sadece bir kez gelirmiş.Belki gelmiştir siz farkında olmadan belkide sıkıntılı anınızda gelecektir.Allah en yardıma muhtaç anımızda gelmeyi nasip etsin.
 
Üst